ABD’nin Altın Eyaleti California

Posted March 13th, 2012 at 8:48 pm (UTC+0)
Leave a comment

Geçtiğimiz haftalarda size Washington eyaletini tanıtmıştım. Elbette eyaletler sözkonusu olduğunda ülkenin en büyük ve bana göre en güzel eyaletini atlamak olmaz. Bu hafta sizin için İnternette bir araştırma yaptım ve California’da tur atılacak ve görülmeye değer güzel yerleri keşfettim. İşte A’dan Z’ye Amerika’nın “Golden State”; yani Altın Eyaleti California:

LOS ANGELES KENT MERKEZİ

Amerika’da kent merkezlerine “downtown” adı verilir. Los Angeles’ın downtown’u otobanlarla çevrilmiş durumdadır. Hollywood Otobanı kuzeyde, Harbor Otobanı batıda, Santa Monica Otabanı güneyde kalır ve diğer otobanlar da LA Nehri ile LA’in doğu kısmı arasında bulunur. Doğu-Batı doğrultusunda sekiz bloktan oluşan Civic Center Amerika’nın Washington, DC’den sonraki en büyük hükümet binasıdır. Binada LA’le ilgili görev yapan tüm federal daireler ve ABD Federal Mahkemesi bulunur. Bina 1995′te O.J Simpson davasının görüldüğü yerdir. Bina ayrıca ‘Superman’ dizisinde ‘Daily Planet’ olarak da kullanılmıştır. Ayrıca bu civardaki LA Çocuk Müzesi de önemli yapılardandır. Civic Center’ın birkaç blok ötesinde ‘El Pueblo de Los Angeles’tadır.  Burası 18 hektar bir alan kaplayan tarihi bir park. Park 1781 yılında buraya ilk gelenler tarafından yapılan binaları da içinde barındırır. Parkta en ilgi çeken yer 1930 yılında restore edilen Olvera Caddesi’dir. Burada alışveriş yapmak için birçok dükkan bulabilirsiniz (özellikle de Meksikalılara ait).

El Pueblo’nun tam karşısında Union Station bulunur. Burası Los Angeles’ın mimari hazinelerinden biridir. İspanyollar tarafından 1939 yılında inşa edilmiştir ve de hem Arap sanatından hem de modern sanattan izler taşır. Eğer trende değilseniz burası durup gezmeye değecek bir yer. Buradan birkaç blok kuzeyde Chinatown ( Çin Mahallesi ) bulunur. Chinatown LA’de yaşayan 200.000 Çinlinin kültürel çekirdeğini oluşturur. Burada tipik Çin porselenlerine , Çin restoranlarına , ipek elbise satan dükkanlara ve tabii ki akupunktur yapan insanlara rastlayabilirsiniz.

Civic Center’ın güneydoğusunda Little Tokyo ( Mini Tokyo ) bulunur. Burası 1880′lerde LA’ye gelen Japonlar tarafından kurulmuştur. Little Tokyo LA’de yaşayan ve sayıları çeyrek milyona yaklaşan Japonlar için kültürel bir merkez niteliğindedir. Burada Japon suşi restoranlarını, Japon bahçelerini ve alışveriş merkezlerini bulabilirsiniz. Burada ayrıca tarihi bir Budist tapınağında bulunan Japon-Amerikan Ulusal Müzesi de görülebilir. Civic Center’ın güneybatısında Modern Sanat Müzesi bulunur. Müze Japon mimar Arata Isozaki tarafından dizayn edilmiştir. Burada dünyanın en ünlü resim koleksiyonlarını , heykelleri ve de 1940′dan günümüze dek çekilen özel fotoğrafları bulabilirsiniz. MOCA’nın (Modern Sanat Müzesi) batısında Westin Bonaventure Oteli bulunur. Oteldeki camdan kuleler görülmeye değer nitelikte. Civic Center’ın güneyindeki ‘Hispanic Shopping District’ ucuz restoranları , gelinlikçileri, ve de çalınan Latin pop müziğiyle görülmeye değer yerlerden. Ayrıca Broadway ve Hill Caddesi arasındaki Grand Central Market de görülmeli; çünkü Los Angeles’daki en eski ve de en büyük açık hava marketi.

