Florida Önseçiminde Romney Avantajlı

Posted January 30th, 2012 at 10:42 pm (UTC-5)
2 comments

Barış Ornarlı – Washington

Yarın Florida eyaletinde yapılacak önseçimi kamuoyu yoklamalarına göre eski Massachusetts valisi Mitt Romney’in kazanması bekleniyor. Florida önseçimi, Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığı için yarışan siyasetçiler arasındaki beraberliği bozmanın ötesinde zafere ulaşan adayı destekleyecek olan delege sayısı açısından önemli. Ancak Cumhuriyetçi Parti’nin adayının belirlenmesi süreci daha da uzayacak gibi görünüyor.

Florida Seçmeni

Florida, nüfus ve siyasi eğilim bakımından çeşitliliğe sahip büyük bir eyalet… Eyaletin güneyinde Küba asıllı Amerikalılar yoğun olarak yaşıyor – nüfus dairesine göre eyaletin yüzde 22’si Latin Amerika kökenli. Eyaletin kuzeyinde daha muhafazakar kitleler mevcut; doğu kıyılarındaysa başka eyaletlerden göç etmiş emekliler.  Florida eyaletinde yoğun Yahudi nüfusu da var. Neticede Florida eyaleti hiçbir siyasetçinin arka bahçesi değil.

Eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum Iowa eyaletini Hristiyan sağın; aşırı muhafazakarların oylarıyla kıl payıyla kazanmıştı; New Hampshire önseçimini kazanan Romney komşu eyaletin valisiydi; güneyli bir siyasetçi olan eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich de Güney Carolina önseçiminde zafere ulaşmıştı. Florida eyaleti daha geniş bir seçmen kitlesine sahip – yani Florida eyaletini kazanan aday kendi tabanının ötesinde bir kitleye hitap edebildiğini de kanıtlayacak.

Bu arada, Florida eyaleti 2008 ekonomik krizinden en çok etkilenen eyaletlerin başında geliyor – emlak sektörü büyük zarar gördü. Florida’da işsizlik oranı yüzde 10 civarında ve turizme dayalı ekonomisiyle birlikte durgunluktan en çok etkilenen ekonomilerden biri. Ekonomi odaklı bir seçimde hangi adayın Florida eyaletinde ne kadar başarı göstereceği belirleyici olacak.

Romney Avantajda

Florida eyaletinde 25 Ocak’tan bu yana yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında Romney açık farkla önde görünüyor. En son kamuoyu yoklamalarından biri olan Quinnipiac araştırmasında Romney 14 puanla Gingrich’in önünde.

Gingrich, Güney Carolina önseçiminin ardından geçen hafta başında kısa süreliğine araştırmalarda önde gidiyordu ancak avantajını kaybetti.

Florida’nın Önemi

Florida önseçimi kazanan aday daha geniş bir kitlenin desteğini bulabileceğini göstermenin ötesinde aritmetik olarak önemli bir zafere de imza atmış olacak. Önseçimlerde kazanılan oylar, yazın yapılacak Cumhuriyetçi Parti kurultayında delegelerin dağılımını belirliyor. Bazı eyaletler delegelerin dağılımını adayın kazandığı oy oranına göre belirlerken, Florida gibi eyaletlerde seçimi kazanan aday bütün delegelerin desteğini alıyor. Cumhuriyetçi Parti kurultayında Florida eyaletini temsil eden delege sayısı 50 – yani bu eyalette zafere ulaşan siyasetçi önemli bir avantaj sağlamış oluyor.

Associated Press haber ajansına göre şu ana kadar yapılan üç önseçim neticesinde Gingrich’i 23; Romney’i 19; Santorum’u 13; Paul’u 3 delege destekliyor.

Gingrich Devam Diyor

Araştırmalara göre Florida önseçimini kaybedeceği beklense de Gingrich adaylıktan çekilmeyeceğini, sonuna kadar mücadele edeceğini söylüyor. Gingrich, “Kurultay’a kadar devam edeceğim. Adaylığı kazanacağımı düşünüyorum.”

Kazanamasa bile kampanyasını devam ettirerek Romney’e sert muhalefet etmesi Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel adayını zor durumda bırakacak. Bunun yanında liberteryen eğilimli Texas milletvekili Ron Paul’un da sadık bir destek kitlesi var –  o da çekileceğine dair işaret vermiyor. Yani Kasım ayında yapılacak başkanlık seçiminde Başkan Barack Obama’nın rakibinin belirlenmesi daha uzun sürecek gibi görünüyor.

Gingrich Beklentileri Altüst Ediyor

Posted January 23rd, 2012 at 10:48 pm (UTC-5)
1 comment

Newt Gingrich

Barış Ornarlı – Washington

Eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich, Güney Carolina önseçimini açık farkla kazandıktan sonra Florida eyaletinde yapılan kamuoyu yoklamalarında konumunu güçlendirerek Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığı yarışında bütün beklentileri altüst ediyor. Gingrich’in beklenmedik başarısı Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel başkan adayı olarak gösterilen eski Massachusetts valisi Mitt Romney’i ciddi şekilde sarstığı gibi önseçim sürecindeki çekişmenin daha da uzayacağına işaret ediyor.

Cumartesi günü yapılan Güney Carolina önseçimini Newt Gingrich %40 oranında oy alarak açık farkla kazandı. Önseçimde Romney %28; eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum %17; Texas milletvekili Ron Paul %13 oranında oy aldı.

Geçen hafta Iowa önseçimini Romney yerine Santorum’un kazandığının açıklanmasıyla da son durum şu: Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen üç adayı, ilk üç önseçimde birer eyalet kazanmış durumda. Delege sayısı bakımından da Gingrich avantajlı konumda. Associated Press haber ajansına göre şu ana kadar yapılan üç önseçim neticesinde Gingrich’i 23; Romney’i 19; Santorum’u 13; Paul’u 3 delege destekliyor. Yani ilk üç önseçimin ardından Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığını kimin kazanacağını tahmin etmek güçleşti.

Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel başkan adayı olarak gösterilen Mitt Romney için esas kötü haber Florida eyaletinde yapılan kamuoyu yoklamalarından geldi. Güney Carolina önseçiminin ardından dün yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Romney avantajını bir anda kaybetti. 22 Ocak tarihli iki ayrı kamuoyu yoklamasına göre Gingrich 8 – 9 puanla Romney’in önünde. 17 Ocak tarihine yapılan kamuoyu yoklamalarındaysa Romney açık farkla öndeydi.

Mevcut durumda Amerika’da gözlemcilerin dikkat çektiği birkaç nokta var: Romney’in Florida önseçimini de kaybetmesi adaylığını zora sokma ihtimali kuvvetli. Eski Massachusetts valisinin Cumhuriyetçi Parti tabanının desteğini kazanamadığına dair ciddi bir endişe vardı ve son önseçim yenilgileri bunu doğrular nitelikte.

Gingrich’in Güney Carolina eyaletindeki zaferini etkili bir şekilde kullanması önemli. Kamuoyu yoklamalarında daha önce de birinciliğe yükselen Gingrich, avantajlı konumunu ilk iki önseçimde sürdürememişti.

Üçüncü nokta belki de en ilginci: İlk üç önseçim tamamlandı ve Cumhuriyetçi Partili seçmen Kasım ayındaki seçimde Başkan Barack Obama’nın karşısına kimi çıkaracağı konusunda karar vermiş değil…

Romney’in Zor Günü

Posted January 20th, 2012 at 11:05 pm (UTC-5)
1 comment

Rick Santorum, Mitt Romney ve Newt Gingrich

Barış Ornarlı – Washington

Perşembe günü Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel başkan adayı için çok iyi bir gün değildi. Eski Massachusetts Valisi Mitt Romney bir gün içinde önseçimlerde yenilgisiz olmadığını öğrendi ve rakiplerinin güçlendiğini gördü. Cumhuriyetçi Parti başkan aday adayları Güney Carolina önseçimine hazırlanıyor. Güney Carolina önseçimi Amerika’da güneyli ve muhafazakar seçmen kitlesinin tercihinin görülmesi açısından önemli. Şu an tüm işaretler önseçim sürecinin daha da uzayacağını gösteriyor.

Iowa önseçimini Santorum Kazandı, Romney Değil

3 Ocak tarihinde yapılan Iowa önseçimini Mitt Romney’in kazandığı açıklanmıştı. Ancak Perşembe günü Iowa eyaletindeki Cumhuriyetçi Parti yetkilileri önseçimi eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum’un kazandığını bildirdi. Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylığı için yapılan önseçimlerin ilkini sekiz oyla Romney değil, 34 oyla Santorum kazanmıştı. Bu açıklama pratikte bir şeyi değiştirmese de (Iowa eyaletini temsil eden delegelerin dağılımını etkilemiyor) Romney’in yenilgiye uğraması ve Cumhuriyetçi Parti içindeki aşırı muhafazakarların desteğini bulan Santorum’un zafere ulaşması sembolik açıdan önemli.

Texas Valisi Perry Çekildi

Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel adayı Romney için ikinci kötü haber rakiplerinden Texas Valisi Rick Perry’den geldi. Seçim kampanyalarının başlamasıyla muhafazakâr/dindar kesimin gözdesi olan Perry münazaralarda yetersiz kalmasının ardından önseçimlerde başarı gösteremedi ve zafere ulaşamayacağını anlaması üzerine seçim kampanyasına son verdiğini açıkladı. Perry çekildiğini açıklarken eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich’e destek verdiğini bildirdi. Ulusal kamuoyu yoklamalarına göre Cumhuriyetçi Partili seçmenlerin yüzde 6’sını arkasına alan Perry, destekçilerini Gingrich’e yönlendirmesinin ötesinde, yarıştan çekilerek Romney karşıtı oyların daha az aday arasında bölünmesine de neden oldu.

Romney’in en büyük avantajlarından biri kendisini desteklemeyen seçmenlerin oylarının dört-beş aday arasında bölünmesiydi. Süreç ilerledikçe Romney karşıtları ortak bir adayda birleşecek. Dolayısıyla Romney’in biran önce parti adaylığını garantileyecek bir konuma gelmesi gerekiyor. Tabii Iowa önseçimini kaybettiğinin anlaşılması; Güney Carolina eyaletinde rakiplerinin güçlenmesi Romney’in işini zorlaştırıyor.

Güney Carolina’da Gingrich’e Dikkat

Güney Carolina eyaletinde yapılan kamuoyu yoklamalarında Romney’in son anda avantajı kaybettiği görülüyor. Uzun süredir Güney Carolinalı Cumhuriyetçi Partili seçmenler arasında birinci konumda olan Romney, son iki gün içinde birinciliği Gingrich’e kaptırdı. 18 Ocak’tan bu yana yapılan dört ayrı kamuoyu yoklamasında Gingrich önde. Eğer yarın (Cumartesi) yapılan önseçimi Gingrich kazanırsa muhalefetin başkan adayının belirlenmesi daha da uzun sürebilir.

Gözler Güney Carolina’da…

‘Cumhuriyetçilerin Diplomasi Eksikliği’

Posted January 18th, 2012 at 9:50 pm (UTC-5)
1 comment

Perry, Santorum, Romney, Gingrich ve Paul (16 Ocak 2012)

Barış Ornarlı – Washington

Cumhuriyetçi Parti başkan aday adayı Rick Perry’nin Türkiye’nin liderlerinin “İslamcı terörist” olduğunu ima etmesi; Türkiye’nin NATO’dan çıkarılmasının da gündeme gelmesi gerektiğini bir şekilde ifade etmesi Amerika’da birçok kesim tarafından hayretle karşılandı. New York Times gazetesi köşe yazarı Thomas Friedman Perry’nin değerlendirmesini “aptallık” olarak nitelendirirken; CNN Televizyonu sunucusu Wolf Blitzer Perry’ye canlı yayında soru yöneltirken şaşkınlığını gizleyemedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı da Texas Valisi’nin Türkiye konusundaki açıklamalarına tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Bu iddialara kesinlikle ve esasen katılmıyoruz” dedi ve Türkiye’nin önemli bir müttefik olduğunun altını çizdi.

