Amerika’da yaklaşık 11 milyon 200 bin yasadışı göçmen yaşıyor. Obama Yönetiminin son göçmenlik kararı sayesinde 1 milyon 400 bin kişi sınırdışı edilmekten kurtulabilir. Washington’daki PEW Hispanik Araştırmalar Merkezi’nin tahminlerine göre, ABD’de 18-30 yaş arasında 700 bin kayıtsız göçmen var. Bunlar çocukken Amerika’ya gelip liseyi bitirmiş olan ve üniversiteye devam eden öğrenciler. 700 bin de 18 yaş altında olan öğrenci mevcut. Bunların 150 bini de lise öğrencisi. Obama yönetiminin ilk iki yılında yaklaşık 400 bin kayıtsız göçmen sınırdışı edildi. Bu, Bush yönetiminin ikinci döneminde sınırdışı edilen göçmenlerin oranında yüzde 30 fazla. 2010 yılında sınırdışı edilenlerin yüzde 97’si Latin kökenliydi. Zaten kayıtsız göçmenlerin yüzde 81’i Hispanik. Başkan Obama’nın gençler için sınırdışı olayını durdurma kararından 1 milyon 400 bin kayıtsız göçmen yararlanabilir. Bunun için başvurular alınıyor.
Başkanlık seçimlerine üç ay kala, Demokrat ve Cumhuriyetçi başkan adayları arasındaki çekişmeli kampanyada ekonomi kadar göçmenlik reformu konusu da önem taşıyor. Hatta, kamuoyu yoklamaları adaylar arasında birkaç puanlık fark olduğunu gösterirken, kampanyanın en önemli iki konusu ekonomi ve göçmenlik reformu. Bu iki konunun seçmenin tercihini ve seçimin kaderini belirleyecek kadar önemli olduğu kesin. 2008 yılında California eyaletinde kayıtlı 5 miliyondan fazla Hispanik seçmen vardı. Bu sayı, California’da oy kullanma hakkı olan seçmenlerin %24’ünü temsil ediyor.
Washington’daki Amerikan İlerleme Merkezi Göçmenlik Politikaları Direktörü Marshall Fitz’e göre, Demokrat Başkan adayı Barack Obama’yla Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney’in göçmenlik politikaları arasında dağlar kadar fark var.
Marshall Fitz, Amerika’nın kapsamlı bir göçmenlik reformuna ihtiyaç olduğunu söylüyor, Başkan Obama’nın kayıtsız göçmenlerin yasal statü kazanmasını sağlayacak göçmenlik reformunu yapmak için Kongre’nin yardımına ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Fitz, ancak partizan çekişmeler yüzünden Kongre’nin göçmenlik reformunu çıkaramaması yüzünden son birkaç yılda yasadışı yüzbinlerce göçmenin sınırdışı edildiğini hatırlatıyor.
Göçmenlik konusunun Obama’nın ikinci dönem seçilmek için yürüttüğü kampanyaya büyük etkisi olacak. Kampanyada bu konunun bu kadar önemli hale gelmesi, Latin kökenli seçmenlerin seçimlerin sonucunu belirleyebilecek kadar çok sayıda olmaları. Latin seçmenler birçok eyalette güçlü bir seçmen kitlesi. Marshall Fitz’e göre, ekonomi çok önemli bir sorun olmakla birlikte, göçmenlik konusu özellikle latin seçmenler için büyük önem taşıyor. Çünkü bu seçmenlerin yüzde 30’unun ya ailelerinde ya da yakın çevrelerinde vize sorunu yaşayanlar bulunuyor ve onlar için göçmenlik sorunları ailevi ve çok özel bir konular.
Amerikan İlerleme Merkezi Göçmenlik Politikaları Direktörü Marshall Fitz, Amerika’da 11 milyon kayıtsız seçmen olduğunu söylüyor. Fitz bir yazısında Başkan Obama’nın göçmenlik politikalarının uzun dönemde, Amerikan ekonomisine yardımcı olacağını savunmuştu. Fitz bunu hatırlatmamız üzerine, “uzun dönemde bundan kuşkum yok. 10 yıl içinde 1.6 trilyon dolar katkısı olabilir gayrisafi milli hasılaya. Latin kökenliler Amerikalılar’ın yapmak istemedikleri işleri yapmaya çok istekliler. Kalifiye olmayan işçiler ekonomiye önemli katkıda bulunuyor” dedi.
Marshall Fitz, Obama yönetiminin kayıtsız gençlerin sınırdışı edilmesini önleme kararını “cesur ve gerekli bir adım” olarak niteliyor. Fitz, kararın ahlaki, ekonomik ve siyasi açıdan çok doğru bir girişim olduğunu vurguluyor. DREAM ACT adlı yasa tasarısının Kongre’de takılması üzerine birçok gencin zor durumda kaldığını belirten Amerikan İlerleme Merkezi uzmanı Fitz, bu yılki başkanlık seçiminde kayıtlı göçmen gençlerin oylarının da çok önemli olacağını kaydediyor. Latin kökenlilerin yüzde 91’i DREAM ACT adlı yasayı destekliyor. Kayıtsız öğrencilere eğer o eyalette liseyi bitirdilerse yaşadıkları eyaletin legal vatandaşı olarak üniversitelere kayıt imkanı verilmesini isteyen Latinler’in oranı yüzde 84.
Marshall Fitz, Mitt Romney’in göçmenlik politikalarını değerlendirirken, Cumhuriyetçi adayın bugüne kadarki en göçmen karşıtı aday olduğunu söylüyor. Bakalım, 6 Kasım seçimlerinde göçmenlerin oyları ne ölçüde etkili olacak, adayların göçmenlik politikaları sonucu ne ölçüde etkileyecek?
