Hepimizin teknolojiye yaklaşımı farklı. Kimisi 5 metreden gördüğünde kaçar teknolojiden, tuşlar, düğmeler, ayarlar ve ekranlardan, kimisi ise bayılır yeni birşeyler alıp denemeye. Ben ikinci kategoridekilerdenim. Teknoloji geliştikçe bazen daha çok sorun çıkarır hale gelse de, hayatıma o sorunları ve beraberindeki teknolojik “kolaylıkları” sokmaya bayılanlardanım ben aslında. Bu yüzden olsa gerek Google Glass projesi de, sürekli yenilenen tablet teknolojisi de, bluetooth kullanan iletişim teknolojileri de, cep telefonları ve kameralar da çılgınca ilgimi çeker benim. Çoğu zaman ezbere bir cinsiyetçilikle “kadın canım, ne anlar bu işlerden” diye benimle teknoloji muhabbetlerine giren karşı cinsleri, ürün bilgimle kısa sürede paralize edebilme yetim de çok takdir toplamıştır şimdiye kadar 🙂 Kısacası “hayli ilgiliyim” diyebileceğim teknoloji, yeni oyuncaklarla karşıma geldiğinde içim gıdıklanır, incelemeden duramam. Şimdi sizlere bahsedeceğim “yeni oyuncak” birlikte çalıştığım, motosikletçi bir arkadaşım tarafından dikkatime sunuldu aslında. “Belki okuyucularınla paylaşmak istersin” diye attığı elektronik posta, beni buralara, bu yazıyı yazmaya kadar getirdi işte.
Lafı çok uzatmadan birçoğunuzun bayılacağını, birçoğunuzun da çeşitli gerekçelerle temkinli yaklaşacağını düşündüğüm pek bir fütüristik kasktan bahsetmek isterim hemen 🙂
(Bu yazıyı okumaya üşenen ya da Selin’in sesinden dinlemek isteyenler için sesli hali aşağıda 🙂 )
LiveMap ekibi, bu tip projeler için mali destek aranmasına yardımcı olan Indiegogo sitesi aracılığıyla halka arz ettiği projede, “geleceğin kaskını” tasarlamış. Bir motosiklet tutkunu olarak yolda en çok ilginizi dağıtan, kazaya davet çıkarabilecek olasılıkları düşünün şöyle bir. Tamam biliyorum, ilk aklınıza gelenler sizi şeritte bir o tarafa bir bu tarafa iten, makas atan, size motorlu bir taşıtta değilmişsiniz de bir bilgisayar oyununda imha edilmesi gereken hedefmişsiniz gibi davranan araç sürücüleri oldu! O, trajik bir gerçek. Şimdi bu düşünceyi bir süreliğine bırakın bir kenara. Zor olacak ama diğer detaylara odaklanın benimle birlikte. Örneğin uzun bir yola çıktınız. Ne bileyim ille Türkiye yolları olması da gerekmez, diyelim birkaç motosikletçi arkadaşınızla Yunanistan ya da İtalya turu yapmaya karar verdiniz. Kısa sürede uzun mesafeler kat etmek zorunda kaldığınız bu tarz seyahatlerde çoğu zaman güneş altında görünmez hale gelen GPS ekranına bakmak ya da klasik, kağıt haritanızı incelemek için durmak hatta belki de “Şimdi bunun için durulur mu” deyip seyir halindeyken göz ucuyla bakmaya çalışmak yaşamla ölüm arasında iki ileri bir geri sekmeye benzer! Ha, bunu önleyecek ve tarafımdan da kullanılan bluetoothla telefonunuzla iletişim kurmanızı ve Google Maps’in tariflerini doğrudan kulağınıza aktarmanızı sağlayan “intercom” teknolojileri yok mu? Var tabii ki… (Bu konu sırada. Size çok çekici bir oyuncaktan daha bahsedeceğim)
Fakat bu teknoloji bütün bunları bir araya toplayıp, tam da gözünüzün önüne koymayı planlayan bir teknoloji. LiveMap’in kask projesinde yön talimatları, hava durumu bilgisi, dijital pusula gibi bilgiler vizör camınıza yansıtılıyor. Yani tüm bu bilgileri, doğrudan önünüze bakarken vizörünüzden takip etmeniz mümkün oluyor. “Ama bunun da ilgi dağıtacağı durumlar yok mu?” soru ve tartışmasını birkaç cümle öteye atalım şimdi birlikte ve projenin heyecan verici özelliklerinden bahsedelim biraz.
