Kovboy Şapkalı Hoca Der ki…

Posted March 20th, 2012 at 8:26 am (UTC-5)
9 comments

Washington'da baharı karşılayan bir bayan sürücü

 


Aşağıdaki yazıyı Selin’den dinlemek ister, ne bileyim iPod’unuzdaki değerli müziklerden birinin yerini alsın falan isterseniz (şansımı zorladım, biliyorum 🙂 ) aşağıdaki “ses dosyasına” bir “tık” yeter.

Motorcunun ne düşü olacak! Erken gelen bahardan başka? 🙂 Uzun yola çıkmak, motorla Amerika’da “Route 66” yapmak, falan filan onlar da güzel düşler tamam ama her şeyden önce bahar geliyor; ardından da diğerleri…

Kışın da motora binebilen şanslı ya da “az üşüyen” veya “sıcak iklim insanı” azınlıkların dışında benim gibi kolay titreyen, kışları karlı geçen iklimlerde yaşayanlar motorlarından belki de haftalarca ayrı kaldılar. O yüzden de baharı, boyunlarımız bükük bekledik. Fakat nihayet beklenen sevgiliye ulaştık işte! 😉

Kış uykusuna motoru nasıl yatırmak gerektiğine dair bir video hazırlamıştım ya kışa girerken (Seneye kışa girerken bakmak isterseniz, burada 🙂 ) Hani dikkat edilmesi gereken teknik ayrıntıları sıralamıştım… Bahara girerken bu kez farklı bir şey yapmak istedim.

Amerika’da vakti zamanında gittiğim, “Amerikan motor ehliyeti olmadığı için motor kiralayamayan ve bu yüzden motor sınavına da giremeyenler için motosikleti de içinde” sürücü kursunda “Bahara hazırlık”la ilgili birbirinden uygulanası fikirler vermişti sürüş hocaları (Bu arada, Amerika’da Ehliyet Alma Çilesi başlığı altında dizi haline getirdiğim bu pek eğlenceli kurs macerasını okumak isteyenler şurayı tıklayıp, seriyi okuyabilir, ya da benden dinleyebilirler)

Motor sürüş tekniği hocalarından birinin o sıkı eğitim programı içine sıkıştırmayı becerip de biz “gelecek nesillere” aktardığı bu değerli bilgileri ben de Amerika-Türkiye hattında paylaşmayı bir borç bilirim 😉


Ben motosiklet kullanmanın tıpkı yüzme gibi “unutuldu sanılan, ama yapmaya başlayınca çabucak hatırlanan” birşey olduğuna inananlardanım. Yani bana sorsanız “İnsan birkaç hafta binmedi diye motora binmeyi unutur muymuş, refleksleri paslanır mıymış, motosiklete binme yetisinin cilası mı olurmuş?” derim. Tuhaf bulurum yani “Bahar geldi, sürüş tekniklerimizi cilalayalım” laflarını. Fakat, kovboy şapkası ve o şapkayla gayet uyumsuz kıyafetleriyle eğitim alanında salınan, genç ama çok yol tozu yuttuğu motora binişinden hemen çakılan hocamız anlattıkça ikna oluyorum resmen. Sizi ikna edermi bilmem, ama işte orada dinlediklerim 😉 Ya da bir başka deyişle, “dinlediklerimden hatırladıklarım!” 🙂

Amerikalı eğitmenlere göre bir süre motora binmediyseniz, motor sezonunu açmadan önce bazı sürüş yetilerinin üstündeki tozu almakta fayda var. Yani, eğitmenlere bakılırsa “Motor ustalığınızı bıraktığınız yerden devam ettireceğinizi düşünmek biraz saflığa kaçıyor.” Neden mi? En temel sebebi fiziksel yetilerinizin ve yoldaki şartları işlemleyen zihninizin, motoru uykuya yatırmadan önceki keskinliğinde kalmıyor olması. Peki var mı bir çaresi? Var!


