Ermeniler’e Yargıda Yenilgi

Posted February 29th, 2012 at 9:49 pm (UTC+0)
Leave a comment

Geçtiğimiz hafta, Türkiye ve Türk-Amerikan toplumu için önemli bir davanın sonucu açıkladı. Californiya eyaletinde “Ermeni Soykırımı Kurbanları”nın yakınlarınca Alman sigorta şirketlerinden tazminat kazanmak amacıyla 10 yıl önce açılan davada mahkeme Türkiye lehine karar aldı. Yani 1915 olaylarında ölen Ermeniler’in mirasçılarının, sigorta şirketlerinden tazminat talep edebilmesine imkan sağlayacak yasanın uygulanamayacağını belirten mahkeme heyeti, Ermeniler’in taleplerini reddetti.

Californiya dokuzuncu bölge mahkemesi, Movsesian – Versicherung davasında verdiği karara gerekçe olarak eyalet yasalarının ve mahkemelerinin federal hükümet tarafından yürütülen dış ilişkilere etki edecek kararlar vermeye yetkili olmamasını gösterdi. Bu çok önemli bir karar. Çünkü Ermeni diasporası davayı kazansaydı, bunu örnek göstererek eyaletler bazında pek çok dava açabilir ve Türkiye ile yaşadığı sorunu yeni bir platforma çekebilirdi. Ermeniler, başkent Washington’a dikte ettiremediği soykırım iddialarını, güçlü oldukları eyaletlerde haklı göstererek yeni bir strateji izlemeye yoluna gidiyor. O nedenle mahkemenin aldığı karar, Ermeni soykırım iddiaları açısından önemli bir mihenk taşı olarak tarihe geçecek.

Peki ne olmuştu?

Californiya eyaletinde “soykırım kurbanları”nın yakınları, 1875 ile 1923 yılları arasında Alman Munich Re şirketince satılan hayat sigortası poliçeleri kapsamında tazminat ödenmesi gerektiği iddiası ve bu tazminatları sigorta şirketinin ödemediği gerekçesiyle 2000 yılında dava açtı. 10 yılı aşkın süredir devam eden davada, davacı Ermeniler’in yanısıra, Munich Re ve Türkiye’yi temsil eden avukatlar da müdahil olarak dinlendi. Sonuçta, davanın gerekçeli kararında, Türkiye’nin soykırım iddiaları konusundaki hassasiyetine değinildi ve uluslararası boyutu olan böyle bir davanın Californiya mahkemeleri yetki alanının dışında olduğu ifade edildi. Temyiz mahkemesi, anayasaya işaret ederek yabancı kuruluşlara karşı davaların sadece federal hükümet nezdinde açılabileceğine oybirliğiyle karar verdi. Kararda federal hükümetin resmi bir politika belirlemediği böyle bir konuda dış ilişkileri etkileyebilecek kararları eyalet mahkemelerin ele alma yetkisinin bulunmadığına hükmediliyor ve şöyle deniyor: “Bu, Washington’un, Osmanlı İmparatorluğu’nun halefi bir cumhuriyet olan Türkiye ile ilgili hassas balans ayarına bir atıf gibi görünüyor. Türkiye, imparatorluğun son yıllarında herhangi bir soykırım olduğunu reddediyor.”

Los Angeles Times gazetesi ise, temyiz mahkemesinin kararını değerlendirirken “Karar, büyük bir olasılıkla Güney Californiyalılarca (Ermeni gruplar) başlatılan çabalara son verecek” yorumunu yaptı. Gazete ayrıca temyiz mahkemesinin 11 yargıcının oy birliği ile verdiği kararda “Anayasa’nın, dış işleri yürütme yetkisini sadece federal hükümete verdiği”ne dikkat çekti.

Taraflardan Gelen Açıklamalar

Davacı Ermeniler’in avukatı Lee Boyd LA Times’a yaptığı açıklamada tek yetkilinin federal hükümet olduğu yönündeki karara dikkat çekerek, yeni bir temyiz yolu bulunması konusunda umutlu olmadıklarını belirtti. Mahkemede mühahil avukat olarak bulunan Amerikan Türk Dernekleri Asamblesi ATAA’nın yönetim kurulu üyesi ve eski başkanı Günay Evinç kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Bu karar Türk toplumu için çok önemli” diye konuştu.

Emsal temsil etmesi açısından mahkeme kararı önemli ancak ondan da önemli olan bir konu var ki, o da Ermeni diasporasının bu konudaki çabalarında yaşanan stratejik değişikliğin farkına varmamız. Daha önce de bu sayfada yazmıştım, Ermeniler 1915 olaylarının 100. yıldönümü olan 2015’e kilitlendiler ve hem eyalet bazında hem de federal bazda çok agresif kampanyalar yürüteceklerini söylüyorlar. Amaç, 2015’te sözde Ermeni soykırımının Amerika’da resmi olarak tanınmasını sağlamak. Bu stratejide eyaletlere verilen önem ayrıca dikkat çekici. Örneğin yine Californiya’da eyalet meclisine sunulan bir yasa tasarısıyla bu eyalette iş yapan Türk şirketleri ve girişimcilerinin önü kapanmaya çalışılıyor. Hiç kuşkusuz bu ve bunun gibi çabalar devam edecek. Bunun karşılığında Türk lobisinin ve devletinin yapacakları da büyük önem taşıyor. Ermeniler 2015’e hazırlanırken Türk toplumu buna seyirci kalmamalı, ayakları sağlam yere basan politikalar ve stratejiler geliştirmelidir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Özge Övün Sert

Özge Övün Sert 2003'ten bu yana Amerika'nın Sesi'nde muhabirlik ve televizyon sunuculuğu yapıyor. M.Ü. İletişim Fakültesi mezunu. Atlantik'in öbür yakasından haber veren sunucu ABD'deki Türk toplumunun da aktif bir üyesi. Ayrıca büyük hayallerin küçük adımlarla gerçeğe dönüşebileceğine inanıyor.

Blog Yazarı ve Mesajı