“Kıştan sıkıldım ve motora binmek için baharı bekleye bekleye soldum!” yazdığımda öyle çok yanıt geldi ki sosyal medyada, apayrı coğrafyalarda, apayrı yaşamlarda hepimizin aynı “kıştan bıkmışlık” halini yaşıyor olduğumuzu görüp şaşırdım kaldım.
Hani diyorlar ya “Sosyal medyanın bir yararı da yalnız olmadığınızı görmektir” diye. Sıcak coğrafyalarda yaşayan ve arada beni “çatlatmak” için “Oooo biz yaz-kış motordayız” yazanları ve hiç de sıcak coğrafyalarda olmadıkları halde “soğuk geçirmez” hale gelen ve kış ayazında motora binen belki de yüzde 60-70 civarındaki Türk motorcuyu bir kenara bırakırsak (!), biz “üşüyenler” kıştan bıktık artık! Değil mi ama? 🙂
@selininmacerasi adli kisiyi takip et
Baharı beklemek birçok açıdan iyi aslında. İlla motosiklet tutkunu olmanıza gerek yok. Her bahar haber bültenleri, makaleler, Facebook duvarları, Twitter mesajları “aşk” temalı araştırmalar, temalar ve dizelerle dolmaz mı? Doğa uyanırken evine tıkılmış ve muhtemelen birkaç ay yağlı yiyeceklerin verdiği kısa süreli, aldatıcı konfora sığınarak günlerini geçirmiş bedenler de uyanır! E artık havada o kadar pozitif iyon gezince de baharı sevmemek mümkün değildir 🙂
Siz yeni bir aşk için mi, yeni bir iş için mi, yeni bir egzersiz programı ya da yepyeni bir sosyal aktivite için mi bekliyorsunuz baharı bilemem… Ama ben en çok motosikletimle hayata doymak için bekliyorum, onu söyleyebilirim! 🙂 Bloğa sık uğrayanlar hatırlar, hani bir yazımda demiştim ya:
“Biz motor tutkunları için motordan ayrı geçen zaman, beklediğimiz birisi her an giriverecekmiş gibi kapıya bakmaya benzer… Ruhunuzun bir parçası eksilir ya… Öyle bir sızıyla bekleriz tekrar “bütün” olabilmeyi. Motorsuz geçen zaman, arzulamaktır rüzgarla dertleşmeyi, sıkıntıları yollara dökmeyi… O yüzden işte, suratım düşer her yıl motorumu kış uykusuna yatırma günleri geldiğinde… Bir daha “bütün” olma zamanı gelene kadar “tam mutlu” olmam, olamam… Tıpkı sizin gibi…” (Bu yazının tamamını görmek isterseniz şurayı tıklayabilirsiniz. O yazıda yer alan “Kış Uykusu İpuçlarını içeren videoyu ise doğrudan şuradan görebilirsiniz 🙂 )
Sizi bilmem fakat şunu biliyorum ki aynı gökyüzünün altındayız! Eminim bir Pazartesi günü içi sıkılan, canı acıyan, bir haber bekleyen ya da bir yakınını kaybeden birileri vardır. Ya da kimbilir giden birşeylerin ardından üzülen birileri. Sebebiniz ne olursa olsun, aynı hisleri paylaşıyoruz. Bir motosikletçiyseniz, aynı hobiyi/can damarını da paylaşıyoruz üstelik.
