İlk Harry Potter filminin vizyona girmesinin üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Yazar J.K. Rowling artık diziyi sona erdiriyor ve Amerika’da yediden yetmişe herkes dizinin sonuncu ve en hüzünlü kitabı ‘Harry Potter and the Deathly Hallows’ ‘Harry Potter ve Ölüm Yadigarları’nın ikinci bölümünün film versiyonunu bekliyor. Film Amerika’da 15 Temmuz’da gösterime giriyor ve şimdiden birçok kişi filmin gösterileceği sinemaların önünde gecelemeyi planlıyor. Filmin galası geçtiğimiz günlerde Londra’nın ünlü Trafalgar Meydanı’nda vizyona girdi. Filmin oyuncuları poz poz resim çektirdi, ağladı, hayranlarına teşekkür etti. Duygusal anlar yaşandı. Eğer bir Harry Potter hayranı değilseniz, bu film sizin için hiçbir şey ifade etmeyecektir büyük olasılıkla. Ama eğer başından beri kitapları okuyor ve filmleri izliyorsanız, siz de duygusal anlar yaşayıp “keşke hiç bitmeseydi” diyeceksiniz kuşkusuz. Başından beri Amerika’da ve dünyada büyük sansasyon yaratan Harry Potter kitapları ve filmleri bir döneme imzasını attı. J.K. Rowling’in hayalgücüne hayran olmamak elde değil. Amerika’da muhafazakar aileler filmin çocuklara uygun olmadığını savunuyor yıllardır ama meraklısı için Harry Potter serisi bir klasik olmaktan da öte.
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları, karmaşık bir hikaye. Yönetmenliğini David Yates’in yaptığı film, Harry’nin dünyayı Voldemort’tan kurtarmasını konu alıyor. Filmde dünya, tüm zamanların en güçlü ve kötü büyücüsü Voldemort’un eline geçmiştir. Harry Potter ve iki arkadaşı Hermione ve Ron, bir yandan kaçarken, diğer yandan da Horcrux adı verilen tehlikeli ve sihirli nesneleri bulup yok etmeye çalışır.
Hermione’u canlandıran Emma Watson “Voldemort ölümsüzlüğe erişmek için ruhunu yedi parçaya ayırır ve bu parçaları geçmişine, kendisine ve kim olduğuna dair nesnelerin içine saklar,” diye anlatıyor. Harry Potter karakterini yine Daniel Radcliffe canlandırıyor. Radcliffe, bu filmde üç arkadaşın birbirleriyle olan ilişkilerinin büyük sınavlar geçirdiğini söylüyor. Bu yüzden kızıyor, korkuyor ve acı çekiyorlar. Üç arkadaş sığınakları Hogwarts Büyücülük Okulu’ndan artık çok uzakta, kötülüklere ve acımasız saldırılara göğüs germeye çalışıyor. Filmdeki sahnelerin çoğu karanlık ve kasvetli. Renkler soluk. Voldemort gücünü hissettirirken her yere umutsuzluk hakim. Kötü büyücüyü Oscar ödüllü ünlü İngiliz aktör Ralph Fiennes oynuyor. Felsefi ağırlığı olan film aşk, sadakat ve adalet temaları üzerine kurulu. Bu film bir çocuk filmi değil. Yönetmen David Yates ve oyuncular hikayeyi bir Shakespeare yorumu gibi sunuyor. İki bölümden oluşan ‘Harry Potter ve Ölüm Yadigarları’ Potter serisinin son ayağı. Çok iyi bir kurgusu olan film, kitapta anlatılan hikayenin tüm ayrıntılarını içeriyor.
İngiliz ve dünya sinemasının en iyileri var filmde. Ralph Fiennes’ın yanısıra Helena Bonham Carter, Alan Rickman, Michael Gambon, John Hurt, Jason Isaacs, Gary Oldman, Robbie Coltrane, Julie Walters and Tom Felton da oyuncular arasında. Londra galasına yazar J.K. Rowlings de katıldı. İlk yedi filmin gişe gelinizi merak ediyorsanız, tam 6,5 milyar dolar. Harry Potter’ın annesi! kadın yazar J.K. Rowling ne kazandı derseniz Forbes dergisi 2011’de Rowling’in kazancının 1 milyar dolar olduğunu yazdı. Sunday Times’a göre Rowling’in varlığı 798 milyon dolar ve bu onu İngiltere’nin en zengin 12’nci kadını yapıyor. 1965 İngiltere doğumlu olan Joanne K. Rowling, işsiz bir yazarken Harry Potter romanları sayesinde milyarder oldu. Trende Manchester’dan Londra’ya iş aramaya gidip gelirken peçetelerin üzerine karalamış Harry Potter komplolarını. Siz siz olun yazdıklarınızı atmayın, günün birinde işinize yarayabilir.
