Çin hükümeti, Orta Asya’nın binlerce yıllık tarihine ışık tutması mümkün iki mumyayı ani bir kararla Amerika’daki sergiden geri çekti. 18 Şubat’ta, Philadelphia’daki Pennsylvania Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji müzesinde açılan “İpek Yolunun Gizemleri” adlı sergi 28 Mart’a kadar devam edecekti. Ancak Çinliler, daha önce başka Amerikan kentlerinde milyonlarca kişinin gözlerini üzerinden ayıramadığı, serginin gözbebeği iki mumyayı, bilinmeyen nedenlerle geri çekmeye karar verdi.
Doğal mumyalardan biri Lolan Güzeli diğeri ise bir bebek. Çin, Yingpanlı Erkek diye bilinen mumyanın da sadece giysilerini göndermiş. Doğaldan kasıt, cesetlerin binlerce yıl çölün kuru havasında kendi kendine korunmuş olmaları.
Tarım Havzasına Taklamakan Çölü civarındaki mezarlıklar 1934 yılında bulunmasına rağmen ancak 2005 yılında kazılabilmiş. En eskisi 4 bin yıllık 167 mezarda 30 mumya ve binden fazla eser çıkarılmış.
Tarım Mumyaları ve özellikle Lolan Güzeli ile ilgili tartışmaları yıllardır bildiğim için görmeye can atıyordum. Tartışmanın özünde bazıları 4, bazıları 2 bin yılık mumyaların kimliği yatıyor. Mumyaların Çinli olmadığı üzerinde herkes hemfikir. Kızıl saçlı Lolan Güzeli ve boylu poslu Yingpanlı erkek Türk mü, Asya’nın batısından mı, Avrupalı mı kimse bilmiyor. Ama ikisi de o kadar büyüleyici ki, hayran kalmamak, sahip çıkmak istememek imkânsız. Bazı söylentilere göre güya Çinliler mumyaların “Türk” olduğu yolunda fazla bilimsel olmayan iddialara sinirlenmiş. Sanmıyorum.
Lolan Güzeli’nin 15 Mart’ta Amerika’dan ayrılacağını duyunca telaşlandım. Eski bir dost gelmiş de göremeden ayrılacak gibi bir his çöktü içime. Philedalphia iki saat uzakta ama, değer deyip son gün olan Pazar’a bilet buldum. Müzenin bedava olmasına rağmen sergi paralı ($25) ve ziyaret süresi yarım saatle sınırlıydı.
Kuyrukta beklerken uzaktan da olsa içerde bir masada yatan Yingpanlı erkeği aynadan görmek mümkün. Çin hükümetinin talimatı üzerine fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktı ve her tarafta özel güvenlik görevlileri dolaşıyordu.
Yingpanlı erkeğin yüzü, üzerinde altın bulunan bir maskeyle kapatılmış. Zengin ve şık giysilerinden çok önemli bir kişi olduğu sanılıyor.
Mumyanın Amerika’ya gelişi
Diğerleri gibi, gözlerine taş konmuş bin yıl daha genç bebek mumyasının da kime ait olduğu esrarını koruyor.
Mezarlar civarında eski ve yeni hiçbir yerleşim yeri bulunmadığı için bu kişilerin göçebe olduğunu öne sürenler de var. Fakat mezarlık ve mezarlardaki tekstil ürünleri, heykelcikler ve sembolik eşyalar bu kişilerin sıradan göçebe olamayacağını söylüyor sanki bize. Aşağıdaki keçe şapka ve at heykelciği gibi.
Serginin gözbebeği ise Lolan Güzeli. Mumyanın bulunduğu cam kutunun yanına gelen kendini oradan ayıramıyor.
(Bu fotoğrafı sergiden atılmayı göze alıp gizlice ben çektim)
Lolan Güzeli’nin ABD’ye ilk gelişi
O kadar huzurlu yatıyor ki. Hiç korkmuyorsunuz. Dokunmak istiyorsunuz. Pamuk Prenses gibi biri gelip öperse uyanacak “Neredeyim? Ne oldu? Sizler kimsiniz?” diyecek sanıyorsunuz.