HOLLYWOOOD

LA aslında sinema filmleriyle ünlenmiştir. Sinemanın merkezlerinden olan Hollywood şu anda eskisi kadar bir sinema merkezi değil; ancak sinemayla ilgili birçok tarihi unsura sahip. Hollywood Bulvarı’ndan aşağı doğru yürüyün. Bu sırada birçok ünlü mekan göreceksiniz. Çin Tiyatrosu (Chinese Theatre) bunlardan sadece biridir. Bu yolun üzerinde 150 ünlünün yol üzerine bıraktığı izleri görebilirsiniz. Burayı geçtikten sonra kendinizi başka bir tarihi mekanda ilk Akademi Ödülleri’nin verildiği yer olan Roosevelt Oteli’nde bulacaksınız. Hollywood ve Vine’ın köşesi eskiden film endüstrisi açısından çok önemliydi. Bu eski günlere ait birçok tarihi objeyi ‘Collectors Book Store’da bulabilirsiniz. Eğer Hollywood’dayken bir ünlüye rastlayamazsanız Hollywood Wax Museum’a (Mumya Müzesi) veya ‘Frederick’s Hollywood Lingerie Museum’a bir uğrayın.

BEVERLY HILLS

Beverly Hills, zengin ve ünlülerin yaşadığı bir yerdir. Bölge birçok diziye ve de filme mekan olmuştur. Burada her köşe başında bir Mercedes görmek işten bile değildir. Eğer burada alışveriş yapmak isterseniz (ki el yakan fiyatlatı sevmiyorsanız pek önermem) Rodeo Drive’ a gidebilirsiniz. Burada Tiffany, Armani, Vuitton gibi ünlü markalar kim en pahalı yarışı içerisinde satış yapmaktadır. Kuzey Beverly Hills lüks yaşamın ana merkezi konumundadır. Burada Jack Nicholson , Warren Beatty ve Harrison Ford gibi ünlülerin evlerini görebilirsiniz. Eğer daha sakin ancak yıldız kaynayan başka bir yer görmek isterseniz LA’in batısındaki ‘Bel Air’a uğramanızı tavsiye ederim.

MALIBU

LA’de bulunan plajların çoğu kirlidir ve o kadar da rağbet yoktur bu plajlara ancak bazı plajlar gitmeye değer niteliktedir. Malibu da Güney California’nın en çok temiz plajlarındandır. Eğer güneşlenmek veya denize girmek istiyorsanız Malibu sizin için en iyi seçim olacaktır. Malibu’da birçok yer özel işletmeler tarafından sahiplenilmiş olsa da burada halka açık çok hoş plajlar bulacağınıza emin olabilirsiniz.

 

Başta Santa Barbara olmak üzere Kaliforniya'nın tüm sahil kesiminde yollar Palmiye ağaçlarıyla süslenmiş durumda

SANTA BARBARA

Santa Barbara Pasifik Okyanusu’yla Santa İnez Dağları arasında sıkışmıştır. Santa Barbara’ya genellikle California Rivierası da denir. Burada görülmesi gereken yerler : Santa Barbara County Courthouse, Mission Santa Barbara ve Santa Barbara Sanat Müzesi’dir. Bölge ; plajları ,batı kıyısındaki iskelesi ,botanik ve zooloji bahçeleriyle Doğu California’nın en hoş yerlerindendir. Santa Barbara LA’den arabayla bir saat uzaktadır. Buraya Greyhound servisleriyle ya da trenle gidebilirsiniz.

SANTA MONICA

Santa Monica şehrin en misafirperver komşularından biridir. ‘3rd St. Promenade’ Santa Monica’nın kalbi durumundadır. Burada çok iyi sinemalar, barlar, kafeler bulabilirsiniz. Aynı bölgedeki Santa Monica Rıhtımı da ilgi çeken yerlerdendir. Rıhtım 1908- 1921 yılları arasında inşa edilmiştir. Rıhtımda iyi yemeler yapan restoranlar bulabilirsiniz ,tabii ki deniz ürünleri çeşitleri açısından bayağı doyurucular.

