Araç kullanmak büyük dikkat ve beceri isteyen bir iş. Adeta bir sanat! Direksiyon başında ustalık gerek, cep telefonuyla konuşmak, araçtakilerle sohbete dalmak, alkollü olmak, karın doyurmak, makyaj yapmak gibi dikkati dağıtacak sürücülük dışındaki her tür iş, ciddi kazalara, yaralanmalara ve ölüme yolaçabiliyor. Türkiye trafik kazalarında dünyada önde giden bir ülke. Amerika’da da aşırı sürat ve araçların büyük olması yüzünden trafik kazaları çok öldürücü oluyor. Yasaklanmasına rağmen özellikle genç sürücülerin cep telefonlarına düşkünlüğü, mesajlaşma sevdasının yanısıra alkollü araç kullanmaları çok ciddi bir risk yaratıyor. Bir de bu ülkede gençler çok erken yaşta, (15-16)daha lise öğrencisiyken ehliyet alabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın en büyük sigorta şirketlerinden Allstate, Amerika genelinde bir araçtırma yaptı ve hangi kent ve eyaletlerde sürücülerin daha kötü olduğunu ortaya çıkardı. Forbes dergisinde yayınlanan araştırma sonuçları birçok kişi için şaşırtıcı olabilir. Çünkü başkent Washington ya da resmi adıyla District of Columbia sürücüleri ABD’nin en kötüleri listesinin bir numarası oldu.
Allstate sigorta şirketine göre, Washingtonlular ortalama her 4 yıl 7 ayda bir kaza yapıyor ve sigortaya başvuruyor. Bu da onları Amerika’nın başka eyaletlerindeki sürücülerden yüzde 112 daha kötü sürücü yapıyor. ABD’de sürücüler genelde her 10 yılda bir kaza yapıyor ve araçları kullanılamaz hale geliyor.
Gelelim listenin ikincisine! Başkent Washington’a komşu Maryland eyaletinin başkenti Baltimore, ABD’nin en kötü sürücülerinin bulunduğu listed ilk 25’in ikincisi. Virginia’daki Alexandria ve Arlington da 7’nci ve 12’nci sırada.
Peki, en dikkatli sürücüler hangi eyaletin hangi kentinde? Güney Dakota’nın Sioux Falls kenti en az kaza yapan sürücüleriyle listenin başına kurulmuş. Arizona’nın Tucson, Wisconsin’in Milwaukee, Montana’nın Kansas City kentleri de güvenilir sürücülere evsahipliği yapıyor.
Siz dikkatli ve güvenilir bir sürücü müsünüz? Direksiyon başında cep telefonuyla konuşmak, mesaj çekmek, yemek yemek, makyaj yapmak gibi kötü ve tehlikeli alışkanlıklarınız var mı? Umarım yoktur. Alkollü araç kullanıyor musunuz? Asla yapmayın. Direksiyon başında dikkatinizi yalnızca yola verin, kendinizin ve başkalarının hayatını tehlikeye atmayın. Gelin, Forbes dergisinde yayınlanan listeye bakalım, en kötü sürücülere sahip olan başkent Washington gördüğünüz gibi birinci sırada. İşte listede yeralan öteki kötü karneli kentler ve eyaletleri:
1. Washington, DC: Ortalama kaza sayısı %112.1 yüksek
2. Baltimore, Maryland: %87.9
3. Providence, Rhode Island: %80.9
4. Hialeah, Florida: %77.6
5. Glendale, California: %77.5
6. Philadelphia, Pennsylvania: %64.1
7. Alexandria, Virginia: %62.6
8. Newark, New Jersey: % 59.4
9. Miami, Florida: %58.4
10. San Francisco, California: %54.6
11. Jersey City, New Jersey: %53.9
12. Arlington, Virginia: % 53.0
13. Tampa, Florida: % 50.2
14. Los Angeles, California: %48.5
15. Paterson, New Jersey: %46.9
16. Fullerton, California: %42.7
17. Garland, Teksas: %41.6
18. Elizabeth, New Jersey: %41.5
19. Bridgeport, Connecticut: %41.2
20. New York, New York: % 41.1
21. New Haven, Connecticut: %37.5
22. Torrance, California: %36.7
23. Norfolk, Virginia: %36.3
24. Yonkers, New York: %36.2
25. Arlington Teksas: % 35.4
Geçtiğimiz günlerde başkent Belediye Başkanı Vincent Gray, süratten verilen cezaların azaltılacağını açıklayarak sürpriz yaptı. Sürat sınırını aşan araçları trafik kameraları belirliyor ve evlere ceza faturası gönderiliyor. Bundan böyle sınırı 11 ila 15 mil aşan sürücüler, 125 dolar yerine 100 dolar ceza verecek. Sürat sınırını 1 ila 10 mil aşan sürücüler de 75 dolar yerine, 50 dolar ceva ödeyecek. Washingtonlu sürücüler için ciddi bir ceza artışı var. Sürat sınırını 25 milden fazla aşanlar 250 dolar yerine 300 dolar ceza ödemek zorunda kalacak.
Peki cezaların azaltılması Washington Belediyesi’ne kaça patlayacak? Belediye Başkanının Bütçe ve Finans Dairesi Başkanı Eric Goulet’e göre, Washington (District of Columbia) yılda 30 milyon dolar zarara uğrayacak. Ancak bu zarar bir yıl içinde artan cezalar sayesinde, başkent belediyesinin 3,5 milyon dolar kar etmesini sağlayacak. Bu para Emniyet’e verilecek ve 100 polis memuru işe alınacak.
Trafik ve park cezaları çok kişinin canını yakıyor Washington’da. Özellikle DC’de çalıştıkları için hergün kente gelmek zorunda olanlar için ceza almak an meselesi. Arabanızı iki saatlik bir yere parkediyorsunuz, iki saat sonra metreye para atıp aynı yerde bırakmak yasak. Yerini değistirmek zorundasınız. Aksi halde 25 dolar ceza almanız işten değil. Diyelim ki bıraktınız, arabanız çekilip başkentin başka bir sokağına bırakılıyor polis tarafından. Arayıp bulmak pek kolay olmuyor tabii!
En iyisi siz siz olun, hangi kentte yaşarsanız yaşayın, trafik kurallarına mutlaka uyun. Uyun ki cezalar bütçenizde delik açmasın! Sadece bu değil elbette, uyun ki sizin ve çevrenizdekilerin hayatı tehlikeye girmesin.
İyi seyirler!
hülya abla sizi çok sıra dışı bir konu ile karşımızda görmekten mutluyuz. yazıyı baştan aşagı okudum. ve ilişikli örneklemeleride anladım. washingtonun böylesine çilekeş bir sorunu oldugunu bilmiyordum. aslında başkent olması nedeni ile biraz daha kullanışlı olması gerektigini düşünüyorum. fakat düşündügüm gibi olmadıgını istatisklerden ögrendim.
ehliyet alıdıgı zaman arabayı kullanma hakkı doguyor fakat iş bununlada bitmiyor. çok dikkatli kullanmak gerekiyor. buda bazen yeterli olmuyor dikkatsiz kullanan birinin saçmalıgı sizi bir toto gibi bulabiliyor.ben araba kullanırken gayet yavaş kullanıyorum bunun bana az hata oranı saglayacagını düşünüyorum. tabi bu şehir içinde şehirlerarası yolculuk yapmıyorum. en çok sevdigim otobüsü tercih ediyorum.
hülya abla birgün mutlaka amerikada olacagım. sizden bir şey ögrenmek istiyorum. bizim ehliyetlerimiz orada geçiyormu geçmiyomu. ve ehliyet almak istedigim zaman türkçe kurs veren sürücü kursları bulunabiliyormu. dil yeterliligi ne kadar ve hangi düzeylerde talep ediliyor.
bu konudan benim konuma geçelim. biraz felsefe agırlıklı fakat önemli bir konudan konuşalım istiyorum. ne kadar düzenli bir performans sergileyecegimi merak ediyorum
hayatımızda her şeyin bir kursu vaya egitimi var. peki insanın kendini kullanma kursu ve egimi varmı. insan hayatının kalitesine ve başarısına etken olan bunun verilen çogu egitimlerle alınamadıgını düşünüyorum.insanın düşünce ve davranış biçimleri ile kendini kullanma sanatından mahrum oldugunu düşünüyorum. ben olaya bir meslek açısından bakmıyorum. yaşadıgı ve yaşayacagı olan bütün içerik ve zamanının kullanmasından bahsediyorum. öylesine etkili bir yaşama sanatı olmalıki hayatın bütün zorluklarına ve gelecege dair plan ve programları için kendini kullanma sanatını en iyi bir biçimde icra edebilsin.her konuda yaşanan her saniyenin yönetiminden bahsediyorum. insanın 24 saat içinde yaşadıgı her saniyenin dış alımlarını dış satıma çevirmesi ve hepsinin pozitif olarak gerçekleşmesi gerektigine inanıyorum. yaşanan her olaya karşı takıncagı tavır ve davranış biçimleri ile kendini yönetmesinin ancak başarıyı getirebilecegini bununda yeterli olmayarak gelecege dair yaşanması muhtemel olan ve olacak olaylara karşı kendini hazırlaması ve hazırlıklı olmasının bir zorunluluk oldugunu düşünüyorum. genelde başarılar elde edilen bilgi ve tecrübe ile zor koşullar altın elde ediliyor. yani gençlerin bu başarıyı elde etmesi olanak dışı ve ve istedigi kapasiteye gelmesi ise bir hayli zaman alıyor.halbuki yaşanmış tecrübeler ögretilse gençlerin başarıyı yakalama süresi kısalabilir.
tam bu noktada her insan kendini kullanma sanatının kursunun verilmesi ve buna istinaden kendisine bir yeterlilik belgesi verilmesi gerekiyor.nasıl insan tarfikte aracı kullanıyorsa insanda hayatını yaşamında nasıl kullanabilecegini bilmeli.
ben kendimi hayatımda kullanma konusunda çok ilerleme sagladım ve sıfır sorunla hayatıma devam ediyorum. fakat bana öyle rahat yok gelecegim ve gelecegimiz için yapılması gerekenlerin temeli için gerekli hazırlıkları icra etmekle meşgulum. hayatımda olacak olası herşey için gerekli hazırlıklarımın olması beni rahatlatıyor. yani bütün konularda kendimi kullanma sanatında çok güzel ve dogru yolda ilerliyorum. son yıllarda her akşam yatmadan önce ettgim analizlerin hemen hemen hepsinde kendime sadece şunu söylüyorum sana bayılıyorum çok harikasın diyerek kendimi ödüllendiryorum. bütün icraatlarımın temel kaynagı olacak olan beni mükemmelinde ötesine dogru götürmeye çalışıyorum.artık hata yapmıyorum ve yapmakta istemiyorum. bu konu görüdügü gibi basit degil. bireyin beyni elde ettigi bütün girdileri bir depo gibi barındırması ve yaşadıgı ve yaşayacagı herşey için gerekli olan bilgileri ve muhakemeyi birleştirerek yaşadıgı o an olan saniyeye en dogru ve yerli yerinde bir karşılık vermesi gerekiyor.çok karmaşık olan bu süreçten ne kadar başarılı oldugu ise onun attıgı ve atacagı adımlarının kalitesinde ortaya çıkacaktır.bunun ne kadar zor oldugunu anlamak için bir günde yaşadıgı 24 saatin her saniyesinin bir sonraki gün ve günlerde bir daha yaşanmayacagı ve yaşayacagı her saniyeye karşı bir dışa salınım gerçekleştirmek zorunda olacagını ortaya korsak. insanın kendini kullanma sanatı ile bunu yapabilecegi bir kez daha ortaya çıkyor. ben geçmişimde şu anda ve gelecegimde yaşadıgım ve yaşayacagım bütün parametreleri yöneterek ayakta kalmayı özellikle son yıllarda daha etkili bir şekilde kullanarak başardıgımı söyleyebilirim. o yüzden araç kullanmayı biliyorum fakat kendimi kullanmayı başardıgımda ve başarıyorum o zaman daha mutlu ve güçlü olacagım.
SAYGI VE SEVGİLERİMLE
not=size ve voa çalışanlarına bir şey söylemek istiyorum.İYİKİ VARSINIZ. size bir demet saygı ve sevgi gönderiyorum. hayat yaşamaya ve yaşanmaya deger…..
Görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için çok çok teşekkürler. Haklısınız gerçekten de hayat yaşamaya ve yaşanmaya değer. Zaten bunu bilenler, nefes aldıkları her anın kıymetini biliyor. Size de saygı ve sevgiler.
Not:Sony’yi aldınız mı? Annenize karşı daha fazla mahcup olmak istemiyorum. Resim cekip yollayın lutfen, annenizle birlikte. Saygılar gönderiyorum annenize de.
hülya abla sony kamera çok hızlı geldi. 3-4 gün oluyor. en çokta annem sevindi. bu sefer aileye rezil olmadım. kargo ile gönderdiginiz için sizler çok teşekür ediyorum. biraz ögrenmeye çalışıyorum. fakat en kısa zamanda annem lede çekilmiş bir kaç fotograf gönderecegim. ayrıca anneminde size iyi temmeniler oldu ve size teşekür ediyor.
Çok sevindim kameranın sorunsuz elinize ulaştığına. Böylece annenize karşı da mahcup olmamış olduk. Resimlerinizi bekliyorum. Annenizin ellerinden öpüyorum. Sevgiyle kalın.
Somebody necessarily lend a hand to make seriously posts I might state. That is the first time I frequented your web page and so far? I surprised with the analysis you made to make this particular submit extraordinary. Excellent process!
Thanks for your nice words. What can I say? I am glad you liked the topic and the way I presented it. Have a great day!
Way cool! Some very valid points! I appreciate you penning this write-up plus the rest of the site is really good.
Mega-cities all have this problem. Glad you liked it. Thanks for writing.
There is certainly a lot to find out about this issue.
I really like all the points you have made.
Stop by my web blog Personal Accident Claims
Traffic is a global phenomenon. Populations increase and more people own cars. Especially in mega -cities it is a major everyday problem. Good luck.