Yunanistan’a motosikletimle gitme kararını almamda siz etkili oldunuz. Evet, evet siz! Bu sayfayı şu anda okuyan siz motosikletçiler verdirttiniz bu kararı bana! Forumlarda okuya okuya, o güzel fotoğraflara baka baka duramaz oldum yerimde. Ben de Avrupa’ya motorla açılışı Yunanistan’dan yapayım dedim. Atladım gittim. O geziyi yıllardır anıyorum, her canım sıkıldığında fotoğraflarına bakıyorum ve ölene dek unutmayacağımı biliyorum. Her bünyeye lazım… Sahi, Yunanistan seyahatimi adam akıllı anlatamadım değil mi size burada? Söz, yazdım kenara…
Ama bugün söz “Sizin Köşeniz”de. Bloğa katkılarını esirgemeyen, motosiklet muhabbetleriyle tanıdığım, uzaklardan, Türkiye’den bir arkadaş, Emre Karataş da izleri silinmeyecek bir gezi yapanlardan motorla. Fotoğraflarını paylaştığında “Bunu okuyucular da mutlaka görmeli” dedim. Sonunda sıra Emre’nin İtalya gezisine de geldi. Ben birkaç soru sordum, o da içtenlikle yanıtladı. Bolca fotoğraf eşliğinde… A tabii bir de “içten” videoları eşliğinde…
Siz de Motosikletli Kız sayfası üzerinden ulaşmak isterseniz “diğerlerine”, adresim motosikletlikiz@gmail.com
Buyrun, ilham alın:
“Dünyaya Bir kez Geliniyor”
1) Nereden çıktı bu İtalya gezisi? Diğer motorcuların İtalya gezileri de etkili oldu mu bu kararda? Hani ilham alır, harekete geçeriz ya bazen?
* Bu gezi şu sebepten çıktı: 2010 yılının yazında Taner arkadaşımızla (o zamanlar Majestic 400 kullanıyordu) yaptığımız Ege-Akdeniz turu yüzünden artık yurtdışına çıkma fikri doğdu. Ben Türkiyeyi iş konusunda araçla çok gezdim. Motorumu aldıktan sonra Türkiye’de çok fazla uzun yol yaptım ve her yeri gördüğüm için artık Türkiye’den çıkmayı düşündüm. Bu fikri arkadaşlarla paylaştım. Yaptığımız araştırmalarda en son dedik “scooterlerin anavatanına” gitmeliyiz. Sonra da harekete geçtik.
2) Aşamaları planlanmış bir gezi miydi bu, yoksa “Biz yola çıkalım, şartlara göre planlarız” diye yapılmış bir gezi miydi?
*Aşamalar şunlardı: İlk önce vizeler alınacak ( ben ilk kez yurtdışına çıkacağım için çok sıkıntılıydım. Alamam, vermezler gibisinden), sonra otel ayarlanacak, sonra sırasıyla gezilecek. Sabah Edirne/İpsala’dan çıkarsak sonrası gelir ümidiyle geziye başladık. İlk kalınacak yer Roma idi; orada önceden rezervasyon yaptık. Ama diğer yerler plansızdı.
3) Yurtdışına çıkış hazırlıkları (Uluslararası ehliyet, sigorta vs) ne kadar vaktini aldı?
*Yurtdışı hazırlıkları en çok beni zorladı çünkü vizem yola cıkmaya 2 gün kala çıktı 🙂 Bu yüzden ben ümidimi kesmiştim. Ama sınır kapısını geçene kadar öldüm öldüm dirildim diyebilirim. Uluslararası ehliyet (tamamen saçma) sigorta işleri fazla zaman almadı. 1 günde halledildi.
3) Kaç gün sürdü gezi?
*Gezimiz 13-14 gün ve 4500 km sürdü. DL650, Peugeot Satalis 250, Burgman 400 ve ben Kymco xciting 250 kullanıyordum.
4) Hiç motosikletle ilgili bir tehlike atlattın mı? Ya da teknik bir sorun oldu mu gezi sırasında?
