Gazetecilik, zor meslek. Gecesi, gündüzü yok. İş güvenliği yok, parası az. Üstelik giderek bütün dünyada daha tehlikeli bir meslek haline geliyor. Merkezi New York’taki Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) adlı basın özgürlüğünü izleme kuruluşunun 1990’dan beri yaptığı küresel araştırmaya göre, 2013’te dünyanın çeşitli yerlerinde 70 gazeteci öldürüldü. Mesleğini icra ederken veya mesleğini yaptığı için öldürülen gazetecilerin sayısı 2012’de ve 2009’da 74’tü. Bu bugüne kadar kaydedilen en yüksek sayıydı.
CPJ’in 2013 raporunda neler var?
• 2013’te hapis gazeteci sayısı 211 oldu, geçen yılın rekor sayısı 232’ydi. 2012 öncesinde CPJ’in yıllık hapishane sayımında kayıtlara geçmiş en yüksek sayı 1996 yılında hapiste olan 185 gazeteciden oluşuyordu.
• Dünya çapında 124 gazeteci, hükümeti devirmeye çalışma veya terörizm gibi devlete karşı işlenen suçlar kapsamında hapiste. Bu, iftira veya hakaret gibi benzerleriyle kıyaslandığında tüm diğer suçlamalardan çok daha yüksek bir oran teşkil ediyor ancak geçmiş yıllardaki devlete karşı işlenen suçlar oranıyla aşağı yukarı aynı düzeyde. 45 vaka kapsamında hapisteki gazetecilere hiçbir suçlama getirilmiş değil.
• Vietnam’da geçen yıl 14 gazeteci hapisteyken bu sayı yetkililerin ülkenin tek bağımsız medyasını oluşturan blog yazarlarına karşı operasyonları sıklaştırması sonucunda 18’e yükseldi.
• Vietnam’ın yanısıra, hapistekilerin sayısının yükseldiği diğer ülkeler Etiyopya, Bahreyn ve Somali.
• 2012 yılında hapiste hiç gazetecileri yokken 2013 sayımına dahil olan ülkeler: Jordan, Rusya, Bangladeş, Kuveyt, Makedonya, Pakistan ve Kongo Cumhuriyeti; bunlara ek olarak Mısır ve ABD de var.
• Afrika’da en çok gazeteci hapseden ülke Eritre. 2012’de 28 gazeteci hapisteyken bu sayı 2013’te 22 oldu. Eritre yasal prosedürü ihlal edenler arasında dünyadaki en kötü ülke; hapistekilerin hiçbirine karşı resmi olarak herhangi bir suçlama getirilmediği gibi, hiçbiri mahkemeye de çıkarılmadı.
• İnternet gazetecileri 106 kişiyle toplam rakamın yarısını oluşturdu. 97 gazeteci yazılı basın çalışanı.
• Dünya çapında hapisteki gazetecilerin yaklaşık üçte biri bağımsız çalışan gazeteciler; bu, geçen yıllara göre küçük bir farkla daha az bir oran. 2012 yılında hapistekilerin %37’si bağımsız çalışan gazetecilerdi.
CPJ gazetecilerin mesleklerini yaptıkları için hapsedilmemeleri gerektiğine inanıyor. Örgüt, gazeteci hapseden her ülkeye mektuplar göndererek durumdan ciddi kaygı duyduğunu bildirdi. Geçtiğimiz yıl CPJ’in desteğiyle en az 39 gazeteci serbest bırakıldı.
“Türkiye’de hapisteki gazeteci sayısına inanmak zor”
CPJ Direktörü Joel Simon 2013 raporuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Yaptıkları iş yüzünden gazetecileri hapsetmek hoşgörüsüz ve baskıcı bir toplumun baş özelliğidir. Vietnam ve Mısır gibi ülkelerde hapsedilen gazeteci sayısının arttığını görmek elbette çok rahatsız edici. Ancak açıkçası Türkiye’nin iki yıl üstüste dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olduğunu görmek şok etkisi yaratıyor.” Türkiye bu durumda İran ve Çin’den kötü durumda. CPJ’in listesinde ilk 10’a giren ülkeler şöyle sıralanıyor: Türkiye, İran, Çin, Eritre, Vietnam, Suriye, Azerbaycan, Etiyopya, Mısır ve Özbekistan.