Birkaç soru size: Harry Potter’la ilginiz var mı? Kitapları okudunuz mu? Filmler hakkında ne düşünüyorsunuz?
degerli hülya abla. konularınızı çapraz olarakmı seçiyorsunuz. bir bakıyorum bambaşka bir bakıyorum dahada başka konuları tercih ediyorsunuz. sizi bu açıdan kutlamak isterim. bravo.
ben harry potter kitabını hiç alıpta okumadım. ama filmlerini seyretme olanagım oldu. film belirli bir kuşaga iyi bir şekilde hitap ediyor. ne yapalım bizde herkes gibi begendik diyelim. filmin konusu ve uygulanış biçimi harika. bu konuda mükemmel olduguna karar veren birisiyim.
ama ben daha çok yaşanmış hikayelerin beyaz perdeye aktarılan filmleri begeniyorum. mesala bir titanic. mesala bir akıl oyunları gibi. yaşanmış olması ve buna yakın anlatım ve gösteriyi daha çok begeniyorum
birgün işlerim yolunda giderse. kendi hayatımın filminide çekmek isterim. ben peçetelere veya kagıtlara not almıyorum ama hayatımı olabilecek bir film açısından düşünüyorum. dedim ya
işlerim iyi giderse kendime iyi bir yönetmen ve senarist ve kendi kaynaklarımdan aktaracagım kaynakla bir film hayal ettigimi belirtmek isterim.. adı ise ( gelişen format ) olabilir mesela.. veya dahada kişisel ( mr hero ) olabilir.
bana bu imkanı veren amerikanın sesi ve hülya ablasına çok teşekür ediyorum. kurumsal ve mesleki hayatınızda size başarılar dilerim saygı ve sevgilerimle
Bu köşeye Gökkuşağı adını vermemin nedeni buydu sevgili okurum. Kimi zaman politika, kimi zaman da sinema ve müzik. Yaşamın her anını değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca işin doğrusu, her yaştan okurun da ilgisini çekmek istiyorum tabii. Siz nasıl bakıyorsanız, başkalarının da kendilerinden birşeyler bulabileceği konularla bu bloğu bir “alışkanlık” haline getirmek için çalışıyorum. Görüşleriniz çok önemli. Başka konular var mı merak ettiğiniz buralardan? Yazarsanız sevinirim. Güzel bir yaz geçirmenizi diliyorum.
evet hülya abla oralardan istedegim bir şey var. size bunu nasıl söyleyecegimi bilmiyorum.
amerikaya adım atarsam maine eyaletine yerleşmek istiyorum. internetten bakıyorum. ve tanımaya çalışıyorum. bir kez şöyle maine eyaletini hülya ablanın kaleminden ögrenmek ve tanımak isterdim. bakalım nasıl bilgilere ulaşabilecegim.
Görüşleriniz çok önemli. Başka konular var mı merak ettiğiniz buralardan? Yazarsanız sevinirim. diye bana şans verdiniz bu şansı kullanmak istiyorum.
amerikanın sesi türkçe bölümünün müdüre hanıma hülya ablaya saygı ve sevgilerimle..
Umarim bu isteğiniz birgün gerçekleşir. Ben Maine eyaletine hiç gitmedim, bu yüzden size ancak ansiklopedik bilgi verebilirim. Sitemizdeki Made in USA bloğunun yazarı Mehmet İlhan Maine eyaletini çok iyi bilen ve tatillerini uzun zaman Maine’de geçirmiş bir arkadaşımız. Maine’i size o anlatacak. Bloğuna Maine eyaletiyle ilgili olarak neleri merak ettiğinizi yazarsanız bu konuda size geniş bilgi verebilir. Elinde kendi çektiği çok güzel fotoğraflar da var. Yine öneri ve görüşlerinizi beklediğimi tekrarlıyorum. Yaz aylarınız güzel geçsin!
Wow, awesome weblog structure! How lengthy have you ever been running a blog for? you made blogging glance easy. The entire glance of your site is wonderful, let alone the content!
Thanks for your kind words, especially about the content. Been blogging for about two years now and enjoy every minute of writing!
çok güzel olmuş. ellerinize sağlık
Yazdığınız için çok teşekkürler. Beğenmenize sevindim. Mutlu yıllar!
Thank you for another wonderful article. The place else may anyone get that type of info in such a perfect way of writing? I have a presentation subsequent week, and I’m at the look for such info.
Thanks for the nice words. Always open to your comments and criticism. Best!