VENICE PLAJI

Venice Plajı insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlerden biridir. Plajdaki ‘Ocean Front Walk’ bölgesi koşucular, akrobatlar, müzisyenler, basket oynayanlar ve de zinde kalmakla kafayı bozmuş insanlarla doludur. Burası yıllar önce sadece sular altında kalmış bir yerdi ; ancak bir sigara şirketi burayı gondolla kanallarında gezi yapılan bir eğlence alanına dönüştürdü. Şu anda birçok kanal kapanmış olsa da bölge eski canlılığını hala korumaktadır. Burası alışveriş yapmak sonra da oturup insan kalabalıklarını seyretmek için uygun bir yerdir.

DISNEYLAND ve UNIVERSAL CITY (EĞLENCENİN KALBİ)

Disneyland dört ana bölümden oluşur : Birinci bölüm Adventureland “Macera Alanı” adı verilen bir ormandır ve Indiana Jones ve Forbidden Eye bölümleri görülebilir. İkinci bölüm olan Frontierland bir vahşi batı havası oluşturur. Üçüncü bölüm olan Fantasyland Disney’in favori karakterlerini içinde barındırır. Universal City de Los Angeles’ın en büyük ve eğlenceli bir diğer parkı. İçinde Universal Studios film stüdyolarını da barındırır. Stüdyo 1915′te inşa edilmiştir ve 1964 yılından bu yana halka açıktır. Backlot Tour’daki bir tramvaya binerek buraya gezebilir , film çekilen alanları görebilirsiniz. Burada özel efektleri görme şansınız da olabilir. Burada ayrıca sekiz adet restoran bulunmaktadır. Burayı gezip restoranların birinde yemek yemenizi tavsiye ederim.

Golden Gate köprüsü San Franciso kentinin incisi ve turistlerin her zaman birinci mekanıdır

SAN FRANCISCO

San Francisco, New York’dan sonra Amerika’nın en yoğun nüfusa sahip şehridir. 122 kilometrekarelik alanda 750 bin kisi yaşar. San Francisco Körfezi’nin Büyük Okyanus’a açıldığı yerde bulunur. Oakland ve Berkeley de San Francisco’ya dahildir. Kentin büyük  bir bölümünü yürüyerek gezebilirsiniz. Sahip olduğu 43 tepenin sağladığı inişli  çıkışlı sokakları San Francisco’yu diğer klasik büyük şehirlerden ayırır ve kentin her yerinde çok güzel manzaralar oluşmasını sağlar. Fisherman’s Wharf, San Francisco’ya gelip de görmeden gitmemeniz gereken bir yerdir, özellikle gün batımına yakın bir zamanda inanılmaz güzellikte bir manzara seyredebilirsiniz. İskelelerden  en soldakini seçip sonuna kadar ilerlerseniz solunuzda Golden Gate Bridge, karşınızda meşhur Alkatraz Adası ve sağınızda San Francisco Şehir Merkezi ve gökdelenlerini görürsünüz. Burada balık tutanlar ve turistlerle karşılaşmanız mümkündür. Çevresinde dünyaca ünlü balık restoranlarının bulunduğu limanın hemen yanında birçok tarihi geminin bulunduğu San Francisco Denizcilik Müzesi’ni görebilirsiniz.

SANTA CATALİNA ADASI

Ada 1542 yılında Juan Rodriguez Cabrillo tarafından keşfedilmiştir. Bölgedeki en büyük adalardan biridir. 1881 yılında ada özel sektör tarafından paylaşılmaya başlanmıştır; ancak 1975 yılında ada Santa Catalina Adası Kurulu’na bağlanmıştır. Böylece adaki özel yapılaşmalar sona erdirilmiş ve adanın ekosisteminin korunması sağlanmıştır. Adada 400′e yakın bölgeye özgü bitki ve de 100 çeşit hayvan bulunmaktadır. Adadaki en önemli yer Avalon’dur. Burada eski bir kumarhane de vardır ama artık kullanılmamaktadır.  Bir balo salonu, büyük bir tiyatro salonu, Catalina Adası Müzesi ve bir de sanat galerisi vardır. Adada dikkati çeken diğer yerler Chimes Kulesi, Wrigley Malikanesi ( şu anda otel ) ve Wrigley Botanik Bahçeleri’dir. Santa Catalina’ya insanların çoğu ilginç su sporları yapmak için gelir: dalış yapmak, su kayağı, rafting, sandala binmek gibi. Ayrıca burada ata binme imkanı da bulabilirsiniz. Adada konaklama imkanları zengindir; ancak fiyatlar da oldukça yüksektir. Santa Catalina’ya Long Beach, San Pedro, Redondo Plajı’ndan veya Newport Plajı’ndan düzenli olarak kalkan araçlarla gelebilirsiniz ; ancak çok param var diyorsanız Queen Mary Seaport’tan kalkan bir helikopter de tercih edilebilir.

