Gökkuşağı

Giffords’dan Kongre’ye Veda

Washington bugün hüzünlü bir veda törenine tanık oldu. Bir yıl önce Arizona’da bir saldırganın kurşunlarına hedef olarak ağır yaralanan, ardından zor ve uzun bir iyileşme dönemi geçiren, hala zor yürüyen, zor konuşabilen 41 yaşındaki Temsilciler Meclisi üyesi Gabriele Giffords, Kongre’ye ve siyasete veda etti. Kongre’den gözyaşları ve alkışlarla uğurlanan Giffords’ın veda mektubunu yakın arkadaşı Florida milletvekili Debbie Wasserman Schultz okudu. Birkaç yıl önce meme kanseri geçirerek ölümle yüzyüze gelen Shultz çok üzgün görünüyordu. Giffords mektubunda “iyileşecek ve geri döneceğim, Arizonalılar ve Amerikan halkına yeniden birlikte hizmet edeceğiz” dedi. İyileşme sürecine odaklanmak istediğini söylüyor Giffords.

Temsilciler Meclisi Demokrat Azınlık lideri California milletvekili Nancy Pelosi, Demokrat Arizona milletvekili Gabrielle Giffords’ın, “Kongre’nin gördüğü en parlak yıldız” olduğunu söyledi. Temsilciler Meclisi eski başkanı Pelosi, “milletvekili Giffords milyonlarca Amerikalı için bir kararlılık ve cesaret sembolü oldu. Cesaretiyle “onur” sözcüğüne yepyeni bir boyut kazandırdı” dedi. Temsilciler Meclisi Çoğunluk Grup lideri Virginialı Cumhuriyetçi Eric Cantor da Giffords’ın Kongre için her gün bir ilham kaynağı olduğunu söyledi. Gabrielle Giffords’a kısaca Gabby diyen Cantor, “Gabby’nin cesareti, gücü ve enerjisi hepimize ve bütün Amerikalılar’a örnek oldu” şeklinde konuştu.

Saldırıda aldığı ağır yaralar yüzünden konuşma yeteneğini büyük ölçüde kaybeden ve zorlukla yürüyen Gabrielle Giffords, istifa mektubunu Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner’e sunmak üzere kürsüye çıktı ve büyük alkış aldı. John Boehner, genç meslektaşına gözyaşları içinde veda etti. Törenden sonra Giffords, Temsilciler Meclisi üyesi olarak son kez oy kullandı. Hazırlanmasına katkıda bulunduğu bir tasarıya “evet” oyu verdi. Tasarı, Amerika’ya Meksika sınırından küçük uçaklarla uyuşturucu sokan kaçakçılara karşı daha sert cezalar verilmesini öngörüyor. Tasarı oybirliğiyle Kabul edildi. Arizona Valisi Jan Brewer Gabrielle Giffords’ın yerine seçilecek milletvekili için yapılacak özel seçimin tarihini önümüzdeki günlerde açıklayacak.

Giffords 8 Ocak 2011’de Tucson kentinde bir süpermarketin önünde meçmenleriyle konuşurken vurulmuş, saldırıda 6 kişi ölmüş, 13 kişi yaralanmıştı. Ölenler arasında Giffords’ın yardımcılarından biri, bir federal yargıç ve 9 yaşında bir de çocuk vardı. Saldırıdan sonra yakalanarak hüküm giyen ve şizofren olduğu belirlenen saldırgan Jared Loughner hapiste ve hakkındaki suçlamaları reddediyor.

Ne yazık, 41 yaşında emekli olmak zorunda kaldı Gabriele Giffords ve dönme sözüne rağmen ne kadar iyileşeceğini tahmin etmek zor. Giffords’ın astronot olan eşi, geçen yıl son uzay yolculuğunu yaptıktan sonra kendisini tümüyle karısının bakımına adamak amacıyla Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’dan daha önce emekliye ayrılmıştı.

