Oscar sonuçlarını biliyorsunuz. Tekrar etmek gereksiz. İzlediniz, okudunuz. Merak edenler için, en çok en iyi erkek oyuncu Oscar’ını Daniel Day-Lewis’ın almasına sevindim. Zaten Oscar öncesi de My Left Foot’tan başlayarak bütün filmlerinde bu çok yönlü aktörü çok başarılı bulduğumu yazmıştım. Üçüncü Oscar heykelini alarak sinema tarihine geçti. Oscar’a en çok aday gösterilen kadın oyuncu Meryl Streep bu yıl aday değildi. Kadın oyuncu olarak da onu çok takdir ediyorum. Meryl Streep 17 kez Oscar’a aday oldu. Rekoru kimseye kaptırmaya da niyetli görünümüyor. Erkekler arasında adaylık rekoru 12 kez aday olan Jack Nicholson’a ait. Oscar’a en çok aday gösterilen filmlerse ”All about Eve” ve ”Titanic”. Bu filmler 14 dalda aday gösterildi.
Bu kez film müziklerine ve bu yıl Oscar alan şarkılara kısaca değineceğim. Biliyorsunuz bu yıl Lincoln, Argo, Skyfall, Anna Karenina ve Pi’nin Yaşamı filmleri Oscar’a adaydı, en iyi film ödülünü Argo aldı. Argo’nun ödülünü Beyaz Saray’dan Michelle Obama’nın açıklaması da sürpriz oldu.
Pazar gecesi müzik dalında en büyük galipler, İngiliz şarkıcı Adele ile müzik prodüktörü Paul Epworth oldu. Bir bölümü İstanbul’da, Kapalıçarşı’da çekilen son Bond filmi Skyfall’un müziğiyle Epworth Oscar’ı kucaklarken, Adele de En İyi Şarkı ödülüne kavuştu. Adele’in canlı Skyfall performansı gerçekten de çok başarılıydı. Adele olağanüstü bir sese ve tekniğe sahip. Buarada Bond filmlerinin 50’nci yılı olduğu için Shirley Bassey de 1964 tarihli Goldfinger filminin aynı adlı şarkısını seslendirdi ve büyük alkış aldı.
ADELE-SKYFALL
Les Miserables (Sefiller) müzikalinin Oscar sahnesinde canlı olarak sunulması da güzel bir sürprizdi. Hugh Jackman, Russell Crowe ve Anne Hathaway’in sesleriyle göz doldurduğunu ve Oscar gecesine renk kattığını söylemeden geçmek istemem.
LES MISERABLES
Oscar ödül törenini sunan Seth MacFarlene’le ilgili de birkaç noktaya açıklık getireyim. Bazıları fazla önemsememişti komedyen ve çizgi film sanatçısını, ödül törenini sunacağı açıklandığı zaman. Ama Seth MacFarlene başarılı oldu, Oscar reytingleri de yükseldi. Birkaç çizgi film dizisi olan, filmlerinin seslendirmelerini de kendisi yapan komedyen ve sunucu MacFarlene, çok yönlü bir sanatçı.
Mychael Danna’nın Pi’nin Yaşamı için yaptığı müzik de başarılı ama Oscar alamadı.
LIFE of PI
Alexandre Desplat’ın müziğinde de hem Batı hem de Doğu esintileri var. Bu yıl birçok filmin müziği için aynı yorumu yapmak mümkün.
ARGO
Dario Marianelli’nin Anna Karenina için yaptığı film müziği de farklı ritmler içeriyor.
ANNA KARENINA
Lincoln filminin şarkıları, besteci John Williams’dan. Williams 48’inci kez müzik dalında aday gösterildi. Gerçi Oscar alamadı ama eleştirmenler 19’uncu yüzyıl Amerikan baladlarıyla örülü film müziğini çok başarılı buldu.
LINCOLN
Bütün bunlar olup biterken, kimin ne giydiği, hangi modacıları tercih ettiği, hangi aktristin yüzbinlerce dolarlık, hatta milyonluk pırlantalar taktığı konuşulurken, Washington’da partizanlığın pençesindeki bütçe krizi herkesi bezdirmiş durumda. 1 Mart korkulu rüyası yaklaşırken, Kongre’de Cumhuriyetçilerle Demokratlar’ın anlaşmaya varıp varmayacağı kaygıyla bekleniyor. Sadece Savunma Bakanlığı’nda 800 bin kişinin işini kaybetme veya maaşında kesintiye uğraması sözkonusuyken ve kesintilerden bütün devlet memurlarının etkilenmesi beklenirken, Kongre üyelerinin ücretlerini aynen almaya devam edecek olmaları çok tartışılıyor.
