ABD’de Work and Travel Programı

Posted July 31st, 2011 at 6:25 pm (UTC+0)
Leave a comment

WAT Gençler için bir fırsat

Amerika’da yurtdışından gelen öğrenciler için sayısız değişim programı var. Kimisi eğitim amaçlı, kimisi kültürel tanıtım. Örneğin, Aupairlik, WAT (Work and Travel) programları lise ve üniversite çağındaki öğrencilere Amerika’ya belirli bir süreliğine gelerek Amerikan kültürünü yakından tanıma imkanı veriyor.

Work and Travel yani Türkçe karşılığı “Çalış ve Seyahat Et” programı İngilizcesi belirli seviyede olan ve çoğunlukla üniversite öğrencilerin hitap eden bir kültürel değişim programı. Program çerçevesinde, dünyanın değişik yerlerinden üniversite öğrencileri yaz tatilleri boyunca Amerika’ya gelip sezonluk işlerde çalışabiliyor ve daha sonra kazandıkları parayla Amerika’yı dolaşıp farklı eyaletleri gezebiliyor. Elbette programın belirli şartları var. Bu haftaki yazım için bunları biraz araştırdım.

Work and Travel’ın (WAT) tanımını Türkçe sitelerde, hepsinde hemen hemen aynı şekilde tanımlanmış: “Work And Travel programı Amerikan Hükümetinin kontrolünde yapılan, dünyanın değişik yerlerinden üniversite öğrencilerinin yaz tatilleri boyunca Amerika’da çalışıp İngilizcelerini geliştirme imkanları buldukları ,dünyayı ve farklı kültürleri tanımalarını sağlayan bir öğrenci kültürel değişim programıdır.WAT programı Amerika’yı turist gibi değil içinden biri gibi yasamanızı ve anlamanızı sağlayan ve bunu yaparken de seyahat harcamalarınızı karşılayıp yanınızda bir miktar parayla dönebileceğiniz bir program.”

Bu Türkçe araştırmadan sonra da Amerikan yasalarının bu konuda gerçekten neler dediğini merak ettim. Amerikan Hükümeti WAT programına katılabılecek öğrencileri “post-secondary students” diye tanımlıyor. Bu tanıma liseden sonra olan 2 yıllık meslek yüksek okulları ve 4 yıllık üniversitelere devam eden her öğrenci girer. Ancak sık sık karşımıza son sınıf öğrencilerinin katılıp katılamayacağı sorusu çıkıyor. Bu konuyu düzgün, kaynak göstererek açıklayan kimseyi göremedim şimdiye kadar ve bu yazıyı bahane edip detaylı araştırdım ve buldum. 9 FAM 41.62 N1 Qualifying for an Exchange Visitor Visa (J-1) kanun açıklamalarında bu konu net bir şekilde belirtilmiş. Work and Travel programına katılacak öğrencinin, bu programa katılmadan önce ve sonra full-time öğrenci statüsünü koruyor olması gerekir diyor. Bu tanıma göre mezun olmak üzere olan 4. sınıf öğrencisi WAT programına katılamaz. Ancak bu konuya ek verilen açıklamada “şayet öğrenci mezuniyeti sonrasında başka bir okula gidecekse veya yüksek lisansa devam edecekse, bu durum belgelenmek koşuluyla WAT programına katılma hakkına sahiptir” diyor.

Sayfa 15, Madde 2: It is not necessary for the student to be enrolled in the same institution both before and after participating in SWT (Summer Work and Travel) in order to qualify. Students can participate if they are transferring from one school to another, if they have finished an academic program and are going on to another full-time program, or if they are continuing on to graduate school. Documentation, satisfactory to the consular officer, that the applicant has been accepted for and will commence studies upon their return may be accepted to establish status as a continuing student.

Bu dokumanı okumaya devam ederseniz, bir alttaki madde ise genelde yanlış bilinen bir noktayı açıklığa kavuşturuyor:

A Student who has completed all requirements for a degree, but has not formally graduated, and who cannot demonstrate a resumption of studies after participation in the Summer Work/Travel program, no longer qualifies as a full-time student and is not be eligible for participation in the SWT (Summer Work and Travel) program.