Michelle Obama’dan Öğrencilere Jest!

kingstowne.patch.com

kingstowne.patch.com

Amerika’nın First Lady’si Michelle Obama, son zamanlarda kendisi hakkında izinsiz yazılan bir kitaba tepkili ve kitabı okumayacağını söylüyor. Belli ki yazılanlardan memnun değil ve canı bayağı sıkkın. Ama Amerika’nın en iyi okullarında okumuş, yıllarca başarıyla avukatlık yapmış olan Michelle Obama öyle Beyaz Saray’da oturup “niye hakkımda olmadık şeyler yazıyorlar” diye düşünüp üzülecek bir kadın değil. Üzülüyorsa da bunu belli edecek bir insan değil. Geçtiğimiz günlerde kızları Malia ve Sasha’yla birlikte izleyip çok beğendikleri bir televizyon programına konuk oldu Michelle Obama ve dans edip şarkı söyledi. iCarly adlı bu çocuk programı (teen sitcom) Amerika’da Nickelodeon televizyon kanalında beş yıldır yayınlanıyor. Amerika’da ve tüm dünyada milyonlarca izleyicisi olan ve yılda 20-26 bölüm olarak yayınlanan programda Carly adlı bir lise öğrencisiyle arkadaşlarının sorunları, sevinçleri, çözümleri ekrana geliyor. Dizi program aynı zamanda interneti karakterlerin arkadaşları ve aileleriyle iletişim aracı olarak kullanan bir yapıya sahip. Carly’nin önündeki “i” harfi de interneti temsil ediyor.

kingstowne.patch.com

Benim için işin birkaç ilginç yanı var. Bu kez dizi çekimi, Washington yakınlarındaki Hayfield Lisesi’nde yapıldı. Hayfield bize komşu okul, bu bir. İkincisi Michelle Obama da çekime bu okulda öğrencilerin arasında, onlarla el sıkışıp kucaklaşarak katıldı, sahneye çıktı, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Üçüncü ve en önemli neden de yeğenimin de “First Lady” ile kucaklaşanlar arasında olması. Tabii haberi önce onlardan aldım! İlerde hangi partiyi destekler bilmem ama, Amerika’nın ilk Afrika kökenli başkanı olan Demokrat Barack Obama’nın eşi, ilk siyah “First Lady”si Michelle Obama’yla karşılaşmasının heyecanını hayatı boyunca unutmayacağından eminim. Michelle Obama’nın Hayfield’ı seçmesinin önemli bir nedeni var. iCarly dizisinin bu bölümü subay ailelerinin çocuklarına ayrılmıştı. Hayfield, bu bölgede en çok subay çocuğunun devam ettiği okul. Bu bölümün adı “iMeet The First Lady”. Programın baş karakteri Carly, bu bölümde görevi nedeniyle ABD dışında bulunan ve subay olan babasının doğumgününde ona ulaşamadığı için üzgündür ama çeşitli sürprizlerle internet sayesinde babasına görüntülü mesaj göndermeyi başarınca keyfi yerine gelir. Duygusal olduğu kadar hareketli bir bölüm. Bence fazla söze gerek yok, en iyisi videoyu izleyin ve Michelle Obama’yla iCarly televizyon ekibinin Hayfield Lisesi’nde nasıl bir heyecan yarattığına tanık olun.

Merak edenler için iCarly’nin internet sitesi:

http://www.icarly.com/

Sosyal Medya ve Politika

Sosyal medya hayatımıza girdi. Girmekle kalmadı hepimizi bir salgın hastalık gibi sarıp sarmaladı. Facebook’ta arkadaşlarımızla iletişim  ve resim paylaşmak için katıldığımız Facebook, kısa mesajlar için ideal olan Twitter, video cenneti YouTube artık  kişiye özel olmaktan çıktı, Arap  Baharı, Wall Street’i İşgal Hareketi gibi küresel ve bölgesel siyasi ve ekonomik gelişmeler açısından dünyanın bilgi kaynağı haline geldi. Elbette devlet kurum ve kuruluşlarının, bakanlıkların sosyal medyalaşma trendinden uzak kalması düşünülemezdi. Nitekim öyle oldu. Bugün birçok cumhurbaşakanlığı,başbakanlık, bakanlıklar ve kamu kuruluşu sosyal medya aracılığıyla dünyaya ulaşıyor.

Obama yönetimi 2012 Ocak ayını “21’nci Yüzyıl Teknolojisi Ayı” ilan etti. Beyaz Saray’ın da sosyal medya siteleri var ve Başkan Obama da zaman zaman bu araçları kullanarak soru alıyor, yanıtlıyor. Yalnız Beyaz Saray değil, Washington’dan ABD’nin dış politikasını yürüten Dışişleri Bakanlığı da sosyal medyayla iletişime hız vermiş durumda. Amerikalı diplomatlar mesajlarını Twitter’la dünyaya duyurmaya başladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, her zaman basın brifingini yaptığı Carl Rowan toplantı salonunun podyumunda geçtiğimiz günlerde sorulara hedef oldu. Ama sorular her zamanki gibi basın toplantısını izleyen gazetecilerden değil, Twitter kullanıcılarından geldi. Sözcü de yanıtlarını bakanlığın Twitter sitesinden verdi. Sözcü Nuland’ın yanıtları da özetlendi, çeşitli dillere tercüme edildi ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Twitter sitesinde İngilizce dahil 10 dilde twit’lendi. Cevapların çevirildiği diller Arapça, Çince, Farsça, Fransızca, Hintçe, Portekizce, Rusça, İspanyolca ve Urduca.

Dışişleri Sözcüsü Nuland bunun, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, Amerika’nın diplomatik erişimini genişletme kampanyasının bir bölümü olduğunu söylüyor.  Dışişleri Bakanı Clinton yeni teknolojileri Amerikan dış politikasını duyurmak için etkili bir araç olarak kullanmaya kararlı olduğunu sık sık söylüyor. Sözcü Nuland’a göre ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 193 sosyal medya hesabı var, bunların 100 kadarı büyükelçiliklerin. Victoria Nuland, sosyal medya kullanmalarının amacının Amerika içinde ve dışında bireylerle doğrudan iletişim kurabilmek olduğunu belirtiyor.

Geçtiğimiz günlerde Amerika’nın Port-au-Prince’deki Büyükelçiliği, Haiti depreminin ikinci yıldönümü nedeniyle Twitter’de bir soru-cevap etkinliği yaptı. Ardından Viyana’daki uluslararası kuruluşlardaki Amerikan Temsilciliği, nükleer silahsızlanma ve nükleer güvenlik konusunda bir tartışma programı düzenledi. Sosyal medya araçları giderek bütün ülkelerde hem politikada hem de devlet kademelerinde daha yaygın olarak kullanılıyor. Amerika ve Türkiye de bu yönteme dört elle sarılan ülkeler arasında. Amerika’nın, Türkiye’nin veya herhangi bir başka ülkenin dış politikalarıyla ilgili ayrıntılı bilgiye mi ulaşmak istiyorsunuz, bu ülkelerin Dışişleri Bakanlıklarının internet sitelerine bakabilir, haberleşmek için e-mail, Facebook veya Twitter kullanabilirsiniz. Dünya değişiyor, bu bir gerçek. Artık üst düzey devlet yetkililerinin, parlamenterlerin, seçim kampanyası yürüten politikacıların sosyal medya hesapları var ve istedikleri kitlelere bu yolla ulaşıyor, onlarla iletişim kurabiliyorlar.  2012 başkanlık seçim kampanyasında da adaylar için sosyal medya çok önemli bir iletişim aracı. Evet, dünya değişti ve sosyal medya giderek hayatımızın daha çok zaman ayırdığımız bir parçası haline geliyor. Kullanmayanların işi zor!

Siz sosyal medya kullanıyor musunuz? Yararlı buluyor musunuz? Görüşlerinizi yazın, tartışalım. Sevgiyle.

Merak edenler için:

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesi Twitter  ve Facebook adresleri

http://www.state.gov/

@USAbilAraby – Arabic
@USAdarFarsi – Farsi
@USAenEspanol – Spanish
@USAenFrancais – French
@USAemPortugues – Portuguese
@USApoRusski – Russian
@USAHindiMein – Hindi
@USAUrdu – Urdu
@USA_Zhongwen – Chinese

http://www.facebook.com/usdos

Türk Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesi

www.disisleri.gov.tr

Facebook Adresleri:

Turkish www.facebook.com/Disisleri

English www.facebook.com/Disisleri/pages/Republic-of-Turkey-Ministry-of-Foreign-Affairs/

Turkish www.twitter.com/tc_disisleri

English www.twitter.com/MFATurkey

Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) web sitesi:
www.stratejikarastirmalar.com

ABD’de Elvis Efsanesi Hala Yaşıyor


Amerikalılar’ın vazgeçemediği, bugünlerde Türkiye’de çok yaygın bir deyişle “olmazsa olmaz”ı sanatçılar var. Efsaneleşen Elvis Presley de bunların başında geliyor. 8 Ocak Amerikan “Rock’n Roll Kralı” Elvis Presley’in doğum günüydü. 1935 doğumlu olan Presley, yaşasaydı bu yıl 77 yaşında olacaktı. 1956 yılında ilk listebaşı plağını dolduran Elvis Presley, plakları en çok satan şarkıcıların başında geliyor. 30 film çeviren, 1971 yılında Grammy’lerde Yaşam Boyu Başarı Ödülü alan Elvis Presley ölümünden dokuz yıl sonra Rock and Roll’un En Ünlüleri Müzesi’nde yerini almıştı.

Elvis Presley 1977 yılında Tennessee eyaletinin Memphis kentindeki Graceland adlı malikanesinde ölü bulundu, önce kalp krizi geçirdiği sanıldı, sonra aşırı miktarda ilaç aldığı anlaşıldı. Ünlü sanatçı öldüğünde 42 yaşındaydı. 1993 yılında Amerika Posta İdaresi, Elvis için bir anma pulu çıkardı. Bu, Posta İdaresi’nin Amerikan Müzik Efsaneleri dizisinin ilk anma pulu oldu.

Forbes dergisine göre Elvis Presley, 2008’de ölümünden sonra en çok kazanan ünlü oldu. 2009’da listed dördüncü sıraya düşen Elvis Presley, 2010’de yine ikinci sıraya yükseldi. 2011’de de ikinci sırayı korudu. Geçen yıl RCA Plak Şirketi, 30 CD’lik bir Elvis seti çıkardı. CD’lerde rock kralının 711 şarkısının original kaydı ve 100’den fazla şankışı yeralıyor. 3 Ocak’ta Sony Şirketi, Elvis Presley’in 1971 yılında çıkardığı albümleri sanatçının ölümünün 35’inci yıldönümü anısına yeniden piyasaya sürdü, “Elvis Country” ve “Love Letters From Elvis” adıyla. Bu yıl sanatçının ölüm yıldönümü nedeniyle bir dizi albüm çıkarmayı planlıyor plak şirketleri, bu onların ilki oldu.

Gökkuşağı’nda bu kez Amerikan müziğinin unutulmaz megastarı Elvis Presley’in yaşam öyküsü ve sevilen şarkıları var. Umarım beğenirsiniz.

2012’de En İyi 9 Meslek

2011’de ekonomik kriz, yalnızca Amerika’yı değil, Avrupa’yı da temelinden sarstı demek mümkün. İşsizlik rakamları, emlak sektöründeki çöküntü, bütçe krizi derken Amerikalılar da Avrupalılar gibi zor bir yıl geçirdi. Yılsonunda bir sonraki yılla ilgili tahmin yapmak oldukça zor, bazı uzmanlar çok karamsar, ekonomik krizin bir 10 yıl daha süreceğini söylerken, bazıları beş yıl içinde ekonomik sıkıntıların üstesinden gelinebileceğinden söz ediyor. Tabii 2012’de neler olacağını yaşayıp göreceğiz.

