15-40 yaş arasındaki kadınlarda 1 numaralı ölüm nedeninin göğüs kanseri olduğunu biliyor muydunuz? Ya da dünyada her yedi kadından birinin meme kanserine yenik düştüğünü? Sayılar ve istatistikler gerçekten de tüyler ürpertici. Ekim’de Meme Kanseriyle Mücadele Ayı idi ama elbette bu ay bitince çabalar bitmeyecek. Çünkü bu öldürücü hastalık hemen hepimizin ailesinden, dostlarından, çevresinden birilerini yakından, uzaktan etkilemiştir, alıp götürmüştür, götürmeye de devam edecektir.
Doğru, etkilenmemiş olanların bu hastalığın vurgununun ne denli şiddetli olduğunu anlaması beklenemez. Ancak, hastalığa yakalanmış, herşeyin bittiğini sanmış, kemoterapi ve radyoterapi görmüş, ölümün eşiğinden dönmüşseniz, işte o zaman meme kanserinin insan vücudunu, ruhunu, beynini, herşeyini nasıl etkilediğini bilirsiniz, anlarsınız. Ama en önemlisi şunu bilirsiniz ki, kurtulma umudunuzu kaybetmezseniz, hayata tutunma şansınız çok daha fazladır.
Unutmayın, meme kanseri sadece 50 yaşın üstündeki kadınlara özgü bir hastalık değil. Son yıllarda 40 yaş altı kadınlarda da hastılığın görülme oranı çok yükseldi. Bu yüzden özellikle de ailenizde göğüs kanseri yaygınsa, kontrollarınızı mutlaka her yıl yaptırın. Bu iş ihmale gelmez. Amerika’da 2009 yılında yayınlanan bir yönetmelik, 50 yaş üzerindeki kadınların meme kanseri taraması için her yıl yerine iki yılda bir mamogram çektirmesini öngörüyor, sık yapılan mamogramların ölümcül olmayan tümörlerin gereksiz yere tedavi edilmesine yol açacağını iddia ediyordu. Ancak Amerikalı uzmanların yaptığı araştırmalar, yılda bir yerine iki yılda bir mamogram çektirmenin, bazı ölümcül kanser türlerinin gözden kaçmasına neden olabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, her üç hastadan birinin, yani 1 milyon 300 bin kadının rutin tarama sırasında saptanan ve büyük ihtimalle hayati tehlike yaratmayan tümörler için tedavi gördüğünü belirtiyor. Amerikan Kanser Derneği de kadınların 40 yaşından itibaren her yıl mamogram çektirmesini tavsiye ediyor.
Amerika’da ay boyunca maratonlar, koşular düzenlendi, meme kanseriyle mücadele için para toplandı. Ben de kızım Deniz’e teşekkür borçluyum. Yeri gelmişken benim için 5 millik bir koşuya katıldığı ve kadınlar arasında ikinci gelip kupa ve madalya aldığı için onu yürekten kutluyorum. Yıllar önce tedavi sırasında saçlarımı kaybettiğim zaman onun da güzelim uzun saçlarını kestirip, kanser hastaları için peruk yapılmak üzere bağışlamasına da minnettarım. Bu yazıyı genç yaşlı bütün kadınlara, kanserle uzaktan yakından ilgisi olan bütün ailelere armağan ediyorum.
Ekim ayını ve Meme Kanseri’yle Mücadele Ayı’nı geride bırakırken, sizi bir müzik klibiyle başbaşa bırakmak istiyorum. Kal Hourd söylüyor: “When Pink Is Just A Color Again”. Videoda göreceksiniz, her yer pembe fiyonklar, tişörtlerle kaplı. Beyaz Saray, Kongre binası dahil birçok yer pembe ışıklarla donanmış. Umarım beğenirsiniz. Sağlık, mutluluk hepinizin olsun.
hülya abla yazıyı baştan aşagı ikinci kez okudum. yanlış hatırlamıyorsam bu konu hakkında daha önce bir kez daha blogunuzda paylaşımlarınız olmuştu ve ben ona eşlik etmiştim.
gerçekten zor bir hastalık fakat sadece bayanlarda olmadıgını ve azda olsa baylardada oldugunu yine sizden ögrendigimi kıl payı hatırlıyorum. kanser çok korkunç bir hastalık oldugunu zaman zaman bize bir şekilde hatırlatıyor. biliyorum sizde yaşadınız fakat siz saglıgınızın zaferini ilan eden ender kişilerden birisi olarak olayı yakından biliyorsunuz.
sizin deneyiminizi yani hayata tutunuş biçiminizi ve kararlılıgınızı saglayan psikolojinizin detayılarını bilmek isterdim. biliyorsunuz insanın en kıymetli varlıgı sadece onun psiklojisidir. bu psikoloji her yerde her zaman joker vazifesini saglayarak insanın kendisine büyük koloylıklar sagladıgını bilmeyen yoktur.