SAN GORGONIO WILDERNESS

San Gorgonio ağaçları ve gölleriyle 150 km karedir. ( 90 mil kare ) Bu bölgede bulunan San Bernardino Dağları ve San Gorgonio Tepesi önemli alanlardandır ve ikisi de 3000 m’den yüksektir. Bölge karmaşık topografik yapıya sahiptir : dağlar, kanyonlar ve tepelikler. Bölge vahşi yaşam bakımından zengindir ( bölgede ayılara bile rastlayabilirsiniz ) . San Bernardino Dağları ve San Gorgonio Tepesi arasındaki Jenks Gölü piknik ve yürüyüş için ideal bir yerdir. San Gorgonio’da kamp kurmak için de uygun alanlar bulabilirsiniz. San Gorgonio arabayla LA’den 90 dk. Uzaktadır. Buraya Big Bear’dan kalkan otobüslerle ya da 38 nolu yolu kullanarak kendi aracınızla gelebilirsiniz.

PASADENA

Pasadena, kiliseleri ve binalarıyla tarihi bir yer niteliğindedir. Burayı gezerken binaların mimarisine hayran kalırsınız. Şehrin kalbi ‘Old Town Pasadena’ olarak bilinir. Bu bölge 14 bloktan oluşmaktadır. Butikleri , restoranları, kafeleri, antik kitapçılarıyla görülmeye değer bir yerdir. Ayrıca Green Oteli ve de klasik sanatın örneklerinin sergilendiği Norton Simon Müzesi de görülmesi gereken yerlerdendir. Old Town’un birkaç mil doğusunda Huntington Kütüphanesi, Müzesi ve Botanik Bahçeleri görülebilir. Burası bir öğleden sonranızı geçirebileceğiniz hoş bir kültürel merkezdir. Gutenberg’in orijinal incilini ve Benjamin Franklin’in kendi el yazısından otobiyografisini bulabilirsiniz. Sanat galerisi ise içinde İngiliz ve Fransız ressamlarının tablolarını ve Amerikan sanatına ait örnekleri içinde barındırır. Botanik Bahçeleri ise 15 ayrı bölümden meydana gelir. Bunların en popülerleri Çöl, Japon ve Shakespeare Bahçeleri’dir.

PALM SPRINGS

Palm Springs ünlülerin kışın geldiği yerlerdendir. Bölgede yaklaşık 250.000 kişi yaşar , 10.000 yüzme havuzu, 85 golf alanı ve LA’deki plastik cerrahların %90′ı bulunur. Palm Springs eşcinsellerin yeni gözde alanı olmakla birlikte, ilkbahar tatiliyle birlikte burası üniversite öğrencileriyle dolar. Ancak burada havuza gitmek ya da golf oynamaktan başka yapılabilecek bir şey yoktur. İnsanların buraya gelmesinin temel nedeni yakındaki kanyonları, dağları ve çölü gezmektir. Andreas , Murray, Palm ve Tahquitz en popüler kanyonlardır. Ayrıca 1800 m  yüksekliğindeki San Jacinto Dağları’na teleferikle çıkmak da ayrı bir zevktir. Ayrıca bölgede birçok müze bulunur. Palm Springs Çöl Müzesi , Yaşayan Çöl Müzesi, Kalp Müzesi bunların en popülerleridir. Palm Spring LA’in arabayla iki saatlik yol doğusundadır. Ayrıca buraya ‘Greyhound’ servisleriyle veya trenle de gelebilirsiniz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Özge Övün Sert

Özge Övün Sert 2003'ten bu yana Amerika'nın Sesi'nde muhabirlik ve televizyon sunuculuğu yapıyor. M.Ü. İletişim Fakültesi mezunu. Atlantik'in öbür yakasından haber veren sunucu ABD'deki Türk toplumunun da aktif bir üyesi. Ayrıca büyük hayallerin küçük adımlarla gerçeğe dönüşebileceğine inanıyor.

Blog Yazarı ve Mesajı