Türkçeye “Artırılmış Gerçeklik” diye çevirdikleri “Augmented Reality” özelliğini kullanan kaskta, tıpkı bir F-35 pilotu gibi, talimatları vizörünüzde, renkli olarak görebiliyorsunuz. Mühendisler, talimatların vizörde görüntülenme açılarını görüş açınızı engellemeyecek şekilde yapmaya özen göstermiş. Kask, uzun süreli kullanım için 3000 mAh pille donatılmış. Mühendisleri pilin “bütün gün kullanıma dayanabildiğini” söylüyor. Tabii bu göreceli kavram, kullanımınıza bağlı olarak değişebilir. Ellerinizi kullanmanıza gerek kalmasın diye mikrofon ve sesli kontrol özellikleri de eklenmiş. Vizördeki ışık sensörü sayesinde, değişen güneş koşulları haritayı görmenizi engellemesin diye kendiliğinden değişebilen parlaklık ayarı da kaskın artılarından. 4G bağlantı ve Android işletim sisteminin artılarından da yararlanabilecek olan kask, böylece yönünüz değiştiğinde haritanızın da hızlı bir şekilde güncellenmesini sağlamayı hedefliyor.
LiveMap ekibi, kaskın alışılagelmiş ölçülerden biraz daha büyük olacağına dikkati çekiyor. Kaskın 3 boyutlu printerla yapılan prototipi bir kilo 400 gram ağırlığında. Üstelik sıkı durun, malzemesi de karbon fiber! (Birazdan göreceğiniz fiyat etiketinin büyük bölümü de bundan kaynaklanıyor zaten) Kısacası kask, bilimkurgu filmlerinde görüp de iç geçirdiğimiz birçok şeyi “yakın” mesafeye ve sıradan kullanıcı tarafından erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor.
Siz de benim gibi heyecanlandınız değil mi?
Şimdi gelelim projenin halihazırdaki durumuna. Indiegogo’ya bakacak olursanız an itibariyle proje arzuladığı mali hedefe ulaşamamış gibi görünüyor. Fütüristik kaska destek vermek isteyenlerin bağışta bulunabilecekleri projenin, hedeflediği 150 bin dolarlık rakama ulaşmak için 12 Temmuz’a kadar vakti var.
Fakat, Moskova Bilim Departmanı’ndan yani Ruslardan temel mali desteği zaten almış olan projenin hedefi, 2014 yılı yazında kaskları alıcılara teslim etmek.
Gelelim bir jet pilotu gibi hissetmenin bedeline 🙂 Kaskın satış fiyatı, ilk siparişleri verenler için 1500 dolar, daha sonra, yani satışa sunulduğunda alacaklar için 2 bin dolar olarak belirlenmiş. “Ben bu kadar yatırım yapmam ama kaskı da fena merak ediyorum” diyenlerdenseniz, Indiegogo’dan (burayı tıklayarak projenin sayfasına ulaşabilirsiniz) 100 dolar bağış yaparak Paris, Roma, Berlin, Atina gibi kentlerde kaskı “test sürüşüne” çıkarmanız mümkün.
İşte motosiklet dünyasının son teknolojik oyuncaklarından biri olan kask, özetle bu özelliklerden ibaret. Şimdi gelelim birkaç cümle önce ileriye attığımız “Ama bunun da ilgi dağıtacağı durumlar yok mu?” tartışmasına. Kaskın ilgi dağıtabileceğini düşünenlerin savları da gayet mantıklı. Ama GPS’e bakmakla ya da telefonunuzu tek elinizle kumanda etmeye çalışmakla uğraşana kadar, herşeyi gözünüzün önünde, bakış açınızı kapamayacak şekilde bulmak da fena bir lüks sayılmaz hani 🙂 O kararı vermek size kalmış. Bu proje geniş kitlelere ulaşabileceği bir sonuca erişemese de, sektörün biz teknoloji ve motosiklet tutkunları için ilgi çekici planları olduğunu gösteren kuvvetli bir sinyal veriyor. O “gelecek” bize ne zaman gelecek, bekleyelim ve hayatın (hayat yolumuzun) tadını çıkaralım birlikte 😉
Değerli yorumlarınız için aşağıdaki Comment (Yorum) butonu 24 saat açıktır, bilginize 🙂
@Selininmacerası adli kisiyi takip et
4 responses to ““Gelecek” Geldi Bile”
selin hanım yine gündemi ve teknolojiyi yakalamışınız. motosiklet tutkunu ve yalakası olarak görevinizi icra edişinize ise çok hayranım. fakat fiatı çok fazla buldum. biraz sürümden kazanılsada ucuz olsa fena olmaz diye düşünüyorum.
