Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba! Bu yaz haber gündemi gerek Türkiye’de gerekse dünyada çok yoğundu. Savaşlar ve çatışmalar bir yana, bu yazın en önemli ve en çok kaygı uyandıran gelişmelerinden biri de Batı Afrika’daki Ebola salgınıydı. Ancak Afrika kıtası onyıllardır süren açlık sorunuyla da zaten her zaman gündemde. Şimdiyse uzmanlar, Afrika’daki açlık sorununa en iyi çözümün GDO’lu gıdaların kıtada yaygın olarak yetiştirilmesinden geçtiğini vurguluyor ısrarla. Oysa merkezi Londra’da bulunan Chatham House adlı düşünce kuruluşu, yeni yayınladığı raporda, GDO karşıtlarının yürüttüğü korkutma kampanyası yüzünden bu teknolojinin Afrika’da gerektiği gibi kullanılamadığını bildiriyor.

Corn

Uzmanlara göre Afrika’da çok yaygın olarak yetiştirilebilecek ve açlık derdine deva olabilecek bitkilerden biri, ‘altın muz.’ Daha dayanıklı ve daha fazla mineral ve vitamin içeriğine sahip olan altın muz, genetik mühendisliği sayesinde altı kat daha fazla A vitamini içeriğine sahip olabiliyor.

Chatham House raporunun yazarlarından Rob Bailey, Afrika’daki iklim değişikliği sorunuyla başa çıkabilmenin ve ürün verimliliğini arttırmanın en iyi yolunun GDO’lu ürünlerin yaygınlaştırılmasından geçtiğini vurguluyor. Yoksul çiftçi ve halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik farklı GDO’lu ürünler var. Bunlardan bazıları kuraklığa dayanıklı darı, süpürge darısı, muz, tatlı patates ve nişasta içeriği bol bir kök bitkisi olan manyok. Chatham House raporuna göre bu bitkilerin GDO’lu türlerinin üretilmesi, GDO karşıtlarının korkutma taktikleri nedeniyle deney aşamasında takılıp kalıyor. Bunun nedeni, GDO karşıtlarının yürüttüğü yoğun kampanyalar karşısında hükümetlerin GDO’lu ürünlere onay vermekten kaçınması. GDO karşıtları, bu kampanyalarını, GDO’lu ürünlerin kanser, kısırlık ya da doğuştan sakatlıklara yol açtığını iddia ederek yürütüyor. Rob Bailey’e göre bu iddiaların hiçbirisi doğru değil ve bu hastalık ve bozuklukları GDO’lu ürünlere bağlayan hiçbir kanıt yok.

Ancak GDO karşıtları, GDO’lu ürünleri yetiştirmenin pahalıya malolduğunu, yüksek rekolte sağlamadığını, çok daha fazla kimyasal madde gerektirdiği için çevreye zarar verdiğini, ve dahası GDO üretimini teşvik eden firmaların yoksul çiftçilerin daha fazla gıda üretmesiyle değil daha fazla kar sağlamakla ilgilendiğini vurguluyor.

Zimbabwe Africa Food Production

Gana’nın başkenti Akra yakınlarında yaşayan çiftçi Tetteh Nartey, hem küçük bir mandıra işletiyor, hem de darı ve papaya tarımı yapıyor. Nartey’e göre Gana Hükümeti’nin bu yıl GDO’lu börülcenin tarlalarda deneme ekimlerine başlanmasını onaylaması hiç de iyi bir fikir değil. Nartey’in gerekçesi çok basit: doğal olmayan herşeyin kötü bir tarafı vardır. Üzerinde yeterince inceleme yapılmayan GDO’lu ürünler doğal olmadığı için uzun vadede yarardan çok zarar verecektir.

GDO yanlıları, genetik teknolojisi sayesinde Afrika’da çevre ve tarım alanında devrim yapılacağına inansa da birçokları, GDO’nun Afrika’nın açlık sorununa çare olacağına şüpheyle bakıyor.