Michigan Üniversitesi ekonomistlerinin 2012’yle ilgili tahminleri çok karamsar değil. Bu uzmanlar ekonominin düzelmeye devam edeceği, işsizliğin azalacağı tahmininde bulunuyor. Ekonomistlere gore, 2011 Kasım ayında 206 bin kişinin iş buldu ve işsizlik rakamları 2012’de de düşmeye devam edecek. 2012 sonuna kadar ABD’de işsizlik oranı yüzde 8,5’a düşecek. Bu, bugünkü orana göre yüzde 1’lik düşüş anlamına geliyor.
Ulusal Üniversiteler ve İşverenler Derneği’nin 2012 İş Tahminleri raporuna göre, 2012’de üniversiteden mezun olacak gençler için de iyi haberler var. Son iki yıl içinde üniversite mezunlarının, giderek daralan iş piyasasında çok zor durumda kaldıkları bir gerçek. Bu gençlerin birçoğu kendi alanları dışında işlerde çalışmak zorunda kaldı. Tahminlere göre, 2012 mezunları için durum daha iyi olacak çünkü işverenler 2012’de yeni mezunlardan daha fazlasını işe almayı planlıyor. İşverenlerin verdiği rakamlara göre, iş sektörü 2012’de 2011 yılına göre yüzde 9,5 daha fazla gence iş imkanı verecek.
Uzmanların tahminlerine göre, 2012 yılında büyümesi beklenen sektörlerde iş bulmak daha kolay olacak. Bu sektörler arasında biyokimya, bilgisayar, pazarlama ve sağlık da var. Amerika’da şu anda doktor ve hemşire açığı var. Bu açık 2012’de daha da büyüyecek ve bu dalda mezun olan gençler daha çabuk iş bulacak.
Son araştırmalara göre, Amerika’da 2012 yılında en geçerli meslekler bunlar olacak:

1-Biyokimya Mühendisliği
Çalışma İstatistikleri Dairesi’ne göre, bu sektör, ABD’de en hızlı büyüyen sektörlerin başında geliyor. 2008-2018 yılları arasında bu meslek dalında yeni iş alanlarının yüzde 72 artması bekleniyor.
Biyokimya mühendisleri, yılda 82,421 dolarla işe başlıyor.


2. Bilgisayar Mühendisliği
Yeni bir araştırmaya gore, 2012’de bilgisayr mühendisliği bölümünden mezun olan gençler hemen iş bulacak. 2011’de işverenlerin en çok aradığı mezunlar bilgisayar mühendisleri oldu. Yıllık ortalama ücret: $97,581

3. Müşteri Hizmetleri Temsilcisi
Özellikle birkaç dil bilenler bu alanda kolay iş bulabiliyor. Son iki yıl içinde üniversiteyi bitiren pazarlama bölümü mezunları, bu sektörde kısa sürede iş bulmayı başardı. Ortalama yıllık ücret: 29,314 dolar

4. Evlere Hizmet Veren Sağlık Görevlileri
Amerika’da yaşlı nüfusun hızla büyümesi evlere gidip hastalara bakım sağlayabilecek sağlık görevlilerine talebi büyük ölçüde arttırdı. Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre, 65 yaşın üzerindeki Amerikalılar7ın sayısı 2050 yılına kadar 88,5 milyona çıkacak. Bu, 300 milyon nüfuslu Amerika’da 2010 sayımından elde edilen rakamlara dayanılarak yapılan tahminlerin iki katından fazla. Ortalama yıllık ücret: 28,173 dolar

5. Yönetim ve Danışmanlık
Yöneticilik ve danışmanlık teknik ve idari bilgi ve deneyim gerektiren bir sektör. Bu daldaki büyüme 2011’in ilk yarısında yüzde 3.8 oldu. Sektör, yılın ikinci yarısında da büyümeye devam etti. Uzmanlar, 20102’de bu alanda çok iş imkanı olacağını tahmin ediyor. Danışman ve yöneticilerin görevi, işle ilgili konuları inceleyip, risk faktörlerini değerlendirmek ve çözüm üretmek. Ortalama yıllık ücret: 72,197 dolar