Sürüş hocamıza bakılırsa boş bir alan, bir park yeri, vs bulup yarım saatlik fren, dönüş, dur-kalk egzersizi yapmanın faydası büyük. Tabii, içinizden kaçı, üstelik de tüm korumalarını, kıyafetlerini giyerek bunu yapmak ister bilemem. Ben söyleyeyim de, karar size kalsın 🙂

Bu egzersizlerin en etkililerinden biri, sürüş teknikleri kursunda üzerinde çok durdukları “fren yapma” egzersizi. Yani önce yavaş hızlarda motorun fren potansiyelini, frene nasıl tepki verdiğini “yeniden keşfetme”; sonra yüksek hızlara çıkıp o hızlarda güvenli fren yapmayı deneme. Motorun tekerlerini kitlemeden, önünü arkasını kaydırmadan tabii! 🙂


Özellikle ön freni sıkarken “telaşla frene asılmamak” en iyisi. Ön teker kaymasın diye ağır ağır yoklayarak fren yapmak. Çünkü, ön freni aniden sıktığınızda kendi ağırlığınız ve motorun ağırlığının yumuşak bir şekilde öne yüklenmesini engellemiş oluyorsunuz. Bu da ön tekerin istendiği gibi tutunamamasına yol açabiliyor. Uzun lafın kısası, bir süre binmediğiniz motorunuzun fren performansını hatırlayabilmeniz için trafiğe kapalı bir alandaki bu ufak denemeler çok önemli olabiliyor!

U Dönüşü


U dönüşü, yasak olmadığı kavşaklarda sevdiğimiz dönüş cinslerinden biridir. Hatta birkaç yerde üstüste “U Dönüşü Yapılmaz” işaretini görünce bazen bir keder alır masum bünyeyi. O kadar hayati olabilir yani. Özellikle de aceleniz varsa! 🙂 Gelin görün ki kolay gibi görünen U dönüşü aslında ince ayar çekilmiş bir teknik gerektirir. Sürüş tekniği kurslarında hep “döneceğiniz yöne doğru başınızı çevirin” denir. Ben de bir Türk olarak, “O zaman karşı yoldan gelen olup olmadığını nasıl göreceğiz” diye dertlenirim 🙂 Şaka bir yana, her ikisini dengeli yapmak, yani karşı yolu adam gibi kontrol edip, sonra döneceğiniz yöne doğru başınızı çevirerek motora hafif bir dokunuşla yönünü buldurmak en iyisidir kanımca 😉

İşte, bahara hazırlığın olmazsa olmazlarından biri de bu U  dönüşüdür Amerikalı hocamıza göre! Bulunduğunuz boş  alanda, özellikle düşük hızlarda U dönüşü yapmak da  paslanan yetilerinize zımparayla can katmanın bir yoludur  kendilerine göre. Altını çizdikleri bir önemli nokta, U dönüşü yaparken hız ve dengenizi sadece gazı aşamalı olarak  artırarak kontrol etmek yerine, hafifçe arka freni sıkarak  dengelemenin daha faydalı olabildiğidir. Aniden durup, bir de  motoru bir yana doğru yatırmak istemiyorsanız, ön frenden  uzak durmanız gerektiğini de ben hatırlatayım 🙂

Kıvırma (Anladığınız şekilde değil 😉 )


Son olarak da, bahar temizliği niyetinde üstlerini parlattığınız halihazırdaki yetileriniz içinde yine önemli yere sahip “swerving” tekniği (Kimilerine göre kıvırmaca, kimilerine göre kıvırma, kimilerine göre de “anladınız siz neden bahsettiğimi, uzatmayın işte” 🙂 )


Sürüş tekniği hocamıza göre, o bulduğunuz boş arazide bu tekniği de cilalamadan bahara hazırlığınız bitmiş olmuyor. Bulunduğunuz alana bir şişe, bir kuka gibi ufak bir işaretçi koyarak bu hedefe doğru yola koyulma, tam o objeye geldiğinizde tekeri ona bastırmamak için kıvırma ve yanından geçme tekniğinden bahsediyoruz. Yolda kaçmak istediğiniz bir obje, çukur, su/yağ birikintisi gibi birşey olduğunda çok hayati olabilecek bir tekniktir bu aslında. En önemli ayrıntılarından biri motoru ne tarafa doğru kıvıracaksanız o taraftaki elciği kuvvetlice itmektir. Kıvırma işi gerçekleşir gerçekleşmez de bu kez ters yöndeki elciğe basıp/o tarafı itip motoru toparlamaktır.

