Gökkuşağı

Hergün Dünya Sigarasız Günü Olsa!

Lung Cancer Screening

Amerika’da bu yıl sağlıkla sigaranın sağlık üzerindeki zararlarıyla ilgili uyarıda bulunan ilk resmi raporun yayınlanmasının 50’nci yıldönümü. Yani federal hükümet tam 50 yıldır Amerikalılar’ı sigara konusunda uyarıyor.

Dünya Sigarasız Günü de 31 Mayıs’ta. Bu yüzden bu yazımı çok ciddi gördüğüm bir sağlık konusuna ayırmak istedim. Şöyle bir bakalım sigara ne gibi yaralar açıyor, nelere mal oluyor insan hayatında. Sigaranın yolaçtığı kanserlere ‘önlenebilir kanser’ türleri diyoruz. Çünkü sigara içmezseniz bu kanserlere yakalanma olasılığınız çok düşük. Örneğin akciğer kanseri. Evet, hayatında sigara içmemiş kişiler de bu kansere yakalanıyor ama içenlerin yakalanma oranı içmeyenlerin kat kat üstünde. Bundan 50 yıl önce o zamanlar Amerika’nın Baş Sağlık Danışmanı olan Luther Terry ilk raporu yazmıştı. Yıl 1964 idi. Rapor ilk kez sigara kullanımıyla akciğer kanseri ve kalp hastalıkları arasında resmen doğrudan bağlantı kuruyordu. O günlerde Amerikalılar’ın yüzde 40’ından fazlası sigara tiryakisiydi. Bugünse 50 yılda önemli yok katedildiğini söylemek mümkün. Amerika’da sigara tiryakilerinin oranı yüzde 18’e düşmüş durumda.

Halkı sigara konusunda ciddi şekilde uyaran bu ilk rapor, sigaraya karşı yoğun önlemler alınmasına, sigara paketlerinin üzerine sağlık uyarıları konulmasına neden olmuş, ayrıca hükümet radio ve televizyonlarda sigara reklamlarını yasaklamıştı. Doktorlar, bu önlemler sayesinde 1964 yılından buyana 8 milyon kişinin hayatının kurtarıldığını söylüyor. Bu ilerlemeye rağmen Amerika’da hala her yıl 443 bin kişi hayatını sigaranın yolaçtığı hastalıklar yüzünden kaybediyor.

Science Poll

Amerika’da yeni yasalar, 18 yaşın altındaki gençlere sigara satılmasını sınırlamış durumda. Ayrıca yasalar sigara içmeyenleri dumandan korumayı da öngörüyor. Birçok kentte kamu alanlarında, restoranlarda, barlarda hatta parklarda bile sigara içme yasağı uygulanıyor. Örneğin New York’taki ünlü Central Park’ta sigara yakanlar ciddi miktarda ceza ödemek zorunda.

Sigaranın zararları saymakla bitecek gibi değil. Hem çok hem de çok daha kötü. Yeni bir araştırmaya göre bağırsak, mide ve karaciğer kanserleri de sigarayla bağlantılı. Ayrıca doktorlar sigaranın diyabet, mafsal romatizması, romatizma, tüberkuloz riskini büyük ölçüde arttırdığı konusunda da halkı uyarıyor. Bunun temel nedeni, sigaranın vücudun hasatalıklara karşı direncisi azaltması, bağışıklık sistemini zayıflatması. Bu yüzden sigara tiryakileri, hasatalıklara karşı daha savunmasız kalıyor. Araştırmalar, pasif içicilerin de hastalık riskinin arttığı konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor.