Teknik sorun olarak yolda yağ değişimi yaptık. Süper bir İtalyan usta yağları değiştirdi.5 dk sürmedi çok hızlıydı Lorenzo usta 🙂 Son gün, yani dönüş yolunda uzun bir yol
katetmek ve vapura yetişmek için motorlarımızı zorladık. Bu nedenle benim motorumun rolantide “stop etmesi” sıkıntısı yaşadım ama o da yolda sakin sürmeye başlayınca düzeldi.
Tek tehlikemiz dağ yolunda başta ben arkamda DL 650 bir tır sollamaya kalktık. Tam tırı sollarken ben polisi görünce aniden yaşlayıp tırın arkadasına saklamamla dikizimde
650’yi görmek bir oldu. En büyük ve tek tehlikemiz buydu. Ama bundan tecrübe çıkardık.
5) Yollara gelelim biraz… Trafikteki davranışlara ya da. İtalyanlar da benzer gerçi bize ama yolda, sürücülerin davranışlarında en çok dikkatini çeken “fark” ne oldu?
Sadece şunu söyleyeyim gerisini siz düşünün. 13 gün boyunca korna sesi duymadım. Yolda girmek için çukur aradım. Kimse önüme atlamadı ya da çıkmadı. 120 km süratle giderken
önümdeki vasıta yol verdi ve yolda gördüğüm 10 motorcunun (racing, cuper,scooter vs..) 9’u selam verdi.
6) Gezinin en “iyi ki yapmışım” dediğin anı/olayı neydi? Bu güzel bir yemek de olabilir. Çoğumuz en çok yediklerimizi hatırlamaz mıyız bazen seyahatlerden?
*Geziyi iyi ki yaptım dediğim yer gece 3’te evime geldiğimdeydi. Çünkü sınır kapısından çıktıktan sonra o kadar fark ediyor ki herşey. Yollar, insanlar vs..
Eğlenceli, keyifli ve ne ararsan vardı. 2010 yazında motorumla bir arkadaşımın nikahına giderken, istanbul’da yol ortasında tanıştığım motorcu italyan bir çift vardı. Onlara boğazı gösterdikten sonra nikaha götürmüş ve İstabul’u beraberce gezdirdikten sonra misafir etmiştim. İtalya’da son gün bizi misafir ettiler. Bizi kendi şehirlerinde gezdirdiler; bir köye makarna festivaline götürdüler ve evlerinde langırt oynadık 🙂 Daha ne diyebilirim ki 🙂
7) Benzer bir seyahati neden önerirsin arkadaşlarına? Biz motorcular severiz gezmeyi tamam da, neden gidelim İtalya’ya?
*Her türlü CC ile öneririm. Çünkü dünyaya bir kez geliniyor. Fırsat varken değerlendirilmeli, torunlarımıza anlatacak hikayelerimiz olmalı. Moturcu olmak özgür olmaktır. Rüzgarı hissedebilmektir. Sadece İtalya değil gidilebilecek her yere gidilmeli bence. Ama neden İtalya derseniz. Çünkü İtalya’da herkes scooter kullanıyor! Teyzeler, nineler, dedeler, mini etekli yüksek topuklu, takım elbiseli insanlar…
NOT: Ben bu geziyi benzin, konaklama (6 gece otel,2 gece gemi,1 gece misafirlik, 4 gece çadır) yeme-içme dahil ( evrak işleri hariç: 500 TL) toplam 850€’ya yaptım.
Gezideki arkadaşlarım:
DL 650 – TANER PAÇA
SATALİS 250 – KORHAN AYRAL
BURGMAN400 – FERAT TOKMAK
XCİTİNG250 – Ben EMRE KARATAŞ 🙂
Aşağıda Emre’nin çektiği onlarca fotoğrafı görebilirsiniz.
6 responses to “Bir Kez Geliyoruz Dünyaya!”
Amaç
Motosiklet üzerinde dünya etrafında bir tur, imkansız görünen hayallerin imkansız olmadığını kanıtlarcasına…
Başlangıç ve Bitiş Tarihleri
Başlangıç: 22-Ara-2003 , Buenos Aires, Arjantin
Varış: 18-Nis-2009, Buenos Aires, Arjantin
Rakamlarla Yolculuk
Ülkeler 40
Yolculuk zamanı 64 ay (5.4 yaşında)
Kilometre 86.900 km
Benzin 3.608 Lt.
