Kılıçdaroğlu’ndan Demokrasi ve Özgürlük Vurgusu

Posted June 7th, 2011 at 8:05 pm (UTC-5)
Leave a comment

Barış Ornarlı – Washington

Ankara’nın trafiğini bilmediğim için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla yapacağım söyleşi için erkenden yola çıkmayı uygun gördüm. Washington’un en büyük dertlerinden biridir trafik. İstanbul kadar olmasa da. Ben de o yüzden “Temkinli olayım, erken çıkayım” dedim. CHP Genel Merkezi’ne vardığımda randevuma daha 45 dakika vardı. 12’nci kattaki Özel Kalemin bekleme salonunda beklemeye koyuldum. İkramım kahve oldu…

Bu söyleşinin Ankara’da yapılması için CHP’li yetkililer bize gerçekten büyük bir jest yaptı ve bu sefer İstanbul’a gidemememizi anlayışla karşıladılar. Kameraman arkadaşım Murat Yurtdaş’la birlikte Kılıçdaroğlu, makamında sorularımızı yanıtladı.

Kılıçdaroğlu’nun mitingler nedeniyle sesi kısılmıştı. Yardımcıları, söyleşiden önce kendisine kaya şekeri verdiler – iyi gelirmiş. Cumhuriyet Halk Partisi’ne göre Kılıçdaroğlu 12 Mart’tan bu yana dört il hariç Türkiye’nin her köşesine gitmiş. Yoğun bir seçim programının son günlerinde biraz yorgun ancak umutlu görünüyordu.

Mülakat sırasında da söyledi: “Ben yaşamımın hiçbir döneminde umutsuz olmadım. Çünkü halkın sağduyusuna güveniyorum,” dedi. Kamuoyu yoklamalarını sordum – biz yaptırmıyoruz dedi. Ancak, seçmenden bulacağı destek, hatta Türkiye’de solun oy potansiyeli konusunda da umutlu olduğunu belirtti: “Biz önümüzdeki süreçte oylarımızı ciddi oranda arttıracağımıza inanıyoruz. Bunun işaretlerini miting meydanlarında görüyoruz.”

İngiliz Economist dergisinin “Türkiye’de demokrasinin desteklenmesi için muhalefete oy verilmesi gerektiği,” yorumunda bulunmasını da konuştuk. Esasen bu Amerika’da sıkça gördüğümüz bir şey. Hemen her gazetenin yayın kurulu seçimlerde destekledikleri adaylar açıklar. Amerika’da örneğin 2008 seçimlerinde Washington Post ve New York Times gazeteleri başyazılarında Barack Obama’nın adaylığını desteklediklerini açıklamıştı. Economist dergisi de öyle…

Economist dergisi, yorumunda, şöyle yazmıştı: “Erdoğan ordu ve yargıyla mücadelesini kazandığından beri çok az sayıda denge ve denetime tabi oluyor. Bu, durum Erdoğan’ın doğasından gelen eleştiriye karşı hoşgörüsüz tutumunu iyce sergilemesine izin verdi ve otokratik içgüdülerini besledi. Yolsuzluk artıyor gibi görünüyor. Basın özgürlüğü tehdit altında. Türkiye’de Çin’dekinden daha fazla gazeteci hapis yatıyor. Erdoğan’ın kaygı verecek kadar çok sayıdaki karşıtı ve düşmanı, ki bunlara çok sayıda emekli subay da dahil, soruşturma altında. Bazıları hakkında abartılı komplo suçlamaları var.”

Kılıçdaroğlu da söyleşide demokrasi ve özgürlükler konusunda güçlü ifadeler kullandı: “Türkiye’de demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi kaygıları sadece batı dünyası yaşamıyor, biz de yaşıyoruz. Ortaçağ da bile olmayan bazı uygulamalar bu iktidar döneminde yaşandı,” dedi… İktidar partisi yetkilileri için, “Bu insanların kafasında demokrasi yoktur, özgürlük yoktur. Bunlar sadece ve sadece kendi söylemleri için demokrasi isterler. Kendi söylemleri için özgürlük isterler. Karşıt düşüncelere onların kafalarında asla yer yok,” dedi.

Bize 20 dakika ayırdı, sorularımızı yanıtladı ve uğurladı Kılıçdaroğlu. Aşağı indiğimizde Söğütözü’ndeki CHP Genel Merkezi önünde seçim otobüsleri ve gazeteciler toplanmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu söyleşimizin ardından da yoğun bir trafik bekliyordu. Sıradaki durağı Ankara’daki ilçelerdi; yola koyuldu CHP Genel Başkanı…

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *