Gökkuşağı

Michelle Obama 50 Yaşına Beyonce’yle Girdi

Michelle ObamaDört buçuk yıl önce eşi Barack Obama’nın Amerika’nın ilk siyah başkanı seçilmesiyle Chicago’dan başkent Washington’a taşınarak Beyaz Saray’a yerleşen Michelle Obama, 17 Ocak’ta 50 yaşına girdi ve “yolun yarısındayım” dedi! Cahit Sıtkı Tarancı yıllar önce “Yaş 35 yolun yarısı eder” demişti ama artık devir değişti, özellikle de yaşam süresinin çok uzun olduğu Amerika’da 50 yaş, ne emeklilik yaşı ne de hayattan vazgeçme çağı. Aksine birçok kişi artık 50 yaşını yeni başlangıçlar için bir fırsat olarak görüyor. Michelle Obama da eşinin ikinci başkanlık dönemine daha deneyimli giriyor. Michelle Obama, bugüne kadarki başkan eşlerinden farklı bir hava getirdi Beyaz Saray’a. Resimlerde nasıl çıkarım korkusuna kapılmadan istediğini giydi, kolsuz elbiseleri, renkli hırkaları, rahat eşofmanları, beyzbol şapkası ve yeni modacılardan seçtiği, kendisine yakıştıramadığı gerekçesiyle çok eleştiri alan biraz alışılmışın dışında gece kıyafetleriyle gündemden hiç düşmedi. Üstelik Michelle Obama eşinden daha popüler!

Michelle ObamaBeyaz Saray’ın köpeği Bo’yu gezdirirken, orta gelirlilerin mekanı Target adlı süpermarkette alışveriş yaparken ya da bir lokantada arkadaşlarıyla yemek yerken görmek, Washingtonlular için bir alışkanlık haline geldi. Ayrıca Michelle Obama, sık sık da Amerika’nın en ünlü dergilerinde kapak oldu, samimiyetle günlük yaşamını anlattı, okulları gezdi, öğrenciler arasında “Let’s Move” programının ve Beyaz Saray’daki sebze bahçesiyle de sağlıklı beslenmenin reklamını yaptı. Onlarla dansetti, şarkı söyledi. Kahkül bıraktı, kıyamet koptu! Ben de anneyim dedi, kızlarıyla ilgili konuştu, bu kez de samimi itirafları eleştirildi. Yine de Amerika’da bir Michellemania oluştuğu bir gerçek! Medya yakından izliyor First Lady’yi. En son da 50’nci doğumgünüyle çok konuşuldu Michelle Obama. Şimdi gelin, magazin basınının, paparazzilerin izleyemediği doğumgünü partisinden sızan bilgileri paylaşalım…

Michelle Obama’nın 50’nci doğumgünü partisi doğumgününden bir gün sonra 18 Ocak Cumartesi günü Beyaz Saray’da yapıldı. Davetiyede fotoğraf ve video çekilmemesi ricası vardı, ayrıca gelmeden önce yemek yeseniz iyi olur deniyordu ve dans etmeye uygun bir kıyafet giyilmesi isteniyordu. Medyaya fotoğraf ve video sızmamasının nedeni bu. Davetliler önceden uyarılmıştı.

BeyonceBaşkan Obama’nın ilk andiçme balosunda Barack ve Michelle Obama çifti ilk danslarını yaparken Etta James’in “At Last” adlı parçasını seslendiren ünlü pop şarkıcısı Beyonce, Beyaz Saray’ın vazgeçilmez konukları arasına girdi son birkaç yıldır. Doğumgünü partisinde de sahneye çıktı, Michelle Obama’nın sevdiği şarkıları söyledi. “Doğumgünün Kutlu Olsun” şarkısı ünlü R&B sanatçısı John Legend’dan geldi. Legend, Michelle Obama’ya “Happy Birthday” şarkısını iki kez söyledi. Önce geleneksel şarkıyı dinledi First Lady, ardından Stevie Wonder’ın 1981 yılında Martin Luther King için aranje ettiği versiyonunu. Stevie Wonder de partideydi. Ayrıca caz şarkıcısı Ledisi ve Chicagolu ünlü oyuncu ve şarkıcı Jennifer Hudson da sahne aldı, Michelle Obama için şarkı söyledi.

Diğer konuklara da bakalım. Bill ve Hillary Clinton, televizyoncu Gayle King, eski Beatle Paul McCartney ve yeni eşi, aktör Samuel Jackson, NBA’in ünlü basketbolcusu Magic Johnson, Olimpiyat şampiyonu buz patenci Nancy Kwan, şarkıcı James Taylar ve Janelle Monae, televizyon programcısı Rachael Ray basına sızan isimler. Demokrat Parti stratejistlerinden ve Obama çiftinin yakın dostu Donna Brazile’e göre, gecenin en duygusal konuşması Başkan Obama’dan geldi ve Başkan, Michelle Obama için “görür görmez aşık olduğum kadın” tanımı yaptı.

Obama departs after signing a proclamation to commeorate the inauguration after swearing-in ceremonies in the U.S Capitol in WashingtonRivayete göre, Michelle Obama o gece kırmızı bir tuvalet giydi ve saçlarını serbest bıraktı, ancak çok fazla dansetmiş ve terlemiş olacak ki, saat 1:30’dan sonra saçlarını topuz yaptı. MichelleObama davete katılanlara göre, çok mutlu ve 50 yaşına göre de çok genç görünüyşordu. Aldığımız duyumlara göre, o gece herkes saatlerce dansetti. Hatta Temsilciler Meclisi eski Başkanı Nancy Pelosi bile dayanamadı, Beatles grubunun ünlü şarkıcısı Paul McCartney’le dansedebilmek için çantasını konuklardan birine emanet etti! Beyaz Saray’ın davetiyesinde gelmeden önce yemek yerseniz iyi olur talimatına uyanlardan biri de Paul McCartney’di. McCartney’in, Beyaz Saray’daki doğumgünü partisine gelmeden önce The Source adlı restoranda eşiyle birlikte güzel bir yemek yediği görüldü.

Barack Obama, Michelle Obama, Sasha Obama, Malia ObamaTipik bir Oğlak Burcu olan Michelle Obama ailesine, arkadaşlarına çok düşkün. Annesi Marian Robinson’a çok yakın, hatta Robinson da Beyaz Saray’da First Family ile birlikte yaşıyor ve Michelle Obama’nın en büyük sırdaşı. Ana-kız birlikte geziyor, konserlere, maçlara gidiyor, Michelle ve Barack Obama’nın iki kızları, Sasha ve Malia’nın sorumluluklarını birlikte üstleniyor. Ayrıca Michelle Obama, kız arkadaşlarıyla sık sık yemek yiyerek sohbet ediyor, ihtiyacı olduğu zaman onlandan yardım istemekten de çekinmiyor. Gönüllü çalışmalara önem veriyor. Aşevlerinde yemek servisi yapıyor, yoksul aileleri ziyaret ediyor. Kim ne der kaygısı içinde görünmüyor. Bu da önemli bir özellik. Kişilik olarak disiplinli, çalışkan, tuttuğunu koparan bir kadın Michelle Obama. Barack Obama yıllar önce avukatlığa başladığı zaman Michelle Obama’nın yanında, onun çalıştığı hukuk bürosunda stajını yapmıştı. Çok klasik olacak ama, “her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözü geliyor akla.

Doğumgününden başlayıp nerelere geldik. Ocak ayında doğumgünlerini kutlayan herkese ve tabii Michelle Obama’ya “Happy Birthday”!

2014’te Gazetecilerin Kaderi Değişecek mi?

Gazetecilik, zor meslek. Gecesi, gündüzü yok. İş güvenliği yok, parası az. Üstelik giderek bütün dünyada daha tehlikeli bir meslek haline geliyor. Merkezi New York’taki Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) adlı basın özgürlüğünü izleme kuruluşunun 1990’dan beri yaptığı küresel araştırmaya göre, 2013’te dünyanın çeşitli yerlerinde 70 gazeteci öldürüldü. Mesleğini icra ederken veya mesleğini yaptığı için öldürülen gazetecilerin sayısı 2012’de ve 2009’da 74’tü. Bu bugüne kadar kaydedilen en yüksek sayıydı.

CPJ’in 2013 raporunda neler var?

journalists-killed-1992-2013
• 2013’te hapis gazeteci sayısı 211 oldu, geçen yılın rekor sayısı 232’ydi. 2012 öncesinde CPJ’in yıllık hapishane sayımında kayıtlara geçmiş en yüksek sayı 1996 yılında hapiste olan 185 gazeteciden oluşuyordu.

• Dünya çapında 124 gazeteci, hükümeti devirmeye çalışma veya terörizm gibi devlete karşı işlenen suçlar kapsamında hapiste. Bu, iftira veya hakaret gibi benzerleriyle kıyaslandığında tüm diğer suçlamalardan çok daha yüksek bir oran teşkil ediyor ancak geçmiş yıllardaki devlete karşı işlenen suçlar oranıyla aşağı yukarı aynı düzeyde. 45 vaka kapsamında hapisteki gazetecilere hiçbir suçlama getirilmiş değil.

• Vietnam’da geçen yıl 14 gazeteci hapisteyken bu sayı yetkililerin ülkenin tek bağımsız medyasını oluşturan blog yazarlarına karşı operasyonları sıklaştırması sonucunda 18’e yükseldi.

