Amerikan Kongresi’nde çok sayıda ve çok çeşitli konular tartışılır, birçok yasa tasarısı gündeme gelir, tartışılır, oylanır. Bunlar arasında gündemin ilk sıralarında olanlar Amerikan medyasına yansır, tartışma konusu olur, gündemde ön sıralarda olmayanlarsa sessizce gelir geçer, yasa tasarısının ilgilendirdiği bir başka ülke varsa, diasporalar konuya el atar, ilgili ülkenin basın yayın organlarına konu olur yasa tasarısı ve internet sitelerinde yer alır. Türkiye’yle ilgili konular da Amerikan medyasına yansımasa da Amerika’daki Türk internet sitelerinde ve Türkiye’deki haber organlarında yer bulur. Geçtiğimiz günlerde Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’yi ilgilendiren bir yasa tasarısı görüşüldü. Tasarı, Amerikalı Kızılderili kabilelerine  federal hükümetin onayına gerek kalmadan Türk şirketleriyle ticaret yapma imkanı verilmesini öngörüyor.

Amerikalı Kızılderili tek Temsilciler Meclisi üyesi “Yerli Amerikan Dostluk Grubu” Eşbaşkanı ve Türkiye Dostluk Grubu’nun da üyesi olan Tom Cole tarafından sunulan 2362 sayılı ”Amerikan Yerlileri Ticaret ve Yatırım Yasa Tasarısı 2011”  tasarı, Temsilciler Meclisi Doğal Kaynaklar Komitesi Kızılderili ve Alaska Yerlileri İşleri Alt Komisyonu’nda tartışıldı. Komisyon Başkanı Cumhuriyetçi Parti Alaska milletvekili Don Young, tasarının yerli Amerikalılar’a, ekonomik kalkınmalarına engel oluşturan bürokratik zaman kayıplarını aşıp, topraklarını dış yatırımlara açma yolunda yardımcı olacağını söyledi. Young, tasarıya yerli Amerikalı grupların da destek verdiğini belirtti.

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Parti Oklahoma üyesi Tom Cole da, tanık olarak katıldığı oturumda, tasarısının, Amerika’yla Türkiye arasındaki ticareti kolaylaştırmayı ve Amerikan yerlilerinin yaşadığı bölgelerin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı amaçladığını bildirdi. Birçok kişinin kendisine, ”Neden Türkiye?” sorusunu sorduğunu belirten Cole, ”Bunun yanıtı çok basit. Türkiye, yerli kabilelerle ekonomik ortaklık kurmaya yoğun ilgi gösterdi. Türkiye, Amerikan yerlilerinin bu yılki zirvesine katılan ilk yabancı hükümet oldu. Türk halkı da Amerikan yerlilerine karşı gerçek anlamda bir yakınlık duyuyor. Birçok Türk, yerlilerle aynı soydan geldiklerine inanıyor. Buna inanırsınız ya da inanmazsınız, ama şu bir gerçek ki, Türkler yerlilere yardım etmek istiyor. Tasarı da, kilit bir müttefikle bağları güçlendirmek ve ekonomik zorluklar yaşayan yerli ekonomilerine katkıda bulunmak için, Türkler’in hissettiği bu yakınlıktan yararlanacak”, dedi.

Anadolu Ajansı Washington muhabiri Mehmet Toroğlu’nun haberine göre, Cole, tasarının başarılı olması halinde, diğer yabancı hükümetler ve şirketlerin de Türkiye’yi örnek alarak Amerikalı yerli kabilelerin yaşadıkları bölgelere yatırım yapabileceklerini kaydetti. Temsilciler Meclisi üyesi, ”Bu durum, yerlilerin yararına olacağı gibi, ABD’nin Türkiye gibi tarihi müttefiklerle bağlarını güçlendirebilir. Bunun yanında, ülkemizde en çok sıkıntı çeken topluluk olan yerli Amerikan kabilelerinin durumlarının iyileşmesi, hem ülkemizin yararına olacak, hem de dünyadaki imajımıza olumlu etki yapacaktır” diye konuştu.


Tasarının sunulması için yoğun çalışmalar yapan Amerika Türk Koalisyonu (Turkish Coalition of America (TCA)  Başkanı Lincoln McCurdy de,  iki köklü müttefik olan Türkiye ve ABD’nin, aralarındaki ortak ekonomik çıkarlardan yeterince yararlanamadığını söyledi. Ekonomisinde katettiği önemli ilerlemelerle Türkiye’nin, yerli Amerikan kabilelerin yaşadığı bölgelerin durgun ekonomilerini güçlendirebileceğine ve böylece yerlilerin federal hükümet fonlarına bağımlılığını azaltabileceğine işaret eden McCurdy, dünyanın birçok yerindeki Türk yatırımlarının önemli istihdam ve büyüme fırsatları yarattığını bildirdi. Uzun yıllar İstanbul’da Amerikan Büyükelçiliği Ticaret Ataşesi olarak görev yapan McCurdy, 2362 sayılı tasarının, Türk şirketlerinin doğrudan yatırımlarını yerli Amerikalı kabilelerin yoğun olduğu topraklara çekebileceğini belirtti. TCA’in de katkısıyla, Türk şirketleriyle yerli Amerikan kabileleri arasında sağlam bir anlayış ve işbirliği isteği oluştuğunu anlatan McCurdy, tasarının bu karşılıklı ilgiden istifade ederek, yerlilere yatırım yapmanın önündeki engelleri azaltmayı amaçladığını kaydetti.