Sigara, anne karnındaki bebeklere de zarar veriyor. Yine araştırmalara göre, hamileyken sigara içen anne adaylarının bebeklerinin zihni ve fiziksel gelişme sorunlarıyla dogma riski artıyor. Örneğin bebeklerin yüz kemikleri yeterince gelişemiyor, beyin oluşumları geri kalıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, tütün kullanımı dünyada her yıl 6 milyon ölüme neden oluyor. Bu sayının 22030’a kadar 8 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Kanser riskinin artmasının nedeni de sigara kullanımı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)  dünyadaki bütün kanser ölümlerinin %20’sinin sigara yüzünden kaydedildiğini bildiriyor. Akciğer kanserinden ölümlerin yüzde 70’i de yine sigara yüzünden. Sigaranın yolaçtığı hastalıklar arasında astım ve bronşit başta olmak üzere solunum yolu hastalıkları ve kalp krizi ve inme başta olmak üzere kalp rahatsızlıkları da var.

Peki, ya sigara içmedikleri halde sigara dumanına maruz kalanlar? Dünya Sağlık Örgütü bunu da araştırmış. Sigara dumanı dünyada her yıl 600 bin kişinin ölümüne neden oluyor. Tüm dünyada çocukların yarısı sigara dumanı soluyarak büyüyor. Bütün uyarılara rağmen dünyada 1 milyar kişi sigara tiryakisi. Bu sayının önümüzdeki yıllarda özellikle az gelişmiş ülkelerde artması bekleniyor. Gelişmiş ülkelerdeyse sigara içenlerin sayısı düzenli olarak azalıyor. Sigara içenlerin yüzde 80’i az gelişmiş ülkelerde yaşıyor. Sigara içme açısından rekor, 2010 rakamlarına göre, Büyük Okyanus ülkelerine ait. Sigara içen dünya nüfusunun üçte biri Doğu Asya ve Pasifik ülkelerinde yaşıyor. Bu bölgedeki sigara tiryakilerinin büyük bölümü erkek. Ancak bölgede sigara içen kadın ve çocuk sayısı hızla artıyor. Sigara kullanımının yolaçtığı hastalıklar yüzünden bu bölgede her gün 3 bin kişi hayatını kaybediyor.

Bilimadamlarına göre sigara dumanında 4 binden fazla kimyasal var ve bunların en az 250’si sağlık için çok zararlı. Bu kimyasallardan 50’si kansere neden oluyor. Bunlar arasında arsenik de bulunuyor. Yine de bu kimyasalların en korkutucusu nikotin. Nikotin resmen bir ‘zehir’. Üstelik de alışkanlık yapıyor. Sigara tiryakileri bu yüzden sigarayı bırakmakta çok zorlanıyor.

Gelin Dünya Sigarasız Günü’nde kendimizi de, ailemizi ve çevremizi de koruyalım, sigaradan uzak duralım. Elbette yalnız bu günde değil, her daim sigarayı hayatımızdan çıkarıp sağlıklı yaşayalım, sağlıklı yaşatalım. Sağlık bir kere gitmeye görsün, insan o zaman kıymetini anlıyor. En iyisi o noktaya gelmemek derim. Hepinize sağlıklı günler!

Soma’ya Ağıt

Bütün Türkiye’nin, yurtdışında yaşayan Türkler’in ve Türkler’i seven herkesin başı sağ olsun. Soma’da yaşanan büyük acının tesellisi yok, evet ‘ateş düştüğü yeri yakar’ en çok, ama bu acı hepimizin yüreğini dağladı. Soma halkının neler yaşadığını tahmin etmek bile zor. Görüntüler, cenazeler, ailelerin acıları, feryatlar acının bir bölümünü yansıtıyor ama ya evlerde, dört duvar arasında neler yaşanıyor? İşte bunu tahmin etmek çok zor. Geçim sıkıntısının daralttığı yüreklere bu kez de babalarını, kardeşlerini, eşlerini, oğullarını, komşularını, dostlarını, arkadaşlarını kaybetmenin acısı düştü. İki oğlunu madende kaybeden babanın feryadı, ‘babam beni çok severdi, beni şimdi kim sevecek’ diye hıçkıran küçük kızın gözyaşları unutulacak gibi değil. Ambulans kirlenmesin diye çizmelerini çıkarmak isteyen yaralı madenci, ‘burada madenden başka iş yok ki’ diye gerçeği dile getiren gençler, ‘bir hafta sonra çocuğumun sünneti vardı’ diye hayıflanan eşini kaybetmiş acılı anne, ona bebeğini babasız doğurtacak kaderi kabullenmek zorunda kalan anne adayı, hangi birini sayayım? 301 ölümü kabullenmek kolay değil. Koşulların iyileştirileceği, hayatını kaybeden madencilerin geride bıraktıklarını maaş bağlanacağı, yakınların iş bulunacağı, soruşturmanın doğru düzgün yürütüleceği yolundaki sözler umarım tutulur. Acıları unutturmaz ama en azından hayatı devam ettirir.

