Son blog yazımda US News and World Report’un “Amerika’nın En İyi Üniversiteleri” listesinde yer alan ‘En İyi Ulusal Üniversiteler’ listesinden bahsetmiştim. US News and World Report’un yüksek okullar listesinde göze çarpan bir diğer liste de ‘En İyi Liberal Arts’ okulları. Peki gayet Amerika’ya has bir kavram olan ‘liberal arts’ ne demek?
‘Liberal Arts’ı aslında ‘beşeri ilimler’ ya da ‘temel bilimler’ olarak açıklayabiliriz ilk bakışta. ‘Liberal Arts’ okulları tıp, mühendislik, iş idaresi gibi mesleki eğitim dallarının tersine daha çok edebiyat, sanat, felsefe, tarih, sosyoloji, filoloji gibi dallarda eğitim veriyor. Liberal Arts dalları ayrıca daha çok ‘college’ olarak bilinen ve sadece dört yıllık lisans eğitimi veren okullarda sunuluyor. (Tam da bu noktada Amerika’daki ‘college’ yani ‘kolej’ ve ‘university’ yani ‘üniversite’ arasındaki farka da değinmem gerekli. Amerika’da ‘college’ dendiği zaman kastedilen, dört yıllık lisans eğitimi sunan (undergraduate), lisansüstü (graduate) yani master ve doktora dereceleri vermeyen eğitim kurumlarıdır. Halbuki Türkiye’de ‘kolej’ dediğinizde akla hemen ‘Robert Kolej,’ ‘Üsküdar Amerikan Koleji’ gibi lise eğitimi veren okullar gelir. Daha büyük eğitim kurumları olan üniversitelerde ise lisans eğitiminin yanısıra pek çok dalda master ve doktora programları da sunuluyor.)
Amerika’da kolejler üniversitelere kıyasla daha küçük çaplı okullar. Hem sunulan dersler daha az, hem akademik kadro daha küçük, hem de öğrenci sayısı daha az. Ancak kolejlerin en büyük avantajlarından biri öğrenci odaklı olmaları. Derslerin forum ya da tartışma ortamında geçtiği kolejlerde profesörlerle öğrenciler hem birbirine daha yakın oluyor, profesörler öğrencileriyle birebir ilgilenebiliyor, hem de öğrenciler farklı konulardaki fikirlerini küçük sınıflarda çok daha derinlemesine irdeleyebiliyor. Bu okullarda, özellikle de Liberal Arts kolejlerinde, öğrencinin derse mümkün olabildiğince çok katılımını sağlamak ana amaçlardan biri. Liberal Arts eğitimi öğrencilere en çok düşünme, düşüncelerini belirli bir mantık çerçevesinde sunma, öğrenme, bilgi edinme, analiz yapma becerileri veriyor. Entelektüel gelişimin ve düşünce yapısının oluşturulmasının temel hedef sayıldığı Liberal Arts okulları ayrıca öğrencilerin üstün yazma becerileri ve sözel beceriler edinmelerine de büyük önem veriyor. Liberal Arts derecesi alan öğrenciler çoğu zaman başka eğitim kurumlarında yüksek lisans da yapıyor. Liberal Arts okullarının amacı mesleki eğitim vermek değil, daha çok öğrencilerin sorunları algılayabilmelerini, çözüm üretmelerini ve bunları başkalarıyla paylaşabilecek platformlar oluşturmalarını sağlamak. Bu açıdan bakıldığında aslında Liberal Arts eğitiminin ekonomik değeri mesleki eğitime göre daha düşük sayılabilir. Ancak Liberal Arts bölümlerinden mezun olanların ellerindeki en büyük kozlardan biri başka meslek dallarına uygulayabilecekleri, bir anlamda transfer edebilecekleri beceriler elde etmeleri. Disiplinlerarası eğitim veren bu okullardan mezun olanlar, hukuk, siyaset bilimi, medya gibi alanlara geçmek isteyen öğrencilere sağlam bir temel edinmeleri fırsatı veriyor.
US News and World Report’un bu yılın en iyi Liberal Arts okulları listesine gelince. Bu yıl ilk sırada Massachusetts eyaletindeki Williams College var. Okulda her 10 öğrenciye bir profesör düşüyor. Yani sınıflardaki öğrenci sayısı oldukça az. İkinci sırada yine Massachusetts eyaletinde bulunan Amherst College’i görüyoruz. Pennsylvania eyaletinin Philadelphia kentindeki Swarthmore College, California eyaletinin Claremont kentindeki Pomona College, Vermont eyaletindeki Middlebury College ise sırayla 3, 4 ve 5’inci sıralarda. Peki Amerika’nın ‘liberal arts’ denince ilk akla gelen ünlü okulları Wellesley, Wesleyan, Vassar, Smith Kolejleri bu yıl kaçıncı sıraya yerleşti? Mezunları arasında Amerika’nın eski dışişleri bakanlarından Madelaine Albright, şimdiki dışişleri bakanı Hillary Clinton, ünlü sinema yönetmeni Nora Ephron, astronot Pamela Melroy, televizyoncu Diane Sawyer’ın bulunduğu Wellesley College bu yıl 6’ıncı sıradan listeye girdi. 12’inci sıradaki Wesleyan College’ın ünlü mezunlarından bazılarıysa sinema yönetmeni Michael Bay, senarist Akiva Goldsman, fizik profesörü Gerald Holton, yazar Sebastian Junger. Mezunları arasında modacı Carolina Herrera, aktris Meryl Streep, yazar Jane Smiley olan Vassar College ise bu yıl 14’üncü sırada.
One response to “‘Liberal Arts’ Nedir, Ne Değildir”
Güzel yazı, elinize sağlık. Bence ABD’ye lisans öğrenimi için gidecekler bu ayrımı iyi bilmeliler. Az sayıda öğrenciyle, daha rahat ifade ortamı, daha sıkı hoca-öğrenci ilişkisi ve çok farklı konualrda, felsefe, tarih, tiyatro vb. ders alma mecburiyeti, bahseddiğiniz gibi bu okulların en temel özelliklerinden. Bu okulalrda çok iyi ve geniş bir temel alıp master-doktora için ünlü okullara gitmek iyi bir plan olur.
Hoşçakalın.