Tabii Perry ilk değildi… 2012 seçimlerine hazırlanan Cumhuriyetçi Partili başkan aday adayları, dış politika konusunda birbiri ardına kamuoyunu şaşırtan; kimi zaman Amerikan yönetimini zor durumda bırakan açıklamalarda bulundu. Bazıları komik; bazıları kaygı vericiydi… Bunları hatırlayalım istedim:

Herman Cain: “Öbeki-beki-beki-istan-istan…”

İşadamı Herman Cain – Cumhuriyetçi Parti başkan aday adayı olarak bir süre parlamıştı, ancak hakkındaki cinsel taciz suçlamaları ve evlilik dışı ilişkiye girdiği iddiaları nedeniyle adaylıktan çekilmek durumunda kaldı. Cain, Ekim ayında bir televizyon mülakatı sırasında, Amerikan başkanı olarak Özbekistan gibi “önemsiz ülkelerin” liderlerinin adını bilmek durumunda olmadığını söylemişti. Adını telaffuz etmenin bile önemsiz olduğu imasıyla Özbekistan’ı küçümseyen Cain, “Öbeki-beki-beki-istan-istan’ın başkanı kim diye sorduklarında bilmiyorum derim. Siz biliyor musunuz derim,” dedi. Cain, “Bu küçük, önemsiz devletlerin başında kimin olduğunu bilmenin,” önemli olmadığını söyledi.

Cain, bu röportajdan sonra Kasım ayında Milwaukee Journal-Sentinel gazetesine verdiği demeç sırasında Libya konusunda sıradan bir soruya yanıt vermekte öyle zorlandı ki gözlemciler adayın başkanlığa hazır olmadığı hükmüne vardı. Gazeteci Cain’e, Başkan Obama’nın Libya politikasını onaylayıp onaylamadığını sormuştu. Cain, “Libya” dedikten sonra 10 saniye boyunca sessizce düşündü, koltuğunda kıvrandı. Gazetecilere, “Başkan Obama Libya’daki ayaklanmayı destekledi, doğru mu” diye sordu. “Aynı konudan söz ettiğimizden emin olmak istedim” diyen Cain, “Obama’nın bu konuda attığı adımları desteklemiyorum şu sebepten dolayı,” dedi ve yine duraksadı. Tavana bakmaya başladı ve “yok, yok, o başka konuydu” dedi. Sonunda Amerikan Başkanlığı’na aday olan Cain, “Bütün bu şeyler kafamın içinde dönüyor” dedi.

Newt Gingrich: “İcat Edilmiş Filistin Halkı”

Tarihçi olan eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich, zeki bir siyasetçi olarak biliniyor. Ancak Aralık başında bir televizyon mülakatı sırasında Gingrich, Amerika’da iktidarla muhalefetin 10 yıldır desteklediği Ortadoğu politikasını bir kalemde reddederek, Filistin halkının “icat edilmiş bir halk” olduğunu söylemiş ve devlet hakkı bulunmadığını ima etmişti. Gingrich’in açıklamaları Cumhuriyetçi – Demokrat pek çok dış politika uzmanının tepkisini toplamıştı.

Santorum: “İran’ı bombalarım”

Eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum da seçim kampanyası boyunca İran’a karşı askeri seçenekleri öne çıkaran söylemiyle dikkatleri üzerine topladı. Santorum farklı mekânlarda defalarca İranlılara şu mesajı vereceğini söyledi: “Ya o nükleer tesisleri denetçilere açar ve kapatma sürecine başlarsınız, ya da biz onları hava saldırılarıyla etkisiz hale getirir ve bunu herkesin önünde yaparız.”

Romney: “Çin’e Gümrük Vergisi Yapıştıracağım”

Cumhuriyetçi Parti aday adayları arasında en ılımlı görüşlere sahip olduğu düşünülen eski Massachusetts valisi Mitt Romney ise iktidara gelir gelmez Çin’e gümrük vergisi uygulama sözü verdi. Bu açıklamaları üzerine Romney, Amerika’nın en büyük ticaret ortağıyla bir ticaret savaşı başlatacağı eleştirilerine hedef oldu.

Perry: “Türkiye NATO’dan Çıkarılmalı”

Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarının dış politika konusunda soru işaretlerine neden olan açıklamalarının en sonuncusu Texas Valisi Rick Perry’den geldi… Perry Pazartesi gecesi Amerikan Fox Haber kanalında yayınlanan açık oturumda Türkiye’ye ağır eleştiriler yöneltmiş, NATO’dan çıkarılması gerektiğini ima etmişti. Perry, Türkiye’nin “İslamcı teröristler” tarafından yönetildiğini ima etti ve Amerika’nın dış yardımı kesmesi gerektiğini savundu. Eleştirilere rağmen sözlerinin arkasında duran Perry, Türkiye’de “töre cinayetlerine” göz yumulduğunu ileri sürmüştü.,

“Cumhuriyetçilerin Diplomasi Eksikliği…”

Reuters haber ajansının “Cumhuriyetçi Partili Adayların Ekonomi Odaklı Seçimde Diplomasi Eksikliği” başlıklı haberinde, yabancı hükümetlerin – özellikle müttefik ülkelerin – Amerikan yönetiminin politikalarıyla seçim kampanyalarında kullanılan söylemi ayırt edebildiği; ancak bu tür kışkırtıcı söylemlerin yayılmasının siyasi iklimin geleceği açısından kaygı verici olduğu yazıyor. Reuters haber ajansına konuşan Johns Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi Daniel Serwer da, “Bu tür cahilliğin sergilenmesi o kadar saçma ki denizi dalgalandırıyor, ancak kalıcı zarar veremiyor,” diyor.

New Hampshire’da Romney’in Kesin Zaferi

Posted January 11th, 2012 at 7:36 pm (UTC-5)
1 comment

Mitt Romney

Barış Ornarlı – Washington

New Hampshire eyaletinde yapılan önseçimi eski Massachusetts valisi Mitt Romney açık farkla kazanarak muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığını kazanma yolunda rüzgârı arkasına aldı. Iowa önseçiminin ardından New Hampshire önseçiminde de zafere ulaşan Romney, ikide iki yaparak konumunu güçlendirdi. Tarihe bakıldığında ilk iki önseçimi kazanan siyasetçilerin partinin başkan adaylığını da kazandıkları görülüyor. Henüz bu sonuca varmak için erken olsa da diğer aday adayların Romney’i durdurması giderek zorlaşıyor.

