Bir süredir blog yazılarıma ara vermiştim. Sen misin ara veren, son yılların en sıcak ekonomik gelişmelerini, bütçe tavanı tartışmalarını, Amerika’nın 1917’den beri ilk kez S&P tarafından notunun kırılmasını ve de borsalarda insanın başını döndüren iniş-çıkışları kaçırmış oldum.
Oysa ne çok bilgi vardı, paylaşmak istediğim… Varsın öyle olsun… Kısmet Jackson Hole sempozyumunaymış…
Kansas City Merkez Bankası her yıl dünyanın en iyi ekonomistlerini Wyoming’deki Jackson kasabasında biraraya getiriyor. Toplantının resmi adı Yıllık Ekonomi Sempozyumu, ama medyadaki kod adı Jackson Hole…
Hatta katılanların ne kadar kalburüstü; toplantıda konuşulanların ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmak isteyen medya kuruluşları, haber başlıklarında, hep “Ace in the Hole” deyimini kullanıyor.
Deyim poker oyunundan geliyor, ama günlük hayatta “ihtiyaç duyulana kadar gizli tutulan kaynak” anlamında kullanılıyor…. Azıcık daha zorlasam, bir çeşit Hızır gibi zora yetişme durumu diye bile çevirebilirim.
Neyse, bu toplantıdan önce de bazı çevreler, zorda kalan Amerikan ekonomisi için Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin yeni kozlar açıklayabileceği beklentisine girmişti. Bazı ihtiyatlı ekonomistler ise Bernanke’nin yeni bir politika açıklamayacağını sadece, faizleri neden 2013’e kadar düşük tutma vaadinde bulunduğuna açıklık getireceğini söylüyordu.
Neyse Cuma gelip de Bernanke konuşunca, o yine tipik bir ekonomist gibi, güzel bir durum değerlendirmesi yaptı; ama bu durum karşısında bankanın ne yapacağını öyle çok açık şekilde söylemedi.
Bernanke özetle:
-Büyümeyi hızlandıracak ekonomik politikaların Merkez Bankası’nın alanı dışında olduğunu,
– Borç tavanını yükseltme, harcamaları kesme konusundaki tartışmaların tüketicilerin güvenini sarstığını
söyledi. Arkasından,
– Washington’daki siyasetçilere seslendi ve vergi, dış ticaret konularında daha iyi politikalar geliştirmelerini,
– Uzun vadede kamu borç yükünü azaltmanın yollarını bulmalarını ama bunu yaparken, zaten kırılgan olan ekonomiyi yeni harcama kesintileriyle tekrar durağanlığa itmemelerini
istedi.
Bernanke, bununla birlikte, Merkez Bankası’nın da ekonomi, keskin virajlardan geçerken, eli-kolu bağlı oturmayacağının da işaretini verdi. “Merkez Bankası’nın durum gerektirirse kullanabileceği araçlar hala var,” dedi, Bernanke.
Tamam işte konuşmada herkesin beklediği an gelmişti.
Banka eli-kolu bağlı oturmayacaktıysa ne yapacaktı? Hangi araçları kullanacaktı? Faizler neredeyse sıfıra yakındı? Gevşek para politikası diye bilinen QE2, geçen sefer çok tepki toplamıştı, ama yeni bir program daha başlar mıydı? QE3 yolda mıydı?
Ama Bernanke, herkesin merak ettiği bu sorulara açıklık getirmedi.
Halbuki geçen yıl aynı sempozyumda Bernanke QE2’nin adını vermemiş, ama bu yolda atılacak adımları üç aşağı beş yukarı ortaya koymuştu.
Bu yılki toplantıyı büyük bir merakla bekleyenler belki aradıkları formülü Bernanke’nin ağzından duymadılar… Ama Bernanke “Yılın ikinci yarısında ekonomide düzelme görülecek” diyerek herkese teselli vermeyi de ihmal etmedi.
2 responses to “Bernanke İzleyeceği Rotayı Açıklamadı”
Özgürlük Heykeli, ABD’nin New York şehrindeki Liberty (Özgürlük) adası üzerinde, inşa edildiği 1886 yılından bu yana Amerika’nın simgesi olan anıtsal heykeli ve gözlem kulesidir. Dünyanın en tanınan abidelerinden biridir.
