Eski başkan Bill Clinton’ın yeni kitabı bir ekonomi reçetesi. Amerika’da işsizliğin yüzde 9’un altına inmediği, mortgage kredilerini ödeyemedikleri için evlerini kaybedenlerin sayısının azalmadığı, ekonomik kriz ve durgunluğun daha çok can yakacağa benzediği bir dönemde eski başkan da kağıda kaleme, ya da bilgisayara sarılıp kendi ekonomik tedavi programını şekillendirdi. Bill Clinton’ın yeni kitabının adı, “Back to Work”, Türkçe’ye “İşbaşına” diye çevirmek mümkün. Kitapta Bill Clinton genelde Başkan Obama’nın politikalarına destek veriyor, yeni iş alanları açmak için yeni harcamalar öneriyor ve yeşil teknolojiyi teşvik ediyor. Ancak Bill Clinton aynı zamanda Barack Obama ve yönetimini ve bütün Demokratlar’ı, Cumhuriyetçi Parti’nin “düşük vergi ve küçük hükümet” planına karşı tutarlı ve sağlam bir merkezi mesaj veremedikleri gerekçesiyle eleştiriyor.
California Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve tarihi dersleri veren Matt Dallek’e göre, aslında Bill Clinton, birçok Demokrat’ın ekonomik durum yüzünden duyuduğu çaresizliği ve öfkeyi yansıtıyor. Dallek, Beyaz Saray’ın ekonomik mesajını Amerikalılar’a yeterince kuvvetli bir şekilde sunamadığını düşünüyor. Cumhuriyetçiler’in bu konuda seslerini ve tepkilerini daha açık bir şekilde ortaya koyduklarını düşünüyor birçok uzman gibi Dallek de. Eski başkan Bill Clinton kitabında borç tavanını yükseltme konusundaki siyasi çekişmenin, Amerika’yı zayıf ve kafası karışık bir ülke olarak gösterdiğini ve imajına zarar verdiğini savunuyor. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jay Carney kitabın yararlı olduğunu, Başkan Obama’nın aldığı olumlu önlemlere destek verdiğini söylemekle yetindi.
Biliyorsunuz Amerika, yılbaşından itibaren yeni bir seçim dönemine giriyor. Başkan Obama’nın ikinci dönem için seçilip seçilmeyeceği tartışması çoktan başladı Amerika’da. Kimileri ekonomiyle ilgili konularda yetersiz kaldığı gerekçesiyle Obama’yı eleştiriyor ve ikinci dönem şansının fazla olmadığını savunuyor. Bazı uzmanlarsa Cumhuriyetçi Parti’nin aday gösterebileceği güçlü bir aday olmadığını, şu ana kadar adı geçen politikacıların hepsinin zayıf kaldığını ve Obama’nın seçilme şansının yüksek olduğunu söylüyor. Bill Clinton’ın kitabının bugünlerde yayınlanmış olması seçmeni ne kadar etkiler bilemiyorum ama şunu unutmamak gerekir ki, Bill Clinton on yıl önce Beyaz Saray’dan ayrıldığı zaman Amerikan ekonomisi altın günlerini yaşıyordu, bütçe açığı değil fazlası vardı ve işsizlik yüzde 4,5’un altındaydı. Demek istediğim şu, Bill Clinton’ın o günleri hatırlatarak, ekonomi dersi vermesi doğal.
Siz ne dersiniz?
hülya abla bende aynen BACK TO WORK diyorum. bill clinton aslında orta yolun bulunmasını işaret ediyor gibi geldi bana. herkese karşı açık ve net tavır alan ve eleştirmeden çekinmeyen bir görüntü yumagını sezdim.
borç tavanının yükseltilemesinde yaşanan düelloyu herkes gördü ve duydu. ve bir amerikan kredi derecelendirme kuruluşu amerikanın aaa notunu bir basamak düşürdü. bunun halk tarafından faturasının kime kesilecegini önümüzdeki yıl hep beraber görecegiz. bill clinton dönemi belkide daha sıkı bir kontrol mekanizmasının işletilmesi ile altın çagını yaşamış oldu. ama şimdi durum farklı amerikada patlayan bolonlar ciddi bir sorun olarak amerikalıların kafasında patladı veya kucagına düştü. sistem kendini çeviremez hale düştü. ve devlet amerikanın en büyügü diye nitelenen her türden şirkete desdek olmak zorunda kaldı. en basit general motors un aldıgı desdek ve hazineye geçen % 35 civarında bir hisse ile geçici bir çözüm yolu bulundu. bankalara aktarılan milyarlarca doları herkes biliyor. o bankaların içler acısı halinide herkes biliyor.
