Birçoğunuza Tuna Köprülü adı yabancı gelebilir. Ama Washington’da uzun zamandır yaşayanlar, onu, Beyaz Saray’daki ilk Türk ve ilk Türk kadın gazeteci ve çok renkli bir Türk olarak tanır. 1960, 1970 ve 80’li yıllarda dış muhabirlik yepyeni bir olguyken Amerika’ya gelen Tuna Köprülü’nün Amerikalı ünlü gazeteciler ve politikacılarla ropörtajları, arkadaşlığı vardır. Örneğin Beyaz Saray’ın en eski kadın gazetecisi olan ve özellikle Baba ve Oğul Bush’ların çok başını ağrıtan emektar gazeteci Helen Thomas en yakın arkadaşlarından biridir Köprülü’nün. “Beyaz Saray Yılları” adlı kitabında basın kartıyla her kapıyı açtığını söyleyen Tuna Köprülü sık sık New York’a gelir, Washington’a da uğrar. Uzun zamandır Türkiye’nin Monaco Fahri Baş Konsolosu olan, Monaco ve İstanbul arasında mekik dokuyan Tuna Köprülü son yıllarda kitap yazmaya merak sardı.  “Beyaz Saray Yılları” adlı kitabı ilgi görünce neden başka kitap yazmıyorsun sorularıyla karşılaşan Tuna Köprülü de harekete geçti ve iki kitap çıkardı.  “Kültür Başkenti İstanbul” ve “İstanbul’daki Yabancı Saraylar”.

Tuna Köprülü’nün Washington’a geliş nedeni de son kitabı olan “İstanbul’daki Yabancı Saraylar’ı tanıtmaktı. Tuna Köprülü, Washington’daki Türk Büyükelçiliği’nde Büyükelçi Namık Tan ve eşi Fügen Tan’ın düzenlediği gecede kitabını anlattı, İstanbul’un zengin geçmişini,  binlerce yıl öncesinden bugüne gelen sarayların, Boğaziçi yalılarının özelliklerini anlattı.

Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’ndeki imza gecesine katılan Amerikalı ve Türk konuklar, Tuna Köprülü’nün hoş anlatımıyla adeta dünyanın en güzel mekanlarından biri olan İstanbul’a uzanıp, boğaz turuna çıktılar. Geceye katılanlar arasında artık iki büklüm olan ünlü Amerikalı gazeteci Helen Thomas da vardı. Helen Thomas, 90’ını geçmesine ve artık zor yürümesine rağmen, eski dostu Tuna Köprülü’yü yalnız bırakmak istememiş, üstelik yanında birçok Amerikalı arkadaşını da getirmişti. Thomas, Ulusal Basın Kulübü’ne kabul edilen ilk kadın gazeteci olarak tanınıyor.

Tuna Köprülü, kitap tanıtım gecesinde, İstanbul yalılarının tarihini anlattı. Çalışmalarını kitaplaştıran İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür eden Tuna Köprülü,  slayt gösterisiyle Türk-Amerikan tarihinde Amerikalılar tarafından satın alınan yalıların önemini vurguladı. Köprülü, Amerikalılar’ın İstanbul’a hayran olduğunu söyledi. Tuna Köprülü, konuşmasını tamamladıktan sonra konuklarla sohbet etti, İstanbul yalılarıyla ilgili kitaplarını imzaladı. Kitapların geliri, Washington Türk-Amerikan Derneği ATA-DC’nin eğitim programlarına bağışlandı.

 

Uzun zamandır yeni bir kitaptan söz etmemiştim. Tuna Köprülü’nün kitabıyla yeniden bu konuya dönmüş oldum. Hem de emektar bir gazetecinin bilgi ve deneyimlerini kitaplaştırmasından duyduğum sevinci sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü kitaplar kalıcıdır. İnsanlar gelir geçer ama kitaplar yaşar yüzyıllar boyu. Kitap yazmak da kolay iş değil kesinlikle. Yoksa herkes yazardı, değil mi? Tanıtım gecesinde kameraman arkadaşımız Serdar Keskin çekim yaptı sizlere ortamı göstermek amacıyla, o geceyle ilgili videomuzu da izleyebilirsiniz. Ayrıca Tuna Köprülü hakkında kısa bilgiler de buldum sizin için.

Kitaplar hakkında görüşlerinizi bekliyorum. Neler okuyorsunuz? Düşüncelerinizi yazın, tartışalım.

 

Tuna Köprülü Kimdir

Tuna Köprülü, İzmir’de doğup Ankara’da büyüdü. Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Filolojisi’ne devam etti. 1955 yılında Ertuğrul Köprülü’yle evlenerek 1966’da eşinin Washington Basın Ataşeliği’ne tayin edilmesiyle Amerika’ya gitti. Diplomat eşi olarak Türkiye’nin tanıtımı amacıyla çeşitli faaliyetlerde bulundu. İlk ve ortaokulların Anadolu medeniyetlerini konu alan tarih dersi kapsamında konuşmacı olarak katıldı ve Türkiye filmi gösterdi. Soroptimist, Rotary Lions, Pen Women’s, Capital Speakers kulüplerinde Türkiye konulu konferanslar verdi.
15 yıl boyunca, Beyaz Beyaz, ABD Kongresi, Dünya Bankası ve IMF’yi izleyen tek Türk gazeteci olarak dört ABD başkanıyla dünyayı dolaştı. Halen Washington’daki “National Pres Club” (Ulusal Basın Kulübü) üyeliği devam ediyor.

Washington’da 25 yıl kaldıktan sonra Türkiye’nin Monako Fahri Başkonsolosu oldu. On yıl süreyle kermeslerde Türk reyonu açtı. Fazıl Say, Hüseyin Sermet ve Pekinel Kardeşler gibi devlet sanatçılarını ağırlayarak Monakolularla tanıştırdı. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü yanı sıra Cumhuriyet’in 70 ve 75’nci kuruluş yıldönümlerinde iki kez Cumhuriyet Balosu düzenledi. Üstün faaliyetlerinden ötürü Monako Prensi Rainer III tarafından “Chevalier de St. Charles” liyakat nişanıyla ödüllendirildi. Monaco Prensi Albert’le ilgili bir de kitap yazdı.