Zor geçti 2013. Neden derseniz birçok konu var. Tabii, bunlar benim seçtiğim konular. Elbette başkaları da vardır. Gelin, şöyle bir hafıza tazeleyelim:

1-Partizan Bütçe Görüşmeleri: Önce hafızalardan uzun süre silinmeyecek olan federal hükümetin kapanması hikayesi var ki hem Obama yönetiminin hem de Amerikan Kongresi’nin reyting sorunu yaşamasına neden oldu. Demokratlarla Cumhuriyetçiler Başkan Obama’nın bütçe tasarısı üzerinde bu yıl da anlaşamayınca, federal hükümet memurlarına iki hafta zorunlu ücretsiz izin verildi. Devlet daireleri, müzeler, ulusal parklar, kısacası federal hükümete bağlı daireler kapatıldı. Sonradan geçici anlaşma sağlanınca memurların maaşları ödendi elbette ama Washington’da çalışanlar için bu iki hafta stres dolu bir dönem oldu. Ekonomik sıkıntıya düşenler, borçlarını ödeyemeyenler oldu, buarada Amerika’nın Sesi yayın kuruluşu olduğu için yayıncılar işbaşı yapmaya devam etti.

2-Göçmenlik Reformu Çıkmazı: Göçmenlik konusunda da Demokratlarla Cumkhuriyetçiler anlaşamadı ve Amerika’da yaşayan yaklaşık 12 milyon kaçak göçmenin hayallri bir kez daha suya düştü. Kolay değil, bölünmüş aileler var, çocuklarından ayrılmak zorunda kalmış anneler var, anne babalarını Amerika’da getirmeye çalışan gençler var, var da var..Bu konu o kadar can acıttı ki, Kongre’nin dikkatini çekmek için Kasım ortasında Kongre’nin önünde göçmen haklarını savunan derneklerin üyeleri dönüşümlü açlık grevine başladı. Kolay değil elbette. Meksika asıllı sendika lideri 67 yaşındaki Eliseo Medina bir haftada 12 kilo kaybetti. Grev haftalarca sürdü. Kongre Noel ve Yılbaşı tatilinden dönünce yine devam edecek.

3-Başkan Obama’nın Sağlık Reformunda Aksaklıklar: Ben şahsen Amerika’da sağlık reformunun çok geç kalmış bir yasa olduğunu düşünüyorum. Bill Clinton’ın başkanlığı döneminde Hillary Clinton bu reformu Kongre’den geçirmek için çok emek harcamıştı. Ancak çıkan yasanın ne kadar yeterli olduğu tartışılabilir ve zaten tartışılıyor. Amerika’da Avrupa’daki gibi genel sağlık sigortası sistemi olmaması büyük eksiklik çünkü sağlık hizmetleri, hastane ücretleri çok pahalı. Ülkede yaklaşık 50 milyon sigortasız Amerikalı olduğunu düşününce, kanser olduğu halde sigorta poliçesini ödeme imkanı olmadığı için tedavi olamayanları hatırlayınca, insanın içi acıyor. Ayrıca kıt kanaat geçinmeye çalışan yaşlılara yapılan sağlık yardımı dahil sosyal yardımlarda kesinti isteyen Kongre üyelerini duyunca doğrusu dayanamıyorum. Sağlık reformunun kötü başladığı doğru. İnternet üzerinden yapılan kayıtlarda sıkıntı yaşanması ve bu sorunun haftalarca düzeltilememesi Başkan Obama’ya puan kaybettirdi. Sağlık reformu yasası Kongre’den geçti 2013’te. Önemli bir gelişmeydi. Bakalım 2014’de uygulama nasıl olacak? Bekleyip görmek gerekiyor.