ABD İçişleri Bakanlığı’nın Yerli Amerikalılar Bölümü Başkanı Mike Black de, tasarının Amerikan yerli kabilelerinin ekonomik kalkınmasını kolaylaştıracağını ve Türk girişimcilerinin yatırımlarını teşvik edeceğini söyledi, bu nedenle tasarıya destek verdiklerini bildirdi. Yerlilerin bölgelerinde işsizlik oranının, ABD’nin geneline oranla çok daha yüksek olduğuna işaret eden Black, Türkiye ile ticari ilişkilerin geliştirilmesinin, yerli Amerikan toplumları için yeni gelir kaynakları ve istihdam yaratma potansiyeli sunduğunu belirtti.


Oklahoma’daki Quapaw Kabilesi İş Komitesi Başkanı John Berrey de, yaşadıkları ekonomik kriz ve bazı kabilelerde yüzde 80’lere varan işsizlik oranını hatırlatarak, yerli Amerikalı kabilelerin ekonomik kalkınmalarını geliştirmek ve refaha ulaşmak için yaratıcı yollar bulmaları gerektiğini söyledi. Berrey, kuvvetle desteklediği tasarının yerli Amerikan kabilelerin yaşadıkları yerlerde ekonomik kalkınma fırsatlarını geliştirici, Türkiye’deki özel sektör tarafından yatırım imkanları yaratıcı ve Türkiye ile yerli Amerikan toplulukları arasında sağlam ilişkiler tesis edici unsurlar barındırdığını kaydetti. Berrey, geçen yıl Kasım ayında TCA’in sponsorluğunda yaptıkları Türkiye ziyareti sırasında çok iyi ağırlandıklarını ve Türkiye’de Amerikalı Kızılderililere karşı yoğun bir ilgi gözlemlediğini söyledi.

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan da, alt komiteye 2362 sayılı tasarıya destek veren bir mektup gönderdi. Tan, mektubunda, tasarının Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik bağların daha da arttırılmasının yanında, Türkiye ve Türk-Amerikalılar’ın yerli Amerikan kabileleriyle kültürel, eğitimsel ve ticari ilişkileri geliştirmeye gösterdiği ilgiden istifade etme potansiyeli taşıdığını belirtti. Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihsel olarak öncelikle siyasi ve askeri çıkarlarca yönlendirildiğine dikkati çeken Tan, 2362 sayılı tasarının ise ortak ekonomik çıkarları vurgulayarak bu ilişkiyi tümüyle yeni bir düzeye taşıyabileceğini kaydetti. Tan mektubunda, ”Ülkelerimiz arasında ticaretin geliştirilmesi, sadece Türkiye ile ABD’nin köklü ortaklığına ilave sunmakla kalmayacak, Türkiye’nin büyüyen ekonomisinin küresel finansal krizin olduğu bir dönemde Amerikan pazarlarını güçlendirmesini de sağlayacak. Bu tasarıyla birlikte ayrıca, Türkiye durağan ekonomiye sahip yerli Amerikan kabilelerinin yaşadığı yerlerde ekonomik büyümenin güçlenmesine ve yerlilerin Amerikan federal hükümetinin fonlarına olan bağımlılıklarının azaltılmasına katkı sunabilecek” dedi.

Yasa tasarının onaylanması durumunda sayıları 6’ya kadar çıkabilecek kabile veya kabile konsorsiyumuna, Türk şirketleriyle federal hükümetin onayına gerek kalmadan ticari bağlar kurma yetkisi verilecek. Böylece, Türkiye, federal hükümetin iznine gerek kalmadan Amerikan yerlilerinin çalışabileceği tek ülke konumuna geçecek. Bu düzenlemenin başarılı olması halinde, uzun vadede istenirse başka ülkelere yönelik de benzer düzenlemelerin gündeme getirilebileceği belirtiliyor. Düzenlemeyle ayrıca, tasarı kapsamındaki faaliyetler, federal fonlardan harcama gerektirmeden, özel sektör tarafından fonlanacak. Bunun da federal hükümetin, yerli Amerikalılar’ın ekonomilerini düzeltmeye yönelik çabalar açısından kolaylaştırıcı unsur olacağı kaydediliyor.

Amerika’da her yıl Kasım ayında Kuzey Amerika yerlilerinin tarihi ve kültürel mirasını kutlamak ve yaşatmak amacıyla “Amerikalı Kızılderili ve Alaskalı Mirası Ayı” (American Indian & Alaska Native Heritage Month) kutlanır. Bu yıl Türk Amerikan Koalisyonu (TCA) ve Yerli Amerikalı dernekler artan Türk-Kızılderili dostluğunu vurgulamak amacıyla Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde ortak bir resepsiyon düzenliyor, resepsiyona Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan ev sahipliği yapacak.

Amerikalı Kızılderililerle Türkler aynı soydan mı bilmiyorum ama iki tarafın da ticaret ortaklığı açısından ciddi ve samimi bir çaba içinde olduğu bir gerçek. Tasarının aysonuna kadar oylanacağı konusunda taraflar umutlu. Bekleyip göreceğiz, Kongre’nin bu girişime destek çıkıp çıkmayacağını. Sizce ne olur?