Bu da nereden çıktı diyeceksiniz belki ama önce Kongre’yle Beyaz Saray’ı gırtlak gırtlağa getiren, ardından da birçok Amerikalı’nın canını yakan, sonra da dalga dalga Avrupa’ya ve bütün dünyaya yayılan bu kadar önemli bir krize değinmeden geçmek olmaz diye düşündüm.  Üstelik ekonomist değilim, bu konuda yorum  yapmam doğru olmaz ama küresel ekonominin içinde krizlerle çevrili bir ortamda yaşayan bir birey olarak merak ettiğinizi düşündüğüm bir konuda cebimizi ve bütçemizi ilgilendirdiği için bazı bilgileri  sizinle paylaşmak istedim. Bütçe açığı, borç tavanı, Amerika’nın kredi notunun düşürülmesi, Federal Rezerv Dairesi (FED)  derken doğrusu benim kafamda birçok soru uyandı. Herhalde hepinizin aklına gelmiştir bu sorular: Amerika Merkez Bankası olan FED ne yapar? Durmadan ülkelerin ekonomilerine not veren kredi derecelendirme kuruluşlarının aslı astarı nedir? Son günlerde üzerinde çok yazıldı, çizildi. Kendi anladığım dilde size de anlatmak istedim.

Önce bakalım kısa adıyla FED, Amerika Merkez Bankası (Federal Reserve) ne yaparmış:
*FED Amerika’nın Merkez Bankası’dır. Görevi işsizliğin en aza indirilmesini, fiyatların istikrarlı olmasını ve uzun vadeli faiz oranlarının ılımlı bir düzeyde kalmasını teşvik etmektir. Başlıca üç görevi vardır FED’in:
–Etkin bir ödemeler sistemi uygulamak ve sürdürmek,
–Bankacılık hizmetlerini denetlemek ve kurallarını belirlemek,
–Para politikalarını yönetmek.
FED’in yönetim kurulu ABD Başkanı tarafından atanır, bu atamaların Senato tarafından onaylanması şarttır. FED Yönetim Kurulu,  bütün ülkede 12 ayrı bölgeye ayrılmış olan bankacılık faaliyetlerini denetler. Kurul, hükümeti temsil eder.  Bankalar ve şubeleriyse özel sektörün temsilcileridir. FED bankaların faiz oranlarını denetler, devlet  bonolarının alım satımını kontrol eder. Merkez Bankası’nın en önemli görevi para politikalarını yönetmektir.

Standard & Poor’s kredi derecelendirme kuruluşunun Amerika’nın kredi notunu düşürmesi, bu kurumu da manşetlere taşıdı. Peki nedir bu kredi derecelendirme kuruluşları ve nasıl çalışırlar? Adından da anlaşıldığı gibi bu kuruluşlar  borç alan ülkelerle şirketlerin güvenilirliklerini değerlendirip onları sınıflandırarak yatırımcılara yol gösterirler. Borçlarını zamanında ve tam olarak ödeyen ülkelerle şirketler kredi derecelendirme kuruluşlarından en yüksek notları alır. S&P’ye göre borçlarını aksatmadan tam olarak ödeyen bir ülkenin kredi notu AAA’dır.  Son kriz yüzünden S&P Amerika’nın kredi notunu AA+’ya düşürdü. Bu da yüksek bir not aslında ama biraz  kırılması bile önemli çünkü bu Amerika’nın başına 100 yıldır ilk kez geliyor. S&P’nin ciddi borç sorunu yaşayan ve ekonomik kriz geçiren Yunanistan’a verdiği not CC. Peki Türkiye’nin kredi notu? BB+.

S&P’den başka iki büyük kredi derecelendirme kuruluşu daha var,  Fitch ve Moody’s.  Onlar da Washington’u mali durumunu düzeltmesi için uyardılar ancak kredi notunu değiştirmediler.

Moody’s kredi derecelendirme kuruluşunun yıllık geliri 2 milyar dolar, şirketin 26 ülkedeki bürolarında tam 4,500 kişi çalışıyor.  Fitch’in 51 ülkede ofisi var ve küresel çalışıyor.   Standard & Poor’s ise 150 yıllık bir geçmişe sahip ve 23 ülkede temsilciliği bulunuyor.

Peki, kredi derecelendirme kuruluşları eleştiri oklarına hedef olmuyor mu? Elbette oluyor. Ülkelerin risk değerlendirmesini yanlış veya abartılı yaptıkları gerekçesiyle şiddetle eleştirildikleri sıkça görülüyor bu şirketlerin. Örneğin 2008 öncesi Amerika’da konut piyasasındaki krizle ilgili riski yanlış değerlendirdikleri ve Amerika’nın ciddi bir  mali  krize girmesine yolaçtıkları söyleniyor hepsi için. Bir de ülke bazında bakalım sıralamasına bu kuruluşların.

Standard & Poor’s, Fitch ve Moody’s tarafından en yüksek not verilen ülkeler:

Avusturya, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Singapur, İsveç, İsviçre, İngiltere

S&P tarafından en yüksek kredi notunun bir altında derecelendirilen ülkeler (AA+):

Belçika, Yeni Zelanda, Amerika

Bu kez biraz ekonomik takıldık ama fiyatlar,  işsizlik  ve iflaslar arttıkça  ve borç  yükü ülkelerin ve bireyelerin belini bükmeye devam ettikçe bu hepimizi etkileyen bir konu, bakalım küresel ekonomide ve tabii Türkiye ve ABD ekonomilerinde daha neler yaşayacak, neler göreceğiz.

Aşağıda Londra’da yayınlanan  İngiliz Guardian gazetesinin 100 ülkenin kredi derecelendirmesiyle ilgili link var. Bilgi almak için bakabilirsiniz:

http://www.guardian.co.uk/news/datablog/2010/apr/30/credit-ratings-country-fitch-moodys-standard

Standard & Poor’s web sitesinde de bilgi bulmanız mümkün:
http://www.standardandpoors.com/home/en/us

S&P’nin aşağıdaki site adresinde şirket yetkililerinin Amerika’nın notunu neden düşürdüklerine ilişkin açıklamaları yer alıyor:
http://www.understandingratings.com/

Moody’s  ile ilgili bilgiler için aşağıdaki internet sitesine bakabilirsiniz:
http://www.moodys.com/

Fitch konusunda bilgi edinmek için de aşağıdaki adres size yardımcı olabilir:
http://www.fitchratings.com/index_fitchratings.cfm

Guardian gazetesi tarafından hazırlanan üç büyük kredi derecelendirme kuruluşunun ülke değerlendirme tablosu  için bakabileceğiniz internet sitesinin adresi:

https://spreadsheets.google.com/ccc?key=0AonYZs4MzlZbdDdpVmxmVXpmUTJCcm0yYTV2UWpHOVE&hl=en#gid=3))