Başkent Washington’daki muhafazakar düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü, 2013 yılı Ekonomik Değerler Araştırması’nda Amerikalıların kapitalizme inancı kalıp-kalmadığını incelemiş. Araştırma sadece bunu değil, devletin rolünü ve Amerikalıların kendi ekonomik geleceklerine ilişkin görüşlerini de mercek altına almış.
Ortaya da hem ilginç sonuçlar hem de biraz karamsar bir tablo çıkmış. Herşeyden önce kapitalizmin hala az çok çalıştığına inananların oranı, araştırmaya göre %54 düzeyinde.
“Kapitalizm işlemiyor” diyenler neden bu görüşe varmış. Araştırmanın sonuçlarına göre bu nedenler şöyle:
%34 – Kapitalizm “açgözlülüğü” teşvik ediyor
%28 – Kapitalizm herkese eşit fırsat sunmuyor
%14 – Kapitalizm yoksulluğa neden oluyor
%11 – Kapitalizm bitmek bilmeyen eşitsiz koşullar yaratıyor
% 4 – Kapitalizm devlet ekonomiye çok müdahale ettiği için işlemiyor
Kapitalizm hala işe yarıyor diyenlerin gerekçeleri ise şu şekilde:
%33 – Kapitalizm bireysel sorumluluk duygusunu güçlendiriyor
%29 – Kapitalizm herkese eşit fırsat sunuyor
%24 – Kapitalizm bireysel özgürlükleri güçlendiriyor
%11 – Kapitalizm refah yaratıyor
Yani kapitalizme inanlar bu sistemin fırsat eşitliği ve refah yarattığını söylerken, inanmayanlar tam tersine bu sistemin eşitsizlik ve yoksulluğa neden olduğunu düşünüyor.
Ekonomik tabloya bakıldığında ise Amerikalıların oldukça kaygılı ve artık geleceklerinden çok da emin olmayan bir “halet-i ruhiye’de” oldukları ortaya çıkıyor.
Neymiş Amerikalıları kaygılandıranlar?
Herşeyden önce işsizlik. Bu konu 2008 mali krizi sonrasında Amerikalıların bir türlü üzerlerinden atamadıkları bir kabusa dönüşmüş durumda. Brookings araştırması da bunu gösteriyor. Katılımcıların %26’sını, neredeyse her dört kişiden birini, en fazla kaygılandıran konu, işsizlik.
İkinci sırada daha da ağır ve ciddi bir konu var, bu da artan sağlık masrafları. Katılımcıların %18’ini sürekli artan sağlık harcamaları kaygılandırırken, %17’sini de hala bütçe açıkları kaygılandırıyor.
Katılımcıların %9’unu kaygılandıran bir diğer konu ise yine sürekli artan eğitim masrafları.
İşte bu unsurlar birleşince ortaya pek de Amerikalılar için alışık olmadığımız karamsar bir ruh hali ortaya çıkarıyor.
Asıl daha da karamsar olanı Amerikalıların %54’ünün vardığı kanaat. Bu da çok çalışma veya azmin artık başarıya giden en güvenilir yol olmadığı görüşünde olmaları. Bu görüşte olanların oranı %54.
Karamsar olduğu kadar Amerikalıların geleceğe dönük umutsuz bakışlarını yanıtsan bir diğer rakam ise çoğunun çocuklarının geleceğinden duyduğu kaygı. 50 eyaletten 2000 kişinin katıldığı araştırmayı yaptıran Brookings Enstitüsü bile bunun için “alarming – kaygı verici” diye not düşmüş, çünkü katılımcıların %52’si, gelecek kuşaktakilerin mali durumunun şimdiki ekonomik refah seviyesinden daha iyi olacağını düşünmüyor. Yani bir anlamda giderek yoksullaşacakları kanaati oluşmuş durumda Amerikalılar arasında.
Bu yüzden de bazıları devletin bu konuya biraz daha sahip çıkmasını istiyor. Bir başka deyişle her 10 Amerikalı’dan 6’sı devletin zenginlerle yoksullar arasında giderek artan uçurumu kapatacak politikalar izlemesini, kendi kendilerine yetemeyenlere devletin sahip çıkmasını istiyor.
Bir yandan da federal hükümetin artık işlevlerini yerine getiremediğini de düşünüyorlar. Bu görüştekilerin oranı da azımsanacak gibi değil; her üç Amerikalı’dan ikisi mevcut haliyle federal hükümetin artık işlevini yerine getiremediğine inanıyor. Her 10 Amerikalıdan 8’i de federal hükümetin, özgürlükleri güçlendiren, bireyleri daha sorumlu hareket etmeye iten, eşitlikçi ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda hareket etmesini arzuluyor.
Federal hükümet kendisinden beklenenleri, Ağustos ayındaki uzun tatilinden sonra yerine getirebilecek mi? Araştırma bu soruya yanıt aramadığından şimdilik bu konuyu yine zamana bırakmak gerekecek gibi görünüyor.