Önce Anneler Günü yürekten kutlu olsun bütün kadınların. Bütün kadınların diyorum çünkü anne olmasa da her kadın ya teyzedir, ya abla, kardeş, ya da yenge. Dolayısıyla kendi doğurmasa da annelik etmiştir yeğenlerine, kardeşlerine, arkadaşlarının çocuklarına. Bu yüzden de hakları ödenmez. Anneler Günü gibi güzel bir günde ayrıca bir kez daha “kadına şiddet son bulsun” diye haykırıyorum.  Kulaklarınızı tıkamayın, gözlerinizi kapamayın. Kime karşı olursa olsun şiddetin hiçbir şekli kabul görmemeli dünyada.  Kadına karşı şiddet Türkiye’de, Amerika’da, dünyanın her ülkesinde var ne yazık. Bizlere bireyler olarak önemli sorumluluk düşüyor bu konuda. Dilerim hükümetlerin, uluslararası kuruluşların,  sivil toplum örgütlerinin de çabalarıyla bu ciddi sorun son bulur. Başkan Obama da Anneler Günü mesajı yayınladı ve “Anneler toplumumuzun ve  hayatlarımızın temel taşıdır, onlar en önemli varlıklarımızdır” dedi. Amerika’da 13 Mayıs Anneler Günü’nden başlayarak bir hafta boyunca “Ulusal Kadın Sağlığı Haftası” kutlanıyor ve bu yılın teması “Sıra Sizde” (It’s Your Time), neden mi çünkü anneler her toplumda kendilerini çok ihmal ediyor, çocuklarını, eşlerini, yakınlarını düşünmekten kendi sağlıklarına bakmaya zaman bulamıyor. Sonunda bu gerçeği bütün dünya kabul etmişe benziyor. Amerika Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Kathleen Sebelius da kadın sağlığına büyük önem verdiğini ve özellikle de annelerin kendilerine iyi bakmalarını istediğini sık sık tekrarlıyor. Bakanlık kısa bir tavsiye listesi çıkardı bu yılın teması “It’s Your Time!” ile ilgili olarak. Kadınların yapması gerekenler şöyle sıralandı:

*Düzenli sağlık kontrolları yaptırın,  sağlık sorunlarına karşı önleyici tedbir alın

*Spor yapın

*Sağlıklı beslenin

*Akıl sağlığınıza dikkat edin, yeterli uyuyun, stresi kontrol altında tutun

*Sigara ve içki gibi sağlıksız davranışlardan kaçının

*Araçta kemerinizi bağlayın, bisiklet ve motosiklette kask giyin

Tamam bunları yapalım. Ama ben annelere daha başka öneriler sunmak istiyorum bir uzmanın yardımıyla.

Kadınların hayatlarını güzelleştirmek için 8 ipucu!

Psikolojik Danışman Necmiye Doğruer, “Her yaşam kendine özel çaba ve emeklerle gelişir. Yaşamın her alanında başarıyla yer alan kadınlar,  gelişim için kendilerine sunulan önerileri değerlendirmek ve yaşama geçirmek konusunda oldukça başarılı. Doğumdan ölüme kadar hayatın her anında varlıklarını güçlü bir şekilde hissettiren kadınların, kendi yaşamlarını güzelleştirmek ve iyileştirmek de yine kendi ellerinde” diyor. Haksız da değil. Peki bunu nasıl yapacağız?

İstanbul’daki Anadolu Sağlık Merkezi Psikolojik Danışmanı Dr. Necmiye Doğruer’in verdiği ipuçları:  (Parantez içindekiler benim görüşlerim…Siz uzmanı dinleyin, bana aldırmayın!)

1. Bedeninizi tanıyın: Bizi taşıyan bedenimiz özene ve bakıma ihtiyaç duyar. Bu nedenle bedeninizin size söylediklerine kulak vermeniz gerekir. Beslenmenize dikkat edip; spor, yoga ve meditasyon gibi çalışmalarla bedeninizi destekleyin. Bedeninizin varlığını, ritmini hissetmek ve bu yolla içsel bir bağ kurmak yaşamı algılayışınızı etkileyecektir. (Benim gibi “çok yoğun çalışıyorum, spora ayıracak vaktim yok” mazeretine sığınıp kilo almayın! Çünkü kilo, psikolojiyi etkiler…)

2. Kendinizi tanıyın: Sizi belirleyen özellikleri, güçlü ve zayıf yönlerinizi tanıyın. Kendinizi ancak “kendinizi tanırsanız” sevebilirsiniz. Kendinize dair gerçekleri görüp kabul etmek, içinizde oluşacak duyguyla sizi huzurlu ve mutlu bir geleceğe taşıyabilir. (İnsanın kendi kendisiyle barış içinde olması hayata bakışını bence etkileyen en önemli karakter özelliği. İnsan kendisini hatalarıyla, sevaplarıyla tanır ve severse, hayatı kolaylaşır. Bu çok doğru. Kendisiyle barış içinde olmayan bir insan çevresiyle de hep kavga modunda olacağı için başı beladan kurtulmaz!)

