Yeşil Kart Piyangosu İçin Uyarı

Posted March 10th, 2011 at 5:18 am (UTC+0)
10 comments

Piyangodan Amerika!

Bugünlerde Türkiye’de hangi arkadaşımla konuşsam bir Amerika’ya göç etme sevdasıdır sürüp gidiyor. Herkes Amerika’ya nasıl en güvenilir yollardan “kapağı atabileceğini” öğrenmeye çalışıyor. Çalışma şartları, iş bulma olasılığı,  çocuklar için eğitim olanakları… Sorular ardarda gelirken benim de içimden hep şu soruyu sormak geçiyor. Neden?

Tabii herkesin nedeni farklı… Ancak bir çoğu Amerika gibi rekabetçi bir ülkede Amerikan rüyasını yakalamanın ne kadar zor olduğunu bilmiyor. Bir kere, bunun için bu rüyaya hazır ortamı yaratmak gerekiyor. Evli, çocuklu, kariyerinin belli bir noktasına gelmiş insanlar için Amerika’da yeni baştan bir hayat kurmak hiç kolay değil. Hele bir de bunu piyangodan çıkan bir yeşil kartla yapmayı düşünüyorsanız…

Amerikan rüyası için ortamı hazırlamanın ne olduğunu merak ediyorsunuzdur belki. Şöyle açıklayayım: Bir kere Amerikan rüyası için Amerika’yı tanımak gerekiyor. Amerikan kültürünü, yaşam tarzını, kurallarını A’dan Z’ye bilmek ve tamamen size yabancı bir dili (Okulda öğrendiğiniz İngilizce ile ne kadar farklı olduğunu keşfetmeniz çok zamanınızı almıyor) yeniden, belki en baştan öğrenmek gerekiyor. İkinci bir dili, ana diline yakın şekilde konuşmanın ne kadar zor olduğunu burada yaşayanlar, yaşadıkça daha iyi anlar. Türkiye’den yeni gelecek, ya da gelmek isteyen kişiler için dil sorunu “çözülebilecek sorunlar” listesindeyken, Amerika’da yaşamını sürdürenler için bu, iş yaşamlarında karşılarına çıkan en temel sorunların başında gelir. Ve genellikle diğer sorunların önüne geçer, çünkü bir anlamda onların “kaynağı” niteleğindedir. İşte Amerikan rüyasının başlıca şartı da budur: Onlar gibi konuşmak, Onlar gibi yaşamak, Onlar gibi düşünmek.

Yeşil Kart Amerikan Rüyasının Bileti mi?

Bu soruyu birçok kişinin aklından geçirdiğini biliyorum. Belki bazıları sorudan daha çok, bunu bir temenni olarak görüyordur. Ancak gerçekleri ve olasılıkları göz önüne aldığınızda yukarıda bahsettiğim şartları oluşturmadan piyangodan çıkan bir yeşil kart Amerika’da rüya değil zorlu bir yaşamın, belki de bir kabusun başlangıcı olabilir. Size öyle hikayeler anlatabilirim ki, çoluk çocuk, ellerinde avuçlarında ne varsa satıp Amerika’ya yerleşme macerasına atılan, yıllarca günde iki üç işte çalışmasına rağmen belini doğrultamayan nice anne, babalar gördüm. Belki Türkiye’de kalsalardı daha iyi olacaktı. Belki de “herşey Onlar için” dedikleri çocukları Türkiye’de daha iyi eğitim göreceklerdi. Belki de ben yanlış düşünüyorum. Belki Onlar görmese bile çocukları, torunları Amerikan rüyasını görecekler. Birgün… Belki…  Peki ama değer mi?

Yanlış anlaşılmasın, Amerika’ya yerleşilmesine, göç edilmesine karşı değilim. Asla! Hatta daha çok Türk’ün Amerika’ya gelmesi, daha çok sesimizin bu ülkede duyurulması taraftarıyım. Ama daha fazla hazırlıkla, daha fazla donanımla, daha fazla genç nüfusla buraya gelmeliyiz. Benim gözlemim şudur: Eğitim ve iş fırsatları için gelenler eninde sonunda bu ülkeye alışıyor, entegre oluyor, “Türk-Amerikan” olmayı başarabiliyor. Gerisi ise Almanya’daki gibi Türk mahalleleri kurup, Türkiye’deki yaşamlarına devam ediyor. Sözün kısası, Türkiye’den öğrenci ve çalışma vizesiyle gelip bu ülkede kalmayı tercih eden, başaran birçok Türk, kendi çapında da olsa bir Amerikan rüyasını yaşıyor. Önce resmi vize, çalışma vizesine çevriliyor, sonra yeşil kart alınıyor, sonra da vatandaş olunuyor. Dertler tasalar burada bitiyor mu? Hayır. İnanın bu ülkede yaşamanın da bir sürü derdi var. Ancak en azından kurallara göre oynamayı öğreniyorsunuz. Peki bir de, bütün bu ön hazırlık ve donanımlardan uzak, piyangodan çıkan bir yeşil kartla geldiğinizi düşünün. Ve gerisine siz karar verin…

Sağlıcakla kalın!