Aaa, unutmadan. Kıvırma işlemi sırasında ön tekerdeki yük azalıp, tutunma da zayıfladığından frenlere dokunmamakta fayda var. Aksi takdirde kıvıracağım derken yere uzanmak işten bile değil!

İşte Amerika-Türkiye hattı bilgi aktarımı burada bitiyor. Devam etmek üzere tabii! Kovboy şapkası ve o şapkayla gayet uyumsuz kıyafetleriyle eğitim alanında salınan, genç ama çok yol tozu yuttuğu motora binişinden hemen çakılan hocamızın anlattığı bu ayrıntıları okumak, uygulamak, baharı motor yetilerinizi ve reflekslerinizi keskinleştirerek açıp açmamak size kalmış. Sürüş yetiniz tazelendikçe kendinizi daha güvende hissedeceğinizi ve kazasız bir sezon geçirme ihtimalinizin yükseleceğini unutmayın. Motosikletli Kız’dan söylemesi 😉

Bu arada, kendi tecrübelerinizden eklemek istedikleriniz varsa aşağıdaki Comment/Yorum bölümünü de bir başına bırakmayın 🙂

9 responses to “Kovboy Şapkalı Hoca Der ki…”

  1. ömer kırcaer says:

    28 senelik motosiklet kullanıcısı olarak eğitimlerde verilen swerving (kıvırma) tekniğini,yanlış demiyorumda, her sürücünün rahatca kolay bir şekilde yapabileceğine inanmıyorum,seyir halindeyken aniden birşey cıkdı önüme mantığını kabul etmiyorum, sürücü 2 saniye öncesini görmek farketmek karar vermek konumunda dikkatli olmalıdır,şayet dikatsizlikden kaynaklanan durumdan önüne herangi bir cisim cıkdığında oda gene mesafe olmak kaydıyla yolun durumuna göre saga yada sola motosikleti yumusak bir şekilde yatırarak kurtulmakdır,swerving tekniğini yapabilen bir kişininde devamlı bu tekniğe çalışması gerekir,eğitim almadan swerving tekniğinin öğrenileceğinede inamıyorum,bu teknik bana ters,eğerki bu tekniğe ihtiyaç duyuyorsak bilinki biryerlerde ciddi hata yaptığımız anlamına gelir

    • Motosikletli Kız says:

      Bu konuda size hak veriyorum. Bazı teknikler kağıt üzerinde daha kolaydır. Seyir halinde bazı şeyleri önceden hesaplayabildiğiniz kadar hesaplamakta da fayda var. Ama sürüş derslerinde deneyip bir hayli “kıvırmıştım” bu tekniği. Aniden olsa ne yaparım bilmiyorum. Neyse ki denk gelmedi! 🙂 Ama diyelim önünüzdeki araçtan birşeyler yola düştü vs, yani yol şartlarındaki anlık değişikliklerde refleksleri hazır tutabilmek için faydalı olabilir 😉

    • ömer kırcaer says:

      kendimden örnekle bu yazdıklarımın kendimce ne kadar doğru olduğunu kanıtlayacak Bir küçük kaza atlatmamı anlatatım,seyir halindeyim, yolda 2 araç karşılıklı geçeçek kadar genişlikte,münübüse yaklaşıp sollama yapıp geçeçekdim yaklaştım ama geçeçek ortamı göremedim peşinden yakın takipte geçme fırsatı beklerken……(işte hatanın babasını yaptığım an,münübüs kamyon kısaca yüksek araçların arkasında yakın mesafede seyir halinde olmamak gerekir) neyse tam sollayacam an münübüs pike yapmaya başladı frene dokundum mesafemi açmak için ama yetmedi önüme cukur cıkdı 50cm capında kendi tekniğimle hafif motosikleti yatırdım ama ön teker kurtardım arka teker cukura düştü lastiğim patladı bende pike yaparak düşmeden frede basmadan durdum,,,şimdi burada swerving tekniği yapmam gerekecekdi,kusura kalmayında o saniyelerde o psikolojiyle swerving yapılacagına inanmıyorum,işin özü DİKKATLİ HATASIZ KULLANMAK