hastaneye herhangi bir saglık problemi nedeni ile gittigimde hem seviniyorum hemde üzülüyorum. hastalıklar olsada büyük bir çogunlugu tedavi edilebilir oldugu için seviniyorum. fakat ciddi sorunlar yaşayan hastalar içinde çok üzülüyorum. saglıklı olmanın tek gerçegi geliyor gidiyor paraya dayanıyor. paranız varsa en iyi doktor ve hastanede hizmeti alarak tedavi olabiliyorsunuz. bir şey daha var parası olan zaten her imkanı kullanan oldugu için sorunları minumum olmaktadır.
kanser sadece biyolojik olarak ortaya çıkmıyor. birde düşüncelerinizi üreten ruhunuzun çıkmaza girerek tökezlemesi ile ortaya çıkan kanser ile özdeş bir durum var. zor olan hayatın sorunları ile başbaşa kalmanın sınavını vermek kolay olabilir. ben ve başkaları için hayallerine giden yolda bütün imkanları bir bir tükettiginde çok zor ve anlamsız bir trajediyi yaşayabiliyor. ve ben çok kolay elde edilmeyen dış dünyadan otomatik olarak beyine gönderilen bilgi akışına izin vermekle beraber bunun kontrolünü saglamaya başlayarak temiz ve sade bir algılama ile bana daha dogrusu gelecegime ait kararları saglıklı ve en iyi şekilde idare ederek yönetimini başarıyorum.
yalnız bir gereçk varki defalarca tökezledim fakat artık olası bir tökezlemeyi hayatımda görmeyecegimi çok iyi bilen bir kişi olarak hedefime dogru gidiyorum.
bayanlarla iligili bir konuda ne yazacagıma karar vermede çok zorlanıyorum. fakat bir ip ucu olarak sizin yazınızı dikkate alarak bir yorum akışı saglamaya çalışıyorum. bu hastalıga yakalanmış kişilerin durumunu çok iyi biliyorum. fakat çevremizde olduguna bazen rastlıyoruz. en son ablamın çalışma arkadaşının hanımı bu hastalıga yakalandı. allahtan erken teşhis ve tedavi ile biraz düzeldi ve memuriyetine engel olmayacak şekilde görevine devam ediyor. bildigim kadarı kontrol altında tutuluyor.
hülya abla yazınızda kızınız deniz hanımın yaptıklarını okudum ve resminide gördüm. etkinliklerde başarılı oluşu ve davranışları ile örnek oluşu bence çok güzel ve anlamlı.
bence kızınız sizi çok seviyor ve deger veriyor. zaten bir anne bunu her zaman hak edecek kadar önemli oluyor. buradan deniz hanımın yaptıklarını çok taktir ettigimi belirtmek istiyorum. anıl nerelerde ve ne yapıyor biraz biliyorum. düzenli olarak bana bilgilendirme mesajları geliyor. yazılar ingilizce olsada olayı kısa sürede çözüyorum.
ve hayat devam ediyor hülya abla. voa türkçe servisini düzenli olarak takip ediyorum. bana her zaman oldugu gibi çok yardımcı oluyorsunuz. haber konularının içerigini çok begeniyorum. ilgili kişilerin açıklamalarını çok seviyorum. çünkü onların ifadelerinin degişik bakış açılarını gördükçe ve anladıkça benim kapasitemin artmasına ve envanterimin sıradışı düşünce kalıplarını nasıl daha iyi kullanabilecegi konusunda kendi kendimi terapiye maruz bırakarak farklı ve faydalı olmasını saglıyorum.
evet hülya abla yavaş yavaş sona dogru gidiyorum. bloguna katılmak benim için her zaman faydalı ve eglenceli oluyor. bu faydalı ve eglenceli formatı sakın yabana atmayın. faydalı olanı eglenceli hale getirmek bir bakıma büyük bir teşvik edici bir nitelige ulaşıyor. bunun gibi çok farklı yol ve yöntemleri benimseyerek en akıllı hamle ve gelişimleri elde edebiliyorum. bu bir bakıma felsefe ve psikolojinin dansı gibi. bir felsefe kaynagı ile bir psikoloji kaynagını birleştirmek önemli ölçüde fayda saglıyor. bazen sonuçları mükemmelin ötesine kadar gidebiliyor. hülya abla yeni konuları özlemle bekliyor olacagım. en iyi dileklerimi saygılarımla size iletmek bence en dogrusu. kendine iyi bak.
not: voa veb portalında sayın başkan obama ile sayın michelle obama nın cadılar bayramı münasebeti ile çocuklara şeker dagıtışını izledim. biliyormusunuz obama lar her zaman saygıyı ve sevgiyi hak ediyor..acaba çocuklar gibi sıraya girsem bana bir eyalet verirmi.$$$???!!!…
Görüşlerinizi yazdığınız için çok teşekkürler. Yararlı yorum ve eleştirileriniz oluyor ve bana bir sonraki yazı için fikir veriyor. Haklısınız çok şanslıyım, kızım da oğlum da her zaman bana destek oluyor, sevgileriyle beni ayakta tutuyorlar. Siz de annenize çok düşkünsünüz biliyorum, bu duygularımı anlayacağınızdan eminim.Epeydir Michelle ve Barack Obama’dan sözetmedik, belki yakında konumuz onlar olur. Elbette sıraya girmiş olsaydınız siz de şeker alırdınız. Eyalet dağıtmıyorlar malum! En iyi dileklerle…