Her yıl çeyrek milyon Amerikalı öğrenci, yabancı ülkelere öğrenim görmek için gidiyor. Bu öğrencilerin çoğu için yabancı bir ülkede bir sömestr okuman ya da yaz tatilini geçirmek, sınıflarda ders görmek ya da diğer Amerikalı öğrencilerle vakit geçirmekten çok daha fazlasını içeriyor. Akademik öğrenim gören öğrenciler aynı zamanda bulundukları topluma yararlı olmak için çalışıyor.
Öğrencilerin geçici süreliğine de olsa bulundukları topluma uyum sağlamaları son derece önemli. Buna ilginç bir örnek: Amerikalı bir öğrenci Pekin’e vardığı gecenin sabahında kentin uzak bir bölgesine cebinde 5 dolar ve yaşayacağı eve nasıl döneceğine dair talimatlarla bırakılır. Öğrenci uzun zaman alsa da Pekin’de bulunduğu süre içinde kalacağı evi bulur. Bu, Amerikalı öğrencilerin yabancı ülkelerde başka kültürleri tam olarak yaşayabilmeleri için rahatlarının nasıl bozulması gerektiğinin iyi bir örneği kesinlikle. Yabancı ülkelere dair kısıtlı bilgilerle yetişen Amerikalı gençlerin bu şekilde dünyaya gözleri açılıyor, kendi başlarının çaresine bakmayı öğreniyorlar.
Georgia Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı William Finlay, Amerikalı öğrencilerin başka ülkelerdeki insanların nasıl yaşadığı, nasıl davrandığı gibi konularda bilgi edinmelerinin son derece gerekli olduğunu söylüyor. Finlay, öğrencilerin genellikle büyük gruplar halinde birlikte vakit geçirdiklerini, bu nedenle çoğu zaman gittikleri ülkelerde yerel halkın nasıl yaşadığını çok da iyi görüp anlamadıklarını düşünüyor.
Amerikalı öğrencilerin yurtdışı eğitim programlarından daha fazla yararlanması gerektiğini düşünen Finlay, 2008 yılında Güney Afrika’daki Stellenbosch Üniversitesi’yle işbirliği yaparak bir yurtdışı eğitim programı oluşturmuş. Program, klasik akademik eğitimi ve toplumla kaynaşmayı birbiriyle harmanlıyor. Kentteki bir sivil toplum örgütüyle birlikte çalıştıklarını belirten Finlay’in kurduğu örgütün Güney Afrika’da iki işlevi var: çalışan ailelerin çocukları için kurulan kreşi ve bilgisayarlar kullanımının öğretildiği bir kütüphaneyi işletmek. Öğrenciler ya kreşlerde küçük çocuklara bakıyor ya da kütüphanede çalışarak çoğu genç yetişkin kişilere temel bilgisayar eğitimi veriyor.
3 haftalık program Hillary Kinsey’in hayatını değiştirmiş. Hillary, bölge tarihi hakkında bilgi edinmenin, ülkedeki demokrasi hareketini öğrenmenin, yerel halkla kaynaşmanın, sosyal dinamikleri çözümlemenin, etnik grupları incelemenin ve birbirleri hakkında ne düşündüklerini öğrenmenin çok ilginç bir deneyim olduğunu söylüyor.
Uluslararası İlişkiler öğrencisi Kinsey birkaç hafta önce Güney Afrika’dan döndüğünde programa katılan diğer öğrencilerle beraber bir örgüt kurmuş. Örgütün adı ‘Ubunto.’ İsim babası Desmond Tutu olan bu kavram, Güney Afrika’da sıkça kullanılıyor. ‘Varım, çünkü varız‘ anlamına geliyor. Kavramın ana fikriyse toplumla kurulan ilişkilerin herkese refah sağlaması. Kinsey bu kavramı daha geniş, uluslararası bir topluma uyguladıklarını, örgütün ayrıca Güney Afrika’da eğitim ve kalkınmaya katkıda bulunma amacı taşıdığını söylüyor.
Güney Afrika’ya gitmemiş olan ancak bu programla yakından ilgilenen çok kişi olduğunu söyleyen Kinsey, örgütün amaçlarından birinin Stellenbosch’taki insanların durumu hakkında insanları bilinçlendirmek ve para toplamak olduğunu, bağışlarla bu bölgede kreşler açmaya, eğitim programlarını desteklemeye çalıştıklarını belirtiyor.
Birçok yurtdışı eğitim programı Amerikalı öğrencilerin yabancı dil öğrenmesini amaçlarken bazıları daha farklı bir yaklaşıma sahip. Çin, Ürdün, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere her yıl binden fazla öğrenci gönderen CET Akademik Programlar’ın başkanı Mark Lenhart, Amerikalı öğrencilerin zorluklarla karşı karşıya kalmalarına rağmen yerel halkla birebir iletişim içinde olmaktan büyük fayda sağladığını söylüyor. Yerel kültürle içiçe olmanın kimi zorlukları, yanlış anlaşılmaları beraberinde getirdiğini belirten Lenhart, öğrencilerin yerel yaşama uyum sağlaması gerektiğinin altını çiziyor. Birazcık Çince bilmenin yetmeyeceğini, bir öğrenci Çince öğreniyorsa böyle bir programdan döndüğünde Çinceyi iyice öğrenmiş olması gerektiğini vurguluyor Lenhart.
Uluslararası Eğitim Enstitüsü’nün başkanı Allen Goodman ise yabancı ülkelerde eğitim trendinin ana amaçlarından birinin Amerikalı öğrencileri küresel piyasalarda daha rekabetçi hale getirebilmek olduğunu söylüyor. Goodman, bu programlara katılan Amerikalı öğrencilerin dünya vatandaşı olmalarını da amaçladıklarını, küresel bakış açısının ülkelerin, toplumların ve farklı insanların gerçeklikleri görülerek edinileceğini düşünüyor.
Uluslararası Eğitim Enstitüsü’nden Allen Goodman yurtdışı eğitim programlarının değişim geçirmeye, hem kendilerini hem de yaşadıkları dünyanın farklı yanlarını keşfetmek isteyen gençler için bulunmaz bir deneyim fırsatı olmaya devam edeceğini de sözlerine ekliyor.