New Hampshire önseçiminde, Mitt Romney oyların %39’unu; Texas Milletvekili Ron Paul %23’ünü; eski Pekin büyükelçisi Jon Hunstman %17’sini; eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich %10’unu; eski Pennsyvania senatörü Rick Santorum %9’unu; Texas Valisi Rick Perry ise oyların %1’ini kazandı.

Romney’in Kesin Zaferi

Romney açısından ikinci önseçimi kazanmasının ötesinde anketlere baktığınızda New Hampshire eyaletinde kesin zafere ulaştığını da söyleyebiliriz: yani Romney, Cumhuriyetçi Partili seçmenlerin tüm kesimlerinin desteğini buldu bu eyalette. Diğer adaylarla kıyaslandığında nispeten daha ılımlı bir siyasetçi olduğu düşünülen Romney bu önseçimde muhafazakarların, Çay Partisi hareketi destekçilerinin, tüm yaş ve gelir gruplarının oyunu toplayabildi. Ülke genelinde partililer arasında yapılan kamuoyu yoklamalarına göre %25 civarında destek bulan – yani her dört Cumhuriyetçi seçmenden sadece birinin desteğine sahip olan Romney için daha geniş bir tabanına hitab edebilmiş olması önemli bir zafer. Tabii Romney, esas sınavı Güney Carolina eyaletinde yapılacak önseçimde verecek.

Diğer Adayların Durumu

New Hampshire önseçiminde önemli bir başarı gösteren diğer isim Texas Milletvekili Ron Paul oldu. Liberteryen eğilimli görüşleriyle fazla başarıya ulaşması beklenmeyen Paul’un son iki önseçimde oyların yüzde 20’sini alabilmesi üçüncü kez başkan adayı olan siyasetçi için önemli bir başarı.

Iowa önseçiminde kıl payıyla Romney’e yenilen eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum, muhafazakâr (Hristiyan sağ) kesimlerin desteğiyle birlikte kampanyasına hız vermişti. Sosyal konularda daha liberal bir çizgide olan New Hampshire seçmeninden fazla destek bulması beklenmiyordu aslında ama yine de Iowa zaferini nasıl kullanılacağı merak ediliyordu.

Santorum, konumunu New Hampshire eyaletinde bile güçlendirdi – ancak beklediği performansı gösteremedi. Santorum New Hampshire’da yarışı dördüncü bitirdi ancak %1-2 civarında olan destek oranını bir hafta içinde %9’a çıkarabildi. Santorum artık bundan sonraki önseçime; Güney Carolina’ya odaklanacak.

New Hampshire önseçiminde en ağır yenilgiyi aslında eski Pekin büyükelçisi Jon Huntsman aldı. Aynı zamanda eski Utah valisi olan Huntsman, Iowa eyaletinde kampanya yapmamış ve tüm umudunu New Hampshire önseçimine bağlamıştı. Huntsman, bu eyalete ayırdığı kaynaklara rağmen oyların sadece %17’sini aldı ve üçüncü oldu.

Çekilen Yok, Çekişme Sürecek

Iowa önseçiminin ardından Minnesota milletvekili Michele Bachmann ‘seçmen tercihini yaptı’ diyerek başkan adaylığından çekilmişti. Ancak Romney’in kesin zaferine rağmen New Hampshire önseçiminden sonra yarıştan çekilen olmadı. Bütün adaylar, kozlarını Güney Carolina eyaletinde paylaşmaya hazırlanıyor.

Güney Carolina Bazı Adaylar İçin Son Şans

21 Ocak Cumartesi günü yapılacak Güney Carolina önseçimi bazı Cumhuriyetçi Parti başkan aday adayları için son şans olabilir. Güney Carolina seçmeni çok daha muhafazakâr bir çizgide. Washington Post gazetesinin araştırmasına göre örneğin Güney Carolinalı Cumhuriyetçi Parti seçmenin yüzde 60’ı kendilerini evanjelist olarak nitelendiriyor. Yani bu eyalette yapılacak önseçimde daha muhafazakâr adayların (Santorum ve Perry) başarı göstermesi muhtemel. Bu arada, önseçimlerde şu ana kadar başarı gösterememiş olan eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich’in de Romney’e karşı çok sert bir kampanya başlatması bekleniyor.

Bu eyalette de – yani üçüncü önseçimde de başarı gösteremeyen adayların bazılarının kampanyalarına son vereceği tahmin ediliyor.

Güney Carolina önseçimi Romney için önemli bir eşik. Daha muhafazakâr bir seçmen kitlesi karşısında ne kadar destek bulacağı merak edilen Romney, burada elde edeceği başarıyla adaylığını pekiştirebilir. Güney Carolina seçmeninin muhafazakâr yapısına rağmen çok sayıda adayın kampanyaya devam etmesi, Romney karşıtlarının oylarını bölüyor. Örneğin Hristiyan sağın desteğini iki aday istiyor: Santorum ve Perry. Hristiyan sağın oylarının bölünmesi de daha ılımlı olan Romney’in yararına. Şimdilik, Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel başkanı adayı Romney emin adımlarla ilerliyor.

Sırada New Hampshire

Posted January 9th, 2012 at 8:56 pm (UTC-5)
1 comment

Romney, Paul, Huntsman, Santorum destek arıyor

Barış Ornarlı – Washington

2012 başkanlık seçimlerinde ikinci önseçim yarın (Salı) Amerika’nın kuzeydoğusundaki New Hampshire eyaletinde yapılacak. Hem nüfus, hem yüzölçümü bakımından Amerika’nın en küçük eyaletlerinden biri olan New Hampshire, siyasi açıdan büyük etkiye sahip. New Hampshire, ikinci önseçim olduğu için başkan aday adaylarının kampanyalarının geleceğini etkileyebiliyor. Yakın Amerikan siyasi tarihine bakılacak olursak ilk iki önseçimi (Iowa + New Hampshire) kazanan aday adayları, partilerinin başkan adaylığını da kazanıyor.