Yılın sonlarında Washington’da Amerika’nın Sesi’ni (VOA) ziyaret eden ve Nedim Şener’le birlikte Mehtap Çolak Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan CPJ Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Nina Ognianova’ya göre, Türkiye son iki yıldır dünyadaki tüm diğer ülkelerden daha çok gazeteciyi hapsetti. Parmaklıklar ardındaki gazetecilerin sayısı 40; 2012 yılı Ekim ayındaki 61 gazeteciden ve 1 Aralık 2012’deki kayıtlarda görünen 49’dan daha düşük bir sayı olmakla birlikte, Türkiye’de hapis tutulan gazeteci sayısı İran, Çin veya Eritre’den daha yüksek. Ognianova, “Bir NATO üyesi ve bölgesel bir lider olan Türkiye’nin dünyanın en çok gazeteci hapsedenler listesinde yeri olmamalı” diyor.
CPJ 2013’te dört ülkeden gazeteciye Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü verdi. Bunlardan biri de serbest bırakılan gazeteci Nedim Şener’di. Şener Amerika’nın Sesi’ne “Ödülü hapisteki bütün gazeteciler adına alıyorum” dedi. Nina Ognianova, Şener’in Ergenekon davasından suçlu bulunduğu taktirde 15 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacağını söylüyor. CPJ Avrupa ve Orta Asya Program Koordinatörü Nina Ognianova, Türk hükümetine şu çağrıda bulundu: “Son birkaç yıl içinde Türkiye bölge için umut sayılan bir ülkeden bölgenin endişe yaratan ülkelerinden birine dönüştü; ifade özgürlüğünün giderek daraldığı bir atmosferle tanımlandı. Türkiye bir yol ayrımında; otoriterlik ve sansür yerine demokrasi ve hoşgörüye giden bir yolu seçmek için hala çok geç değil. Türkiye hapsettiği gazetecileri serbest bırakarak bir başlangıç yapabilir.”
2013’te Ergenekon Davası’yla ilgili olarak tutuklanan ve beş yıl hapis yatan Cumhuriyet gazetesi yazarı ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Mustafa Balbay serbest bırakıldı. CPJ bunu olumlu ancak yetersiz bir gelişme olarak değerlendirdi.
2014 gazeteciler için nasıl bir yıl olacak? Bekleyip göreceğiz. Bu yılın ifade özgürlüğüne ve gazetecilik mesleğine değer verilen günler getirmesi dileğiyle.
CPJ’in 2013 raporuyla ilgili ayrıntılı bilgi icin:
www.cpj.org
Tehlikeli çünkü özgür medya bir demokrasinin en önemli parçasıdır. Hürriyet’e karşı olanlar bunu iyi biliyorlar ve maalesef halklar yeterince anlamıyorlar.
Tarafsız ve özgür medya, haklısınız demokrasinin vazgeçilmezidir. Genelde siyasiler bunu biliyor ve kendi çıkarları için iyi kullanıyorlar. Halk bu konuda daha bilinçli olmalı. Yine yazmanızı bekliyorum. Sevgiler.
hülya abla voa nın takvimlerinden birinin sahibi olmayı çok istedim fakat bana hiçbir zaman ulaşmadı.eger öyleyse bana ulaşacagını hiç sanmıyorum. neyse atlantik üzerinde uçaktan düşüyormuş diye söyleyelim olsun bitsin.
===============================================================
Gazetecilik dünyanın her yerinde sadece makyavelizme hizmet ediyor.hepsinin arkasında para babaları ve her türlü çıkar gurupları var. gazetede ve medyada yer alan her basın yayın kuruluşunun bir vizyonu ve misyonu var. örnegin voa türkçe servisi bizden yani milliyetçilerden hiç bahsetmez. istatistikleri hülya abla daha iyi bilir. fakat aynı hülya abla işini akıl ve çalışma azmi ile profesyonelce yapar ve emeginin karşılıgının hepsi ise helaldir.
sadece siz degil voa team ın hepsi birbirinden mükemmel ve hepsi sizin gibi bir profesyonel olacak. bence fazla tüyo vermeyin ekibinize yoksa yayınları tek başınıza veya yeni çözmezlerle yapmak zorunda kalabilirsiniz.benden söylemesi..
hülya abla gazetecilik bana göre degil. siz bu işin nasıl ve hangi şartlarda yürüyecegini biliyorsunuz müsadenizle ben karışmayım işinize..zor bir mesleginiz var. size ne söyleyecegimi bilmiyorum. siz zaten yazınızda söylenecek olan sözleri söylediniz.blogunuzu çok seviyorum en azından selin gibi motorsiklet seronomisi degil. ve ilgi duymakta çok haklıyım zaten sizde bunun için güzel konuları tercih ediyorsunuz. çook çook teşekür ediyorum size usta gazeteci bayan şef.. kendinize iyi bakın en iyi dileklerle.
saygı ve sevgiler.
not:::hülya abla sizi ziyarete gelirsem elimi kolumu sallaya sallayamı yoksa nasıl bir prosüderle girecegim voa center binasına. adımızdan dolayı terörüst muameleside tatsız olur..ne bileyim abla vize formlarında bazı sorular var ister istemez merak ediyorum.