4-Amerikan Kongresi’nin Reyting Kaybı: Amerikan Kongresi’nin halktan gördüğü destek oranı 2013’te yüzde 5’e kadar geriledi. Bu, Kongre’nin tarihte gördüğü en düşük destek oranı. Amerikalılar kamuoyu yoklamalarında Kongre’ye ve Kongre üyelerine artık güvenmediklerini söylüyor. Bunun başlıca nedenleri, partizan bütçe çekişmeleri, Kongre’nin önemli konularda karar alamaması, göçmenlik reformunu ele almaması, Başkan Obama’yı sürekli engellemesi. Kasım 2014’te Kongre seçimleri var. 435 üyeli Temsilciler Meclisi’nin tamamıyla 100 üyeli Senato’nun üçte biri için seçim yapılacak. Şu anda Cumhuriyetçiler Temszilciler Meclisi’nde, Demokratlar da Senato’da çoğunlukta. Seçmenin öfkesi ne ölçüde yansır sandığa tahmin etmek zor ama yansıyacağına kuşku yok. Ayrıca 2016’da Amerika’da başkanlık seçimi var ve partiler için 2014 seçimleri bu açıdan büyük önem taşıyor.

5- Tele-kulak Skandalı: 2013, Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) için, dünya liderlerinin telefon ve internet haberleşmelerinin gizlice dinlendiğinin basına sızması skandalı yüzünden çok zor bir yıl oldu. 29 yaşındaki Edward Snowden Amerika’nın başına iş açtı! Snowden Amerika’nın izleme ve dinleme programıyla ilgili çok gizli belgeleri medyaya sızdırdı ve Rusya’ya sığınmak zorunda kaldı. Amerikalılar da Snowden’ın kahraman mı yoksa vatan haini olarak mı tarihe geçeceğini sorguluyor. Buarada 2014’te Başkan Obama’nın dinleme-izleme faaliyetleriyle ilgili olarak yeni kurallar açıklaması bekleniyor.

6-Başkan Obama’nın Düşen Popülaritesi: Başkan Obama, ikinci kez seçimi kazandı ama ikinci dört yıllık döneminin başından beri çeşitli konularda sorun yaşıyor. Obama’nın halktan gördüğü destek oranında 2013’te ciddi bir düşüş oldu. Amerikan tarihinde genelde ikinci dönem seçilen başkanlar ikinci dört yılda sorunlar yaşıyor ve tarihe “başarısız” olarak geçiyor. Ancak istisnalar yok değil. Örneğin Bill Clinton bir stajyerle yaşadığı ilişki nedeniyle res emen uyarılmasına rağmen, ikinci döneminde durumu toparladı ve bugün başarılı bir başkan olarak anılıyor. Ronald Reagan da aynı şekilde İran Kontra skandalına rağmen tarihe iyi bir başkan olarak geçti. George W. Bush ise ikinci dönemde Katrina Kasırgası ve Irak savaşı yüzünden yediği darbenin altından kalkamadı. Bakalım, 2014’te Başkan Obama durumu toparalayabilecek ve partizan çekişmelerin açtığı yaraları kapatıp, Demokrat Parti’yi 2016 başkanlık seçimine hazır hale getirebilecek mi? Bekleyip göreceğiz.

