Alparslan Esmer – Washington
Dışardan bir gözlemci Amerika’da siyasetin “kürtaj” tartışması çevresinde döndüğünü düşünebilir.
Aslında Amerika’da muhafazakar ve liberal kesimler arasında kıran kırana geçen kürtaj tartışması, bu konuyu “çağlar öncesinde” bırakan ülkelerden gelenler için oldukça şaşırtıcı. Ben en azından Türkiye’nin de bu konuyu çağlar öncesinde bıraktığını düşünmüştüm hep. 1983’te kürtajı serbest bırakan ve bu konudaki tercihi doğal olarak kadına bırakan Türkiye’de bu tartışma bir süre önce yeniden alevlendi. Konuyu gündeme getirip kürtajın yasaklanmasını isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’daki tartışmaları Türk toplumuna örnek gösterdi. Cem Yılmaz boşuna söylemiyor, Yahşi Batı filminde “Batı’nın iyi yanlarını alacan” diye.
Başbakan Erdoğan’ın örnek gösterdiği Amerika’daki son durum şu. Okuduktan sonra da Amerika’nın bu konuda iyi bir örnek olup olmadığına siz karar verin:
Anayasa Mahkemesi 1973 yılında kürtajı serbest bıraktı. O güne kadar kürtaj 30 eyalette yasaktı, 20 eyalette de belli koşullara göre yapılıyordu. Amerikan Anayasa Mahkemesi konuya bir nokta koyduysa da Cumhuriyetçi Parti’nin temsil ettiği muhafazakar taban, bunu bir virgül olarak algıladı ve kürtaj daima Amerika’da liberal ve muhafazakar kesimler arasında simge bir tartışma haline geldi. Zaman zaman bu durum şiddete vardı, kürtaj yapan klinikler bombalandı, cinayetler işlendi.
Kürtaj yanlıları ve karşıtları arasındaki tartışmalar seçim yarışına yansıyor. Senato’da Demokrat Partili rakibine karşı mücadele veren Temsilciler Meclisi’nin Missouri eyaleti milletvekili Todd Akin, bir televizyonda söylediği sözlerden dolayı üyesi olduğu Cumhuriyetçi Parti’yi bir hayli zor duruma soktu. Kürtaj karşıtı görüşleriyle tanınan Akin, tecavüz gibi istisnai durumlarda bile bu tarz operasyona karşı çıkıyor. Akin televizyonda, hayali doktorları referans göstererek, Türkçe’ye şöyle çevrilebilecek bir ifade kullandı :“Eğer tecavüz meşruysa, kadın vücudunu kapatacak sisteme sahiptir”. Bunun basit açıklaması, ‘kadın gerçekten (!) tecavüze uğruyorsa, hamile kalmamak için doğal, biyolojik savunma mekanizmasını devreye sokar.’ Yani bu açıklama cahil çevrelerce, ‘kadın hamile kalırsa, demek ki gerçekten tecavüze uğramamış, yalan söylüyor’ diye de yorumlanabilir. Üstelik “meşru tecavüz” de ne ola ki?
Akin’in açıklamaları, yalnızca kadınları ayaklandırmakla kalmadı, kendi partisi içinden tepki topladı. Cumhuriyetçi Parti’nin başta başkan adayı Mitt Romney olmak üzere bir çok üst düzey yetkilisi Todd Akin’den yarıştan çekilmesini istedi. Cumhuriyetçi Parti, 100 üyeli Senato’da yalnızca bir sandalye farkla azınlık konumunda. Bundan dolayı Akin’in bu kamikaze dalışı, Cumhuriyetçi Partililer’in Senato’yu ele geçirme planlarını altüst etti.
Konu kahramanı milletvekiliyse, o kadar tepkiden sonra açıklamasından dolayı özür üzerine özür diledi. “Vallahi yanlış biliyormuşum, bu söylediklerime ben dahi inanıyordum,” dedi. Sonuçta kürtaj karşıtı politikalarını sürdüreceğini kaydeden Todd Akin tüm baskılara direndi, bu yazının yazıldığı ana kadar da Senato sandalyesi için sürdürdüğü yarıştan çekilmemekte kararlı olduğunu söyledi. Cumhuriyetçi Parti’nin kendi iç disiplin mekanizmalarını kullanıp kullanmayacağı, kullansa bile bu işin ne zaman sonuç verebileceği şimdilik bilinmiyor.
Cumhuriyetçi Parti gelecek hafta Florida eyaletinin Tampa kentindeki büyük kurultayına hazırlanırken, bir yandan programını hazırladı. Programın içinde muhafazakar değerlerinin bayrağı olan “kürtaj karşıtlığı” da önemli bir yere sahip. Programda kürtajın yasaklanması için anayasa değişikliği öngörülüyor. Üstelik parti programı tecavüz, ensest ilişki gibi istisnai durumları dikkate almadan yasağın uygulanması gerektiğini savunuyor. Bu da aslında Cumhuriyetçi Parti’nin programını, partinin başkan adayı Mitt Romney’in görüşleriyle çelişkiye düşürüyor. Romney de kürtaja karşı, ama tecavüz gibi istisnaları kabul eden bir politikacı. Sonuçta hiçbir parti, başkan adayını kendi programına harfi harfine uymaya zorlamıyor.
Romney, yardımcısı Wisconsin milletvekili Paul Ryan ile gelecek hafta Tampa’daki ulusal kurultayda Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığını resmen açıklayacak. Ondan sonra ise 6 Kasım’a kadar sürecek bir seçim maratonu var. Kürtaj tartışmalarının seçim kampanyalarında önemli bir yer tutacağı kesin. Seçmenlerin merak ettiği şey ise, önümüzdeki bu on haftalık süreçte dokuz doğuracak adayların “düşük” yapıp yapmayacakları olacak.