Obama’nın İstihdamla Ateşli İmtihanı

Posted September 5th, 2011 at 10:04 pm (UTC-5)
2 comments

Demokrat Arkansas Valisi Bill Clinton, 1992 yılında Başkan George Herbert Bush’a karşı seçim yarışına girdiğinde, neredeyse yel değirmenleriyle kaybedeceği bir savaşa girmiş olan Don Quixote gibiydi. Karşısında Birinci Körfez Savaşı galibi ve Soğuk Savaş’ın sonunu getiren Başkan Ronald Reagan’ın eski yardımcısı vardı. Amerika tek kutuplu bir dünyada “SuperNova” * olmaya adaydı. Küçük bir vali, Bush’u ikinci bir dönem başkanlıktan alıkoyamazdı.

Ama bu süpernova halleri, sıradan Amerikalıların günlük hayatına yansımamış olacak ki Demokrat strateji uzmanı James Carville (kendisi Cumhuriyetçi strateji uzmanı Mary Matalin’le yıllardır yürüttüğü mutlu evlilikle partiler-üstü dayanışmaya örnek oluşturur ) “It’s the economy, stupid” sloganını ortaya attı.

Neydi bu sloganın gerisindeki mesaj: Bush dış politikada başarılı işlere imza atarken, ulusal ekonomiye mukayyet olamamış, işler durgunluk noktasına gelmişti. İşte bu yüzden de Clinton ve ekibi “Ey ahali, uyan, asıl mühim olan zafer filan değil, ekonomik durumdur, senin cebindeki paradır” diyor, halkın oyunu istiyordu. Slogan ülke çapında tuttu, Bill Clinton da bu sayede Beyaz Saray’ın yolunu tuttu.

Aradan yıllar ve bir başkan daha geçti. Bıçak kemiğe bu kez Obama Beyaz Saray’dayken dayandı.

2007’de başlayan kriz, daha göreve gelmeden Obama’nın yakasına yapışmayı bildi. Başkan ne yaptıysa olmadı, halkı işsizliğin pençesinden bir türlü kurtaramadı.

Hele Ağustos ayı rakamları iç parçalayıcıydı. Ekonomide net bir tek bile istihdam artışı olmamıştı. Obama’nın halka iş bulamaması artık kendisinin de Beyaz Saray’daki işini tehlikeye sokar gibi oldu. Zira son kamuoyu yoklamalarına göre Obama’ya destek verenlerin oranı %40’lar civarında.

İşte Başkan Obama, kontrolün tamamen de elinden çıkmadığını, hala halka iş bulabilecek güçte olduğunu göstermek için Perşembe günkü konuşmayla yeni önlemler açıklıyor. Neymiş efendim bu önlemler, uzun süredir işsiz olanlara iş bulmalarını sağlayacak eğitim programları vermek, orta sınıfın vergi yükünü hafifletmek, yeni eleman alan işverenlere vergi teşvikleri sunmak. Yeni okul, yol ve köprü gibi altyapıya dönük yatırımları hızlandırmak. Panama, Kolombiya ve Güney Kore gibi ülkelerle bir türlü imzalanamayan anlaşmaları Kongre’den bir an önce geçirmek.

Şimdi buraya kadar bu paketler gerçekten yeni iş alanları yaratacak gibi görünebilir. Ama harcamaları kısma hedefiyle yeni alt yapı yatırımlarını hızlandırmak nasıl aynı anda yürütülecek? Ya da hazine borçlanma tavanını zar-zor yükseltmişken yeni vergi teşvikleriyle halka nasıl geri dönüşüm sağlanacak? Daha da önemlisi harcamalar konusunda taviz vermek istemeyen Cumhuriyetçiler bu teklifleri nasıl olup da onaylayacak?
Washington’daki çevrelerin genel kanısı 2012 seçimlerine bu kadar az bir zaman kala, Demokratlarla Cumhuriyetçilerin bu konuda bir uzlaşmaya varmasının çok zor olduğu yönünde. Yani ne olacak? Obama istihdamla ateşli bir imtihandan geçecek? Seçimlere kadar bu iş biraz da meydan muharebesine dönüştürülecek!

Uzlaşma sağlanamaz ve öneriler havada kalırsa, Obama ve ekibi, “Bakın biz, size iş bulmak için elimizden geleni yaptık, ama Kongre’deki Cumhuriyetçilerin engelini aşamadık” deme hakkına sahip olacak.

Uzlaşma sağlanır da öneriler hayata geçirildiğinde istihdam artarsa Obama ve ekibi bu kez de “Biz size yeni işler bulduk, siz de bizim işimizi koruyun,” diye halktan yeniden gönül rahatlığıyla oy isteyebilecek.