Bakırdan yapılan Özgürlük Heykeli, Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı nedeniyle ABD’ye hediye edilmiştir,1884-1886 yılları arasında inşa edilmiştir.ABD’nin New York şehrindeki Özgürlük Adası’nda yer alır.
Heykel, sağ elinde bir meşale, sol elinde ise bir tablet tutar. Tabletin üstünde 4 Temmuz 1776 tarihi (Bağımsızlık Bildirgesi’nin tarihi) yazılıdır. Heykelin başındaki taç’ın 7 sivri ucu 7 kıtayı veya 7 denizi simgeler. Heykelin yüksekliği 46 m, kaidesi ile beraber 93 m’dir. Ziyaretçiler heykelin içinden meşaleye kadar 168 basamaklı bir merdivenden çıkabilirler. Heykelin meşale tutan sağ elinin yüksekliği 13 metredir. Meşalenin etrafındaki dehlizde 15 kişi bir arada dolaşabilir. Heykelin başının genişliği 2 metre, yüksekliği ise tacı ile birlikte 5 metredir.
Yontu dikilmeden 1 yıl önce (1885’te) yayımlanan renkli taş baskı
93 metre yüksekliğindeki Özgürlük Anıtı ilk olarak 1860’larda, ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu yönetimindeki Mısır’ın Hıdiv’i Said Paşa’nın Süveyş Kanalı inşası için imzaladığı antlaşmanın gereği olarak Süveyş Kanalı’ndaki Port Said Limanı’nın girişine konulmak üzere planlanmıştır[kaynak belirtilmeli]. Ancak dönemin Osmanlı Sultanı Abdülaziz tarafından peşinatı ödendiği halde dikilen heykelden ötürü yerel huzursuzluk çıkacağı endişesiyle, Kavalalı soyundan Hidiv İsmail Paşa planlanan yere inşasını istememiştir.
Fransız bir heykeltraş olan Frederic Auguste Bartholdi’ye ısmarlanan bu heykel, bakır ve çelikten yapılarak tamamlanmış, fakat daha sonra Mısır’a dikilmesinden vazgeçilmesiyle Paris’te bir depoya kaldırılmıştır. Tasarlanan bu ilk heykel Kızıldeniz ile Akdeniz’in birleştiği yere koyulacak firavunlar zamanının giysilerine bürünmüş bir kadın şeklindeymiş ve elinde ‘Asya’nın ışığının Mısır’dan geldiğini’ sembolize eden bir meşale tutuyormuş. Bu olaydan 20 yıl sonra 1885’te Fransa hükümeti ABD ile olan iyi ilişkilerinin bir göstergesi olarak büyük bir heykel yaptırmak istediğinde yine aynı heykeltraşın kapısı çalınmış. Hazır durumda olan heykel depodan çıkarılmış, heykeltraş Bartholdi ve Gustave Eiffel (Eyfel kulesinin mühendisi) birlikte çalışarak bazı değişikliklerle heykeli yenilemişlerdir ve heykel New York sahilinde Liberty Adasına yerleştirilmiştir.
Özgürlük Heykeli, ziyaretçilere açıktır. Ziyaret etmek isteyenler adaya bir feribotla ulaşırlar, merdivenleri tırmanarak meşaleye çıkabilir ve New York limanını seyredebilirler.
Heykele Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer’ın dul eşi Isabelle Eugenie Boyer modellik etmiştir. Özgürlük Heykeli 1884 yılında Fransa’da tamamlandıktan 1 yıl sonra 350 parçaya bölünüp 214 sandık içinde New York limanına ulaştırılmıştır. Parçalar, 4 ay içinde kaidenin üzerinde yeniden birleştirilmiş ve 28 Ekim 1886 tarihinde binlerce izleyicinin önünde açılışı gerçekleşmiştir.
Özgürlük Heykeli, 1984’ten beri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Heykelin daha küçük boyutlarda bir kopyası Paris’tedir ve Atlas Okyanusu’na doğru bakar. Dünyanın başka çeşitli yerlerinde de (Osaka, Priştine, Pekin, Nevada, Güney Dakota, Bordeaux, Poitiers gibi) küçük kopyaları bulunmaktadır.
örnek almışlar anlaşılan 🙂