Washington’daki PEW Araştırma Merkezi’nin yeni araştırmasını gündeme getireceğim bu kez. PEW çok çeşitli konularda araştırma yapan bir kuruluş. Anketleri birçok konuya ışık tutuyor, üstelik bu anketler Amerika’yla sınırlı değil. Yükselen ekonomiler grubuna dahil olan Türkiye ve diğer ülkeler de PEW tarafından inceleniyor. Bu defa PEW, yükselen ekonomilerde mobil teknoloji, internet ve akıllı telefon kullanımını inceledi. Toplam 24 ülkeyi içine alıyor son anket.
İnternet erişimi, cep telefonu ve akıllı telefon kullanımı açısından bakarsak, 24 ülke içinde ilk sırada Çin var. Çin’de nüfusun yüzde 37’sinin akıllı telefonu var, yüzde 95’i cep telefonu kullanıyor, yüzde 55’inin internete erişimi var. İkminci sıradaki Ürdün’e bakarsak, bu ülkede akıllı telefonu olanların oranı %38, cep telefonu kullananların oranı %95, internete erişimi olanların oranıysa %47.
Üçüncü sırada Rusya’yı görüyoruz. Rusya’da akıllı telefonu olanların oranı %23, cep telefonu olanların oranı %94, Ruslar’ın internet erişim oranı %66. Dördüncü sırada Şili var. Bu ülkede akıllı telefonu olanların oranı %39, cep telefonluların oranı %91, internet erişim oranı %66. Güney Afrika Cumhuriyeti beşinci sırada. Burada akıllı telefonu olanların oranı %33, cep telefonu olanların oranı %91, internet erişimi % 43. Altıncı sırada Malezya, yedinci sırada Mısır, sekizinci sıradaysa Tunus yer alıyor.
Türkiye listede kaçıncı sırada derseniz? Hemen verelim. Türkiye PEW’un sıralamasında dokuzuncu durumda. Akıllı telefon kullanımı Türkiye’de %17, cep telefonu kullanımı %87, internet erişimi %41. Türkiye’yi Lübnan izliyor. Yani, ilk 10 böyle sıralanıyor.
Özetle PEW’un araştırması, incelenen 24 ülkede akıllı telefon kullanımının henüz emekleme aşamasında olduğunu gösteriyor. Buna karşılık mobil teknoloji hızla yükseliyor. Cep telefonu kullanımı inanılmaz bir hızla artmış durumda.
En iyisi rakamları kendi gözlerinizle görün. Yeni yazılarda yine birlikte olmak umuduyla.
Kaynak: http://www.pewglobal.org/2014/02/13/emerging-nations-embrace-internet-mobile-technology/
Hulya Polat yayıncılığa Ankara Radyosu'nda başladı, TRT'de ve Amerika'nın Sesi'nde devam etti. Çok sayıda yayıncılık ödülü, siyasetçilerden sanatçılara kadar birçok kişiyle radyo ve televizyon ropörtajları var. Sivil toplumcu, gönüllü çalışmaların önemine inanıyor. Washington Türk-Amerikan Derneği Başkanlığı yaptı, Atatürk Okulu, Türk Festivali ve derneğin internet sitesiyle Amerikalı öğretmenlere Türkiye'yi tanıtma seminerleri başlatılmasında öncülük etti. Kitapları, sinema, tiyatro ve müziği, güneşi ve denizi seviyor. Yayınlanmış bir öykü kitabı var. "Dünyada en çok sevdiği işi yapma güzelliğini yakalayan ve kanseri yenen şanslı kişilerden biriyim, haberciliği, hayatı ve onlarla ilgili herşeyi seviyorum" diyor.
hülya abla bu pew denen kuruluşun burnunu uzatmadıgı yer kalmadı sıra cep telefonlarına geldi ve malumki bizide içine çekmeyi şu veya bu şekilde başardı.
tarihi tam olarak bilmiyorum fakat ilk çıktıgında kalbur üstü tabaka kullanıyordu cep telefonlarını..o dönemde harıl harıl bir ev sahibi olmak için babamla birlikte inşaatlarda çalışıyorduk. bizim mütahit bir cep telefonu alayım hesabınızdan düşerim dedi. bizde kabul ettik. netaş marka bir cep telefonunu begendik ve aldık. telefon şimdikilere bakarak bir araç takosu desek yerinde olur. telefon o kadar işe yaradıki anlatamam. güzel işler geldi. çok para kazandık. teknoloji bir amaç ugruna kullanılırsa daha güzel ve hoş oluyor..
şimdilerde ise note ıı ve note ııı adında bir akıllı telefonun sahibi olmak için hayal kuruyorum.
çoktan almıştım fakat bir tablet bilgisayar alınca gelecek günlere dogru bir öteleme gerçekleşti. şimdilik cep telefonumu sevmek zorundayım.. ve bir nokia klasigi desek yerinde olur. interneti kapalı.. çocukların çok bilmişiligi yüzünden mecburen kapattım. hemen biraz oyun oynayacagım diyerek alıyorlar ne var ne yok bütün ayarları toz duman olarak geri alıyorum. geçen kızdım ne kadar oyun varsa hepsini sildim.
türkiyenin cep telefonu kapasitesi çok çok fazla ve gereksiz. maşallah bir evde herkes cep telefonu kullanıyor.eskiden pahalı idi konuşmak biraz rekabet olunca kampanyalar epeyce ucuzlattı. paket manyagı oldu türkiye ve herkese göre bir dezgah hazır ve hemence veriyorlar. ayagımızı yorganımıza göre uzatmıyoruz ve hal böyle olunca tüketim toplumu olarak ekonomimizde cereyan eden rezaletler ve dengesizlikler sayesinde sıcak paraya teslim olmuş bir para politkasının doz ayarlı serumu ile yaşamımıza azar azar izin veriliyor.
hülya abla yazı için teşekür ederim eline koluna saglık. biliyorum blokları çok dengesiz kullanıyorum. bazen olması benim için bir terapi oluyor. dışa vurum ve salınımlarımın ne gibi bir işe yarayacagını bilmiyorum ve zaten kısıtlı izleyici kapasitesi ile ne olabilirki. kendine iyi bak en iyi dileklerle..( anıl dan mailler geliyor haberim oluyor )
not: ankara da bir kitap aldım. 50 adımda psikoloji adında bir kitap. henüz 22 adımını okudum. 50 kalıbı özel bir blok haline getirerek. psikolojimi tamamen degiştirecegim ve yeni bir psikolojik formatı kullanmaya başlayacagım. fakat biraz zaman gerekli işin aslı astarı düşünce ekzersizi ile sogurmam gerekiyor ve hızlı bir işlemci olmam zorunluluk.
Dünya’daki en geç halklar ile mukayese edince çok ilginç bir bağlantı ortaya çıkıyor.
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_median_age
Doğru bir gözlem bence. Teşekkürler.
Doğru, haklısınız. Tesekkürler.