Kaynak: Reuters

Hemen itiraf edeyim, 2007’den bu yana, yani on yılı aşkın süredir Facebook kullanıcısıyım. Günde kaç kere Facebook hesabıma baktığıma gelince, yanıtını bilmiyorum, ama Facebook’un bunu benden iyi bildiğine eminim. Sadece arkadaşlarım neler yapıyor, nerelerden fotoğraf paylaşmışlar, kimlerle gezmişler, bunları görmek için değil, aynı zamanda gerek Türkiye gerekse Amerika’dan son dakika haberlerini takip etmek, en çok izlediğim televizyonların, en çok okuduğum gazetelerin paylaşımlarını izlemek, Messenger’da yakınlarımla mesajlaşmak için Facebook on yıldır en kolayıma giden haberleşme aracı haline geldi. Ancak elbette tıkladığım her beğeninin, paylaştığım her fotoğrafın güvenliğini gün be gün sorgulamıyor değilim. Hatta çok iyi hatırlıyorum,  pek çok arkadaşım gibi Facebook hesabı açtığım 2007’de bir gün yakın bir arkadaşımın Blockbuster mağazalarından birinden kiraladığı filmlerin listesi Facebook’ta karşıma çıktığında dehşete düşmüştüm. O zamanlar daha Netflix gibi önce posta, sonra da internet üzerinden yayın hizmeti sunan şirketler ortada yokken herkes film ve dizi video kasetlerini Blockbuster şubelerinden kiralardı. O dönemde henüz bugünkü hararetiyle tartışılan online mahremiyet meselesi gündemde yokken bile sadece bu ayrıntı, Facebook üzerinden özel hayatımızın ne kadar ortaya döküldüğünün apaçık kanıtıydı.

Bunları anlatmamın nedeni, son bir haftadır Facebook’un kullanıcı mahremiyet ve güvenliğini ihlal eden uygulamalarının yarattığı skandal ve bu skandalın kopardığı fırtına. 2 milyardan fazla kullanıcısı bulunan Facebook, geçtiğimiz yıl yayınladığı reklamlardan 40 milyar dolar gelir elde etti. Bu reklam gelirinin kaynağı, hepimizin Facebook’ta yaptığı paylaşımlar, beğeniler ve yorumlarla hayatlarımızın kapılarını bilerek, isteyerek, kendi rızamızla aralamamız ve şirketlerin de bu bilgi hazinesinden faydalanarak kitlelere doğrudan hitap eden reklam politikaları oluşturmaları. İşte bu aşamada Facebook’un başına bela olan ve kaç gündür gündemin ilk sıralarını işgal eden Cambridge Analytica skandalı devreye giriyor.

Kaynak: Associated Press

Konu özetle şöyle: Cambridge Üniversitesi’nin Psikometri Merkezi, 2014 yılında Facebook üzerinden indirilen bir uygulamayla kullanılan bir kişilik testi geliştirdi. Merkezin veri firması Cambridge Analytica’yla işbirliği yapmayı reddetmesi üzerine devreye üniversitenin öğretim görevlilerinden Rus asıllı Amerikalı Alexandr Kogan girdi. Kogan kendi uygulamasını geliştirdi ve Cambridge Analytica için veri hasadına başladı. Uygulamayı indiren 270 bin Facebook kullanıcısı, akademik amaçlı olarak kullanılacağının bildirilmesi üzerine kendilerine ait verilerin toplanmasına izin verdi. Bu 270 bin kişinin arkadaşlarının verilerinin de toplanmasıyla birlikte haklarında veri elde edilen Facebook kullanıcı sayısı toplamda 50 milyona çıktı. Facebook zaten doğası, yapısı ve işleyiş politikası itibarıyla kullanıcılarının verilerini toplayan bir platform. Ve üçüncü parti uygulamaların yani üniversitenin geliştirdiği kişilik testi ya da başka bir takım sistemlerin Facebook’un veri hazinesinden yararlanması, beklenen, hatta teşvik edilen bir durum. Ancak bu verilerin Cambridge Analytica vakasında olduğu gibi başka bir şirkete satılması ya da devredilmesi, bambaşka meselelerin patlak vermesine neden oluyor. Facebook kurallarına göre psikoloji profesörü Kogan’ın topladığı verileri Cambridge Analytica’ya devretmesi, ciddi bir ihlaldi. Ve Facebook, bu ortaya çıkınca gerek Kogan gerekse Cambridge Analytica’nın verileri derhal yok etmesini talep ettiğini bildiriyor, ancak daha sonra bir de bakıyor ki talepleri yerine getirilmemiş ve tüm veriler ortadan kaldırılmamış.