Bazı öğrenciler WAT programına katılmak için bir ders bırakıp okulu uzatıyorlar. Ortada tek ders söz konusu olunca, hele hele son dönemde, genelde öğrenci full-time sayılmakla birlikte bu ekstradan uzatılması durumu, programa katılma hakkı ne yazik ki yasal olarak bulunmuyor. Ama bu konu detaylar çok araştxirılmadığı sürece hasır altı kalacak bir olay.

Diğer bir yanlış, belki de eksik bilinen demek lazim, nokta ise WAT programına katılacak öğrencinin Amerika’ya gelmeden önce iş bulması zorunluğunun olmaması:

While most participants enter the United States with prearranged employment, sponsors are required to place only 50 percent of their participants each year. Sponsors must ensure that participants entering the United States without prearranged employment have sufficient financial resources to support themselves during their search for employment.

Ancak hazır iş olmaması durumunda fimanın öğrenciye her türlü desteği vermesi ve öğrencinin bir hafta içinde iş ve kalacak yer bulacağının ve bu süre içinde öğrencinin yeterli maddi olanaklarının olduğunun garanti edilmesini şiddetle tavsiye ediliyor. Bu şekilde, yani iş garantisi olmadan bir firmanın gönderecbileceği öğrenci sayısı sınırlı. Bu sınırın belirlenmesinde ise firmanın bir önceki yıl gönderdiği öğrenci sayısı esas alınıyor ve maksimum bu sayının yarısı kadarını iş bulmadan göndermesine izin veriliyor. Dolayısı ile iş bulmadan öğrenci yollamak şirket için bir risk teşkil ediyor ve prensip olarak şirketler iş olmadan öğrenci gördermeme yolunu tercih edebiliyorlar. Bunun öğrenci açısından negatif yönü ise bilmeden bu konuma düştüyse şirkete karşı hakkını arama yolları çok kısıtlanıyor. Özellikle bu noktada şirket ile yapılan anlaşma büyük önem kazanıyor. Eğer elinizde imzalanmış sözleşme varsa ki benim bildigim WAT’cıların elinde ya yok ya da işe yaramayan çok genel, kısacık, baştan sağma bir döküman var. Bu durumda öğrenci Amerika’ya gelip ortada kaldıysa ve elinde iş sözlesmesi yoksa, bir şikayet durumunda şirket öğrenciye iş bulma mecburiyetinin olmaması hükmünün arkasına saklanabilir. Ve sanırım bunca şikayet %50’nin altında kaldığından ortada ne kadar çok sefil öğrenci olursa olsun firmalara hiçbir şey olmuyor.

Genel olarak bir çok açıdan çok faydalı bir program diyebiliriz WAT programına. Herkesin aklında önce para kazanmak, ardından ingilizceyi ilerletmek olsa da farklı bir kültürü, hatta kültürleri görüp tanımak, hatta yaşamak, başka şekilde kolay kolay elde edilebilinecek bir olay değil. Her ne kadar zor koşullar altında uzun saatler çalışılsa da, en azından filmlerde görülen Amerika’nın gerçek yüzünü görmek bile bu deneyimden çıkarılabilinecek bir ders. Fırsat yaratabilen, çıkan fırsatları değerlendirebilen için ise Amerika’da yeni bir yaşama, özellikle master veya doktoraya gitmeyi düşünenler için, ilk adım olabilir. Kötü tecrübeleriniz olup bu tip bir gelecek planından vazgeçseniz bile…

 

Sağlıcakla kalın,

Özge Övün Sert

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Özge Övün Sert

Özge Övün Sert 2003'ten bu yana Amerika'nın Sesi'nde muhabirlik ve televizyon sunuculuğu yapıyor. M.Ü. İletişim Fakültesi mezunu. Atlantik'in öbür yakasından haber veren sunucu ABD'deki Türk toplumunun da aktif bir üyesi. Ayrıca büyük hayallerin küçük adımlarla gerçeğe dönüşebileceğine inanıyor.

Blog Yazarı ve Mesajı