Başkan Barack Obama bu akşam üçüncü kez Kongre’nin karşısına geçerek ülkenin “hal ve gidişatı” hakkında bilgi verecek, son bir yılda yaptıklarını ve bundan sonra yapmak istediklerini anlatacak.
Konuşması adet üzerine çok kez Demokratlar tarafından alkışlarla kesilecek, bu alkışlara ulusal meselelerde Cumhuriyetçiler de destek verecek.
Amerikan medyasının iddialarına göre Başkan Obama’nın bu akşamki konuşması “popülist ekonomik politikalarına” destek bulma amacı taşıyor. (Seçimlere az bir zaman kala, taraflar sandık başında halkın önce cebini düşünerek oy vereceğini bildiğinden bu konuda çoktandır kılıçlar kınından çekilmiş durumda.)
Obama bu akşamki konuşmasının “fragmanı” niteliğinde geçtiğimiz günlerde bir video yayınladı. Demokrat seçmenlere gönderilen bu kayıtta Başkan, orta sınıf için artık yol ayrımına gelindiğini, bundan sonra atılacak adımların bu sınıfın geleceği açısından belirleyeceği rol oynayacağını söylüyordu.
Yol ayırımından kastı da şu: Ya daha az fırsat eşitliğinin olduğu bir ortam, ya da sadece zenginler için değil, her kesimin işine yarayan bir ekonomi yaratmak…
Aslında Obama zaten, ibre seçimlerden yana döndüğünden beri orta sınıfı güçlendirmenin, orta sınıfın yararına politikalar izlemenin gerekliliğine işaret ediyordu. Bu yüzden de mesela Noel ve yılbaşı arifesinde Kongre’deki Cumhuriyetçilerle bordro vergilerinin yükseltilmemesi konusunda hodri meydan demekten kaçınmadı.
Cumhuriyetçiler de elbette Amerika’nın bir fırsatlar ülkesi olarak kalmasını istiyor, ama onların kaygısı artan kamu borçlarının ülkenin geleceğini ipotek altına alabileceği ihtimali.
Başkan geçen yılki konuşmasında çokuluslu petrol şirketlerine verilen teşviklerin kaldırılması, dev altyapı yatırımlarının başlatılması gibi hedefler belirlemişti. Bu konuda pek fazla yol alınmadı açıkçası. Ama Obama bu yıl da ekonomiyi canlandırmak, yeni iş sahaları yaratmak, Amerika’yı daha rekabetçi yapmak için eğitime yatırım yapmak gibi hedeflerden bahsedecek. Ayrıca kuvvetle muhtemeldir ki, yerli enerji kaynaklarının geliştirilmesine işaret edecek, mevcut vergi sisteminin zenginler lehine işlediğine dikkat çekecek.
Obama biraz da geçen yılki karnesine bakıp Güney Kore, Panama ve Kolombiya ile serbest ticaret anlaşmalarının sonuçlandırılmasını ve işsizliğin %9’lardan %8,5’e indirilmiş olmasını “pekiyi” hanesine yazdıracak. Bir önceki yıl kabul edilen sağlık reformu, Wall Street’i daha fazla denetim altına alan yasaların kabulü de Obama’nın karnesinde değinmek isteyeceği konular olabilir. Ama bunların zaten Cumhuriyetçilerin büyük eleştirisine neden olması nedeniyle, bu konuda Obama’yla aynı düşünceleri paylaşmayanları ikna etmede yeterli olması pek mümkün de görünmüyor.
Obama’nın konuşmasının hemen ardından demokrasi geleneği olarak karşı tarafa, Cumhuriyetçiler’e de söz hakkı tanınacak. Indiana Valisi Mitch Daniels da bu söz hakkını kullanarak muhtemelen ekonomik tablonun Obama’nın çizdiği gibi olmadığını, devlet harcamalarının bir an önce dizginlenmesi gerektiğini vurgulayacak.
Obama, Kongre’ye sunduğu Birliğin Durumu konuşmasından sonra, ipuçlarını verdiği ekonomik politikaları izlemesine olanak tanıyacak bütçe planını, 13 Şubat günü, onaylanması için Kongre’ye yollayacak.
Sonrasında da yine gelsin bütçe tartışmaları…