  2. ömer kırcaer says:

    swerving tekniğine gerçekden ihtiyaç duyduğumuzda yapamayacağımız ama eğlenmek için eğitimlerde yapılabilecek bir gösteri,cokmu ileri gittim ne:):) yazdıklarımın arkasındayım zaman gelirde, başınıza gelirse ozaman bana hak vereceksiniz,insalah gelmezde

    • Motosikletli Kız says:

      Umarım ihtiyacımız olmaz ama ben refleksleri parlatmak için boş alanda bile olsa yapılırken faydalı olabileceği konusunda hala ısrarlıyım. Aniden başınıza geldiğinde o an seçiminizi frene asılmaktan yana mı yapacaksınız, yoksa o an bu tekniği uygulayacak soğukkanlılığı gösterebilecek misiniz, onu bir tek siz biliyor olacaksınız tabii 🙂 Swerving’i sevmediğinizi biliyorum 🙂 Yine bütün bu yazdıklarımız swervinge yaradı sanki 🙂

  3. ömer kırcaer says:

    Bulunduğunuz alana bir şişe, bir kuka koyacaz biz sürücüler onun orada olduğunu bilip swerving tekniğini yapmak için odaklanacagız ve yapacağız,peki gerçekden seyir halindeyken bu avantajlar da olacakmı,birileri önceden bak burada bu var diye,ben bu tekniği ği sevmedim yanlış demiyorum ama uygulanabilirliği çok düşük

  4. ıcah liamsi namarhak says:

    selin hanım yazınızı baştan aşagı okudum. alınmayın fakat biraz sarhoş oldum neyi düşünecegimi ve nasıl yazacagımı şaşırdım. keşke sesli olarak dinleseydim. demekki motosiklet tutkunlarının baya güzel konuları olabiliyormuş bazılarını anlasakta bazılarını anlamasakta. bizim tutkumuz kısa ve normal motosikletlerle gerçekleşiyor. sürekli bagımlı ve tutkunları kadar motor hayatımız olmuyor. tabiki onların bize göre düşünceleri ve bu hayatları biraz farklı olabiliyor. sanırım havalar ısındı ve iki tekerinie geri döndünüz. aman dikkatli ve yavaş olunuz.. herşey için..

    bana bu imkanı veren amerikanın sesi ve selin ine çok teşekür ediyorum. kurumsal ve mesleki hayatınızda size başarılar dilerim.

    not:bizim burda bazı gençler tek teker üzerinde motosiklet sürüyor. bunun motosiklet dünyasındaki tanımını ve yerini merak ediyorum. yoksa psikiyatristemi ihtiyaçları var..

    • Motosikletli Kız says:

      Havalar ısındı, iki tekerlerimize dönüyoruz evet 🙂 Dedim ya yazıda da “Motorcunun ne düşü olur? Erken gelen bahardan başka?” 🙂 Sizin oralarda “tek teker yapan” gençlere gelince… Bu maharetleriyle para kazananlar da olduğu düşünüce sadece “özgür seçim” diyorum 🙂 Risklerini de biliyorlarsa ne ala… Kolay iş değil zira! 🙂

  5. Eddie Amca says:

    Ömer bey, kıvırmaca dediğinizin dönüş manevrasından pek farkı yok. Daha ani yapılıyor ve hemen sonrasında motosiklet düzeltiliyor, o kadar.

    Hem beklenmedik hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceği, önünüze hiçbir şeyin çıkmayacağı, düşmeyeceği, atlamayacağı trafik ya cennette olur, ya da salyangoz yarışlarında. Ütopya.