Cambridge Analytica, Donald Trump’ın 2016 başkanlık kampanyasında faaliyet gösteren bir siyasi veri firması. Firmanın ana fon kaynağı Cumhuriyetçi Parti yanlısı Robert Mercer ve bir zamanlar Beyaz Saray’da Trump’ın baş stratejistliğini yürüten aşırı sağcı Stephen Bannon. Firmanın 50 milyon insanın özel bilgileri ışığında hazırladığı seçmen profilleri ve seçmen görüşlerini etkilemeye yönelik faaliyetleri, gerek seçmenlerin seçimlerden önce maksatlı olarak etki altına alınması, gerekse sosyal medya platformlarını kullananların şahsi bilgilerinin ortalığa saçılması açısından çok ciddi kaygılar yaratıyor. Hatta Rusya soruşturmasını yürüten Özel Savcı Robert Mueller’ın da gözü, Cambridge Analytica’nın yürüttüğü faaliyetlerin üzerinde. Mueller, soruşturma kapsamında değerlendirilmek üzere geçtiğimiz Aralık ayında firmadan bazı belgeleri ibraz etmesini talep etmişti. Bu mesele daha o kadar çok büyüyecek gibi görünüyor ki Massachusetts ve New York eyaletleri baş savcıları, Facebook ve Cambridge Analytica hakkında soruşturma başlatacaklarını açıkladı. İngiliz Parlamentosu ise Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’e gönderdiği mektupta Zuckerberg’ü Cambridge Analytica’yla Facebook arasındaki ilişkilere açıklık getirmesi için ifade vermeye çağırdı. Minnesota, Louisiana ve Güney Dakota eyaletleri senatörleri de Zuckerberg’ü sorguya çekmeye hazır gibi görünüyor.

Kaynak: Associated Press

Facebook hesabımıza her girdiğimizden bundan böyle biraz daha tedirgin olacağız gibi. Birçok Facebook kullanıcısı, Cambridge Analytica skandalının patlak vermesi üzerine öncelikle Facebook ayarlarına girip Facebook’taki arkadaşlarının üçüncü parti uygulamalar üzerinde şahsi verilerine erişimini engellemek için önlem almaya başladı. Bunun için bilgisayarınızda Facebook’u açtığınızda Ayarlar’dan Uygulamalar’ı bulup tıklamak gerekiyor. Karşınıza Facebook hesabınızı kullanarak girdiğiniz uygulamalar çıkacak. Bunları teker teker iptal etmek, ilk aşama. Sonraki aşama, yine aynı sayfa üzerinde Uygulama, Web siteleri ve Eklentiler bölümünü devre dışı bırakmak. Üçüncü aşamaysa başkalarının kullandığı uygulamaların sizin verilerinize erişimi olup olmadığını anlamak ve erişim mevcutsa bunu iptal etmek. Başkalarının Kullandığı Uygulamalar bölümünde tıkladığınızda karşınıza öyle bir tablo çıkıyor ki, yaş gününüzden aile ilişkilerinize, yaşadığınız kentten eğitim ve iş durumunuza, hobilerinize, dini ve siyasi görüşlerinize kadar veri firmaları için adeta bir hazine anlamına gelecek hakkınızda her türlü bilgi hazır bekliyor. Bu bilgilerin her birini iptal ederek en azından başkalarının sizden habersiz verilerinize erişimini engellemeniz mümkün. Öyle görünüyor ki bundan böyle gerek Facebook gerekse Twitter ya da Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullanmadan önce ilk işimiz güvenlik ve gizlilik ayarlarını iyice gözden geçirmek olacak.