• Vietnam’ın yanısıra, hapistekilerin sayısının yükseldiği diğer ülkeler Etiyopya, Bahreyn ve Somali.
• 2012 yılında hapiste hiç gazetecileri yokken 2013 sayımına dahil olan ülkeler: Jordan, Rusya, Bangladeş, Kuveyt, Makedonya, Pakistan ve Kongo Cumhuriyeti; bunlara ek olarak Mısır ve ABD de var.

• Afrika’da en çok gazeteci hapseden ülke Eritre. 2012’de 28 gazeteci hapisteyken bu sayı 2013’te 22 oldu. Eritre yasal prosedürü ihlal edenler arasında dünyadaki en kötü ülke; hapistekilerin hiçbirine karşı resmi olarak herhangi bir suçlama getirilmediği gibi, hiçbiri mahkemeye de çıkarılmadı.

• İnternet gazetecileri 106 kişiyle toplam rakamın yarısını oluşturdu. 97 gazeteci yazılı basın çalışanı.

• Dünya çapında hapisteki gazetecilerin yaklaşık üçte biri bağımsız çalışan gazeteciler; bu, geçen yıllara göre küçük bir farkla daha az bir oran. 2012 yılında hapistekilerin %37’si bağımsız çalışan gazetecilerdi.

CPJ gazetecilerin mesleklerini yaptıkları için hapsedilmemeleri gerektiğine inanıyor. Örgüt, gazeteci hapseden her ülkeye mektuplar göndererek durumdan ciddi kaygı duyduğunu bildirdi. Geçtiğimiz yıl CPJ’in desteğiyle en az 39 gazeteci serbest bırakıldı.

“Türkiye’de hapisteki gazeteci sayısına inanmak zor”

CPJ Direktörü Joel Simon 2013 raporuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Yaptıkları iş yüzünden gazetecileri hapsetmek hoşgörüsüz ve baskıcı bir toplumun baş özelliğidir. Vietnam ve Mısır gibi ülkelerde hapsedilen gazeteci sayısının arttığını görmek elbette çok rahatsız edici. Ancak açıkçası Türkiye’nin iki yıl üstüste dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olduğunu görmek şok etkisi yaratıyor.” Türkiye bu durumda İran ve Çin’den kötü durumda. CPJ’in listesinde ilk 10’a giren ülkeler şöyle sıralanıyor: Türkiye, İran, Çin, Eritre, Vietnam, Suriye, Azerbaycan, Etiyopya, Mısır ve Özbekistan.

Yılın sonlarında Washington’da Amerika’nın Sesi’ni (VOA) ziyaret eden ve Nedim Şener’le birlikte Mehtap Çolak Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan CPJ Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Nina Ognianova’ya göre, Türkiye son iki yıldır dünyadaki tüm diğer ülkelerden daha çok gazeteciyi hapsetti. Parmaklıklar ardındaki gazetecilerin sayısı 40; 2012 yılı Ekim ayındaki 61 gazeteciden ve 1 Aralık 2012’deki kayıtlarda görünen 49’dan daha düşük bir sayı olmakla birlikte, Türkiye’de hapis tutulan gazeteci sayısı İran, Çin veya Eritre’den daha yüksek. Ognianova, “Bir NATO üyesi ve bölgesel bir lider olan Türkiye’nin dünyanın en çok gazeteci hapsedenler listesinde yeri olmamalı” diyor.

CPJ 2013’te dört ülkeden gazeteciye Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü verdi. Bunlardan biri de serbest bırakılan gazeteci Nedim Şener’di. Şener Amerika’nın Sesi’ne “Ödülü hapisteki bütün gazeteciler adına alıyorum” dedi. Nina Ognianova, Şener’in Ergenekon davasından suçlu bulunduğu taktirde 15 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacağını söylüyor. CPJ Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Nina Ognianova, Türk hükümetine şu çağrıda bulundu: “Son birkaç yıl içinde Türkiye bölge için umut sayılan bir ülkeden bölgenin endişe yaratan ülkelerinden birine dönüştü; ifade özgürlüğünün giderek daraldığı bir atmosferle tanımlandı. Türkiye bir yol ayrımında; otoriterlik ve sansür yerine demokrasi ve hoşgörüye giden bir yolu seçmek için hala çok geç değil. Türkiye hapsettiği gazetecileri serbest bırakarak bir başlangıç yapabilir.”

2013’te Ergenekon Davası’yla ilgili olarak tutuklanan ve beş yıl hapis yatan Cumhuriyet gazetesi yazarı ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Mustafa Balbay serbest bırakıldı. CPJ bunu olumlu ancak yetersiz bir gelişme olarak değerlendirdi.

2014 gazeteciler için nasıl bir yıl olacak? Bekleyip göreceğiz. Bu yılın ifade özgürlüğüne ve gazetecilik mesleğine değer verilen günler getirmesi dileğiyle.

CPJ’in 2013 raporuyla ilgili ayrıntılı bilgi icin:
www.cpj.org