Marshall Fitz’le söyleşimin tamamını izlemek isteyenler için:
geçenlerde facebook ta güzel bir yazıya şahit oldum.semavi dinlerin ve hepimizin tanrısının güzel bir torpilinden bahseden bir yazıyı aktarmak istiyorum.ve aynen şöyle…
YÜCE TANRI OLMAYACAK BİR ŞEYİ HAYAL ETTİRMEZMİŞ. bir hadisi şerif in beyanatı.
herkesin kendi sorunlarının içinde yapılabilecek olasılıklara sarılmasından dolayı başka sorunlara bakış açısı ve dikkati en az düzeye inebiliyor.bende ve bizde kendi yangınımıza çare aramaktan başka yapacak bir şeyimiz kalmamaktadır. umarım herkes kendi sorunlarına bir çare bularak gelecegini saglam yasal çerçeveye sıgdırabilsin.
başkan obama seçime 3 ay kala oy ve insanlık ugruna yaptıklarının umarım karşılıgını alarak istedigi hedefine ulaşır. bu asıl olan dream yasası degil ve geçiçi çözümlerden oluşan bir olabilecek en iyi ihtimalin uygulanması oldugunu anlayabiliyoruz.amerikadaki mevcut göçmen yasasının katı kuralları ve koşulları atık amerikanın ve yabancıların herhangi bir degere yönelik karşılıklı çıkarları karşılayacak hiçbir karşılıgı karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.
19 yaşında iken almanyanın ve avrupanın rüyalarının kenti frankfurt ta bütün tekliflere ragmen terketme ve daha iyi koşulları ve zemini elde etmek için aldıgım kararların dogrulugunu çok iyi biliyorum. hayatımın bütün acımasız koşulları ve bataklıgının içinden olabilecegin en iyisi olan amerikan rüylarının içinde buldum kendimi. ve asla pişman degilim.bir şekilde amerikaya gidebilir ve bir şekilde amerikada yaşam olanagını elde edebilme konusundaki bütün imkan ve avantajlara ragmen. amerikaya en koşul ve zemini elde ederek gidecegim diye kendime karşı takındıgım telkinlerdende asla pişman degilim. biliyormusunuz ben amerikaya hiç gitmedim ve görmedim. hayallerim ve rüyalarımı internet aracılıgı ile tatmin etmeye çalışan yani kendini kandıran ve avutan bir konum ile hayatıma devam ediyorum. amerikaya giderek amerikaya bir süre sonra veda etmenin acısını yaşamaktan daha iyidir bu.
gelecege dair ve gelecegine dair plan ve programlar yapam bir insanın ve insanların en dogal hakkıdır.bunu yıllardır yapan ve uygulayan ben ve bizler gelecegin bütün gelişimini ve etken olabilme özelliklerini ele geçirdik.evet bana ve bize amerika vize ve koşullar öngörebilir. fakat benimde ve bizimde amerikaya karşı vize ve koşullar öngerme hakkını elde etmiş bulunuyoruz. benim için ve bizim için yalvarış ve yakarışlar sadece hepimizin tanrısı olan yüce tanrıya karşı yapılır. ondan başkasına karşı bunu uygulayacak konum ve durumumuz bulunmamaktadır.
başkan obama amerikada halkın ve devletin trilyonlarca doları bulan borç yükünün altında ezildigini ve buna karşı köklü ve kalıcı çözümlerin olmadıgını sanırım görebiliyor. ve bir seçime gidiyor. ve seçilebilme oranları hemen hemen birbirine yakın. ve belkide unuttugu ve bilmedigi bir gerçegi kendisine hatırlatmak istiyorum.
yeninin eskisini devre dışı bırakma olasıgı daha yüksek olarak gerçekleşir. buna bir örnek vermek gerkirse kendiside başkan olurken yeninin eskiyi çizmesi ile amerikaya başkan oldu.
benim ve bizim için degişen hiçbir şey olmayacak. zaten yıllardırda olmadıgını herkes görebilir.bizler herşeye ragmen bütün degerlerimizi ve sahip olduklarımızı herkese ve herşeye ragmen korumasını bildik. ve sayın başkan obama ile kocaman bir 4 yılın içinde hiçbir zaman dogru olabilecek adımları ve adımlarını görmedik. ve seçime 3 kala ise olması ihitmali son derece düşük oldugunu kendimizi kandırmadan biliyoruz.
çeşitli düşünce ve zaman dilimlerinin ve gelecegin etkisi ile bu bloga eşlik etmek için katılmak bana hem güzel ve hemde eglenceli geliyor.aktivitelerin bir şekilde icra edilmesi bir insanın umutlarının ve arzularının bitirilemeyecegini otomatik ifade eder.
bizler aslolan görevimiz olan önerilerimizi yaptık ve zeytin dallarımız uzattık. geriye karşılıgı olmayan aktivitelerin olabildigince pasifize edilerek en düşük düzeyde tutulması ve herşeye ragmen amerikadan vazgeçmedigimizi açıkça beyan ediyoruz.
buradan degerli şefim hülya ablaya en iyi dileklerimi gönderiyorum.SAYGI VE SEVGİLERİMLE.
NOT=KAYSERİ FIRTINALI DENİZLERDE YAPTIGIM SAVAŞA VE MÜCADLEYE BAKMIYOR. GEMİYİ İSTENİLEN LİMANA GETİRİP GETİRMEDİGİME BAKIYOR.
Görüş ve düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Buarada daha uzun yazma isteğinizi aldım. Ne yazık bu konuda kullandığımız sistemin sınırlamalarına uymak zorundayız. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. En iyi dileklerle.