Teknoloji sağolsun iletişimin bir yolunu mutlaka buluyoruz sizlerle. Ama blogda bir süredir hareket olmamasının sebebi uzaklarda olmamdı. Yıllık izindi mizindi derken işte yine başladığımız yerdeyiz 🙂 Ben sizleri gruplarınızdan, forumlarınızdan sessizce izlemeyi sürdürdüm yine. Sessiz çoğunluğun da “yokluğumda” takipte olduğunu biliyorum. Bir yeniden “merhaba” yazısı olarak karışık yol-mekan fotoğraflarımı paylaşmak istedim ben de.
Fotoğraf çekmeyi oldum olası severim. Ama açıkçası motor üstünde çekmeyi daha çok seviyorum. Her türlü aksiyonu minik gövdesindeki teknoloji sayesinde fotoğrafa dökebilen GoPro kameraları ben kullanmıyorum. Onun yerine başka, herkesin çok bilmediği ya da alışmadığı için elinin gitmediği bir kamera kullanıyorum. Sizle ayrıntılı bir yazı ya da videoda paylaşacağım onu da. Şimdilik aşağıda o kamerayla ve bir de daha geleneksel, bildiğiniz SLR benzeri, ama yarı otomatik kamerayla çekilmiş fotoğraflar bulacaksınız. Sevdiğim yerler ve sevdiğim yollardan… Fotoğrafların bir bölümünde daha önce sizle videosunu paylaştığım bir mekanı da göreceksiniz. Arzu ederseniz o videoyu da hemen bloğun sağ kenarındakiler arasında bulabilirsiniz. Ya da şurayı tıklayarak doğrudan sayfasına gidebilirsiniz 🙂
Siz de fotoğraflarınızı ve yol hikayelerinizi Amerika’dan dünyaya anlatmak isterseniz şu adresten bana ulaşabilirsiniz: motosikletlikiz@gmail.com
Sizi hayaller, planlar, yollar ve mekanlarla başbaşa bırakıyorum o zaman 🙂
Blogla ilgili yorumlarınızı hemen aşağıdaki “Yorum” (Comment) butonundan paylaşabilirsiniz 😉
One response to “Amerika’da İki Teker Üstünde Hayat…”
selin hanım dogru çoktan beri yoktunuz. özge kayboldu onu ögrenmiştik. barış kayboldu daha hülya ablaya soramadım. sizde koybolunca biraz bekleyeyimde belki iznini kullanıyor olabilir dedim ve ortaya çıktınız. geriye barışın akıbeti kaldı. onu merak ediyorum. vao türkçe bölümünede yeni arkadaşlar dahil olmu. bu iyi haber. aramızda kalsın diye diye herkes ögrendi bu gidişle voa türkçe voa nına en büyügü olacak.
siz tatildeyken biz çalışmakla beraber mesai yapıyorduk.hemen hemen genel çerçeveyi tamamladık. ve artık bizde 6 kasıma kadar tatile çıkmayı hak ettik diyebiliriz. yogun tempo içinde anltamaya ve anlaşılmaya önem verdik ve artık meyvelerini topluyoruz. fakat bu sizin bildiginiz meyvelerden degil o yüzden ikram etme şansımız yok denilebilir.
resimleri inceledim .gerçekten güzel yerler. renkli karelere şahit oldum. fakat bu yerlerin maine kadar güzel olduguna inanmıyorum. söz maine den açılmışken ben for sale island bir emlakçıya üyeyim. geçenlerde bana maine den o kadar güzel bir ada önerdilerki anlatamam. o gün orayı rüyamda gördüm. çokta ucuzmuş 4.5 milyoncuk bana cent gibi geliyor. bu maine aşkı sizin motosikletle birebir özdeş diyebilirim.
bu kadaaarr tatilin sonrasında bu kadar basit bir girişi ise dogrusu yadırgadım. biraz daha içerigi ve niteligi yüksek olabilirdi. daha fazla ileri gidemiyoruz çünkü özel sınırları geçme hakkımız yok elbette. umarım iyi bir tatiliniz olmuştur. benim hayatım ise antalyanın en güzel kasabasında sürekli bir tatil yapmakla geçiyor. ve bana sundugu tatminkarlık ise para ile bile satın alınamayacak boyutlarda.
bana bu imkanı veren amerikanın sesi ve selin ine thanks a lot. kurumsal ve mesleki hayatınızda size başarılar dilerim saygı ve sevgilerimle.
not=selin hanım barış hakkında bir bilgi talebini hülya ablaya bir çıtlatsanızda ondan bir bilgi elde etme olanagına dolaylı ivme ile sahip olsak diyorum.degişim dönüşüm ve birleşim geçirmiş bir milliyetçi liberal kapitalist için