Romney Favori Aday

Eski Massachusetts valisi Mitt Romney Iowa önseçimini kıl payıyla kazanmıştı ve New Hampshire önseçiminde favori aday. New Hampshire’ın komşusu Massachusetts eyaletinin valiliğini yapmış olan Romney, Amerika’nın kuzeydoğusundaki daha liberal eğilimli Cumhuriyetçi Partililerin desteğini daha kolay bulabiliyor. Şu an için kamuoyu yoklamaları da buna işaret ediyor.  4 – 8 Ocak tarihleri arasında yapılan altı ayrı araştırmada Romney en yakın rakibine karşı açık ara önde. Araştırmalara göre Romney’in New Hampshire’da oyların %35’ini alması bekleniyor.

İkincilik Yarışı

New Hampshire önseçiminde Romney’in zaferinden ziyade kamuoyunun ilgisi diğer adayların ne kadar başarı göstereceği üzerine yoğunlaşmış durumda. Çünkü New Hampshire’da alacakları sonuç, diğer adayların kampanyalarının geleceğini belirleyebilir.

Kamuoyu yoklamalarına göre ikinci konumda Texas milletvekili Ron Paul var. Paul, Iowa önseçiminde oyların %21’ini kazanarak önemli bir başarıya imza atmıştı. Liberteryen görüşleriyle geleneksel Cumhuriyetçi Parti adaylarından farklı bir söylemle destek arayan Paul, sosyal bakımdan daha az muhafazakâr olan New Hampshire seçmeninden daha fazla destek bulabilir. Federal hükümetin çalışma alanını kısıtlamak isteyen Paul’un görüşleri New Hampshire’lı Cumhuriyetçi Parti seçmeninin beğenisini topluyor. Dahası, New Hampshire önseçiminde oylamaya katılacaklardan parti kaydı aranmıyor: yani Demokrat Partili veya tarafsız bir seçmen de Cumhuriyetçi Parti önseçiminde oy kullanabilir. Gözlemciler, bu oyların Paul üzerinde yoğunlaşacağını düşünüyor.

Araştırmalara göre üçüncü ve dördüncü konumda eski Pekin Büyükelçisi Jon Huntsman ve eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum var. Huntsman, bir açıdan bütün yumurtalarını New Hampshire sepetine koydu. Iowa eyaletinde kampanya yapmayan Huntsman bütün stratejisini New Hampshire’da zafere ulaşmaya endekslemişti. Kaynaklarının önemli bir kısmını bu eyalete ayırdığı için bir miktar destek bulan Huntsman, ancak kendisini Romney’den farklı şekilde ortaya koyamadığı için üçüncülükten veya dördüncülükten öteye geçemiyor.

Sosyal muhafazakâr kesimin desteğini arkasına almış gibi görünen Santorum’un ise New Hampshire gibi nispeten ılımlı bir eyalette fazla destek bulması beklenmiyordu. Santorum yine de Iowa eyaletinde Romney’i zorlamasıyla birlikte dikkatleri üzerine toplayabildi ve bu eyalette bile oy oranını %2 – 3 bandından %10 civarına yükseltebildi.

Iowa önseçiminde beklediği başarıyı gösteremeyen eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich ise New Hampshire eyaletinde araştırmalara göre %8 civarında destek buluyor.

Esasta Gözler Güney Carolina’da

New Hampshire önseçimini Romney’in kazanacağı az çok belli olduğu için esasen gözler Güney Carolina önseçiminde. Hatta New Hampshire’da kazanma şansı bulunmayan Texas Valisi Rick Perry şimdiden kampanyasını Güney Carolina’ya taşıdı. 21 Ocak tarihinde yapılacak Güney Carolina önseçimi Romney’in rakipleri için önemli bir fırsat – bazı adaylar için son şans…

Iowa’da Cumhuriyetçiler İçin Karmaşık Tablo

Posted January 4th, 2012 at 9:48 pm (UTC-5)
1 comment

Mitt Romney ve Rick Santorum

Barış Ornarlı – Washington

2012 başkanlık seçimleri Iowa önseçimiyle başladı. Büyük ölçüde beraberlikle sonuçlanan Iowa önseçimi muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti için karmaşık bir tablo ortaya koyuyor. Seçim sonuçları Cumhuriyetçi Parti içindeki ideolojik çekişmenin de bir yansıması; bölünmüşlüğün devamı olarak yorumlanabilir. Önseçim sonuçları ve kamuoyu yoklamalarındaki değişken tablo Cumhuriyetçi Parti seçmeninin kararını henüz veremediğini de gösteriyor.

Romney ve Santorum’un Zaferi

Gece yarısından sonra alınan sonuçlara göre eski Massachusetts Valisi Mitt Romney ile eski Pennsylvania Senatörü Rick Santorum oyların %25’ini kazandı. Cumhuriyetçi Parti’nin müstakbel başkan adayı dünkü önseçimde Santorum’u sadece sekiz oyla yendi. Texas Milletvekili Ron Paul oyların %21’iyle üçüncü; eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich ise oyların %13’üyle dördüncü geldi.

Iowa önseçimlerinde en kötü performansı Texas Valisi Rick Perry (%10) ve Minnesota milletvekili Michele Bachmann (%5) gösterdi. Bachman seçim sonuçlarının ardından Çarşamba günü başkanlık yarışından çekildiğini açıkladı.

Bu seçim tablosu Cumhuriyetçi Parti içindeki ideolojik çekişmeyi yansıtıyor.

İdeolojik Bölünmüşlük Devam

Muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti içinde bir süredir devam eden ideolojik çekişme, bölünmüşlük Iowa önseçimiyle yeniden su yüzüne çıktı. Parti içinde bir tarafta merkez sağda bulunan geleneksel Cumhuriyetçiler; diğer tarafta aşırı muhafazakârları temsil eden Hıristiyan sağ var.

Bu seçimde merkez sağ kitleyi – bir açıdan parti merkezini – diğer adaylara göre nispeten daha ılımlı olan eski Massachusetts Valisi Mitt Romney temsil ediyor. Önseçim sonuçlarına bakılacak olursa, aşırı muhafazakâr / Hıristiyan sağ seçmenler eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum’a yöneldi. Santorum, aynı şekilde aşırı muhafazakâr kimliğiyle öne çıkan Çay Partisi hareketinin desteğini de önemli ölçüde almış gibi görünüyor.

