¿Entiende el inglés? Pecos Bill? No?

Posted March 21st, 2011 at 8:24 pm (UTC-5)
1 comment

(Üç zaman önce)

Türkiye’de  1950’li yılların başlarında yayınlanan Pekos Bill dergisi renkleri, kaliteli  baskısı ve  güzel çevirisiyle  biz çocukların  en sevdiği resimli dergiydi. Türkiye’de  yayınlanmış  ilk çizgi roman bile olabilir.  İtalya’dan ithal  olduğunu sandığım derginin birkaç sayısını hayal meyal hatırlıyorum.  O zamanlar  kısaca tommiks-teksas dediğimiz çizgi roman dergileri  daha çıkmamıştı.  Çıktıklarında  onlara kıyasla çok daha pahalı olduğundan tutunamadı Pekos Bill dergisi.
Santa Fe çevresinde dolaşırken  çocukluk kahramanımı  bir soruşturayım dedim.

Bill, takma adını Arizona eyaletinin  Pecos nehrinden alıyor.  Amerikan folklörünün efsanevi kovboyu, tabiri caiz ise vahşi batının ölümsüz kahramanı,  Amerika’nın ilk Süpermen’i. Pekos Bill de Süpermen gibi silah kullanmaz, suçluları kemendiyle yakalar.
Amerika’da ilk kez 1923 yılında Edward O’Reilly adlı bir yazar  söz etmiş Pecos Bill’den.
(Resimleri büyütmek icin üstüne iki kez tıklamanız şart. Çünkü teknik servis  “IT Support”  bir defada yapmayı  beceremiyor)

Kuşaktan kuşağa aktarılan hikayeye göre 1830’lu yıllarda, Pecos nehri civarinda bir yerde doğmus. Bir ailenin 18  (onsekiz) cocuğundan biriymiş. Bebekken bıçaklarla oynar, vahşi hayvanlarla arkadaşlık edermiş.  Bir gün anne babasıyla birlikte  Pecos nehrinden geçerken arabadan nehre düşmüş ve akıntıda kaybolup gitmiş.  Çakallar bulmuş küçük Bill’i ve onlarla büyümüş. Yıllarca sonra medeniyete geri döndügününde çakal olmadığına zor ikna etmişler  kahramanımızı.

Kısa bir süre icinde bölgenin en ünlü kovboyu olmuş. Sığır sürülerini yatıştırmak için onlara şarkı söyler, yaban hayvanlarıyla konuşurmuş.  Ünü arttıkça efsaneleşmiş.  Kasırgaları, canlı yılandan  kemendiyle yakalayıp etkisiz hale getirirmiş. Bazen hortumlara binip gökyüzünde dolaşırmış.  O kadar sert ve gözüpekmiş ki   çoğu zaman atına değil, pumalara, dağ kaplanlarına   binermiş. Hayatının bir bölümünde Sue diye bir kıza gönül vermiş. Sue, Pecos nehrinde dev bir pisi balığının üstünde gezermiş.
Böyle birbirinden renkli hikaye  ve serüvenlerle  devam ediyor efsane..
Pekos Bill biri 1948 diğeri 1995 yılında olmak üzere iki kez filme konu olmus.

Düştüm yollara. Yol, 66 numaralı karayolu. Geçenlerde Turkiye’den iki arkadaşımın gelip de görmek istediği, benim de  “66 eski 66 değil” deyip vazgeçirdiğim yol.
Dediğim doğru olsa da, suçluluk kompleksi duymaya başladım bile. Hediye falan birşey alayım bari.

Amerika’nın bir zamanlar  en ünlü ve popüler karayollarından  “Route 66” Pecos Bill’in at koşturduğu yerlerden  geçiyor.

Pecos nehrinden geçerken içinden  düştüğü araba bundan cok farklı olamaz..

Nihayet  Pecos köyü.  Rakım 2110
Şimdi bir yer bulup Pecoslularla tanışmalı.

Bu lokanta olabilir.  Sergio Leone’nin  (Il buono, il brutto, il cattivo) filmlerindeki  barlar  gibi. Pazar sabahı muhtemelen bomboş. Çünkü bu saatte herkes kilisededir.  Ama Blondie’nin kilisede olacağını sanmıyorum.

Sergio Leone’den söz ederken lokantanın  sahibi de İtalyan çıktı.

Devamı var..
(Kilise çıkışı, Şerif  Bill, Grand Canyon’da ilk Türk. Kızılderili Pow Pow’ı.  Türkler  Anadolu’ya Kuzey Amerika’dan mı gitti?)

One response to “¿Entiende el inglés? Pecos Bill? No?”

  1. Ferda says:

    Benim bu araştırma / hikayelerde en hoşuma giden taraf hayal gücünün çok güzel kullanılıyor olması ve yazılanlara kattığı masalsı hava.
    Çok kutluyorum

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *