Tarihte ilk kez kentlerde yaşayanların sayısı kırsal alanlarda yaşayanların sayısını geçmiş bulunuyor. Bu da kırsal kesimlerin birçok meslek grubundan uzmandan yoksun kalması anlamına geliyor. Bu meslek gruplarından en önemlisi de kuşkusuz doktorlar. Amerika’da birçok kırsal bölgede aile doktoru bulmak hiç de kolay değil. Ancak Amerika’nın Ortabatı kesimindeki Kansas eyaletinde bulunan Kansas Üniversitesi, bu durumu değiştirmek için yeni bir program başlattı. Kansas Üniversitesi’ndeki bu yeni programı yürüten Doktor William Cathcart-Rake, Kansas eyaletindeki doktorların dörtte birinin 60 yaşın üzerinde olduğunu söylüyor. Doktor Cathcart-Rake’in programı Kansas’taki kırsal alanlarda doktor yetiştirmeyi amaçlıyor. Uzman, kırsal kesimlerdeki öğrencilerin tıp eğitimi almak için Wichita ve Kansas City gibi kentlerdeki tıp fakültelerini tercih ettiğini belirtiyor. Bu ‘köylü’ gençlerin tıp eğitimlerini tamamladıktan sonra köklerine geri dönmeye kararlı olduğunu ancak sonra evlenip büyük kentlere yerleştiklerini ve bir daha da kırsala ayak basmadıklarından bahsediyor. Bu durumda bu gençleri büyük kentler yerine kırsal alanlarda yetiştirerek beyin göçünün engellenmesi amaçlanıyor.
Doktor Cathcart-Rake’in programı 50 bin nüfuslu Salina kasabasında kurulu. Kasaba, Kansas City’ye üç saat uzaklıkta. Salina’daki tıp fakültesiyse üç katlı tuğla bir apartmanda. İlk dikkat çeken şey, dersi verecek profesörün sınıfta olmaması. Profesör, dersliğin en önünde kurulu düz ekranda beliriyor. Derslikte iki monitör var. Birinde dersi veren profesörün, diğerinde profesörün ders materyallerinin görüntüleri yansıyor. Dersleri veren profesörler daha çok Wichita kentinden programa katılıyor. Profesörler ders anlatırken onlar da derslikteki öğrencilerin görüntüsünü kendi ekranlarından izleyebiliyor. Sorusu olan öğrenciler el kaldırıp masalarındaki mikrofonlara konuşabiliyor. Ancak her ders video aracılığıyla verilmiyor. Salina’nın bu kasabada yaşayan profesörleri de var.
Salina’daki dört yıllık tıp fakültesi programına sadece sekiz öğrenci katılıyor. Bu da Salina’yı Amerika’nın en küçük tıp fakültesi yapıyor. Programı tamamlayan öğrenciler civardaki küçük yerleşim birimlerinde staj yapmaya başlıyor. Staj yaptıkları klinikler kırsal alanlarda yaşayanlara birçok tıp dalında hizmet veriyor. Hatta bu kliniklere bu nedenle ‘beşikten mezara kliniği’ adı takılmış. Kliniklerde doğum da yaptırılıyor, yaşlılara da bakılıyor. Doktor Cathcart-Rake, stajını tamamlayan genç doktorlardan en az birkaçının bu bölgelere yerleşip kendi muayenehanelerini açmasını umuyor. Ancak genç doktorları kentlere çeken etkenlerden biri para. Tıp eğitimi zaten son derece pahalı. Öğrenciler, pahalı bir tıp eğitimini tamamladıktan sonra pratisyen hekim olarak kırsal kesimlerde yaşayan yoksul ve çoğunlukla yaşlı hastalara bakmak yerine büyük metropollerde uzmanlaşmayı tercih ediyor. Bu nedenle Doktor Cathcart-Rake’in bu idealist programının işe yarayıp yaramadığını zaman gösterecek.