    Kıvırmacanın sadece çukur gibi, taş gibi yolun ortasında öylece yatıp duran şeylerden kaçmakta kullanılacağını kim söyledi? Kaçınmanız gereken şeylerin ekserisi gayet hareketli cisimler/varlıklar. İstanbul’da taksisi var, araç kapısı var, tez canlı yayası, pizzacısı, sokak köpeği var. Yerine göre fırlayan dingili var, lastiği var. Amerika’da, Kanada’da motorcuların baş belası cins cins geyiği var. Çok zaman onların hatasını bizim telafi etmemiz gerekiyor. Geçen gün sıkışık trafikte sakin sakin giderken, depara kalkan yayanın teki az kalsın yandan geçiriyordu bana. Kornaya mornaya bile vakit yoktu. Can havliyle haykırdım da son anda durabildi. Mümkün mü öngörmek? Trafik bütün süprizlerin anası. Hele İstanbul trafiği.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

MOTOSİKLETLİ KIZIN ÖZÜ


Merhaba,

Motosikletli Kız ben. Ya da ismimi bilmek isteyenler için, kısaca Selin… Yıllardır hem haber editörü olarak medyanın tozunu yutuyorum hem de iki teker üstünde yolların. Şimdilerde Amerika'da, televizyon habercisi olarak devam ediyorum macerama...

Her İstanbul mağduru gibi trafikten kurtulmak için bir helikopter almanın (!) en iyi alternatifinin ne olacağını düşündüğüm o günlerde aldım ilk motorumu.

11 yılda 4 motor, binlerce kilometre yol ve her aklıma düştüğünde yüzümde hınzır bir gülümsemeye yol açan milyon anıdan sonra hayalini kurduğum yollarda, Amerika’dayım. Rüzgarın bile farklı estiği dev kıtadaki uzun, upuzun yollarda…

Ağrı kesicim, heyecanım, kafam bozuk olduğunda derin bir nefesle düşüncesini içime çekmeye çalıştığım motorumla. Bir o kadar bildiğiniz ve bir o kadar bilmek isteyeceğiniz şeyi biriktirdim eteğimde. Paylaşmaya hazırım. Tüm rüzgar tutkunlarına, iki teker aşıklarına, motosiklet delilerine açık davet:

Gelin birlikte kaybolalım rüzgarın içinde…

motosikletlikiz@gmail.com

Sağlıklı Sürüş İçin Bilmeniz Gerekenler (1)

VİDEOLU YAZILAR :)

Amerika Yollarında (2)

Motorda Kolları Dinlendirmek

Amerika Yollarında (1)

Amerika Yollarında (3)

Motosikletli Kız Amerika'daki Fuarda

Reflektörleri Taktım, Sizin İçin Test Ettim ;)

İnterkom Almadan Bunu İzlemelisiniz

2014 The Washıngton Auto Show

Kask Hayat Kurtarabilir!

Motorda Dertler Nasıl Unutulur?

Motorla Amerika'da (2011'den Kalanlar)

Binlerce Motor Yollara Dökülürse!

Burada Sizin Yazı ve Fotoğraflarınız da Var!

Sizin Köşeniz

Bu Blogda Neler VAR Neler YOK?

*Bu blogun yazarının gözünde hiçbir motor (marka, cins, tür, yıl, renk, güç açısından) bir diğerinden üstün değil (Kabul edin her motor sahibine güzel gelir)

*Bu blogda Amerika VAR, Türkiye VAR. Bu ikisinden herhangi birinin yerden yere vurulmasına yer YOK.

*Bu blogda izlenimlere, araştırmaya ve zaman zaman şahsi fikirlere ve öykülere yer VAR. Dolayısıyla hiçbir fikre, yoruma katılmamak YOK.

*Bu blogda her türlü olumlu katkıya yer VAR. Motor tutkunlarının birbirini kırıp dökmesine izin YOK.

*Bu bloga her türlü eleştiriyi yöneltmeye hakkınız VAR. Ama ara sıra da olsa yapıcı olmayı unutmak YOK.

Not: Blog kuralları her an değişebilir. İtiraza yer YOK:)