Geçtiğimiz günlerde Washington diplomasiden müziğe geçiş yapan eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın caz konserine tanık oldu. Konser değil de bateri solosu diyelim isterseniz! Günlerdir YouTube’un en çok izlenen videolarından biri oldu Albright solosu. Nasıl mı oldu? Şöyle: Washington’un ünlü sanat ve kültür merkezi Kennedy Center’da uluslararası bir caz yarışması yapılıyordu. Kennedy Sanat Merkezi’nin Eisenhower Tiyatrosu’nda Thelonius Monk Müzik Enstitüsü’nün 25’inci caz  yarışması vardı. Monk Enstitüsü’nün bu yarışması her yıl genç cazcıları, müziğe gönül vermek isteyen bateristleri keşfedip müzik dünyasına tanıtıyor. Bu yıl 12 çeşitli ülkelerden 12 genç yarıştı. Ünlü caz ustası Herbie Hancock da katılımcılar arasındaydı. Hancock, eski başkan yardımcısı Al Gore’un eski eşi Tipper Gore ve ünlü karakter oyuncusu Helen Mirren’le birlikte gecenin sunuculuğunu üstlenmişti. Üç saat boyunca ünlülerin de sahne aldığı yarışma sonunda üç genç finale kaldı: Justin Brown, Colin Stranahan ve Jamison Ross. En güzel performanslarını sergilediler finalde ve birinciliği Florida’nın Jacksonville kentinden yarışmaya katılan 24 yaşındaki caz davulcusu Jamison Ross kazandı. Ross birincilikle birlikte 25 bin dolar aldı ve Concord Plak Şirketi’yle sözleşme imzaladı.

“Kadın, Müzik ve Diplomasi”
Gelelim yarışma galasının starlarına. Gecenin yıldızları ünlü caz şarkıcıları Aretha Franklin, Roberta Gambarini ve Nnenna Freelon sahne performanslarıyla büyük alkış aldı. Ama gecenin yıldızı kuşkusuz Clinton döneminin dışişleri bakanı Madeleine Albright’tı. Diplomasinin kraliçesi Albright gecenin alkış rekorunu kırdı! Albright yıllardır Monk Enstitüsü’nü ve caz müziğini teşvik çalışmalarını destekliyor. Bu yüzden enstitü Albright’a özel bir ödül verdi 25’nci Uluslararası Caz Yarışması’nın yapıldığı gece. Gala gecesi, “Kadın, Müzik ve Diplomasi”ye ithaf edilmişti. Albright başarılı ve kadın diplomat ve diplomasi temsilcisi olduğunu kanıtlamıştı zaten. Geriye bir küzik kalıyordu! Eski bakan  sahnede bir teşekkür konuşması yaptı. “Caz Amerika’ya özgü en ünlü sanat türümüz ve bu enstitü de cazın dünyada en iyi temsilcisi. Ülke dışına müzik diplomatları göndererek Amerikan caz kültürünün yayılmasında çok önemli bir rol oynuyor” dedi. Eski dışişleri bakanı ve beklentilerin aksine konuşmasını bitirdikten sonra sahneden inmedi, bateri setine doğru yürüdü ve izleyicilerin hayret dolu bakışlarına kıs kıs gülerek bateristi yerinden kaldırdı, kendisi oturdu ve bagetleri alarak çalmaya başladı. Puccini’nin Turandot operasından “Nessun dorma” aryasının enstrümental bir versiyonunda diğer müzisyenlere eşlik etti. Hem de öyle güzel çaldı ki sormayın. Şimdi herkes acaba ders mi aldı diye soruyor. Diplomatların müzik merakı yeni değil. Baba Bush döneminin dışişleri bakanı Condoleezza Rice da iyi bir piyanistti. Baterideki hünerini gösteren Albright, dakikalarca ayakta alkışlandı, gecenin en büyük alkışını almayı başardı. Yine sahneden inmedi, ille de bagetleri isterim diye tutturdu. Alınca sahneden indi, yerine oturdu ve Kennedy Center’dan da elinde bagetlerle çıktı!

Uluslararası Caz Günü 2013’te İstanbul’da

Gecede konuşan UNESCO Başkanı İrina Bokova da her yıl 30 Nisan’da yapılan  Uluslararası Caz Günü kutlamalarının başarısını vurguladı ve açıkladı: “Gelecek yıl Uluslararası Caz Günü kutlamaları, İstanbul’da yapılacak.” Bu müjdeyle noktalamaya karar vermiştim yazımı ama şu an düşündüklerimi sizlerle paylaşmadan yapamadım. Amerika’da farklı meslek sahiplerinin müzik, resim veya sanatın herhangi bir dalını yapabilmelerinin başlıca nedeni, okul sisteminde seçmeli derslerde bu alanlara veya spora yer verilmesi ve bunların öneminin vurgulanması. İlk ve orta öğretimde çocukların çoğu, ya bir enstrüman çalmayı öğreniyor, şarkı söylüyor, ya da bale yapıyor veya yabancı dil öğreniyor. Bunlar da ilerde  örneğin bakan olduklarında işlerine yarıyor! İyi eğitimin önemini bir kez daha vurgulayalım. Yakında başka bir konuyla yine birlikte olmak umuduyla.