Washington Post gazetesinin anketine göre Iowa eyaletindeki aşırı muhafazakârlar, evanjelist Hıristiyanlar ve Çay Partisi hareketi mensuplarının önemli bir kısmı Santorum’a destek verdi. Anketlere göre Romney, kendilerini kısmen muhafazakâr gören, evanjelist olmayan ve çay partisine tarafsız yaklaşan seçmenlerin önemli kısmının desteğini kazandı.

Bu arada, bu seçimde Cumhuriyetçi Parti içinde merkez sağ ve aşırı muhafazakâr eğilimli seçmenlere ilaveten üçüncü bir akım olduğu görülüyor. Cumhuriyetçi Parti içinde kendilerini muhafazakâr olarak nitelendirmeyen; sosyal konularda daha liberal olan ve genç seçmen kitlesi liberteryen eğilimli Texas Milletvekili Ron Paul’a destek verdi. Ron Paul’un da Iowa önseçiminde önemli bir oran sayılabilecek %21 civarında destek bulması Cumhuriyetçi Parti içindeki tabloyu daha karmaşık kılıyor.

Şöyle: üç farklı seçmen kitlesine hitap eden üç farklı siyasetçi Iowa eyaletindeki oyların %70’ini büyük ölçüde paylaştı.

Karasızlık…

Başkan Barack Obama’nın icraatlarına son derece tepkili olduğu bilinen Cumhuriyetçi Partili seçmenin bir başkan adayı üzerinde karar kılamamış olması da muhalefet için bir başka sorun oluşturuyor. Iowa önseçimleri için kampanyaların başlamasından bu yana bütün aday adayları sırayla kısa süreliğine birinci sıraya yerleşti, daha sonra konumlarını kaybetti.

Yaz aylarında favori aday Minnesota milletvekili Bahcmann’dı; Eylül-Ekim aylarında Texas Valisi Perry; Ekim-Kasım aylarında daha sonra yarıştan çekilecek olan işadamı Herman Cain; Kasım-Aralık aylarında eski Temsilciler Meclisi başkanı Gingrich birinciliğiyle yerleşmişti. Son hafta içinde Santorum öne çıkarken, Romney tüm süreç boyunca %25 civarında sabit bir destek oranına sahip oldu.

Uzmanlara göre bu iniş çıkışlar Cumhuriyetçi Partili seçmenin kararsız olduğuna işaret ediyor.

2008 Cumhuriyetçi Parti önseçiminde örneğin, Iowa eyaletinde birinci ve ikinci gelen aday adayları arasında 10 bin oy farkı vardı. Bu yıl, Romney ve Santorum arasında sekiz oy farkı var.

Iowa’nın Ardından…

Iowa eyaletindeki seçim sonuçları şunu gösteriyor: muhalefetin başkan adayını belirlemesi beklenenden daha uzun sürebilir. Bu da Obama ve Demokrat Parti’ye yarayabilir.

Iowa’nın ardından aday adayları Amerika’nın kuzey doğusundaki New Hampshire eyaletine hareket etti. Iowa eyaletine kıyasla çok daha liberal bir çizgide olan New Hampshire seçmeni için favori adayın Romney olduğu düşünülüyor. Kamuoyu yoklamalarına göre önümüzdeki hafta Salı günü sandık başına gidecek New Hampshire eyaletinde Cumhuriyetçi Partili seçmenlerin %40’ı Romney’i destekliyor.

NOT: Iowa önseçiminden iki hafta sonra sonuçları resmen açıklayan parti yetkilileri eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum’un 29.839 oy aldığını ve birinci geldiğini bildirdi. Santorum’un, önseçimi kazandığı sanılan eski Massachusetts valisi Mitt Romney’i 34 oyla yendiği belirlendi. Iowa önseçimini Santorum’un kazandığı anlaşılsa da delege dağılımı açısından sonuç değişmedi.

Gözler Iowa Önseçiminde

Posted January 2nd, 2012 at 8:07 pm (UTC-5)
1 comment

Romney, Paul ve Santorum seçmenden destek istiyor

Barış Ornarlı – Washington

2012 başkanlık seçimleri için ilk önseçim yarın Iowa eyaletinde yapılacak. Gözler, Cumhuriyetçi Parti aday adaylarında… Iowa eyaletinde Cumhuriyetçi Partililer arasında yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre esas çekişme eski Massachusetts Valisi Mitt Romney ve Texas milletvekili Ron Paul arasında; ancak son günlerde sürpriz bir şekilde desteğini arttıran eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum da önde gelen adayları zorluyor.

Romney, Paul, Santorum Çekişiyor

InsiderAdvantage/Majority Opinion Research tarafından yapılan araştırmaya göre Romney %23; Paul %22; Santorum %18 oranında destek buluyor. Public Policy Polling (PPP) tarafından yapılan yoklamaya göre Paul %20; Romney %19; Santorum %18 oranında desteğe sahip. Araştırmalar, Santorum’un son bir hafta içinde destek oranını 5 – 8 puan arttırdığını gösteriyor. Araştırmalara göre eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich dördüncü sırada… Gingrich, Kasım sonu, Aralık başında Iowa eyaletinde önde giderken son iki hafta içinde destek kaybetti.

Iowa eyaletindeki Cumhuriyetçi Parti seçmeninin daha muhafazakâr bir çizgide olduğu biliniyor. Santorum’un son günlerde ani bir çıkış yapabilmesi de buna bağlı. Santorum, sosyal muhafazakâr görüşleriyle tanınan bir siyasetçi ve Romney’le kıyaslandığında daha dindar seçmenin desteğini daha kolay bulabiliyor. Ancak, Cumhuriyetçi adayların en ılımlısı olarak öne çıkan Romney’in bir başka avantajı var: Iowa eyaletinde Cumhuriyetçi Parti’nin muhafazakâr kanadının desteği için rekabet eden üç aday var: Santorum, Texas Valisi Rick Perry, Minnesota milletvekili Michele Bachmann. Gözlemcilere göre bu adaylar dindar kesimin oylarını bölüyor ve bu da Romney’in avantajına dönüşebilir.

