Fransa’dan Sonra Sırada Amerika Var

Posted January 24th, 2012 at 9:55 pm (UTC+0)
Leave a comment

ABD Başkanı Obama'nın TIME dergisi editörü Fareed Zakaria ile yaptığı söyleşide Başbakan Erdoğan'ı gerçek güven ve dostluk bağları kurduğu beş dünya liderinden biri olarak göstermesi büyük ses getirmişti

ABD Kongresi’ne Ermeni Tasarısı Yeniden Gelecek

Bir süredir bütün Türkiye, ve elbette yurtdışında yaşayan Türkler olarak biz, Fransa’daki Ermeni soykırımını inkar yasasının akıbetini yakından takip ediyoruz. Tasarı, yasama organlarınca kabul edilmiş durumda. Yargıya taşınması ise çok kolay görünmüyor. Yasanın Fransız anayasa mahkemesine götürülebilmesi ne kadar mümkün bilemiyorum ama zaten bu kısmı beni çok da ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, bu konunun Batı tarafından devamlı politize edilmesi. Ermeni soykırımını çıkardıkları yasalarla resmi olarak tanıyan 19 ülkeye bakarsanız, bunların çoğu Avrupa’da. Bir kısmı ise Güney Amerika’da. ABD’de ise Kongre’nin gündemine defalarca getirilen benzer yasa tasarıları oldu ve hiç kuşkusuz bundan sonra da olacak. Aslında, bugüne kadar Türkiye’nin bu “siyasi oyuna” siyaseten verdiği yanıtlar, Amerikan yönetimi nezdinde yanıt buldu ve tasarılar bir şekilde durduruldu. Ancak bundan sonra Amerika’da da bu tasarının geçmesi an meselesi. 2015’e kadar geçmese bile, olayların “100. Yıl” anısı için önemli PR çalışmaları yapan, büyük toplantılara, gösterilere, yayınlara hazırlanan Ermeni diyasporası, en geç 2015’in Nisan ayında tasarının Amerikan Kongresi’nden geçtiğini görmek istiyor.

Neden bu oyuna geliyoruz?

Tarih boyunca birçok millet savaşlar, işgaller, ayaklanmalar yaşadı. Aynı şekilde, devletin “toprak bütünlüğünü” sağlama adına toplumdaki azınlıklara uygulanan şiddet, birçok ülkede katliamlara, etnik temizliğe ve “soykırım”lara yol açtı. Peki, neden her ülkenin tarihindeki bu tip yüz kızartıcı olaylar, siyasilerin elinde oyuncak edilmiyor da, Türkiye için böyle bir siyasi kampanya yürütülüyor. Bence bunun iki nedeni var. Birincisi, farklı ülkelerde yaşayan çok büyük ve organize bir Ermeni diyasporası bulunması. İkincisi ise, Türkiye’nin bu zamana kadar bu konuda iyi ve sağlam politikalar, daha doğrusu ayağı yere basan PR çalışmaları yürütememiş olması. Keşke Türk diplomatları, hükümet yetkilileri ve aydınları Ermenilerle yaşadığımız bu soruna çok daha önceleri eğilmiş olsalardı ve uluslararası arenada kabul görebilecek gerçekçi ve yapıcı yaklaşımlar sunabilselerdi.

Bugün artık maalesef Washington’da konuştuğum her uzman, Türkiye’nin dünya kamuoyu gözünde bu davayı kaybettiğini söylüyor. Brookings Enstitüsü Türkiye programı direktörü Ömer Taşpınar’a göre,  bugün ABD Başkanı olan Barack Obama bile kendi seçim kampanyası sırasında Ermenilere yapılan soykırımı tanıdığını söyledi. Elbette Beyaz Saray’a geldiğinde, Amerikan başkanı sıfatıyla bunu açıkça dile getirmemiş olsa da, her zaman seçmenlerine ve Amerikan halkına “bu konuda siz benim görüşlerimi biliyorsunuz,” mesajı vermeyi ihmal etmiyor.

Bundan Sonra Türkler ve Türkiye Ne Yapmalı?

Türkiye’nin artık anlamsız, boş ve sonuç getirmeyen boykotlar ve diplomatik manevralarla kaybedecek vakti yok.  Şu aşamadan sonra, Obama’nın Türk başbakanı Erdoğan ile kurduğunu söylediği “güven üzerine dayalı dostluk” bile bu konuda Türkiye’nin elini güçlendirmeye yetmeyecek gibi. Türkiye eğer bu siyasi oyunu kaybettiyse, bence bundan sonra yapması gereken kendi içindeki Ermenilere ve komşusu olan Ermenistan’a karşı yeni açılımlar getirmek ve siyaset sahnesinde oynanan bu kirli oyunu güzel bir manevrayla kazanmak. Amerika’nın da desteklediği bu “normalleşme” süreci, bana göre Türkiye’yi töhmet altından kurtarabilecek tek seçenek.

Elbette bu misyonda yurtdışında yaşayan Türlerin ve özellikle Amerika’daki Türk toplumunun katkısı çok önemli. Uluslararası kamuoyunda bu konuyla ilgili yürütülen karalama kampanyalarına yanıt vermek sadece devletin görevi değil. Örneğin bugün youtube’da Armenian genocide diye arama yaparsanız sayısız videoya ulaşabilirsiniz.

Bu videolarda olayların nasıl verildiği yorumunu size bırakarak bir örnek sunuyorum:

P.S. Hatta lütfen vaktiniz varsa bu videonun olduğu linke gidin ve İngilizce açıklamayı okuyun. İşte o zaman karalama kampanyası ve kirli siyasi oyunun ne olduğunu daha net olarak göreceksiniz.

Sonuç olarak artık Türkiye’nin bu konuda yeni açılımlar yapma vakti geldi de geçiyor bile. Eğer Ankara Obama yönetiminin “ilişkileri normalleştirme” konsepti içinde vermek istediği mesajı alır ve masadaki elini güçlendirirse hem Amerika için hem de kendi ulusal çıkarları için büyük fayda sağlamış olur. Aksi halde, bundan 3 yıl sonra, bugün Paris’te yaşadıklarımızı Washington’da yaşama ihtimalimiz oldukça yüksek.

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Özge Övün Sert

Özge Övün Sert 2003'ten bu yana Amerika'nın Sesi'nde muhabirlik ve televizyon sunuculuğu yapıyor. M.Ü. İletişim Fakültesi mezunu. Atlantik'in öbür yakasından haber veren sunucu ABD'deki Türk toplumunun da aktif bir üyesi. Ayrıca büyük hayallerin küçük adımlarla gerçeğe dönüşebileceğine inanıyor.

Blog Yazarı ve Mesajı