P.S. Aslında bu yazıyı yazmamın asıl nedeni, Yeşil Kart piyangosuyla ilgili ABD Büyükelçiliği’nin yayınladığı bir açıklamaydı. Ancak işin sosyal yönü daha ağır basınca bundan bahsedemedim.  Bu açıklamayı Amerika’nın Sesi sitesinde ( http://www.voanews.com/turkish/news/turkey/ABD-Buyukelciliginden-Yesil-Kart-Dolandiriciligi-Konusunda-Acklama-117711699.html ) bulabilirsiniz.  Piyangoya başvuranların dikkat etmesi gereken bir konu!

10 responses to “Yeşil Kart Piyangosu İçin Uyarı”

  1. Oguzhan Alay says:

    Bir cok insan bu Yesil Kart piyangosunda cok bilgisiz..Amerika;ya gelince isleri hazir zannedenler bile var..Alt yapi olmadan,hazirliksiz olarak gelinen bu ulkede Hayaller Ulkesi, zaman icinde Izdiraplar Ulkesi halini alabiliyor..

    Bilgiler ve linkler icin tesekkurler..

    *** 96 Green Card Lottery ile Amerika’ya gelen bir aile olarak tecrubelerim coktur..:)

    Oguzhan Alay
    Houston-TX

    • Ozge says:

      Oguzhan bey,

      Aslinda piyango cikan ailelerin tecrubelerini paylasmasi cok onemli. Belirttiginiz gibi bircok kisi bu konuda cok bilgisiz. Amerika’ya gelince onlari nelerin bekledigini bilmiyorlar. Keske hazirlik asamasinda yeterince arastirma yapsalar ve sizin gibi yol gosterecek kisilerin tecrubelerinden faydalansalar. Burada tecrubelerinizden daha fazla bahsederseniz memnun oluruz.

      Cok tesekkurler,

      Ozge

  2. gulhan Kulatti says:

    ekim ayinin 4’u 1999 yili.. Ayin besi annemin dogum gunu.. tek cocugum, annem aglayarak “gitme” diyor.. Anneme gulumseyerek gozlerim yasli” gidicem anne, ve sen ogullarimin en iyi universiteler den mezuniyetleri icin geldiginde bana iyi ki gittin diyeceksin’ diyorum..

    Deprem olmus esim deprem bolgesine prefabrike evler yapma ihalesini almis.. Beni ve ogullarimi, Mclean de tuttugumuz bir aparttan katina yerlestirdikyten 10 gun sonra gitti.. Kimseyi tanimiyorum.. Buyuk oglum 6 kucugu 4 yasinda. 3 ay sonra.gittikleri okulun giris kapisinin camina TJ kazanan cocuklarin listesini gordum.Ingilizcemi ilerletmek icin dersanede benim gibi merakli bir kac Japon la bu konuyu konusurken , ogretmenimiz bizi field trip olarak TJ goturebilecegini ve TJ Japon ca ogrenen cocuklarla mulakat ayarlayabilecegini soyledi.. hevesle gittim, onceleri bu cok zeki cocuklarin gittigi okul olarak cok daha sik bir okul bekliyordum ki sasirdim. sonra benimle Japonca konusamadiklari icin Ingilizce sohbet ettik, cocular Niye burdasiniz diye sordu.. ” Ogullarimi sizin okulunuza gondermek icin ” dedim…

  3. gulhan Kulatti says:

    Ben diyorum ki Green kard kaderini secme hakkini veriyor kisiye.Ben secimimden hep mutlu oldum. Ogullarim Amerikanin belkide dunyanin en iyi lisesinde okuma sansina sahip oldular.. Umuyorum anne me dedigim gibi Insallah gelecek te en iyi universitelerin den de mezun olduklarini gorecegiz. Ellerine gecen sansin uzerinde titiz bir calisma yapip dogru kararlari veren kisiler icin green kard her zaman gelecegin anahtari..