Tahmin Yürütmek Zor – Parti Toplantıları

Iowa önseçimini kimin kazanacağını tahmin etmek kolay değil.  Çünkü Iowa önseçimi geleneksel bir şekilde – sandık başında yapılmıyor. Iowalı seçmen, tercihini bir parti toplantısında beyan ediyor. Şöyle:

Cumhuriyetçi Partili seçmenler yerel saatle 19:00’da okullarda, kiliselerde, toplantı merkezlerinde bir araya geliyor. Kayıt yapılıyor ve parti toplantısı başlıyor. Toplantıya katılan seçmenler, tercih ettikleri adayın lehine konuşma yapıyor ve diğer katılımcılardan destek istiyor. Cumhuriyetçi Parti kurallarına göre toplantıya katılan seçmenler konuşmaların tamamlanmasından sonra tercihlerini kâğıda yazıyor ve oylar sayılıyor. Parti toplantısında elde edilen sonuçlar Iowa eyaleti Cumhuriyetçi Parti Merkezi’ne bildiriliyor. Tüm parti toplantılarından elde edilen sonuçlar toplandıktan sonra parti merkezi Iowa önseçiminin sonuçlarını açıklıyor.

Iowa Cumhuriyetçi Parti tarafından 2008 yılında hazırlanan bu videoda geleneksel bir parti toplantısını izleyebilirsiniz:

 

Seçmenler kararlarını, parti toplantılarında yapılan konuşmaları dinledikten sonra veya komşularının telkinlerinin ardından verebileceği için kamuoyu yoklamalarında alınan sonuçların gerçek tabloyu yansıtmadığı düşünülüyor. Nitekim, Des Moines Register gazetesi Iowalı seçmelerin yüzde 41’inin kararsız olduğunu bildirdi.

Iowa’nın Önemi

Iowa önseçimi 2012 başkanlık yarışında yapılan ilk oylama olduğu için önemli. Başkan aday adaylarının kampanyaları Iowa eyaletinde aldıkları sonuçlara göre şekillenmeye başlıyor. Örneğin, fazla tanınmayan bir aday Iowa eyaletinde başarılı olursa kamuoyunun dikkatini topluyor, daha kolay maddi destek bulabiliyor ve kampanyası hız kazanıyor. Benzer bir şekilde, Iowa eyaletinde veya yılın başında yapılan önseçimlerde yeterince başarı gösteremeyen adayların kampanyaları yavaş yavaş son buluyor.

Ancak Iowa önseçimi tek başına belirleyici değil. Iowa eyaletinde 2008 Cumhuriyetçi Parti önseçimini eski Arkansas Valisi Mike Huckabee kazanmıştı, ancak partinin başkan adayı Arizona Senatörü John McCain oldu. Iowa sadece ilk adım…

Cumhuriyetçi Adaylar Kim?

Posted December 30th, 2011 at 4:04 pm (UTC-5)
2 comments

Barış Ornarlı – Washington

Şu anda Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığı için yarışan yedi önde gelen isim var. 2012 yılında Cumhuriyetçi Parti adayları çok daha muhafazakâr bir çizgideler. Son 10 yıl içinde daha da sağa kayan Cumhuriyetçi Parti tabanı, adaylar arasında sürekli olarak muhafazakâr isimlere yönelirken; bir aday üzerinde de karar kılamıyor. Şu an itibariyle Cumhuriyetçi Parti aday adayları şöyle:

Newt Gingrich: Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich, Cumhuriyetçi Parti’nin ve muhafazakâr hareketin önde gelen isimlerinden; 1994 yılında Demokrat Parti’nin Washington’daki 40 yıllık hâkimiyetini kıran siyasetçi olarak biliniyor. Muhafazakâr kimliği Cumhuriyetçi Parti tabanını heyecanlandırmış durumda; ancak uzun yıllar siyasetin içinde yer almış olması; aile hayatında geçmişte yaşanan sorunlar nedeniyle önseçimlerde zorlanabilir.

Mitt Romney: Eski Massachusetts Valisi Mitt Romney, mevcut adaylar arasındaki en ılımlı isim olarak öne çıkıyor. Ilımlı söylemi nedeniyle genel seçimlerde Obama’yı en çok zorlayacak aday olduğu düşünülen Romney, Cumhuriyetçi Parti tabanının desteğini bulmakta da zorlanıyor. Araştırmalara göre Romney’le Gingrich başa baş konumdaydı ancak en son veriler Romney’in öne geçtiğini gösteriyor.  (%27 – %23).

Ron Paul: Üçüncü kez başkan adayı olan Texas Milletvekili Ron Paul, bu yıl daha önceki yıllara göre daha başarılı – son araştırmalara göre Iowa önseçiminde öne geçmiş durumda. Liberteryen eğilimli bir siyasetçi olan Paul, Cumhuriyetçi Parti tabanı arasında yaygınlaşan “devlet karşıtı” rüzgarı arkasına almış gibi görünüyor. Ancak Paul, sosyal konularda, dış politikada da müdahaleciliğe karşı – ki bu da onu muhafazakâr tabanla karşı karşıya getiriyor. Amerikan siyasi söylemine göre “marjinal görüşleri” olduğu düşünülen Paul’un bu seçimlerde de fazla mesafe alması beklenmiyor.

 

Rick Perry: Texas Valisi Rick Perry, muhafazakâr kimliğiyle tanınıyor. Aşırı muhafazakâr Çay Partisi hareketinin desteğini bulan Perry, 2010 yılında federal hükümetin baskıcı olduğunu öne sürerek Texas eyaletinin Amerika’dan ayrılabileceğini ima etmesi çok büyük tepki toplamıştı. Daha sonra böyle bir niyeti olmadığını söyleyen Perry, seçildiği takdirde Ticaret, Eğitim ve Enerji Bakanlıklarını kaldırmak istediğini açıkladı. Ancak bir açık oturum sırasında kapatmak istediği bakanlıkların adını hatırlayamayınca başkanlığa hazır olmadığı görüşü yaygınlaştı ve destek kaybetmeye başladı.

 

Michele Bachmann: Minnesota milletvekili Michele Bachmann da muhafazakâr kimliğiyle parlayan bir siyasetçi. Obama yönetimine keskin bir şekilde muhalefet eden Bachmann, 2008 yılında Obama’yı ve federal hükümette görev yapan bazı kişileri “Amerikan aleyhtarı” olmakla suçlamış; McCarthy dönemini andıran açıklamalarıyla büyük tepki toplamıştı. Muhafazakâr tabanın desteğine sahip olduğu düşünülse de kamuoyu araştırmalarına göre Cumhuriyetçiler arasında ulaştığı en yüksek destek oranı %8.