Ben şöyle bir gelecek hayal ediyorum: Soma’daki madeni işleten şirket ve de hükümet, hayatını kaybeden madencilerin ailelerine yüklü tazminatlar ödesin, sivil toplum örgütleri ve iş çevreleri madencilerin geride kalan çocuklarını bedava okutsun, gençlere madenden başka iş sahaları açsın, onları işe yerleştirsin, madenci ailelerine TOKİ’den daireler bağışlansın, konut kredisi açmak yetmez, onu ödeyecek durumda değiller çünkü ve bunlar biran önce yapılsın, lafta kalmasın, yıllar sürmesin. En önemlisi, Soma’da ve Türkiye’deki bütün madenlerde gerekli güvenlik önlemleri alınsın, yaşam odaları yapılsın ve sayıları arttırılsın, maskelerin hepsi kontrol edilsin, madencilikle ve güvenlikle ilgili bütün konularda madencilere gerekli eğitim verilsin, tatbikat yaptırılsın, Madenciler de insanca çalışıp insanca yaşayabilsin. Para değil insan odaklı bir işi, hayatı olsun herkesin. TMMOB’den Can Doğan’ın söylediği gibi, ‘Kömür karası günler yaşanmasın bir daha’, Maden İş Sendikası Ege Bölge Başkanı Tamer Küçükgençay’ın dediği gibi, ‘Maden kazası kader olmamalı’.

Amerika’daki tepkileri özetlemek gerekirse, Başkan Obama Cumhurbaşkanı Gül’e telefon etti, Soma’da ölenlere başsağlığı diledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Türk halkının acılarını paylaştığını bildirdi. Amerikan Kongresi’ndeki Türk Dostluk Grubu ortak başkanları da Washington’daki Türk Büyükelçisi Serdar Kılıç’a bir mektup göndererek Türkiye’nin acısını paylaştı. Mektupta Temsilciler Meclisi üyeleri Virginia milletvekili Gerald Connelly, Ed Whitfield, Steve Cohen ve Virginia Foxx’un imzası var. Amerikalı milletvekilleri, mektupta şöyle diyor: “Soma’daki trajik maden kazasıyla ilgili olarak Amerika-Türkiye İlişkileri ve Amerikalı Türklerle ilgili Kongre Dostluk Grubu adına Türkiye’nin dostları olarak başsağlığı diliyor, acınızı paylaşıyoruz. Ölenlerin aileleri için dua ediyor ve yaralıların biran önce iyileşmesini diliyoruz. Bu ulusal yas döneminde Amerika’nın çok eski bir dostu ve müttefiki olan Türkiye’nin yanındayız.”

Amerika’daki Türk dernekleri karınca kararınca yardım kampanyaları yürütüyor, Washington ve New York başta olmak üzere birçok kentte Türkler biraraya geldi, elele verdi. Soma kazası duyulur duyulmaz, Washington’daki Türk Politika Merkezi (Turkish Policy Center) üyeleri Beyaz Saray’ın önünde gece bir anma töreni yaptı, yere mumlarla SOMA yazdı.

Ben Amerika’daki ve Türkiye’deki özel sektörü, işadamlarını, sivil toplum örgütlerini yardıma çağırıyorum. İmkanlarınız geniş, Soma’da ölen madencilerin aileleri, çocukları için ne olur birşeyler yapın. ‘Acı çekmek onların kaderi olmasın’.

Bu kez içimden başka bir konuda iki satır olsun yazmak gelmedi. O yüzden ben de ‘Soma’ dedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.