  4. Ozge says:

    Cok guzel anlatmissiniz. Zaten ben de yazimda kuskularimdan bahsettim. Belki yanlis dusunuyorum, belki de “Onlar görmese bile çocukları, torunları Amerikan rüyasını görecekler” dedim. Yalniz unutmayin, Amerika’yi zor kilan para kazanma zorunlulugu. Imkanlari olanlar icin Amerika’nin firsatlar kapisi daha kolay acilir. Ancak maddi zorluklar ve yazimda da bahsettigim 2-3 iste calisma zorunlulugu asil insanlarin belini buken… Ingilizce yetersizligi de bu nokta da daha buyuk bir sorun haline geliyor tabi ki….

    Yorumlariniz icin tesekkurler. Sizin de verdiginiz bu buyuk kararda hakli cikmaniza cok sevindim. Ogullarinizla nice mutlu seneler ve mezuniyet torenleri diliyorum 🙂

    • gulhan Kulatti says:

      Sevgili Ozge.. Ben de zaten sizin “onlar gormese bile cocuklari, torunlari Amerikan ruyasini gorecekler” cumlenizden etkilenip kendi hikayemi, dusuncelerimi yazdim.. Biraz da olanaklari olup cesareti olmayanlari hedeflemek istedim.. Ayrica tum yazdiklarina katiliyorum..Blog u keyifle okuyorum..

  5. Ozge says:

    Evet, imkanlari olup da cesareti olmayanlar icin guzel bir orneksiniz. Amerika’da firsatlar kapisini zorlamak bu kisilerin gercek hedefi olmali. Her ne kadar yazimda karamsar bir tablo cizdiysem de bu ulkenin dunyadaki en buyuk “firsatlar kapisi” oldugunu unutmamak lazim. Gercekten donanimli, hazirlikli ve kararliysaniz Amerika’da tutunmaniz ve kapilari aralamaniz kendi ulkenizden daha kolay olabilir. Ornek bir onceki yazimdir: //blogs.voanews.com/turkish/bizbize/2011/02/18/turk-girisimci-onur-haytac%E2%80%99in-sirketi-abdde-yuzde-1e-girdi/

  6. Oguzhan Alay says:

    Green Card hikayemiz uzundur cok..Ama tek amacim Green Card bize ciktiginda dogacak cocugumun egitimde istedigi meslege ulasabilmesi icin bir dusuncem olmasiydi.Cunku Turkiye’de tek asamli bir merkezi sinav ile istedigim bransin egitimini alamayan kurbanlardan biri olarak Amerika’yi cestim..Simdi 15 yasinda olan kizimin basarilarini ve universitede istedigi branslarda okuma sansini gordukce dogru karar verdigimizi dusunuyorum..Turkiye’de cok kucuk bir azinlik belki istedigi meslekler icin egitim alarak mezun oluyorlar..

    Cok asamalardan gectik,mucadeleler ettik ama hayat zaten hep bir mucadele…Memleketimizi cok seviyoruz ve uzaklik bize doskunsada cogu zaman buralarda da Turk ortamlarini yaratarak hayatimizi mutlu sekilde devem ettiriyoruz..Mutlu olmayi bilmek bir sanat ve biz de iyi birer sanatciyiz (!) galiba..

    Sevgiler,

  7. murat gures says:

    Yazilarinizi cok begeniyorum, icten samimi bir anlatiminiz var. illegal gocmenler ile ilgili yasa veya bu konu ile ilgili duyumlar alirsaniz ,bizlerle paylasmanizi istiyorum… tesekkurler.

  8. ESRA BATIKHAN says:

    Lotary’den Greencardin cikmasi ile sanki dunyalar bagislanmis bir mutlulukla, insanlarin bir adim sonrasini hesaplamadan kulaktan dolma bilgilerle Amerika’ya hangi cesaretle geldiklerini cozememistim. Sanirim dogru teshis hic yurtdisi tecrubesi yasamamalari ve her yeri kendi cevreleri gibi dusunmeleri..Hikayenin sonu da aynen yazinda belirttigin gibi bazilari icin bir kabusun baslangici ve sonrasinda gelen pismanliklar..

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Özge Övün Sert

Özge Övün Sert 2003'ten bu yana Amerika'nın Sesi'nde muhabirlik ve televizyon sunuculuğu yapıyor. M.Ü. İletişim Fakültesi mezunu. Atlantik'in öbür yakasından haber veren sunucu ABD'deki Türk toplumunun da aktif bir üyesi. Ayrıca büyük hayallerin küçük adımlarla gerçeğe dönüşebileceğine inanıyor.

Blog Yazarı ve Mesajı