Lastikler 13
Yağ değişimi 57
Gemiler/Feribotlar/Vapurlar 42
Gustavo’nun Hikayesi
“Ahh!, para ve zamanınızın olması ne kadar güzel!!”, bu gezi esnasında tanıştığımız kişilerden sıklıkla duyduğumz cümlelerden biri. “Sizde olan zaman bende de olsa…., ben de bunu yapardım…”, şeklinde devam eder genelde.
2003 yılında, Buenos Aires’de öğrenciliğim ve işim devam ederken ben de aynılarını söylerdim. İnsan nasıl motosikletle dünya turu atmak için zaman ve para ayarlayabilir ki? İmkansız görünüyor!
Ancak ilham bir tesadüfle geldi. Her şey, üniversitemin kış tatilinde Río de Janeiro’ya olan kısa yolculukla başladı. “Bir kaç gün kafa dinlemeye ihtiyacım var”, diye düşündüm.
O zamanlar Honda Transalp 600cc bir motosikletim vardı ve uzun mesafe için pek iyi durumda değildi. Pistonları ses yapıyor ve yavaş bile gitsem su kaynatıyordu. Motorumu en uygun haline getirmek için oldukça fazla paraya ihtiyacım vardı.
Çabuk bir çözüm aradım: ayrılış tarihimden 5 gün önce küçük bir 125cc motosiklet satın aldım, ikinci el ama iyi durumdaydı. Biraz da şansla bana hiçbir mekanik problem çıkarmadı. Üzerine basit deri çantalar, rüzgar camı ve gerekli olan her şeyi ekledim. Bir gün öncesinde hazırdı: 22 Aralık 2003.
“20 gün içinde geleceğim!” dedim aileme. ” Mikrobiyoloji kitaplarımı da yanıma aldım böylece geri geldiğimde sınavı geçebilirim!”, veterinerlik eğitimimin yarısını bitirmiş ve bilgisayar yöneticisi olarak çalışıyordum.
“Bu küçük motosikletle nereye kadar gidebilirim ki? Bu kadar yolu kaldırabilecek mi? Biraz ileride köşede dağılıp kalacak mı?”, Otoyola ilk çıktığımda aklımdan bunlar geçiyordu. Bu duyguyu her zaman hatırlayacağım; Bir çok belirsizlik, endişe ve korku içinde, iki tekerlek üzerinde evden uzağa ve daha uzağa sürmek…
Birkaç hafta sonra, Brezilya’da:
“Bu hayallerime kavuştuğum an…” dedim telefonda aileme. “Sadece eve dönmeye yetecek kadar param var, ancak bunu yaparsam, tekrar yola çıkmak için uygun zaman asla gelmeyecek. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum, büyük bir motosikletim yok, uygun durumda değilim, kıyafetlerim, ekipmanlarım, GPS’im, vize ya da param yok, ancak Avusturalya’ya gideceğim, bu motosikletin üzerinde!”
Ve her şey böyle başladı. Basitçe, bir şeyi gerçekten istiyor ve yorulmadan onun için uyaşıyorsanız, istediğiniz her şeyi gerçekleştirebilirsiniz.
Elke’nin Hikayesi
“Bir, iki, üç, 50’ye kadar hızlan… ve… FRENLER!!” Gerçek bir motosiklet üzerindeki ilk dersim, Barcelona’nın endüstri bölgesi. La Garota üzerinde oturuyorum, arkamda da Gustavo yönergeleri bana bağırıyor. “El sınavını” geçmeden endüstri bölgesinden çıkamıyorum. Her birkaç saniyede Gustavo elini yukarı kaldırıyor ve benim bunu dikiz aynamdan beş saniye içinde görüp doğrulamam gerekiyor.
“Araba kullanırken hiç dikiz aynalarına bakmaz mısın?” diye söyleniyor Gustavo. Elbette bakarım, ancak araba kullanırken aynı anda zilyon tane şey düşünmek zorunda olmuyorum. İki elimi ve iki ayağımı koordine etmeyi başarmak tüm sabahımı aldı. Panik yapmaya başlıyorum. Sadece beş gün daha.
Birkaç gün önce dünya turunun kalan kısmında Gustavo’ya katılma kararı aldım. Coşku içerisinde, bazı sponsorlara bana bir motosiklet için sponsor olmak ilgilerini çeker mi diye eposta yolladık. Buna rağmen durum tamamen imkansız görünüyordu… birkaç gün sonra telefonum çaldı ve telefondaki Giovanni Celli: “Hangi rengi tercih edersiniz” diye sordu. Kulaklarıma inanamadım. Artık kendime ait bir motosikletim vardı.
Gustavo beş gün sonrası için Mallorca’da bir rally’e davetliydi. Barcelona’daki PhD eğitimimi bitirmeye ve geziye başlamaya kararlıydım. Değerli zamanı boşa harcamak istemiyordum.
Kimse bir şeyin farkına varmamalıydı. Bu benim sırrım, büyük planımdı. Sorular, telaşlar, endişeler ve iyi niyetli tavsiyeleri duymak istemiyordum. Ben bile bu tercihim üzerinde düşünmek istemiyordum, bir an korku içine düşersem fikrimi değiştirebilirdim. İçimden bir ses trenimin geldiği ve ona binmenin tamamen bana bağlı olduğunu söylüyordu, her ne kadar bu beni delicesine korkutsa da.
“Milton” için alüminyum kutuların tamamlanmasına beş gün kalmıştı (Milton, gelecekteki yoldaşım için seçtiğim isimdi), kutuları bağlayacak, her şeyi paketleyecektik… her akşam sürüş için pratik yapıyordum. Bunların tümü gizlilik içinde devam etmeliydi – alüminyum kutuları ve ikinci çift motosiklet botlarını sakladık… geri sayım başlamıştı. Beş gün sonra herkes öğrenecekti. O günü sabırsızlıkla bekliyordum, gizliliğin sonu, ancak bunun yanında artık geri dönüş olmadığını da biliyordum. Aylık eğitimim bitti, sıcak yatağımı bıraktım, eski arkadaşlarımla bir akşam geçirdim…ama bunun yanında günlük işkencem alarmlı saat, uzun mesai saatleri ve uzun zaman önce evde gibi hissetmeyi bıraktığım yerden de kurtuluyordum.
Elbette ki çalışmaya devam etmeliydim. İnsanlar şaşkınlık içerisinde “Ne iş yapıyorsun?” diye sormalarına rağmen. Para artık gökten yağabilirdi. Ancak artık yollarda çalışıyorum. Internet, ekmekten sonra bulunmuş en büyük icat.
Hayattaki her şey, karşınıza çıkan sorulara kendi seçeneklerinizle verdiğiniz cevaplarla oluşur. Bir çoğu, iyi yönetilen bir apartman gibi avantaj ve dezavantajlarıyla bir hayat tercih eder, sabit gelir ve indirgenmiş boş zaman. Biz yollarda geçen bir hayat seçtik, tüm eşsiz deneyimleri, belirsizlikleri ve zorluklarıyla. Bu bizim tercihimiz.
Güney Amerika
Arjantin, 22-Ara-2003
3 gün, 1.438 km
Brezilya, 25-Ara-2003
230 gün, 19.462 km
Venezuela, 11-Ağst-2004
61 gün, 4.853 km
Kolombiya, 11-Kas-2004
39 gün, 1.113 km
Orta Amerika
Panama, 19-Ekim-2004
93 gün, 4.781 km
Kosta Rika, 20-Şub-2005
25 gün, 2.333 km
Nikaragua, 17-Mar-2005
6 gün, 624 km
Honduras, 23-Mar-2005
1 gün, 186 km
El Salvador, 24-Mar-2005
7 gün, 355 km
Guatemala, 31-Mar-2005
42 gün, 2.150 km
Belize, 12-May-2005
1 gün, 505 km
Kuzey Amerika
Meksika, 13-May-2005
138 gün, 5.771 km
Avrupa
İspanya, 28-Eyl-2005
282 gün, 12.602 km
Portekiz, 16-Ara-2005
19 gün, 1.757 km
Andorra, 23-Tem-2006
1 gün, 70 km
Fransa, 22-Tem-2006
55 gün, 3.020 km
Belçika, 08-Eyl-2006
5 gün, 788 km
Lüksemburg, 10-Eyl-2006
2 gün, 155 km
Hollanda, 27-Eyl-2006
7 gün, 720 km
Danimarka, 08-Kas-2006
4 gün, 1.020 km
Almanya, 04-Kas-2006
291 gün, 4.064 km
Polonya, 26-Tem-2007
267 gün, 2.746 km
Çek Cumhuriyeti, 18-Nis-2008
1 gün, 359 km
Avusturya, 19-Nis-2008
5 gün, 255 km
Slovakya, 24-Nis-2008
1 gün, 101 km
Macaristan, 25-Nis-2008
3 gün, 523 km
Slovenya, 28-Nis-2008
1 gün, 96 km
Hırvatistan, 28-Nis-2008
1 gün, 863 km
Bosna Hersek, 04-May-2008
1 gün, 20 km
Montenegro, 06-May-2008
3 gün, 373 km
Sırbistan, 09-May-2008
1 gün, 24 km
Kosova, 09-May-2008
1 gün, 158 km
Makedonya, 10-May-2008
2 gün, 213 km
Yunanistan, 12-May-2008
16 gün, 808 km
Asya
Türkiye, 28-May-2008
42 gün, 2.962 km
İran, 09-Tem-2008
20 gün, 1.304 km
Hindistan, 29-Tem-2008
60 gün, 1.843 km
Nepal, 27-Eyl-2008
17 gün, 831 km
Okyanusya
Avustralya, 18-Kas-2008
102 gün, 2.477 km
Güney Amerika
Brezilya, 28-Oca-2009
73 gün, 2.168 km
Arjantin, 11-Nis-2009
7 gün, 1.009 km
http://www.re-moto.com/the_trip.php?lang=tr ilgi duyanların incelemesine istinaden link.
bunlar çıldırmış. bunlarınki çılgınlık.. ben çıksam bu tura kaybolurum. gitmedikleri bir uzay kalmış imkan bulsalar orayada çıkar bunlar..sadece türkiyede 42 gün ve 2962 km yol. ilginç.
ben gençken motora son gazı verirdim. o zamanlar en hızlı ben gidiyorum diye düşünürdüm. bu motosiklet olayı biraz aspirin gibi insanın kanını cıvıtıyor ve hızlandırıyor. çılgınlık..
tabi bunun bir kuralı var motosiklete hükmetmek. bunu bilmeyenleri solugu hastanede veya öbür tarafta almaları bir anlık mesele gibi görünüyor. tabi eşegin huyunu husunu bilmekte gerekmektedir.
bana bu imkanı veren amerikanın sesi ve selinine çok teşekür ediyorum. kurumsal ve mesleki hayatınızda size başarılar dilerim. saygı ve sevgilerimle.
not =Ve her şey böyle başladı. Basitçe, bir şeyi gerçekten istiyor ve yorulmadan onun için uyaşıyorsanız, istediğiniz her şeyi gerçekleştirebilirsiniz. GUSTAVO
not= Biz yollarda geçen bir hayat seçtik, tüm eşsiz deneyimleri, belirsizlikleri ve zorluklarıyla. Bu bizim tercihimiz. ELKE
Basit gerçek…..neyi ne kadar istediğinle ilgili herşey
Kafaya koyduktan sonra engeller nihayetinde aşılıyor. Tabii biraz uğraşmak gerekiyor 😉 “Olmayacak” şey az dünyada…
Hakkaten çok guzel olmuş.ilerde yapacaklarım listesınde ilk sıralarda (bugun blogda şenlik var diyebiliriz)
Bu da iyiymiş
keşke daha fazla video çekseydiniz..:))süper tanıtım ..