6. Sağlık Teknisyenliği
Tahminlere göre bu sektör, 2018’e kadar olan on yıllık dönemde yüzde 33.9’luk bir büyüme yaşayacak. Rontgen, sonogram, mamografi teknisyenleri doktor ofislerinde hem idari işleri, hem de sağlık hizmetleriyle ilgili görevleri yapabiliyor. Bu işleri yapmak için lisans, bir veya iki yıllık mesleki okullarda alınabiliyor. Ortalama yıllık ücret: 37,571 dolar

7. İnternet Sistem Yöneticiliği ve İletişim Danışmanlığı
Uzmanlara bakılırsa internet yöneticileri, programacılar ve hatta mimar ve mühendisleri de içine alan bu sektör de ciddi bir patlama yaşayacak 2012’de. Çalışma Bakanlığı’na göre, üniversite ve üstü bir eğitimle bu alanda çok iyi kazanmak mümkün. Yıllık ücretler genelde eğitime ve tecrübeye göre artıyor. Ortalama yıllık ücret: 48,316 dolar

8. Hemşire / Hastabakıcı
Amerika’da sağlık alanında en çok ihtiyaç duyulan meslek dalı olan hemşirelik, 2012’de de milyonlarca kişiye iş imkanı sağlayacak. 2008-2018 arasında bu meslek dalının yüzde 22,2 büyümesi bekleniyor. Amerika’da hemşireler doctor ofislerinde de çalışmakla birlikte profesyonel hastabakıcıların büyük bölümü hastanelerde görev yapıyor. Ortalama ücret: 71,692 dolar

9. Satış elemanı
Tüketicilerin yeniden alışverişe başlaması, Kara Cuma ve Siber Pazartesi satışlarının artması bu sektörü de canlandırmaya başladı. Perakende satışlarda artış, 2011 Haziran ayından buyana Temmuz ve Ağustos ayları hariç, artış gösterdi. 2012’de bu trendin devam etmesi ve satış elemanı olarak iş bulmanın daha da kolaylaşması bekleniyor. Yıllık ortalama ücret: 25,557 dolar

Son yıllarda Amerika’da iş bulmanın zorlaşması üzerine, (tabii bu Türkiye’de de oluyor – örneğin geçtiğimiz günlerde öğretmen olarak ataması yapılmayan iki gencin enstrüman çalmayı öğrenerek belediye bandosunda işe girmesiyle ilgili bir haber izledim Kanal D Ana Haber’de) birçok kişi meslek değiştiriyor, daha kolay iş bulabileceği sektörlere yöneliyor. İyi bir üniversite bitirmiş bir gencin, birkaç yıl iş bulmakta sıkıntı çektikten sonra yeniden üniversiteye veya  birkaç aylık kurslara giderek meslek değiştirmesi Amerika’da da yaygınlaştı. Bakalım 2012’de öne çıkacak mesleklerle ilgili tahminler tutacak mı? İşsizlikle ilgili beklentiler ne ölçüde gerçekleşecek? Bu soruların yanıtı 2012 sonunda.

2012’de şansınız ve kazancınız bol olsun!

DC Artık “Cinayet Başkenti” Değil

ABD başkenti Washington (DC-District of Columbia) 2012’ye umutla girdi. Son 20 yıldır “Cinayet Başkenti” olarak tanımlanan Washington, 2011’i, cinayet oranı düşerek noktaladı. Bu, Washington’da yaşayan ve çalışan biz dahil herkes için çok iyi haber. Öyle ya, sokaklarda daha az korkarak dolaşabileceğiz! 20 yıl önce yılda 479 olan cinayet oranı 2011’de 108’e düştü. 2010’da bu sayı 132 idi. DC Emniyet Müdürlüğü’nün açıkladığı rakamlara göre, 1963 yılından buyana ilk kez böylesine bir gerileme oldu cinayet sayısında. DC’nin Emniyet Müdürü, başkentin en üst düzey ilk kadın polisi. Cathy Lanier’e göre, cinayetlerin azalmasının nedeni, suç işleyenlerin sıkı takibi ve potansiyel katillerin cinayet işlemeden yakalanması. Belki de kadının fendi katilleri yendi! DC Polisi son yıllarda Washington’daki çetelere karşı da ciddi bir mücadele yürüttü ve delil toplama ve cinayetleri çözmede daha modern teknoloji kullanarak hızlı ilerleme sağladı. Associated Press Ajansı’na açıklama yapan Lanier’in hedefi, 2012’de ABD başkentinde cinayet sayısını 100’ün altına çekmek.