3. ‘Keşke’ ve ‘ama’ ları hayatınızdan çıkarın: Gelişmek ve gelişimle renklenen bir yaşam sürmek için “keşke” ve “ama” kelimelerini yaşamınızdan uzak tutun. Yaşam ileri giden bir süreçtir, geçmişi görüp ders çıkarmak iyidir fakat bu iki kelimenin alt anlamlarının da oluşturduğu baskının sıkışmışlığıyla geçmişe takılı kalmayın. (Uzmanımız haklı..Evet, herşeyi başka türlü yapabilir, farklı adımlar atabilir, herkese başka türlü davranabiliriz..Ama nereye kadar? Bunların hesabını tutup, sorgulamak bence de insana zaman kaybettirir. Bunun yerine birşey söylemeden ve yapmadan önce düşünmek, hataları en aza indirmek bir çözüm olabilir. Çünkü kırık kalplere, yapılan hatalara çok kolay deva bulunmayabilir!)

4. İşinizi sevin ve önemseyin: Dişil özelliklerinizle iş dünyasında var olmanız sizi hem kendinize hem de yaşama yabancılaşmaktan koruyacaktır. Ancak iş dünyasının sizden beklediği “erkek gibi hissetme ve davranma”  kalıbına girmemeye özen gösterin. (Çalışan kadın olmak kolay değil ama dengeyi kurabilirseniz son derece keyifli demek isterim. Burada beni ciddiye alabilirsiniz çünkü 20 yaşımdan beri çalışıyorum, işimi çok büyük keyifle yapıyorum, “keşke”lerim yok denecek kadar az, iki güzel çocuk yetiştirdim, nazarlar uzak olsun, düzenli bir aile hayatım var, mutluyum olabildiğince. Yani “super woman” olmanız gerekmiyor bunları yapmak için. Gerekli olan, özveri, anlayış, sevgi ve saygı. Bunları gösterirseniz, karşılığını görürsünüz..)

5. Annenizle zaman geçirin: Kadınların gücü annesinden gelir ve kadınlar yeni oluşumlara, ilişkilere, büyümeye bu güçle yönelirler. Annenizden alabildiklerinizi büyük bir şükranla ve yeterlilik duygusuyla kabul edin. (Doğru söze ne denir? Uzmanım, duygularıma tercüman oldunuz. 32 yıl oldu anneciğimi kaybedeli. Onu andığım her an “burnumun direği sızlıyor.” Siz siz olun annenizin kıymetini bilmezlik etmeyin. Sık sık sarılın ona, sevginizi belli edin. Ona ne kadar değer verdiğinizi, ondan ne kadar çok şey öğrendiğinizi anlatın bıkmadan. Her zaman yanında olduğunuzu, olacağınızı hissettirin. Ben yapamıyorum ve işte burada “keşke” diyorum. Keşke annem hayatta olsaydı da…)

6. Kadın arkadaşlarınızla bol bol zaman geçirin: Kadınların birbirine verdiği destek ve yakınlık gerçekten çok kıymetlidir. Benzer duygularla benzer olayları yaşayan kişilerin bir arada olması destek ve güvenle yalnızlık hissini giderir. (Kadın dayanışmasına paha biçilmez! Herşeyinizi anlatamazsınız belki ama olsun, yine de buluşup bir çay için, yürüyüş yapın. Arada e-mail atın, telefon edin. Amerikalılar’ın dediği gibi “keep in touch” yani haberleşin. Kötü günlerinde de iyi günlerinde de yanında olun arkadaşlarınızın. Ben arkadaştan yana çok şanslıyım, en kötü günlerimde hiç yalnız bırakmadılar beni. Onlara da selam olsun!)

7. Destek istemekten çekinmeyin: İhtiyacınız olduğunda aile bireylerinizin özellikle de hayat arkadaşınızın desteğini istemekten, ihtiyacınızı dile getirmekten ve size gereken desteği almaktan çekinmeyin. Partnerinin desteğini alabilen kadın yaşamın getirdiği zorlukları daha kolay bir biçimde göğüsleyebilir ve ilişkisinden aldığı güçle özünden uzaklaşmadan yaşam mücadelesini sürdürebilir. (Ne diyeyim, bu da çok önemli ama buna girmeyeyim fazla özel olmasın!)

8. Sevmeye odaklanın: Sevilmeyi değil sevmeyi yaşamınızda öncül kılın.  Ama önce kendinizi sevin. Sevgi sadece severken oluşur. Kendisini sevebilen başkalarını da sevebilir. Her kim olursa ve nasıl özelliklere sahip olursa olsun, karşınızdakinin sizin gibi olmasını, size benzemesini beklemeden sevin ve kabul edin. (Kendinizle, güzellikleriniz ve çirkinliklerinizle barış içinde olun, psikolojik danışman Necmiye Doğruer’in söylediği gibi. Sevgi bence hayatın ta kendisi. Severseniz sevilirsiniz de..)

Anneler, bütün kadınlar kendinize iyi bakın. Uzmanımızın tavsiyelerini ciddiye alın ve hayatın tadını çıkarın. Hepinizin Anneler Günü Kutlu olsun!