Amerika Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke’nin geçen hafta yaptığı açıklama sonrasında Amerikan finans piyasalarındaki güvenli hava yerini dalgalı bir seyre bıraktı gibi.
Bernanke, ekonomideki yavaş düzelmeyle birlikte, ekonomiyi güçlendirmek için uyguladığı bono ve konut kredisine dayalı tahvil alımını, planlanandan önce sona erdirebileceğini açıklamıştı. Bu açıklama sonrasında Amerikan borsalarında değer kayıpları görüldü. Rekor düzeyde düşük seyreden konut kredisi faizleri de yükselmeye başladı. Piyasalardaki bu hareketlenme FED yetkililerini yeni açıklamalar yapmaya itti.
Amerika Merkez Bankası yetkilileri dün ve bugün yaptıkları açıklamalarla aslında bir anlamda hem piyasalara hem de tüketicilere güven telkin etmeye çalıştılar. Perşembe günü FED’in yöneticilerinden New York Merkez Bankası Başkanı William Dudley, ekonomik büyüme konusunda iyimser olduklarını ama ekonomiyi canlandırma programı ve bunun takviminin değişmediğini söyledi.
Bugün de yine benzeri bir açıklama yine FED’in yöneticileri arasında yer alan Jeremy Stein’dan geldi. Stein, yatırımcıların geçen haftaki açıklamaya aşırı duyarlı tepki gösterdiğini söyledi. Ve tüketicilerle özel sektörden piyasalardaki dalgalanmaya fazla önem vermemelerini istedi.
Aynı uyarı yine FED yöneticileri arasında yer alan Richmond Merkez Bankası Başkanı Jeffrey Lacker’dan geldi. Lacker da, “Piyasalardaki dalgalanmalar doğal bir süreçtir ve buna şaşırmamak gerekir,” dedi.
Hemen hatırlatalım Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke geçen hafta, banka yöneticilerinin iki günlük toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, kredi maliyetlerini düşürmek ve bu şekilde ekonomiyi canlandırmak üzere uyguladıkları, aylık 85 milyar dolarlık bono ve konut kredisine dayalı tahvil alımını bu yıl sonuna doğru yavaşlatabileceklerini ve 2014 ortasında tamamen sona erdirebileceklerini söylemişti.
İşte para musluğunun kısılabileceği piyasalarda derhal yankı buldu ve açıklama sonrasında Standard&Poors %2,5, Dow Jones ve Nasdaq endeksleri de %2,3 oranında düştü. Rekor düzeyde seyreden konut kredileri de bu hafta yine rekor düzeyde arttı. Geçen yıl bu sıralarda %,3,35 olan 30 yıllık konut kredileri %4,46’ya yükseldi. Konut kredileri faizlerinde bir puanlık artış borç alınan her 100 bin dolar için aylık ekstra 56 dolarlık ödemeye denk düşüyor.
Merkez Bankası’nın uyguladığı para politikasını sona erdirmek için belirlediği iki hedef gösterge de işsizlik oranı ve enflasyondu. FED, işsizliğin %6,5 seviyesine düşene kadar, enflasyonun da %2,5’in altında kalması koşuluyla bu programa devam edileceğini belirtmişti ve ekonomistler de bu hedeflerin ancak 2015 ortalarında tutturulacağı görüşündeydi.
Son Çalışma Bakanlığı verileri işsizliğin %7,6’dan %7,5’e düştüğünü gösteriyor yani hala hedeflenen rakamdan uzak bir noktada bulunuluyor.
Bununla birlikte ekonomide temel verilere ilişkin sinyaller, FED açıklaması öncesinde iyimser, biraz da çelişkili bir tablo çiziyordu. Örneğin tüketim harcamaları Mayıs ayında belirli bir toparlanma gösterdi. Mayıs ayında tüketim harcamaları %0,3 arttı, halbuki Nisan’da %0,3 oranında düşmüştü.
Ekonomik büyümeye ilişkin rakamlar da FED’in iyimserliğine destek verir nitelikte değil, çünkü ekonomi yılın ilk çeyreğinde %1,8 oranında büyüdü. Ancak daha önceki tahmin aynı dönem için %2,4 oranındaydı.
Bu rakamlar da Amerikan ekonomisinin hala tam toparlanmadığının bir işareti. Ekonomide en parlak alan, son mali krize neden olan konut sektörüydü. Standard & Poors ile Case Schiller tarafından hazırlanan endekse göre, 20 büyük kentten 12’sinde, ev fiyatları Nisan ayında iki haneli rakamlarla artış gösterdi. Ancak faizlerin yeniden %4,46’ya yükselmesi konut piyasasında görülen düzelmeyi engelleyecek bir unsur olarak değerlendirilmeye başlandı.
FED açıklaması sonrasında piyasalar kaygılı görünse de bazı ekonomistler hala iyimser. Bu uzmanlar, Amerikan ekonomisinin ikinci çeyrekte %2 civarında büyümesini, ancak yılın son iki çeyreğinde bu oranın daha hızlı olmasını bekliyor.