Sevgili okurum, yazdığınız mesajların hepsini okuyorum ancak çok uzun oldukları için kısaltıp yayınlıyorum. Buna lütfen sansür demeyin. Şimdi sorularınızı yanıtlayayım. Takvim için tr@voanews.com adresine adresinizi yollayın, size hemen takvimgönderelim. Daha önceki yıllarda almamış olmanızı nasıl açıklamak lazım bilmiyorum çünkü biz gönderdik, nerede takıldı acaba? Bizi ziyarete gelirseniz öyle elinizi kolunuzu sallayarak binadan içeri giremezsiniz. Federal binaların hepsinde girişte kimlik ve çanta kontrolu var. Yabancıların resimli bir kimliği olması gerekiyor, pasaport gibi. Amerikalılar ehliyetlerini gösterebiliyor.Metal detektörden çantanızı geçirip kontrol ediyorlar. Havaalanlarındaki gibi. Kimliksiz girmeniz mümkün değil. Büyükelçiler, profesörler, uzmanlar ve herkes kontroldan geçiyor.Umarım hayallerinizi gerçekleştirir, ziyaretinizi yaparsınız. Kendinize iyi bakın. Adresinizi yazmayı unutmayın.
Sayın meslektaşım, Hülya hanım, merhabalar…Ben Ankara TRT Haber Merkezi’nden emekli bir muhabirim..30 yılımı verdim..Sizin de TRT’de görev yapmanız beni çok sevindirdi..1970-1993 yılları arasında çalıştım..İki haber sitem var, devamlı bülteniniz geliyor..(TÜHA) Türkuaz Haber Ajansı ve uhahaberajansi.com. Sizden gelen bültenlerle, sitemize çok önemli bir katkı oluyor. Büyük geçmiş olsun, kanseri yenmişsiniz..Allah bir daha göstermesin..Ben de sol tarafımdan felç rahatsızlığı geçirdim, bu yıl üçüncü yıla girdim..Allah’a çok şükürler olsun ki, eskisi gibi olmasa da kendi işimi görebiliyorum..Eşimin çok önemli desteği var..Sitelerle uğraşmak da, psikolojik olarak iyileşmeme önemli katkısı oldu…Sağ elimle çok şeyimi halledebiliyorum..Türkiye’ye geldiğinizde misafirimiz olarak sizi konuk etmek isteri..Türkiye’den selamlar, saygılar…Ataner YÜCE
Merhaba Ataner Bey, yazdığınız için çok teşekkür ederim. 1972-80 arasında Ankara’da TRT’de çalıştım. Önce Ankara Radyosu’nda, sonra Dış Yayınlar’da. İyi dileklerinize teşekkürler. Nisan’da on yıl olacak, kanseri atlatalı. Size de büyük geçmiş olsun. Sağlıklı yıllar dilerim. Eşinizden de çok güzel söz etmişsiniz. Ona da sevgilerimi iletin lütfen. Ben de eşimden büyük destek gördüm. Böyle büyük hastalıklar insana bence hayatın ve sevdiklerinin önem ve değerini öğretiyor, hayata daha farklı gözlerle bakmasını sağlıyor. Ben de işimden büyük zevk alıyorum sizin gibi. Zaten işkoliktim, son 10 yıldır daha da yoğun çalışıyor ve daha verimli çalışmalar yaptığıma inanıyorum. Bu da beni mutlu ediyor. Sitelerinize baktım. Elinize sağlık. Malzemelerimizi kullanmanıza sevindim. Sizden bir ricam var. Lütfen özellikle özel haberlerimizde Amerika’nın Sesi-Washington artı söyleşiyi yapan arkadaşımızın adını da verebilir misiniz? Emekleri karşılığında adlarının geçmesi iyi olur. Siz de haberci olduğunuza göre bu konudaki hassasiyetimizi anlarsınız. Size çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Asla kendinizi bırakmayın. Yapabileceğim birşey olursa lütfen yazın. Size ve eşinize sevgiler, en iyi dilekler.