6 Ocak günü Joe Biden’ın Seçiciler Kurulu oylarını tescillemek üzere Kongre’nin her iki kanadının da bir araya geldiği ortak oturumun düzenlendiği Çarşamba günü, Başkan Trump’ın Beyaz Saray yakınında toplanan binlerce destekçisine Kongre’ye yürüme çağrısı yapması sonrasında yaşanan şiddet eylemlerinin en çarpıcı sonuçlarından biri, Twitter’ın ve Facebook’un Trump’ın hesaplarını kapatması oldu.
Trump’ın sesinin dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından biri olan Twitter’da kesilmesiyle birlikte başka mecralar gündeme gelmeye başladı. Bunlar arasında en çok tanınan platform olan Parler, muhafazakarların toplanma alanı olarak biliniyordu. Muhafazakar Twitter kullanıcıları, Trump’a Twitter’da getirilen yasak sonrasında “hep beraber Parler’da buluşalım” mesajları vermeye başladı. Bunun üzerine Parler, bir süreliğine, Apple’ın AppStore’unda en çok indirilen ücretsiz uygulamalar sıralamasında birinciliğe yükseldi.
Teknoloji devleri Parler’a karşı tavır almakta gecikmedi
Ancak beş kişinin ölümüyle sonuçlanan Kongre baskınından sonra Parler, kanlı biten bu eylemde oynadığı rol gerekçesiyle internetten adeta men edildi. Google, geçtiğimiz hafta Cuma günü “Amerika’daki şiddet eylemlerini körüklediği” gerekçesiyle Parler’ı uygulama mağazasından kaldırdı. Apple da Google’ın izinden giderek Cumartesi günü yaptığı açıklamada “yasadışı ve tehlikeli faaliyetlerin planlanması ve hayata geçirilmesinde rol oynadığı” şikayetlerine yanıt vermesi için Parler’a bir günlük süre tanıdı. Ama Parler’ın internet ortamındaki hayatına son veren adım, Amazon Web Services’dan (AWS) geldi. Parler’a web hosting hizmeti sunan Amazon, Pazar günü, ölüm tehditleri ve kamuya yönelik başka tehlikelerle mücadele etmek için yeterince çaba sarfetmediği, böylelikle Amazon’un kullanım şartlarını ihlal ettiği uygulamaya artık ev sahipliği yapmayacağını açıkladı.
Bunun üzerine Parler, hesabının kapatılacağına ilişkin 30 günlük süre tanımadığı, siyasi nedenlerle hedef haline getirildiği, rekabeti engellediği ve bu şekilde tekelcilik karşıtı yasaları çiğnediği gerekçesiyle Amazon aleyhine Pazartesi günü dava açtı. Parler’ın iddialarından biri de Amazon’un diğer platformlara kıyasla Parler’a çifte standart uygulamasıydı.
Amazon ise davanın hiçbir yere varamayacağını kaydediyor ve buna kanıt olarak “şiddeti açıkça cesaretlendiren ve körükleyen” 98 adet Parler paylaşımı olduğunu gösteriyor.
Parler CEO’su John Matze, Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, firmasına yönelik cezai işlemleri “teknoloji devlerinin piyasadaki rekabeti öldürmek için eşgüdümlü yürüttüğü bir saldırı” olarak niteledi ve “Aşırı hızlı şekilde aşırı başarı elde etmiştik” dedi. Matze, Pazar günüyse Fox Haber kanalının Sunday Morning Futures programında, “Text mesajlaşma hizmetlerinden elektronik posta sağlayıcılarına ve kendi avukatlarımıza kadar herkes bizi aynı gün yarı yolda bıraktı. Görüştüğümüz her firma bizimle çalışmayacaklarını çünkü eğer Apple ve Google onay vermezse kendilerinin de ortaklık yapmayacağını söylüyor” dedi.
Parler nedir?
2018 yılında Nevada eyaletindeki Las Vegas yakınlarında kurulan ve kendisini “ifade özgürlüğü güdümlü alan” olarak tanımlayan sosyal medya ağı Parler, Ocak ayında 12 milyon kullanıcıya ulaştı. Reuters haber ajansına göre Başkan Trump’ın Parler’da hesabı bulunmuyor. Ancak Trump’ın seçim kampanyası, siyah muhafazakar yorumcu Candace Owens, muhafazakar medya kuruluşları Epoch Times ve Breitbart News, Trump’ın kişisel avukatı Rudy Giuliani, Trump’ın oğulları Eric ve Donald Trump Jr., Ohio eyaletinden Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Jordan, ABD eski BM Temsilcisi Nikki Haley ve Teksas Senatörü Ted Cruz, Parler’da aktif hesabı olan bazı kişi ve kuruluşlar.
Reuters haber ajansına göre Parler, kullanım şartları gereği ‘çatışma’ ya da ‘zarar verme tehdidi’ içeren sözcüklerin, kişi ve gruplara yönelik şiddet tehditlerinin, müstehcen paylaşımların ve pornografinin platformda kullanılmasını yasaklıyor. Kullanıcılarına “başka kullanıcılar ya da kişiler hakkında yalan olduğunu bildiğiniz dedikoduları kasten paylaşmayın” şeklinde bir tavsiye sunan Parler, dezenformasyonla mücadele için başka herhangi bir önleme yer vermiyor.