tabi bu arada olan gelirine güvenerek yatırım yapmış kişilerin durumuna hiçkimse bakmadı. acı acı sistemin gerektirdigi uygulamlar maruz kaldılar. amerika ciddi bir krizde bu saklanmayacak kadar açık ve net bir tablo.
başkan obama bu bana miras kaldı diyor. çok dogru ama neden bush döneminde bu patlak vermedi diye bir sorgulamak ve araştırmak lazım. obama başkanlık koltuguna oturdugu anda krizi kucagında buldu. ve önlemlerin daha ciddi problemleri önlemekten başka bir işe yaramadıgı ortaya geldi. başkan obama ara seçimlerde yenilgiye ugrayarak kongredeki ipleride elinden kaçırdı. ve yapmak istedikleri hep kongreye takılıp kaldı. son istihdam paketide kongre tarafından nazikçe reddedildi.
başkanlık makamının elindeki imkanlarla olanaklarını kullanmaya başladı ama bunun etkisi fazla olmayacaktır.
seçime bir yıl var. başkanlık makamı ve kongrenin çogu ve bildigim kadarı ile bir çok eyaletin valisi yeniden seçilecek. başkan olmak isteyen 538 rakamının çogunlugunu elde etmeye çalışacak. ekonomik açıdan bakıldıgında tablonun iyi olmadıgı açık ve net bir şekilde ortada.
eski başkanlardan bill clinton bile bu yarışın içinde olsa söyledikleri ile bir başarı elde edilemeyecegi kesin ve net bir şekilde ortadır.
amerikan halkı seçimde kendini sorgulayarak yaşamının düzeyini ve içinde bulundugu ortamı degerlendirerek oyunu verecek. verecegi adaya.
buraya kendimiz için özel bir parantez açalım. bizim içinde zor olacak bildigimiz bir başkanlamı yoksa huyunu husunu bilmedigimiz bir başkanlamı sıfırdanmı başlayacagız. aşagı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık diye bir söz vardır bizim buralarda. sonuç itibari ile karmaşıklaga dogru gitsekte. bizler kendi tarafımızı teknokrat şekli ile ayakta tutarak her iki tarafada ihtiyacımızın oldugunu hesaplayarak. amerikan halkının tercihini beklemekten başka çaremiz yok. umarım bizm için en uygun olan sonuç karşımıza çıkar. yinede ibremiz huyunu husunu bilmedigimiz bir başkan adayı yerine biraz obamadan yana diyelebilirim.
daha öncede cumhuriyetçi başkan bush a verdigimiz desdek ve ilgi gibi..
amerikada başkanlık seçimi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın. biz asla degişmeyecek ve vazgeçmeyecegiz hedeflerimizden. istedigimizi anlatmaya ve anlaşılmayı yine sürdürecegiz. bizim izledigimiz yolun başka alternetifi yok. ne yapılırsa yapılsın alternatif ortaya çıkmayacaktır.
not: biz bir güneş gibiyiz.dünyada her şey degişir ama biz degişmeyiz. ve degişen her şeye karşı her açıdan degişmeyen yine biz olmaya devam edecegiz.. ve güneş gibi alternatifimiz asla olmayacak ve dogmayacak.
Amerika’da ekonomi konusunda ciddi görüş ayrılıkları var Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında. Bu da Başkan Obama için ciddi bir sorun yaratıyor. Eski Başkan Clinton’ın kitabı bir yerde sorunlara uzlaşma çağrısında bulunan bir kılavuz. Gerginliğin seçmeni bıktıracağı ve siyasi açıdan hiç de yararlı olmayacağı mesajı veriyor her iki partiye de. Yılbaşından sonra 2012 başkanlık seçim kampanyası başladığı zaman bütün bu konular ortaya dökülecek. Bugünlerde çok kullanılan deyimle “herkes eteğindeki taşları dökecek” ve sonunda birilerinin veya bütün siyasetçilerin yine popüler deyimle “elini taşın altına koyması” gerekecek. Halk Kongre’ye çok kızıyor bütçe konusunda anlaşamadığı için. Bu da oy sandıklarına yansıyacaktır.
Tremendous issues here. I am very glad to peer your article. Thank you so much and I’m looking forward to contact you. Will you please drop me a mail?
You can comment on my blog and I’ll respond. Glad you liked the posts.