Bulunduğu yer Tarım Havzası. Yani Çinlilerin Sincan dediği Doğu Türkistan, Uygur Özerk Bölgesi. Uygurlar Lolan Güzeli’ne sahip çıkıyor, mumyaların Türk kökenli olduğunu savunuyor. Bu tez çok bilimsel bulunmasa da Çin’in kaygısı belki bundan. Bilimsel olmamasının nedeni cesetler üzerinde yapılan DNA testlerinin modern Uygur halkı ile mumyalar arasında genetik bağ bulunmadığını göstermesi. Erkek mumyaların Avrupa, kadınların ise Avrupa ve Sibirya’daki iki ayrı gen havuzundan geldiği tahmin ediliyor.
Başka bir deyişle Lolan Güzeli’nin ya anne ya da babası Asya’dan. Hatta Anadolu’dan bile olması mümkün.
13 responses to ““Lolan Güzeli” Asyalı mı Avrupalı mı?”
Oldukça ilginç. Görmek isterdim. Verdiyiniz bilgi icin tesekkur. Hiç olmasa varlığından haberimiz oldu.
Bu konu neden bizim basinda hic cikmadi acaba?
Genelde birilerinin Turk asilli cikmasina bayiliriz.
Manasiz bir milliyeycilik ya da irkcilik gibi geliyor bana.
Yıllarca önce çıkmıştı galiba. Sonra unutulup gitti. Genetik testlere göre baba tarafından Anadolu bağlantısı bile söz konusu. Tabii o zamanlar Hititler vardı bizim oralarda..
Bence ırkçılık ve milliyetçilikten öte akrabalık duygusu ağır basan. Atalarımızın kim ve nereden geldiğini öğrenmek arzusu olabilir mi?
Çok etkileyici…Büyüleyici. Böyle bir doğal mumya’yı British Museum’da görmüş ve çok etkilenmiştim. Ancak Lolan Güzeli inanılmaz etkiledi beni.
Gercekten etkileyici.
Irklarin nasil olustugu, Bati irkinin nereden geldigi gorusleri onlarin kafatasci ve irkci arastirmaclarindan kaynaklaniyor. Bizlerin kokleri de oralardan gelmis ve Anadolu’daki halkla karismis bugunku bizler cikmisiz. Kazilarda hic yazi bulunmamasi sasirtici. Kerpicten yapilmis neredeyse yuzlerce koy-kent kalintisi Gobi colunun altinda duruyor. Bunu soyluyorlar.
Ayni yerlesik kale ici yerlsmelerden Turkmenista^’da da vardi. Kalintilardan birini Gonurtepe, Altyndepe kendim gordum ve Askabat muzesinde digerlerine ait bilgi ve parcalari da. Maalesef biz kendi gecmisimizi hic bilmiyoruz. Merak da etmiyoruz galiba.
Bizler gocebeyiz, hic yerlesik duzene gecmedik, onun icin de kulturumuz yoktur diye biliriz, oyle ogretildik. Oysa ki bu kalintilar 4-6000 yillik. Loulan Guzeli de 4000 yillik diye biliyorum. Yani yerleisk duzen vardi, “kuraklik”, “goktasi”, “salgin hastalik” her ne ise insanlar baska bir yasam tarzini benimsemek zorunda kaldilar ve gocettiler. Ama yine de eski kulturun kalntilari devam etmis olmali ki Selcuklu’larin muhtesem mimari eserleri yapilabilmis, Merv, Horasan, Semerkant gibi kentler kurulabilmis.
Batili nedense “Turk” demekten cok korkar. Uygur’lar Turkce konusurlar. Tabii ki onlarinki Cinceden bizimki de Anadolu’da Arapca, Farsca, Rumca ve Ermenice’den etkilenmis farklilasmis ama, pek cok ortak kelime var, yapi da ayni. Loulan Guzeli Uygur bolgesinde bulunmus, ama Batili bu Uygur demiyor. Turk hic demiyor… Avrupali ayol bu diyor, gozleri acik renk, saclari kizil diye… Resimlerdeki renklere gore kumral sacli gibi. Yani Anadolu’da cok yaygin bir renk. Aramizda sarisin da vardir, acik renk gozlu de… iTurkmenistan’da da cok yesil gozlu gordum. (Rus kokenlileri kastedmiyorum.) Bunun arkasinda bir hesaplari var ama… Orta Asya’ya sahip cikip bizim kokenimiz orasi, oyleyse gaz da petrol de bizimdir derlerse sasmamak gerek..