Parler’ın internet ortamından uzaklaştırılması aşırıcılık sorununu çözecek mi?
Kongre baskını üzerine teknoloji devlerinin Başkan Trump’a engel getirmesi, sonrasındaysa aşırılık ve şiddet yanlılarının sesini kısmak için Parler platformunu adeta sakat bırakması, sorunu bir süreliğine çözmüş gibi görünse de aslında bu, daha çok meseleyi halının altına süpürmeye benziyor.
Aşırıcılık ve internet ortamındaki sosyal hareketliliği araştıran uzmanlara göre Parler gibi platformların fişini çekmek, bu akımları ortadan kaldırmayacak. CNN Business’ın görüşlerine başvurduğu Kuzey Carolina Üniversitesi sosyal medya uzmanı Shannon McGregor, teknoloji devlerinin Parler karşıtı kararları konusunda, “Bunlar önemli adımlar olsa da her şeyin çözüme ulaştığını düşünmek aptallık olur. Platformsuz bırakmak, elbette ki yelkeni rüzgarsız bırakmak anlamına gelir ve örgütlenmeyi sekteye uğratır, ancak bu insanların sadece bu platformda buluşmadıklarına şüphe yok” diyor.
Biri kapansa diğeri açılıyor: Muhafazakarların bir başka adresi de Gab
Parler’ın internetten dışlanmasından sonra bir başka muhafazakar sosyal platform olan Gab, dikkatleri üzerinde toplamaya başladı. Aşırı sağcıların ve QAnon müritlerinin toplanma noktalarından biri olan Gab, kullanıcılarını “akıllarına gelen her şeyi yazmaya” teşvik eden bir platform. Parler’dan önce, 2016’da kurulan Gab, şimdiye kadar kıyıda-köşede kalmış olsa da geçen haftadan bu yana kendilerine yeni buluşma noktası arayan aşırı sağcılar için bir cazibe odağı haline geldi.
Washington Post gazetesinin haberine göre Gab, Ekim 2018’de Pennsylvania eyaletinin Pittsburgh kentinde Robert Bowers adlı silahlı saldırganın Tree of Life sinagogunda ateş açması ve 11 kişiyi öldürmesi sonrasında dikkatleri üzerine çekmişti. Bunun nedeni, Bowers’ın Gab ortamında uzun süredir Yahudi düşmanı paylaşımlarda bulunduğunun ortaya çıkmasıydı. Gazeteye göre Gab, saldırıdan sonra Bowers’ın hesabını kaldırdı ve FBI’la temasa geçti. Ancak bu, online ödeme sistemi PayPal ve web hosting firması GoDaddy’nin Gab’la bağlarını koparmasını engellemeye yetmedi.
Ancak yine de Google, Apple, Amazon ve hayatımızın iliklerine kadar işleyen daha birçok teknoloji firması, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, uzmanlara göre aşırıcılık yanlılarını bertaraf etmek için getirdiği engelleme ve yasaklarla sadece bir noktaya kadar başarılı olabiliyor. Bugün de görüyoruz ki OANN (One America News Network), MeWe, Epoch Times ve benzeri yayın organları ve online uygulamalar, aşırı sağın sesini duyurmada etkili olmaya devam ediyor.
“Facebook Kongre baskınında Parler’dan daha büyük rol oynadı”
Sağcı medya kuruluşlarının faaliyetlerini mercek altında tutan sol eğilimli Media Matters for America örgütünün başkanı Angelo Carusone, Rolling Stone dergisine yaptığı açıklamada, aşırı sağ kanatta radikalleşme platformu oluşturması açısından etkili olsa da Parler’ın geçtiğimiz Çarşamba günkü Kongre baskınının düzenlenmesinde ve dezenformasyon yayımında aslında sanıldığı kadar etkin rol oynamadığını kaydediyor. Parler’ı günah keçisi ilan etmenin ‘işin kolayına kaçmak’ olduğunu kaydeden Carusone, Facebook’taki kapalı grupların Kongre baskınına yol açan eylemlerin düzenlenmesinde Parler’dan daha büyük rol oynadığının altını çiziyor ve Rolling Stone’da şu soruyu soruyor: “Apple, Parler’a verdiği yanıtı neden Facebook’a vermedi?”
Bazı uzmanlarsa Apple, Google ve Amazon’un Parler aleyhine attıkları adımların yüzeysel olarak çok zalimce görünse de aslında bunların birer reklam çalışmasından ibaret olduğunu, Facebook ve Twitter’ın Başkan Trump’ın hesaplarını kapatmasına rağmen bunlar gibi daha büyük platformlarda olup bitenlere gözlerini kapattığını savunuyor.
İnternetteki faaliyetlerinin engellenmesinden önce birçok Parler kullanıcısı, Kongre baskını sonrasında, Joe Biden’ın yemin töreninin yapılacak 20 Ocak’ta da Washington’a akın edecekleri yönünde paylaşımlarda bulundu. Bu eylemciler artık Parler’da örgütlenemiyor. Ancak bu kişilerin kendilerine yeni sahalar bulması, daha da önemlisi aşırılık yanlılarının örgütlenmesi için yeni platformlar yaratılması, her ne kadar Parler şimdilik devre dışı bırakılmış olsa da, aslında an meselesi gibi görünüyor.