Washington Belediye Başkanı Vincent Gray de polisin başarısını kutladı ve özellikle DC’nin çetelerin kontrolundaki semtlerinde aldığı önlemlerin çok etkili olduğunu söyledi. DC’de bütçe sıkıntıları yüzünden azaltılan polis sayısının arttırılacağı konusunda söz veren Gray, özellikle yoksul ve olaylı mahallelerde daha çok devriyeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Vincent Gray, “Artık Washington halkı kendisini daha güven içinde hissediyor” dedi. DC Polis sendikası Başkanı Kris Baumann cinayet sayısının azalmasından mutlu olduğunu söylerken bazı suçlarda artış olmasının ciddi kaygı yarattığına dikkati çekti. 2011’de başkentte taciz, ırza geçme ve hırsızlık olaylarında yüzde 2 oranında artış kaydedildi. Yeni yılın ilk gününde de bazı elektronik mağazaları yağmalandı, tutuklamalar oldu.

Yalnızca Washington’da değil, diğer Amerikan kentlerinde de cinayet oranlarında düşüş kaydedildi 2011’de. Örneğin New York’ta cinayet oranı son 20 yıldır düşüyor. 2011’de New York’ta cinayet oranında yüzde 4 oranında düşüş kaydedildi. 2010 yılında 523 olan cinayet sayısı, 2011’de 499’a geriledi. Washington’a komşu Maryland eyaletinin Baltimore kentinde de son 20 yılın en düşük cinayet oranı açıklandı, 2011’de 200 cinayet işlendiği bildirildi. Baltimore aynı zamanda Amerika’nın en tehlikeli 10 büyük kenti arasında sekizinci sırada. Baltimore’un nüfusu yaklaşık 650 bin. Suç oranındaki artış, yüzde 14.6 civarında. 2010’da 223 cinayet işlendi. Ortalama gelir 38 bin 772. (Bu rakam, ulusal ortalamanın yüzde yaklaşık 23 altında) Baltimore’da işsizlik oranı yüzde 7.4 dolayında. Suç oranının en yüksek olduğu Michigan eyaletinin Detroit kentinde nüfus 899 bin. Suç oranındaki artış yüzde 18.9 civarında. 2010’da cinayet sayısı 310. Ortalama gelir 26 bin 098 dolar. (ulusal ortalamanın yüzde 48 altında). İşsizlik oranı yüzde 12.7’den biraz fazla. Michigan’ın Flint kenti de suç oranının arttığı kentlerin başında geliyor. Flint’te yoksulluk oranı yüzde 36.2’ye yakın. Bütün bu kentlerde ortak nokta, gelir düzeyinin düşük, işsizlik oranının yüksek olması.

İşte Amerika’nın en tehlikeli kentleri:
1. St. Louis, Missouri
2. Atlanta, Georgia
3. Birmingham, Alabama
4. Orlando, Florida
5. Detroit, Michigan
6. Memphis, Tennessee
7. Miami, Florida
8. Baltimore, Maryland
9. Kansas City, Missouri
10. Minneapolis, Minnesota
11. Cleveland, Ohio

2012’nin dünyamızda,  tabii bizi ilgilendirdiği için özellikle de Amerika ve Türkiye’de, şiddetin, suç oranının azaldığı ve herşeyden önce kadına şiddetin asla hoşgörülmediği ve kadının şiddete maruz kalmadığı bir yıl olması dileğiyle, daha sakin, daha az cinayetli ama bugünlerde bayağı soğuk bir Washington’dan mutlu yıllar!