Rick Santorum: Eski Pennsylvania Senatörü Rick Santorum sosyal muhafazakâr görüşleriyle tanınıyor. 2006 Kongre seçimlerinde Demokrat Partili rakibi Bob Casey’e karşı ağır bir yenilgi alan Santorum’un kampanyası şu ana kadar büyük bir başarı elde edebilmiş değil. Gallup araştırmasına göre Santorum şu ana kadar en fazla %4 oranında destek buldu.

Jon Hunstman: Amerika’nın eski Pekin Büyükelçisi Jon Huntsman Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelen adayları arasında son sırada. Araştırmalara göre Huntsman’ın destek oranı %2 civarında. Muhafazakâr görüşleriyle öne çıkmaya çalışan Huntsman Washington dışında fazla tanınmış bir sima olmadığı için zafere ulaşmasına fazla ihtimal verilmiyor.

İşadamı Herman Cain – bir süreliğine yıldızı parladıktan sonra hakkındaki cinsel taciz suçlamaları ve evlilik dışı ilişkisinin ortaya çıkması üzerine adaylıktan çekilmek durumunda kaldı. Eski Minnesota Valisi Tim Pawlenty de yeterli destek bulamayacağının anlaşılması üzerine seçim kampanyasına son verdi.

Genel Seçimlere Giderken Muhalefetin Zorluğu…

Cumhuriyetçi adayların Başkan Barack Obama karşısından zayıf kalacağı değerlendirmesi yaygın. Ancak seçim sonuçlarını konjonktür; özellikle ekonomik gelişmeler belirleyecek.

Esasen bu seçimlerde adayları zor durumda bırakacak ciddi bir ikilem var Cumhuriyetçi Parti içinde: Amerika’da seçim sonuçları genelde siyasi yelpazenin merkezinde yer alan, tarafsız olarak tanımlanabilen seçmenler tarafından belirlenir. Kasım ayında da muhtemelen öyle olacak. Parti adaylarının belirlendiği önseçim sonuçları ise daha idealist, siyasi görüşleri keskin olan seçmenler tarafından belirlenir. Önseçim sürecinde açıklamalarıyla aşırı muhafazakâr Cumhuriyetçi Parti tabanının desteğini kazanmaya çalışan Cumhuriyetçi Parti aday adayları, genel seçimlerde Obama’nın karşısına çıktıklarında merkeze kaymak zorunda kalacaklar. Önseçimlerde kullandıkları söylemle, genel seçimlerde kullanmak durumunda kalacakları söylemi nasıl bağdaştıracakları merak konusu.

İlk birkaç eyalette yapılacak önseçimlerin ardından önemli başarı elde edemeyen aday adaylarının yavaş yavaş çekilmesi bekleniyor. İlk önseçim, Salı günü Iowa eyaletinde…

 

Amerika’da Seçim Yılı

Posted December 28th, 2011 at 9:27 pm (UTC-5)
2 comments

Barış Ornarlı – Washington

2012 Amerika’da seçim yılı. 6 Kasım günü yapılacak genel seçimlerde Amerikalılar başkanlarını seçecek; seçimlerde Temsilciler Meclisi’nin tümü ve Senato’nun üçte biri yenilenecek.

Başkan Barack Obama ikinci dönemi için yeniden aday. Rakibi henüz belli değil. Şu an, muhalefetteki Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığı için yarışan yedi siyasetçi var. Yılın ilk yarısı, büyük ölçüde Cumhuriyetçi adayın belirlenmesiyle geçecek. Amerika’nın her eyaletinde yapılacak önseçimlerde Cumhuriyetçiler, aday adayları arasında tercih yapacak; önseçim sonuçlarına göre Ağustos ayında yapılacak Cumhuriyetçi Parti kurultayında muhalefetin başkan adayı belirlenecek. Yaz aylarından itibaren Obama’yla rakibi arasındaki çekişme hız kazanacak.

Mevcut Tablo

2012 seçimlerinde gündemdeki konu ekonomi. 2008 krizinin ardından ekonomik durgunluktan çıksa da Amerikan ekonomisinde istikrar sağlanabilmiş değil; ikinci bir durgunluğa girileceğinden korkuluyor. Amerika’da işsizlik oranı %8,6; emlak sektörü toparlanabilmiş değil; piyasalarda belirsizlik var.

Gallup araştırma şirketine göre ekonominin giderek kötüleştiğine inananların oranı %64. Yine Gallup’a göre Başkan Barack Obama’nın icraatlarını onaylayanların oranı %46; onaylamayanların oranı %48. Ancak seçim yılına girerken, muhalefet Obama’ya karşı kimin en iyi aday olacağı konusunda ciddi fikir ayrılıkları yaşıyor. Dahası, siyaset uzmanlarına göre mevcut Cumhuriyetçi aday adaylarının Obama’nın karşısında zayıf kalma ihtimali var. Nitekim kamuoyu yoklamalarına göre Obama bütün müstakbel Cumhuriyetçi adayların önünde gidiyor. Yani ekonomik sorunlar nedeniyle Obama’ya güven azalmış olsa da ondan daha kuvvetli bir aday yok gibi.

Yine de 2012 yılındaki ekonomik gelişmeler; istihdam ve emlak sektöründe yaşanacaklar seçimlerde belirleyici olacaktır – tabii ciddi bir uluslararası kriz yaşanmazsa.

2012 seçimleri dört yıl önce yapılan 2008 başkanlık seçimleri kadar tarihi bir nitelik taşımıyor. O yıl, Amerikalılar, ilk siyah başkanını seçmişti; Amerika’da ve dünyada büyük kutuplaşmaya yol açan Başkan George W. Bush dönemi sona ermişti.

Ama 2012 seçimlerinin önemi küçümsenmemeli; göz ardı edilmemeli. Amerika’da çok ciddi boyutlara ulaşan siyasi kutuplaşmanın bir eseri olarak iktidarla muhalefet arasında keskin farklar var. Seçim sonuçları Amerikan ekonomisi; Amerikan dış politikası açısından belirleyici olabilir.