Amerikan CBS televizyonunun Internet sitesinde yer alan bir habere göre 2007 mali krizinden bu yana büyük bir güven kaybı yaşayan Amerikalılar artık bu “umutsuz vaka” durumundan nerdeyse tamamen çıkmış durumda. Rakamlara bakılırsa, kriz döneminden bu yana tüketici “güven patlaması” yaşıyor bile denilebilir.
Son tüketici güven endeksi araştırmasını Michigan Üniversitesi yapmış. Elde edilen verilere göre Mart ayında 80 olan endeks Nisan ayında 84.1’e çıkmış. Hemen hatırlatalım bu “güven patlaması” geçen Temmuz ayında son yedi yılın en yüksek seviyesine 85.1 ile çıkmıştı.
Peki Amerikalılar neye güveniyor? Her ne kadar FED, varlık alımlarını azaltsa ve temel faiz oranlarında ileride olabilecek aşamalı artışa ışık yaksa da tüketiciler yeni iş imkanlarının daha da artacağı inancında. Ayrıca mali krizden bu yana herkes de biraz olsun kendi mali durumunu çeki düzene sokmuş durumda. Bazıları daha az borçlandı, bazıları da mevcut borçlarını azaltma yolunu seçti.
Amerikalıların özgüvenlerini artıran bir diğer gelişme de düzelen emlak piyasası oldu. Emlak fiyatları arttıkça, borçlanarak aldıkları evlerde “equity” olarak adlandırılan öz sermayeleri yükseldi.
Amerikalıların yüzünü güldüren bir diğer unsur da hiç kuşkusuz borsaydı. Beklenenin üzerinde performans sergileyen borsada bireysel yatırımları olanlar veya emeklilik fonları bulunanlar, yatırdıklarını fazla fazla geri aldılar.
Hal böyle olunca da maddi durumum daha kötüye gidiyor diyenlerin oranı %28’e düştü. Mart ayında bu oran %37 düzeyindeydi.
Amerikalılar, bu yıl “polar vortex – kutup girdabı” yüzünden sert bir kış geçirmiş, bu kötü hava koşulları yüzünden yeni işe alımlar da azalmıştı. İşte önümüzdeki aylarda işyerlerinin bu açığı kapatmak için daha fazla işe alım yapabileceği ihtimali de Amerikalıların geleceğe biraz daha güvenle bakmasını sağlıyor.
Koşullar bu şekilde devam ederse, IMF’nin de küresel görünüm raporunda öngördüğü gibi önümüzdeki dönemde, Amerika yeniden dünya ekonomisinin lokomotifi olma görevini büyük memnuniyetle üstlenecek.