Cumhuriyetçiler ise Obama’nın istihdamı artırmakta bugüne kadar başarılı olmadığını bundan sonra da bu tür programlarla — hele hele harcamaları artırarak — bir yere varamayacağını halka dillendire dillendire anlatacak. Bunun yerine kendi reçetelerini dayatacaklar: Vergi indirimleri, özel sektör üzerindeki devlet kontrolünün yeniden azaltılması, harcamaları kısmak.

Associated Press

Başkan daha konuşmadı ama konuşma gününün belirlenmesi bile anlaşmazlığa neden oldu. Obama, planını Çarşamba günü, Kongre’de akşam saatlerinde konuşarak açıklamak istedi. Ama Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner, aynı gün ve saatte Cumhuriyetçi aday adayların televizyondaki açık oturumu olduğunu söyleyerek, Obama’yı geri çevirdi. Arkasından da “Perşembe günü müsaitiz, buyrun o gün gelin” dedi.

Gerçi Perşembe günü Amerika Ulusal Futbol Ligi’nin açılışı ama, Beyaz Saray yine de Perşembe’yi kabul etti. Ya programına çok güveniyor ya da Amerikan halkının bilinçli televizyon izleyicileri olduğuna… Başkan’ın planıyla ilgili tartışmalar daha haftalarca sürebilir, öneriler aylarca sürüncemede bırakılabilir. Ama bu konuşmanın aslında siyasi bir turnusol testi olacağı da çok açık… Nasıl mı? Başkan’ı izleyenlerin sayısı Futbol Ligi’ni izleyenlerden daha az olursa, bu hem Obama’nın hem de son dönemdeki partizan çekişmeler yüzünden Amerikan Kongresi’nin çokça itibar gösterdiğini anında ortaya koyacak!

*Astrolojide birden parlayan yıldız – ki bunlar bir süre sonra orijinal hallerine dönerler… Amerikan ekonomisinin şimdiki haliyle biraz öngörülü bir benzetme oldu bu galiba…

Melek, meslek yaşamına yazılı basında başladı. Haftalık Barometre gazetesinde muhabir ve Management-Marketing sayfa editörü olarak çalıştıktan sonra 1990’lı yılların başında aynı gazetenin Yazı İşleri Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Meslek yaşamına kısa bir ara verip İngiliz Kraliyet bursuyla City University London’da gazetecilik eğitimi aldı. 1994 yılında Amerika’ya yerleşmeden önce Hürriyet gazetesinde çalıştı. Meslek yaşamına halen Internet, radyo ve televizyon yayıncılığı yapan Amerika’nın Sesi’nde devam ediyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Melek, yüksek lisans derecesini 2002 yılında tamamladığı George Washington Üniversitesi MBA programından aldı.

2 responses to “Obama’nın İstihdamla Ateşli İmtihanı”

  1. ıcah liamsi namarhak says:

    melek hanım yazabilmek için perşembeyi bekleyecegim. önce obamanın konuşmasını anlamak ve ondan sonra bu yazı ile o konuşmayı degerlendirdiketen sonra yazacagım. tabi benim yazılarımı tedavülden kaldırdıgınız gibi bu yazıyıda perşembeden önce tedavülden karldırmassanız…. görüşmek üzere….

  2. Metin KABA says:

    Perşembe günü çok önemli olacak

Leave a Reply to Metin KABA Cancel reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Melek Çağlar

Melek, meslek yaşamına yazılı basında başladı. Haftalık Barometre gazetesinde muhabir ve Management-Marketing sayfa editörü olarak çalıştıktan sonra 1990’lı yılların başında aynı gazetenin Yazı İşleri Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı.

Meslek yaşamına kısa bir ara verip İngiliz Kraliyet bursuyla City University London’da gazetecilik eğitimi aldı. 1994 yılında Amerika’ya yerleşmeden önce Hürriyet gazetesinde çalıştı. Meslek yaşamına halen Internet, radyo ve televizyon yayıncılığı yapan Amerika’nın Sesi’nde devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Melek, yüksek lisans derecesini 2002 yılında tamamladığı George Washington Üniversitesi MBA programından aldı.

YENİ EKONOMİ HAKKINDA

Washington'da alınan siyasi kararları, New York'ta piyasalara yön veren hareketleri ve 50 eyalette sıradan insanların yaşadığı ekonomik gerçekleri ‘Yeni Ekonomi’ farklı bir bakış açısıyla okuyucularına sunuyor.

Yeni girişim ve girişimciler, hız kazanan trend'ler, uzman değerlendirmeleri, araştırmalar, sayısal veriler, kısacası Amerikan ekonomisinin performansına dair tüm sağlıklı bilgiler ‘Yeni Ekonomi’de.

‘Yeni Ekonomi’, ilgi duyanların takip etmekten sıkılmayacağı yeni ekonomik normların ‘yol haritasını’ çıkarıyor.

Yahoo! Ekonomi

Archives