Dünyanın en büyük doğrudan satış şirketi Amway dört yıldır 24 ülkeyi kapsayan Küresel Girişimcilik Raporu (AGER) yayınlıyor. Şirket bu yılki raporunu da hafta başında Amerika Ticaret Odası’yla birlikte düzenlediği bir oturumda kamuoyuna duyurdu. Rapor, araştırma kapsamına alınan ülkelerde bireylerin girişimcilik, kendi işini yapma konularında ne düşündüklerini, girişimciliği hangi unsurların teşvik ettiğini belirlemeyi amaçlıyor. Bu 24 ülke arasında Türkiye de var. Raporda Türkiye hakkında çıkan genel tablo “düşük girişimcilik olumlu olarak değerlendirilse de riskli iş modeli kültürünün yaygın olması, eğitimin girişimciliği teşvik eden en önemli unsur olarak görülmemesi ve gençlerin girişimcilikte yaşlı kuşaklara göre daha ‘gözü kara’ olması” şeklinde özetlenebilir.
Öne çıkan sonuçlara rakamlarla ayrıntılı bakıldığında veriler şu şekilde:
– Girişimcilik hakkında ne düşünüyorsunuz sorusu sorulduğunda Türkiye’den alınan “olumlu” cevabının oranı %61. Bu oran 24 ülke genelinde ise %70. Türkiye’de girişimcilik hakkında olumsuz görüşe sahip olanların oranı ise %26. Araştırmada bu soruya aynı cevabı verenlerin genel ortalaması %25. Hiçbir fikrim yok diyenler yine Türkiye’de %13 iken genel ortalamada bu oran yalnızca %5 civarında.
Türkler risk sevmiyor mu?
– Araştırmada ortaya çıkan bir diğer sonuçta risk alma faktörü veya kültürü. “Az riskli iş modellerini” tercih eden ülkelerde “başarısızlık korkusu” yüksek. Girişimciliği teşvik edecek üç unsurun arasında “düşük riski” sıralayan Almanya (%34), İtalya (%29) ve Türkiye (%26) dikkat çekiyor. Amway, bu durumu “Bu veriler, kültürün başarısızlık korkusunda büyük etkisi olduğu ve yine kültürün belirsizlikten uzak durma eğilimini güçlendirdiği yolundaki bilimsel verileri doğrular nitelikte,” sözleriyle açıklıyor.
– Amway’in araştırmasında ortaya çıkan bir diğer önemli bulgu da Türkiye’de genç nüfusun kendi işini kurma konusunda duydukları rahatlık. Yaşı 30’un altına olan Türklerin %66’sı bu konuda rahat ve kendine güveniyor. Bu, Amerikalı (%52) ve İsviçreli (%57) gençlere göre çok yüksek bir oran. Bu konuda en rahat olan gençler Finlandiya (%92) ve Danimarka (%90) gibi ülkelerde yaşıyor.
– Türklerin öne çıktığı bir diğer unsursa “girişimciliği teşvik eden unsurlar.” Girişimcilik eğitimi ve işi öğretme yetenekleri Avustralya ve Danimarka’da %50 önemli sayılırken, eğitimi teşvik edici unsur olarak gören Türklerin oranı sadece %22.
Amerika “girişimcilerin dostu”
Raporun genel değerlendirmesinde ortaya çıkan sonuç ise araştırmaya alınan 24 ülke arasında, Amerika’nın en “girişimci-dostu” ülke olarak başı çekmesi.
Yine genel değerlendirmede tüm katılımcıların üçte ikisinin “başarısız olma korkusunu” girişimciliğin önündeki en büyük engel olarak görmesi dikkat çekiyor.
Her 10 Amerikalıdan 4’ü ise kendi işini kuracağını hayal ediyor. Amerikalıların girişimci olma nedenleri de ilginç: Hedeflenen zengin olmak değil bağımsız hareket edebilmek ve kendi işinin patronu olabilmek. Amerikalılar için, Türklerin aksine, başarılı bir girişimci olmanın yolu eğitim ve işi öğretebilme yeteneklerinden de geçiyor.
Yani bir anlamda “Amerikan rüyası” hala her 10 Amerikalı’dan dördü için devam ediyor. Türkiye’de de gençler umut vaat ediyor.
Araştırma nasıl yapıldı?
Araştırma 8 Mart-19 Mayıs tarihleri arasında 14 yaş üzerindeki 26 bin kişiyle telefon veya birebir görüşmelerle yoluyla yapılmış.
Araştırma kapsamına alınan ülkeler ise Avustralya, Avusturya, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Almanya, İngiltere, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Japonya, Meksika, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, İspanya, İsviçre, Türkiye, Ukrayna ve Amerika.