ben şey diyorum. motorda klasik standartlara darbe yapılsada biraz daha genişlese ve güvenlik açısından olumulu bir periyoda girse fena olmazmı. bence bir motosiklet teknik donanım ve yol kavrayışı ile birlikte en az 75 cm en fazla 100 cm olmalı. biliyorum zor ve maliyeti var fakat bu dogru olacak bir şey diye düşünüyorum.
hayat sorunların çözümünün sürdürülebilir olmasının üzerine kururlu. gerek devletleri gerek toplumların gerek kentlerin gerek şirketlerin gerek bireylerin bunu başarması gerekiyor. genelde herkese bir rol ve görev vardır. ve bunun uygulanış biçimi ve başarısı ise sunulan veya alınacak büyük ödüle baglanmıştır.
bence teknolojinin kışkırtılmaya ihtiyacı var. bununda motosiklet dünyasında uygulanışı konumuz baglamında konuşulması gerekir diye düşünüyorum. ve sizi kınıyorum. motosiklet motosiklet diyorsunuz fakat belkide soyadınızı taşıyacak bir modeli degerli bir markanın üzerinde taşınmasına izin vermiyorsunuz. hani derler ya güzel bir yaşam istiyorsanız bir amaca baglanın diye. işte ben bunu size fısıldamak istiyorum.
eee biliyorum yaz geldi ve motosikletin tadını çıkarıyorsunuz. bende benim gariban ile idare ediyorum.daha motosiklet ehliyetim bile yok kaçakçıyım ben ehliyet alırken motorsiklet ehliyeti almadıgıma çok pişmanım. polis saga sola tuzak kurarak motosiklet avlıyormuş. ve cezasıda çok bende sürekli uzaga bakarak kaçmaya çalşıyorum. çarşıda güzel bir yere park ediyorum ve dört nala geziyorum.
bugünlerde sayın başkan obama nın kafasının dank ettigini görüyorum. fakat daha önce kafası dank eden başka bir başkanın organizasyonlarına ragmen başaramadıgını bilmesi belkide amerikanın yararına olur diye düşünüyorum. bu bataklık sanıldıgından çok çok büyük ve benimde o bataklıga saplanmış durumda oldugunu belirtmek isterim.nedense bu bataklık beni yutmak yada engellemek istemiyor.
buda nereden çıktı demeyin. sayın başkan obama nın teknolojiye olan ilgisi ve bagımlılıgı ile bu bahsettiginiz tekneolojinin teknoloji kuramı ile ilgisi bulunuyor..paratezin içindeki teknoloji hepsini kapsadıgı içindir belkide.
selin hanım….. SAYGI VE SEVGİLERİMLE… kendine iyi bak….
not: selin sana çok kızıyorum…. motosikletle seyhat ederken hangi şarkıları dinliyorsun bunu hiç paylaşmadın ve saklıyorsun. daha arkadaş yada dost olamadıkmı yoksa…. cimri şey….
Şarkıları özellikle yazmamış değilim 🙂 Zaman zaman müzik dinliyorum motorda. Ancak uzun yoldaysam… Bazen dünya radyolarını dinliyorum telefonum sayesinde, bazen sevdiğim sanatçılardan mixlediğim playlistleri. Çok özel tercihlerim yok sadece o günkü ruh halime göre değişiyor. Genelde hareketli parçaları tercih ediyorum… 🙂
Merhaba Selin hanım,geleceğin kaskı projesi gerçekten çok ilginç,proje gerçekleşip kask ortaya çıktığında ve yaygınlaştıgında motosiklet kullanım zevkinin artacagını düşünüyorum aynı zamanda güvenli sürüşüde virajların durumunu göstererek etkileyeceği kanaatindeyim.Bizlerle paylaştıgınız için teşekkürler.
Teknolojilerin bilinçli ve doğru yerde kullanıldığında çok işe yaradıklarına inananlardanım ben de. Size katılıyorum 🙂 Yorumunuz için teşekkürler.