Loulan kizinin sahiden sac rengi nedir?
Resimler ve bilgileri paylastiginiz icin tesekkurler.
İlginç yorumunuz için teşekkür ederim.
Uzmanlara göre Pekin hükümetini rahatsız eden olgu Tibet ve Doğu Turkistan’ın tarihi olarak her zaman Çin’e ait oldugu iddiasını geçersiz kılması. En azından şüphe altında bırakması. Sınırlı genetik araştırma yazıda da belirttiğim gibi Lolan Güzeli’nin anne ve babasından birinin Batı Asya (Kafkaslar ve Anadolu dahil) diğerinin Orta Asya’dan olduğunu gösteriyormuş. Mezarlığın resmine dikkatle bakarsanız kadın mezarlarının yanında 2/3 metre yükseklikte yere çakılıb kabaca fırıncıların kullandığı türden küreke benziyen cisimler göreceksiniz. Bunların kadin organını temsil ettigi (vulva) ve bu topluluğun anaerkil aile yapısına sahip olduğu ileri sürülüyor.
4 bin yıl önce yasayan bu insanların kimliğini merak etmek, nerden geldiklerini, oralarda ne yaptıklarını öğrenmeye çalışmak bir yerde kendi kimliğimizi sorusturmak değil mi?
Lolan Güzeli’nin saçları kızıla yakın kestane.
.
Not: MÖ 4000 değil. 4 bin yıl önce. İngilizce BC, Before Christ (İsa’dan Önce) yerine artık BCE, yani Before Common Era, (kısaca CE) yani şimdiki zamandan önce terimi kullanılıyor.
Mezar resmi hakkında verdiğiniz bilgiler icin de tesekkurler. Sanırım Kureğin önünde mezar var. Acaba üzeri neyle kaplıymış, ya da pişmiş toprak bir şeyin içinde mi? Resmimden çok anlaşılmıyor. Mezarın başında kürek mezar taşı görevini görüp yatanın bir kadın olduğunu belirtiyor anlaşılan. Yanılıyor muyum? Lolan kızının saçları da benimkinden de koyuymuş :))
Bu arada BCE ya da BC açılımı genel Türk toplumu için gerçek her ne ise her ne ise yine de “sıfır” yılından öncesini anlatıyor. 4000 yıl önce ile milattan önce ifadeleri 2000 yıllık fark yaratıyor.
Dediğiniz gibi, küreğe benzeyen cisim mezarda bir kadının gömülü olduğunu gösteriyor galiba, Ön plandaki mezarın sağında, küreğin alt sağ tarafında bulunan daha kısa direk ise “phallus” imiş. Yani erkeklik simgesi. Neden orada bulunduğu anlaşılmış değil.
Tabut ağaç, üzerindekiler de sanıyorum kaba tahtalar.
Cok ilginc gecekten. Keske ben de gorebilseydim. Mehmet Bey sizi de kutlarim mumyalari ziyaret edip, fotograflarini cektiginiz icin.
Geçen hafta yerinde gördüm bu güzeli… Urumchi’de. Yanında bir de yakışıklı vardı.
Vay be şimdi kıskandım seni, ki ben coğrafya konusunda kolay kolay kimseyi kıskanmam..
ben bizim atalarımızdan birinin avrupalı bir prenses aldığını ve çok sevdiği için onu mumyalattığını düşünüyorum ki türkler hayvancılıkla uğraşır ve bütün iç organlarını da dahil olmak üzere her şeyini kullanır hayvanın ayrıca eti kurutmak ve baharatlamak geleneğimizdir mumya teknolojisi için gerekli şartlar anca böyle bir medeniyette olabilir