Kimine Oscar, kimine kesinti…Adaletsiz dünya!
evet hülya abla oscar argo nun zaferi ile sonuçlandı. diger dallardada ödüller sahibini buldu. oscar gerçekten flaş bir gece oluyor. verilen emeklerin en iyilerine ödül veriliyor.
o geceye katılma imkanının nasıl oldugunu merak etmiyorda degilim. birgün canlı olarak o heycanı yaşamayı planlıyorum. fakat ne zaman ve nasıl olacagı hakkında ufukta bir şey göremiyorum. olur fakat biraz pahalıya patlar gibi geliyor. ben hali hazırda şöyle düşünüyorum. o geceye davetli bekar bir sanatçı ile pazarlık yaparsam ve onunla anlaşırsam sanırım içeriye girebilirim. gerçi daha amerikaya giremedik nasıl oscar gecesine girecegiz. fakat benimle alay edilmesine izin veriyorum ve sevinirimde.
bütçe işi gerçekten amerika için çok zor olacak. partizanlık umutları tüketiyor. başkan ın manevralarıda işe yaramıyor ve yaramayacak gibi görünüyor. fakat hiçkimse üzülmesin başkan önceki dönem gibi rekor oranda borçlanarak bu işi halledecek.
bütçe kesintilerinin çalışanlarıda vurması bekleniyor. özellikle savunma bakanlıgı bundan en büyük payı alacak gibi görünüyor. diger çalışanlarıda etkilemesi bekleniyor.
işsizlik zaten var düşük ücret zaten var ve buna yenileri eklenirse gerçekten çok kötü olur. fakat başkan akıl ve zeka performansı ile bu işi çözer gibi geliyor bana. işin garip tarafı ise kesintilerin kongre üyeleri ve başkanın maaşında olmaması ise çok ayıp olacak. bu otomatik kesintilerin voa yı nasıl etkileyeceginide gerçekten hiç bilmiyorum.
bir ara olacak diye sanırım okudum fakat tam olarak anımsayamıyorum. bende çok korkuyorum amerikaya ulaştıgımda işsiz ve aç kalabilecegimi düşünüyorum. benim için çok acı olacak rüyalarımın ülkesinde işsiz ve aç kalmak bana çok acı verecek.
SAYGI VE SEVGİLERİMLE
not= kimine oscar kimine kesinti. adaletsiz dünya. hülya abla adalet öleli çok oldu. tarihler boyu ve şimdede kurnazların aptalları kullanma sanatı icra ediliyor. hepsi bu.yaşamak için ya kaliteli ve profesyonel bir hamal ( benim gibi ) yada kurnaz olacaksın. ( patronum gibi)
Ne diyeyim. Haklısınız. Burada hala bütçe krizi yaşıyoruz ve Başkan Obama da oldukça zor durumda. Cumhuriyetçiler anlaşmaya niyetli görünmüyor. Ekonominin daha da kırılgan hale gelmesi sözkonusu. Özellikle zaten işini kaybetmiş olanlarla düşük emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar için durum hiç de parlak görünmüyor. Orta direk daha da zayıflayacak anlaşılan. Halkın %25’inin bankada hiç tasarrufu kalmadığını yazıyor gazeteler. Bakalım neler olacak? Görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkürler. Kendinize iyi bakın. Annenizin de ellerinden öpüyorum.
hani derlere ya hülya abla sadece ve ancak yaşayan bilir diye. hayat dünyanın her yerinde acımasız ve son derece cömert. hülya abla beni sorarsan her zamanki gibi mükemmel ve güçlü durumdayım. iki yeni kitap aldım ve çocuklar gibiyim. birisi hayata yön veren 2000 söz digeri ise hayatı degiştiren 1001 söz. yazarı cengiz erşahin ve tutku yayınevinden çıkmış. kampanya varmış kargo ile ikisinin maliyeti 17 lira oldu. bunuda bonus card ile 6 taksite böldüm. mayısta ablamın yanına ankaraya gidiyorum. bir süre yaşamıma ankarada devam edecegim. ve veee anneminde size çok selamı var. geçenlerde tavuklu çorba tarifinizi söylemiştim. bana kızdı amerikaya gidince hülya ablan yapsında tadına bak dedi. ne zaman olur bilinmez birde hülya ablanın elinden tavuk çorba için davet alabilirsek tabi. saygı ve sevgilerimle.
Bol bol kitap okuduğunuzu görüyorum. Çok iyi bir alışkanlık. İnsan çok şey öğreniyor kitaplardan. Annenize ve ablanıza selamlarını iletirseniz sevinirim. İlerde Amerika’ya, Washington’a gelme imkanınız olursa tabii buraya da bekleriz. Yemek konusuna gelince, eminim anneniz çok güzel yemek yapıyordur, onunla rekabete giremem ama size yemek ısmarlarım.Kendinize iyi bakın.