7-Siyah-Beyaz Gerginliği: Ben buna Başkan Obama’nın sessiz gözyaşları da demek istiyorum çünkü ilk kez 2013’te Amerika’nın ilk siyah lideri olan Başkan Obama, bu konuda yorum yaptı ve Amerika’da ırk sorununun hala büyük boyutlarda yaşandığını kabul etti. Barack Obama, siyah bir gencin öldürülmesiyle ilgili davada sanık hakkında verilen beraat kararı hakkında konuşurken, Amerikalılar’a iç hesaplaşma yapmaları çağrısında bulundu. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney yerine sürpriz bir şekilde gazetecilerin önüne çıkan Başkan Obama, ırk ayrımcılığı tartışmaları doğuran davanın ardından ülkeyi olumlu yönde ilerletecek bazı adımlar atmayı düşündüğünü açıkladı. 17 yaşındaki Trayvon Martin, Şubat 2012’de Florida eyaletinde, kendisinden şüphelenen gönüllü mahalle bekçisi George Zimmerman’la kavgaya girmiş, Zimmerman Martin’i vurarak öldürmüştü. Ancak Zimmerman jüri tarafından suçsuz bulundu. Zimmerman’ın beraatı Amerika’da büyük protesto gösterilerine yol açtı. Başkan Obama, “Vurulan Trayvon benim oğlum olabilirdi. Bu olay 35 yıl önce yaşansaydı, vurulan kişi ben de olabilirdim. Bu ülkede bir mağazaya girdiğinde izlemeye alınma deneyimi yaşamamış çok az Afrika asıllı Amerikalı var. Buna ben de dahilim. Sokaklarda karşıdan karşıya geçerken araçların kilitlerinin kapandığını duymayan çok az siyah Amerikalı var. Bu bana da oldu, en azından senatör seçilinceye kadar. Bir asansöre binip de yanındaki kadının gergin bir şekilde elindeki çantasına sıkı sıkıya yapışıp asansörden ininceye kadar nefesini tuttuğunu görmeyen çok az siyah Amerikalı var. Bunlar çok sık olan şeyler. Abartmak istemiyorum ama bu tarz deneyimler, Afrika asıllı Amerikalılar’ın o  gece Florida’da yaşanan olayları nasıl yorumladığı konusunda bilgi verebilir” dedi. Irk konusu, Amerika’da hala kanayan bir yara, ne yazık.

8-Suriye’yle İlgili Kırmızı Çizgiler: Amerika Suriye konusunda harekete geçmediği için 2013’te çok eleştirildi. Başkan Obama’nın Kongre’den savaş yetkisi istemek yerine görüşme yolunu tercih etmesi uluslararası alanda tepki gördü. Oysa Obama savaş yorgunluğu yaşayan Amerikalılar’ı da düşünmek zorundaydı. Buarada Suriye’de çatışmalar devam etti ve 130 bine yakın Suriyeli hayatını kaybetti. Amerika bir türlü Suriyeli muhalefet gruplarına yardım edip etmeyeceği veya nasıl yardım edeceği konusunda karar veremedi. Gerçi buna fazla şaşmamak gerekiyor çünkü muhalefet de kendi içinde o kadar bölünmüş durumda ki, Amerika’nın gruplar arasında tercih yapması zor. Ama bu durum Amerika’nın karnesine düşük bir not olarak yansıdı.

9-Afganistan’la Anlaşma Başarısızlığı: Afganistan Cumhurbaşkanı Hamit Karzai, Washington’la anlaşmayı seçimlerden sonraya bırakınca bu ülkedeki Amerikan politikasının başarısı da sorgulanmaya başladı. Bu da 2014 sonuna kadar bu ülkeden çekilmeyi planlayan Amerika’nın atacağı adımları zorlaştırdı. Bakalım ne olacak 2014’te?

10-İran’la Ön Anlaşmanın Yeterliliği Sorgusu: Bu konu barış yanlısı olan Obama yönetiminin başarı hanesine yazılabileceği gibi, işler yolunda gitmezse başarısızlık olarak da algılanabilir. Bunu da bekleyip görmek gerekecek. Ancak Kongre İran’a yeni yaptırımlar çıkarma girişimlerinden tamamen vazgeçmiş değil. Ocak ayında Obama yönetimi yeni sorunlarla karşılaşabilir.

Tabii, 2013’te Amerika’da yaşama damgasını vuran başka gelişmeler, yaşanan doğal felaketler var. Sert ve beklenmedik hava koşulları yüzünden Amerika’nın yarısı felaket bölgesi ilan edilirken, ekonominin geçirdiği sarsıntıdan kurtulma çabaları, işsizlik rakamları,  bazı eyaletlerde kabul görmeyen eşcinsel hakları ve evlilikleri konusu gündemde oldu 2013’te. 2014’te neler yaşanacak? Sorunlu konuların çözümünde ilerleme sağlanacak mı? Bunu tahmin etmek zor. Yine her zaman olduğu gibi hayata gülümseyerek bakalım ve 2014’te bizi sağlıklı, mutlu, başarılı, güzel günlerin beklediğini düşünelim. Hepinize mutlu yıllar!