(Kaynak: REUTERS/Kham)

Kanserle ilgili haberler her zaman ilgimi çekmiştir. Ailemde çok fazla kansere yenik düşen yakınım olması ve bu mücadeleden galip çıkmayı başarmam nedeniyle bir yıldır beyin kanseri olan Senatör John McCain’le ilgili haberleri de yakından izliyordum.

McCain’in ailesi, geçen hafta 81 yaşındaki Arizonalı senatörün artık çok ağır gelen kanser tedavisinden vazgeçtiğini açıklayınca, içim ‘cız’ etti. Kanser haberlerine karşı hassasiyetim, McCain’in 81 yaşında olmasını gözardı ettiğim anlamına gelmiyor. Ama kanser tedavisinin ne kadar zor olduğunu bilen biri olarak onun gibi bir Vietnam Savaşı kahramanının ‘pes’ etmesini çok iyi anladım ve kararına saygı duydum. Bu öyle bir tedavi ki, insanı canından bezdiriyor, iyileşinceye kadar geçen sürede vücudunuzda ve beyninizde bozulmamış yeriniz kalmıyor! Üstelik hastalık geçse ve tedavi bitse de, hiçbir zaman ‘eskisi gibi’ olamıyorsunuz.

(Kaynak: REUTERS/Conor Ralph)

Açıklamanın ardından Amerika’nın en nüfuzlu siyasetçilerinden biri sayılan John McCain hayata veda etti. Son günlerde Amerikan medyasının bir numaralı konusu McCain ve hayatı.

1936 doğumlu McCain, geçen yıl beyin kanseri olduğunu açıklamış ve ileri aşamada glioblastoma teşhisi üzerine Temmuz 2017’de tedaviye başlamıştı.

*Sürekli başağrısı,

*Çift veya bulanık görme,

*Mide bulantısı,

*Kusma,

*İştah kesilmesi,

*Duygusal değişiklikler,

*Kişilik değişiklikleri,

*Düşünme ve öğrenme yetilerinde değişiklik,

*Hafıza kaybı,

*Bayılmalar,

*Kas zayıflığı,

*Konuşma zorluğu.

Tedavi Yöntemleri:

*Radyasyon tedavisi,

*Kemoterapi

*İkisi birden.

Glioblastomada 5 Yıllık Yaşama Oranı:

20-24 yaş arası hastalarda %19, 45-54 yaş arası hastalarda %8, 55-64 yaş arası hastalarda sadece %5.

McCain gibi bir yılını tedaviyle geçirmiş bir hastanın, ‘artık yeter’ demesinin nedeni bence senatörün son günlerini ailesiyle birlikte huzur içinde geçirmek istemesi, artık doktor doktor, hastane hastane koşuşturacak hali kalmamasıydı. Nitekim açıklamadan çok kısa bir süre sonra bu vedalaşma yaşandı.

(Kaynak: REUTERS/Joshua Roberts)

Amerikan politikasının en önemli simalarından biri olan Cumhuriyetçi Senatör McCain, Aralık ayından buyana Arizona’daki evinde yaşıyordu. Siyasi rakiplerinin de aralarında olduğu birçoklarının ziyaretleriyle, telefon konuşmalarıyla vakit geçiriyordu. Anılarını topladığı ‘The Restless Wave’ adlı kitabında McCain, ölümün farkına vardığını belirtmiş ve ölmeden önce Washington siyasetindeki kutuplaşmanın sona erdiğini, Kongre’de dostluk ve işbirliği görmek istediğini yazmıştı. McCain’in bu son arzusu gerçekleşir mi bilmiyoruz ama gerçekleşmesinin çok zor olduğu kesin. Çünkü Washington ve Amerikan politikası son zamanlarda en ciddi siyasi kutuplaşmasını yaşıyor.

Başkan Trump’la aynı partiden olmasına rağmen McCain arasındaki ilişkilerin iyi olmadığını da ‘sağır sultan duydu’ diyebiliriz. Geçtiğimiz günlerde  Trump, John McCain Savunma Yetki Yasası’nı imzaladı ama önemine inandığı konularda Demokratlar’la işbirliği yapan McCain’e kızgınlığından olsa gerek, Cumhuriyetçi Arizona senatörünün adına bile değinmedi. Trump bir keresinde de Vietnam’da ‘esir düştüğü için’ McCain’i ‘savaş kahramanı’ saymadığını söylemişti. Bugünkü bazı haberlere göre, Trump, senatörün ölümünden sonra da,  ‘Beni McCain’le ilgili hiçbir törene davet etmeyin’ dedi. Bakalım Trump, cenaze törenine katılacak mı?

Artık bütün bunların hiçbir önemi yok. Şurası bir gerçek ki, Washington’un nüfuzlu politikacılarından birinin yaşamı son buldu  ve kanser bir aileye daha büyük bir acı yaşatıyor.