Güney Kore’nin başkenti Seul’de dijital para birimleri kurlarını gösteren elektronik bir tabela

Son günlerde teknolojide en çok konuşulan, en çok tartışılan konuların başında dijital para birimi Bitcoin ve Bitcoin’in işlemesini mümkün kılan blockchain teknolojisi geliyor kuşkusuz. Hele de Aralık ayı başında Bitcoin’in değerinin astronomik düzeyde yükselerek 17 bin doları bulması, ardından hızla düşmesi ve değer kazanımındaki, ve hatta kaybındaki de demek lazım, çalkantıların gerek teknoloji gerekse finans çevrelerinin dikkatini çekmesi, herkesin ”peki nedir bu Bitcoin?” diye sormasına neden oldu. İşte bu nedenle yıl bitmeden an itibarıyla adet değeri 13 bin 953 dolar 8 sent olan Bitcoin’e yakından bakalım istedim.

Bitcoin

Bitcoin, 2009 yılında kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından yaratılan yeni bir sanal para birimi. Bitcoin’i icat eden kişi, Satoshi Nakamoto adını kullanıyor ancak bu kişinin kim olduğunu bilen yok, tam bir sır. Bitcoin alışverişi, hiçbir aracı olmaksızın yapılıyor, yani arada banka gibi kurumlar bulunmuyor. Arada bankalar olmadığı için de örneğin uluslararası ödemeleri yapmak kolaylaşıyor ve ucuzluyor çünkü komisyon alınmıyor. Ya da belirli bir miktarda alışveriş yapmadığınız zaman kredi kartı kullanamadığınız küçük işletmelerin kredi kartı ücreti ödeme derdi ortadan kalkıyor. Amerika’daki bazı internet alışveriş siteleri, Bitcoin’i para birimi olarak kabul etmeye başladı bile. Örneğin kullanıcıların ikinci el eşya satabildiği Craigslist adlı site, ödemeler bölümünde ‘Kripto para birimi kabul ediyorum’ şeklinde bir ibareye yer veriyor.

Peki Bitcoin elde etmek için ne yapmak gerekiyor? Bitcoin, ”exchange” yani değişim pazarı olarak adlandırılan internet sitelerinde alınıp satılıyor. Bunların önde gelenlerinden CoinBase, Bitstamp ve Bitfinex’te farklı para birimleri kullanarak Bitcoin satın almak mümkün. Ancak işin asıl ilginç yanı, ”Bitcoin mining” yani Bitcoin madenciliği olarak bilinen yöntem. Bitcoin, son derece karmaşık matematik problemleriyle yaratılan bir para birimi. Ve yeni Bitcoin’ler elde etmek yani Bitcoin madenciliği yapmak isteyenlerin, çok güçlü bilgisayarlar ve özel yazılımlar kullanarak bu çok zor matematik problemlerini çözmeleri gerekiyor. Bu problemleri çözenler, karşılığında belirli bir miktar Bitcoin kazanıyor.

Avustralya’nın Sydney kentinde ödeme şekli olarak Bitcoin kabul eden bir bar

İşte bu aşamada blockchain teknolojisinden bahsetmekte fayda var çünkü aslında Bitcoin madenciliği, Bitcoin’in geçmiş işlemleri içeren, herkese açık hesap defterine yani blockchain’e yeni işlem kayıtlarının eklenmesiyle oluşan bir süreç. Blockchain, İngilizce adının da ele verdiği gibi, bloklardan oluşan bir zincir. Bu zincire eklenen her blok, Bitcoin işlemlerinin doğruluğunu ve geçerliliğini kayıt altına alıyor. Kazanılan ya da bir anlamda madenden ”çıkarılan” Bitcoin’ler, dijital bir cüzdanda saklanıyor. Bu cüzdan, kullanıcının Bitcoin almasını ya da göndermesini, ödeme yapmasını ya da tasarruf etmesini sağlayan, sanal bir banka hesabına benziyor. Her Bitcoin işlemi herkese açık bir hesap defterinde kayıt altına alınsa da alıcı ve satıcıların isimleri ya da dijital cüzdan kimlikleri hiçbir zaman açığa çıkmıyor. Bu da alım-satımların takibinin yapılması zor olduğu için kimi kullanıcıların uyuşturucu ticareti gibi yasadışı faaliyetleri Bitcoin’le yürütmesine neden oluyor.

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta bir Bitcoin ATM’si

Bitcoin’in şu anki toplam değeri 9 milyar dolar. Bitcoin, sınırlı sayısı olan bir kaynak, yani bu dijital para birimini yaratan Satoshi Nakamoto rumuzlu kişi, sistemi, dünyada sadece 21 milyon adet Bitcoin olacak şekilde tasarlamış. Nakamoto’nun bir milyon adet Bitcoin’e sahip olduğu sanılıyor. Şu ana kadar ”madenden çıkarılan” Bitcoin miktarı ise yaklaşık 12 buçuk milyon. Tüm Bitcoin’lerin madenden çıkarılmasınınsa 2140 yılında tamamlanması bekleniyor. Dünyadaki toplam miktarının ne kadar olduğu bilinmeyen örneğin altın gibi değerli madenlerin aksine sadece belirli bir sayıda Bitcoin olması, bu kripto para biriminin kimileri için bir yatırım aracı olarak kullanılmasını cazip hale getiriyor. Ancak Bitcoin’in değerinde yaşanan anlık iniş çıkışlar, yani ekonomi diline göre aşırı volatilite, ”Bitcoin ne kadar sağlam ve güvenilir bir yatırım aracı olabilir” sorusunu getiriyor akıllara. Bitcoin’in geleceğinin ne olacağının bilinmemesine yol açan bir başka faktörse kripto paranın normalde hükümetlerin kontrolundaki bankacılık sistemine bağlı olarak işlememesi. Örneğin vergilendirme, büyük bir soru işareti olarak hükümetlerin kafasını kurcalıyor. Japonya, Avustralya, Çin, Güney Kore gibi bazı ülkeler, kripto para sistemine bir düzenleme getirmeyi gündeme almış durumda. Öyle görünüyor ki 2018’de de Bitcoin ve Etherium, Dogecoin, Litecoin gibi bin 300’den fazla benzeri sanal para biriminin, gerek teknoloji gerekse finans alanlarında gündemin üst sıralardaki yerini koruyacağa benziyor.