(Bu yazıyı Selin’den sesli dinlemek isteyenler yukarıdaki ses dosyasına “bir tık” yapabilirler 🙂 )
Çok uzatmadan size böyle “iç darlanmaları”nda yaptığım birşeyden bahsedeceğim. Aynını yapanlar olabilir. Yapmayı düşünmemiş olanlar da. Eminim Motosikletli Kız’ın bu önerisi de diğerleri gibi işe yarar 😉
Hemen bilgisayarınızdaki fotoğraf klasörlerine dalın. Israrla karıştırın. En mutlu anınızın, en gülen yüzünüzün ya da en huzurlu gününüzün fotoğrafını bulun. Ya da böyle olmaya aday birkaç fotoğraf buluyorsanız, hayatınıza biraz daha eğlence katmak için onları birbiriyle yarıştırın. Kafanızda kurun hemen bir “yarışma sahnesi” ve verin bir tanesine günün büyük ödülünü. Sonra o fotoğrafa bakın, o ana akın ve derin bir nefes alın. Hatta çekingen davranmayın, birkaç derin nefes alın 🙂 Nasıl ama? Daha iyisiniz değil mi? Okyanus ötesinden terapiniz tamamlanmıştır. Tadını çıkarın 😉 |
Aaa unutmadan! “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” olmasın diye tabii ben de yaptım bu anlattıklarımı. Geçen sene çektiğim, Washington’daki “Kiraz Festivali”nden fotoğraflar çıktı ilk karşıma. Hani Japon hükümetinin neredeyse yüzyıl önce Amerikan Hükümetine hediye ettiği kiraz ağaçlarının açtığı, kalabalıktan adım atılamayan ama o güzel kokuya tıpkı ışığa yapışan sinek gibi yapışan bizlerin her sene gittiği “Kiraz Festivali”nden…
O fotoğraflarda motorumu gördüm, kiraz ağaçlarını sonra… Kıştan çıkarken motorla yaptığım ilk seyahatlerden olduğunu anımsadım. Yarışmada büyük ödülü bu fotoğraflara verdim. Buyrun, bu da benim “mutluluk anım” 🙂
Not: Bu terapi sırasında seçtiğiniz fotoğrafları, motorunuzdan uzakken hissettiklerinizi paylaşırsanız bu yazının altına ekleyip çapını genişletebiliriz. Bir el verin, yapalım 😉 Adresim motosikletlikiz@gmail.com
8 responses to “İçi Daralanlara Mutluluk Terapisi ;)”
yine güzel yazılar ve yine güzel resimler ve yinede güzel felsefeler… selin hanım mutluluk terapisi zor iş. ben onun yerine mutluluk oyunu oynuyorum kendimle. ve ikna edilmesi çok çetin ceviz kişiligimi ikna edip mutlu olabilmeyi başarıyorum. umarım sizdeki mutluluk terapisi ve önerisi işe yarar. daha bizim buralara antalya ya bahar gelmedi. yaylaya alabildigince kar yagdıgı için sahil buz kesiyor. fakat yinede motosiklete biniyoruz. sıcak soguk idare ediyoruz.
hayatta herşeye ragmen ve herkese ragmen hayatın her anında insanın kendini sürekli motive edecegi bir düşünce yapısı olmalı. geçen dediniz ya 300 kiloluk motosiklet nasıl ayaga kalkar diye. gösterdiniz ve bunu ögrendik. insanın yan yatmasının reçetesi biraz zor ve zahmetli bir iş.
o yüzden insanın kendini sürekli yenilemesi ve motive etmesi gerekir.
bana bu imkanı veren amerikanın sesi ve selin ina çok teşekür ediyorum.kurumsal ve mesleki hayatınızda size başarılar dilerim. saygı ve sevgilerimle.
not:ögrendigime göre amerikaya çok sayıda göçmen gidecekmiş. umarım oraya ulaşan göçmenlerin hayatları hayatınızın her anına renk katar. yeni dostluklar ve arkadaşlıklar dogar.
Teşekkür ederim. Yine ilk yorum sizden geldi 🙂 Mutluluk aradıkça kaçabilir, en aramadığınız anda gelebilir. Sonuçta umut hepimizin ekmeği, değil mi? Katkınız için teşekkür ederim 😉
Haklısın.İnsan kışın her ne kadar rahat sürüyorum desede yazı iple çeker.
http://www.youtube.com/watch?v=AdPJjT58mcs
Burgi ile de ne güzel tadı çıkar şimdi oraların 🙂
Burgy’yle herşey güzel 😉 Doğru 🙂
o çiçek açan ağaçların gölgelendirdiği bahar kokulu yolları özlettin bu yazınla bize…ama çoğu zaman depreşince tutkumuz…biraz güneşi görünce ve 10 derecelere ulaşınca sıcaklık hemen moto üzerindeyiz kışta olsa Türkiye de….hatta bu gün 10-11 derece az bulutlu ve güneşli olunca hava yine üç-beş arkadaş…yollara düşüp Aydın-YENİPAZAR ‘ın meşhur pidelerini mideye indirmeye ve motolu yaz planlarının gözden geçirileceği koyu sohbet için teker döndürüyoruz….Selin, senin de kulaklarını çınlatacağız…
Haftasonu kulaklarım sırasıyla çınladı. Bilmem siz miydiniz pideleri mideye indiren yoksa başkaları da yiyip içip kulaklarımı mı çınlatıyordu? 🙂 Hafiften çatlasam da afiyet olsun demeden geçemeyeceğim. Bahar kokulu yollara az kaldı… Hepimiz için 😉
öjelerini hep pembe sür sana pembiş çok yakışıyoor 😉