Amerika’da Herşey Çocuklar İçin

Amerika’da sosyal dernekler ve spor klüpleri toplum yaşamının önemli birer parçası. Çoğu Amerikalı aile haftasonlarını üye oldukları klüplerin faaliyetlerine katılarak geçirir ve çocuklarına küçük yaşlarda spor aktivitelerine katılarak arkadaşlarıyla birlikte takım olma ruhunu öğretmeye çalışır. Atatürk’ün ünlü ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ sözünü kanıtlarcasına çocuklarını spora ve kültürel aktivitelere alıştıran Amerikalılar, böylece topluma faydalı bireyler yetiştirdiklerine inanır.

Galatasaraylılıar çoluk çocuk hep birlikte eğlenip Türkiye özlemini gideriyor

Amerikalı anne babalar çocuklarıyla gittikleri aktivitelere o kadar önem veriyor ki, neredeyse günlük yaşamları bunun üzerine kurulu. Çoğu Amerikalı ailenin günlük programı ve haftasonları çocukların sosyal aktivitelerine göre düzenlenir. Eğer çocukların futbol idmanları, dans dersleri ya da arkadaşlarıyla birlikte olacakları bir aktivite söz konusuysa, anne babalar kendi programlarını bırakır ve tamamen çocuğa göre program yapılır. Bu Türkiye’de çok görmediğim bir kültür. Önceleri yadırgasam da şimdi toplumun temeli olan çocuklara neden bu kadar önem verdiklerini daha iyi anlıyorum. Belki bunda yakın zaman önce anne olmamın da etkisi vardır.

Sonuçta demek istediğim, çocuklara daha küçük yaşta verilen bu önem, Onların erkenden kişilik sahibi olmasını, olgunlaşmasını ve ne istediklerini bilen, yeteneklerinin olduğu kadar eksikliklerinin de farkında olan bireyler olmasını sağlıyor. Bunun, genel toplumsal hayata ve düzene etkisini uzun uzun anlatmama gerek yok sanirim. Böyle bir kültürde yetişen insanların oluşturduğu toplumdan, sosyal düzeni ve adaleti yüksek bir devlet çıkması kadar doğal bir şey yok. İşte “süper güç” Amerika’nın en önemli sırrı da bu bence.

Washingtonlu Türklerden İyi bir Hizmet

Kızım Duru sıkı bir Galatasaray taraftarı olma yolunda ilerliyor

Peki bütün bunların Galatasaray DC ile ne ilgisi var diye düşünüyor olabilirsiniz. Bence çok ilgisi var. Çünkü Amerika’da yaşayan Türkler olarak bizler de Amerikan kültürünün birer parçasıyız. Ve bu kültürün en yüksek değerlerini özümselemekle yükümlüyüz. İşte Galatasaray DC bunun en güzel örneği. Amerikalı Türkler kurdukları dernek, klüp ve vakıflar aracılığıyla; düzenledikleri aktivitelerle hem çocuklarını aktif ve sağlıklı tutmaya çalışıyor, hem de Türk toplumu olarak birlik ve beraberliği sağlamayı amaçlıyor.

Başkent Washington ve civarında yaşayan Türklerin girişimiyle kurulan Galatasaray DC derneği nihayet yasal olarak faaliyete geçti. Aslında Amerika’nın değişik yerlerinde Galatasaray adına kurulmuş birçok dernek mevcut. Bunlar Galatasaray USA çatısı altında birleşiyor. Bu derneklerin amacı ise  yukarıda yazdığım gibi Amerika’daki Türk toplumunu sosyal aktivitelerle birleştirmek, aktif ve sağlıklı bir nesil yetiştirmek. Galatasaray DC sadece bir spor klübünü temsil etmiyor. Buradaki bir avuç Galatasaraylı tarafından kurulmasına rağmen sonuçta tüm Türk toplumunu birleştirmeyi, düzenlediği sosyal etkinliklerle  buradaki Türklerin sesini daha fazla duyurmayı amaçlıyor. Ayrıca, Galatasaray DC derneği çatısı altında biraraya gelen Türkler, ailece spor karşılaşmalarını izliyor ve bu sayede Türkiye’yle bağlarını güçlendirerek gelecek nesillerin kültürlerini unutmamasını sağlıyor. Malum, Amerika’da futbol deyince akla kask ve vücudu koruyucu devasa ‘formalarla’ oynanan Amerikan futbolu geliyor. Oysa dünyanın geri kalanı için futbol, şampiyonalarıyla, premier ligleriyle, herkesin peşinden koştuğu büyük kupalarıyla başlı başına bir kültür. İşte çocuklarımızı bu kültürden ve sporun centilmen rekabetinden uzak tutmamak için bu tür derneklere ihtiyacımız var. O açıdan Galatasaray DC girişimini kutluyor ve kurucu üyesi olarak içinde bulunmaktan gurur duyduğumu özellikle belirtmek istiyorum.

Türkiye’yi, futbolu, ailece keyifli zaman geçirmeyi seven herkesi derneğin faaliyetlerine katılmaya çağırıyorum. Hatta üye olmaya davet ediyorum. Galatasaray DC’de öyle bir kültür oluşturmak istiyoruz ki, Fenerlisiyle, Beşiktaşlısıyla, Bursalı, Trabzonlu, Ankaralısıyla birlik olup rekabetin keyfini beraber paylaşalım ve Türkiye’yle bağlarımızı güçlendirelim.

En önemlisi çocuklarımız için güzel bir gelecek hazırlayalım.

Sevgiyle,

Özge Övün Sert